Özer Ataç
Tedbir Felsefesi
23.10.2022
2247 Okunma, 0 Yorum

Konu, sistematik olarak birden fazla kitabın omurgasını oluşturacak içerik ve etki alanına sahip. Acizane bu kısa girişim, güncel kayıp ve acılarımızın  “dışında”; fakat dolayımı,   insanlığın daha güvenli tercih ve iş görmesine yönelik arayıştır.

“Tedbir’in” değil, tedbir felsefesi başlığı, derinlemesine arayışın dışarıdansa,  “içeriden” yapılabileceğine dair vurgu içindir. Çünkü öznenin güdümünde olan, onun zaaflarını  taşır; Kavram içe   dönük özne ve  tekil olduğunda yani başka şeyi değil, kendini belirlediğinde; tarif edilmemiş, belirlenmemiş, veriye dönüşmemişi de kapsayacaktır. Böylelikle tarif edilmemişler, veriye dönüşmeyenler önlem düzeneğinde gözetilebilir.

KAVRAMLAR

 

Kanonik” kelimesiyle konuya başlıyorum; kelimenin  “eskiliği” onu öne alıyor. Bilinen tüketim ilkesidir: “ilk giren önce çıkar.” Kelimelerin kökleri, toplumun evrim ve yönelişlerini saptamak için daima ipucudur. Çünkü kelimeler, bilgi ve deneyimin  canlı kanıtıdır.

İbrani kökenli “Ganeh”, Eski Yunancada “kanon” ( yasa, kural)kökünden türemiş; kök fonksiyonu: “kamış çubuklarını ölçüm amacıyla kullanılması”; standarta erişmiş ölçüm; “genel kabul” gören; otoriterlerce doğrulanmış. Taa, M.S.325  İznik Ekümenik Konsiller tarafından kabul edilen kilise yasa ve  kurallarına kadar iniyor.

 

“Kanonik”, hayatın her alanında var; edebiyatta romancının işlediği kişilerin, olayların zaman ve zemini olan  “hayali evren”; matematikte, doğal olanı, benzersizliği; bilişimde, dallı dosyalama düzeneğinde,.. kullanılmaktadır.

 

Özetle bu metinde, “tedbir” kelimesinin  kısa evrimsel   değinisi, onun her düzeyde, amaç dışı oluşumları önleyici etmen şeklinde ortaya çıkmasının tarihidir.

*

Tedbir kelimesi, Arapça kökenli bir kelime; dbr kökünden “işin arkasını düşünmek, planlama, tasarlama yapmak”; dabbara, “arkasını düşündü, tedbir aldı.”anlamlarını karşılıyor.Yeni Türkçede,  ”önlem” kelimesi kullanılmaktadır. Baş göstermiş veya gösterecek tehlikeyi “durdurmak, önüne geçmek”.

İslam Ansiklopedisinde, “bir kimsenin kölesini kendi ölümüne bağlı olarak  “azat etmesi” anlamında fıkıh terimi ; “düşünmek”, işin sonunu düşünerek “gereği gibi davranmak” kaydı düşülmüş.

*

Buna karşın “tedbir” kelimesi, Kur’an’da “işlevsel” olarak çeşitli kelimelerle karşılanmış; hazırlıklı (Şuara/26:56), tuzağı boşa çıkarmak(105:2),ibretliizlem(7:185),tuzak(52:46),hile(20:60),işin gereği (32:5),hakimiyet (3:2), potansiyel(67:16),takva,”ince görmek”(36:45),güç yetirmek(70:41),tasarlama(21:57),yasa koymak(10:3),emir(13:2),hoşgörü(15:85),çare(12:76),düzenleme(79:5),sakınmak(8:25),düzen(12:100),idareetmek(10:31),sabır(3:125).

Kelimenin gelişim havzası  olarak standart kelimesi; eski Latincede extendarium,extens(yaymak, açmak fiilinden türemiş);  İngiliz dilinde ise  “standard” kaydı ile extendere(germek),extence (açmak, yaymak,sermek) bayrak, flama, norm olarak kullanılan ölçü,kıyas birimi, gibi  üretim, pazar(lama)  ihtiyaçlarını karşılıyor.

*

İstikrar; Arapça krr kökünden, “kararalık,olduğu yerde durma”;yine aynı dilin garra (durdu, karar kıldı)dallarından;stability, steady (kararlı,oturmuş),Latince (stabilitas). Dalları denge (balance), statü (Lat.,statuere;dikmek, vazetmek).

 Risk; ilginçtir günlük anlamı “hasar , tehlike” anlamına gelen bu kelime kökeninden “ışık” anlamına da dönüşmüş. Sanskritçe, rocati (ışımak), Hint Avesta, rooçah (ışık, aydınlık), Farsça, rüz (gün), Latince, Lucere/lux (ışık), Arapça,rızk (kısmet,nimet), İtalyanca,rizco(tehlike),Frs., risque (hasar,zarar).

Standart sapma; günümüzde hesap gerektiren bütün alanlarda kullanılmaktadır. Basit ifade ile verilerin, ortalaması  ile aynı verilerin kare köklerinin, ortalamadan sapmaları arasındaki matematiksel karşılaştırma olarak hesaplanmaktadır. Teknolojik gelişmeye koşut, çok bilinmeyenli işletimde,  en az risk ile en yararlının uzlaşımı, sapma güvenliği ile kontrol edilmektedir.    Konumuz bağlamında “belirsizliğin ölçümü” olarak bilinir.

Ayrıca; sigorta, teminat, değişim araçları, banka  gibi kavramlar konunun  ikincil dallarıdır.

 

İLİŞKİLER

 

“Tedbir” kelimesi, varlığın işlev ve  ilişkilerinin  görünen yüzeyinde üretim, gelişim olarak; görünmeyen kısmında  yıkım, bozulma potansiyeli şeklinde,  değişken zıtlığın sınırını belirten bir kavramdır.

 

Tedbir, varlığın tüm işlev ve  ilişkilerinin  her aşamasında, onların yüzeyinde veya derininde zıttı ile mevcuttur. Atom ve atom  altı evrende dahi,  elektron ile çekirdek ilişkisinden; çekirdekteki proton, nötron ve alt katları olan;  foton, mezon, graviton, fermiyon,…ların  ilişkilerinde de  mevcuttur.

 

Nasıl mı; bu taneciklerin birbirleriyle  sınırları ve “sınır ilişkileri” tedbir sayesinde  oluşmaktadır.  Tedbirin ortadan  kalktığı ya da bozum sebebiyle dibe itildiği  elementlerde,  tepkimeyle yeni bileşim elementleri oluşur;  tedbir,  yeni   elementin sınırında zıttı ile   tekrar yüzeye çıkar. Şayet yeni element oluşmamış ise oluşuncaya kadar bozulmuş olan element  tepkime arayışını sürdürür. Buna “kararsız dağınık salınım”  deniliyor(1).

Diğer taraftan insanın, insana ve doğaya  yönelik eylemlerinde,  organizasyonlarında  meydana gelen, her birimsel ya da kümesel belirlemenin sınırı da tedbir ile oluşuyor.

*

Sınır, işlev, etkileşim üçlüsünü daima tedbir tamamlar; yanı sıra,  şeylerin görece güvenliğini sağlar. Bu tanımlamalar ve yüklemeler, konu kavramın doğasını aşan, anlam artırması  değildir. Çünkü, şeylerin varlığını  kararlı, sürdürülebilir hale getiren bütün bilgiler, “tedbir kütüphanesinin” raflarında bulunur.

*

Bir şeyin kararlı hale gelmesi; sayısız işlev,  deneyim, bozum sonucunda, varlığın iç ve dış koşullara uyumlu hale gelmesiyle gerçekleşir. Bu gerçekleşmenin öncesinde ve  sonrasında ortaya  çıkmış ya da çıkacak yapı bozum  riskleri,  daima tedbir ile fakat onun zıt tarafında bulunur.   Yani tedbir,  kararlı “güvenli” halin, hem göstergesi hem de doğrulanmasıdır. Bu halin dışındaki durumlar yine tedbir ile zinde ve potansiyeldir. Tedbirdeki bozum olasılığının   kararlı halin görünmeyen  kısmında kalması hayatidir.  Değişkenliği sağlayan koşulları, değişken etkinliklerimizle beraber ve ayrı  ayrı, en etkili  ölçümler yaparak,  gereğinde aralıksız düzenlemeler sağlayarak  kararlı hal korunabilir.

*

İnsanlık yaşamını  sürekli, kesiksiz olarak sonuç, deney, hedef halkalarıyla  güçlendirir. Hareket ve değişimin canlı, “cansız” işleyişin içeriği, yönleri,  daima gözetilmelidir. Medeniyetler, sonuç,deney,hedef  halkalarıyla inşa ediliyor. İnsan iradesi, doğanın “iradesini” tanıyıp, deneyimleyerek  amaçlar belirliyor.

İnsanlık amaçlarını gerçekleştirmek için her türlü emek, çaba, adanmalar sağlıyor; bunlar   insanlığın en gözde birikimlerdir.  Bu etkinliklerin sonuçları ne olursa olsun, yeni deneyim ve hedefler daima  devreye girecektir.  Sonuçlar, bedeller, deneyim ve hedefler ardışıktır. Ardışıklık kopmaması, olan, oluşacak durumların kararlığını, inşaanın derzini oluşturan  tedbirlere,  sunulacak verilerle sağlayabiliriz.  

 

İnsanlığın tüm birikim ve  etkinlikleri;  semboller, flamalar, patentler, barkodlar ve benzeri  biçimlemeler  bu kapsamdadır.  Yani hepsi, onların sınırını oluşturan tedbirlerle  güven altına alınır. Örneklersek; bir markanın devamını  ne sağlar: proje, etkili yönetim,finansman, Ar- Ge, pazar,…  sonunda sayınlanlar ve sayılmayanların hepsi, açıklaya geldiğimiz anlamda tedbire dönüşmek zorundadır.

 

ÇELİŞKİLER

 

Varlık, doğa, toplumlar arası ilişkiler;  daima hareket ve değişim içindedir. Bunun sebebi, “değişmeyen tek şey değişimdir,” ilkesidir.

*

Sabitlik, kararlılık, güvenlilik  görecelidir. Her kararlı durum,  onu kuşatan, besleyen koşullar ve  kendi içindeki zıttı ile değişime zorlanır.  Yine konu koşulların etkisi,  varlığın tedbiri sayesinde aşılabilir.  Koşullara  uyum, koşulların varlığa desteği,  varlığın  niceliksel değişimini yavaşlatır. Bu da kararlılık, güvenlilik  olarak görülür.

 

Örneğin;  her hangi bir ürünü ve üretim sürecini ele alalım.

Üretilen ürün başlangıçtan,  tüketicinin eline geçtiği ana kadar; bir çok olumlu, olumsuz etki ve işlem altındadır. Ürünün ham maddesinin cevherden çıkarılması, üretim mahallinde üretime girmesi; tanıtım, paketleme, dağıtım,.. her aşamanın deneyimsel, kanıtlanmış, standardı  vardır.  

Yanı sıra bu standartın riskleri,  sapmaları   ürüne içrektir.  Arz zincirinin her aşaması olası olumsuzluklar, ürünün standardının teminatı olan tedbir ile engellenir. Bu tedbir güvenliğinin devamı ise tedbirin bağrında fırsat kollayan zıttını bastırma  etkisine, yine onu etkileyen koşulara  uyumuna;  koşullarda meydana gelebilecek, öngörülmeyen değişimlere yönelik önlem potansiyeline bağlıdır.  

*

Serbest piyasa ortamı, tekelci olmayan rekabet ile üretime, gelişime  daima katkı sağlar. Üretim ve gelişim;  insan, ürün, organizasyon üçlüsüne olumlu etki sağlarken; aynı zamanda  maliyet, verimlilik, rekabet açısından  potansiyel olumsuzlar  içerir. Ortaya çıkan olumsuzluklar, tedbir güvenliğini kırarak yüzeye çıkar.

*

Şeylerdeki iç ve dış çelişkiler,  evrendeki bütün mikro ve makro oluşumlar, sınırlarında  tedbirler oluşturarak birbirinden  ayrılır ve dengelenir. Söz konusu çelişkiler aynı zamanda, şeylerin dinamik olmasının da teminatıdır. Çelişkisizlik bilinemezliktir; şeylerin ayırdına varmak, onların çelişkilerini bilmek ile sağlanır.   

Çelişkilerde var olan olumsuzluklar,  riskler hanesinde tanımlanırken standartlaşır.  O   Standartlar,  risklerin güvenli durumunu gösterir; tabi bu gösterge, değişim sebebiyle daima  testler ile yenilenmelidir.   Kaldı ki yukarıda açıklandığı üzere;  kararlılık  göreceli, koşulların  değişim potansiyelli  ise güvensizdir.

 

ENGELLER

 

İnsanlık gelişim yolunda bütün engellere rağmen azimle ilerlemeyi sürdürüyor. Bu engeller tamamen evrimsel sebeplerden(2) kaynaklanmaktadır. Coğrafya , yönetim biçimleri, ekonomik koşullar; söz konusu evrimselliği  etkileyen faktörlerdir. Bu faktörler, insanın insan; insanın organizasyonla;  devletlerin , devletler ile ilişkisi olarak  tarihin bilinen döneminden bu yana,  acı tecrübelerle günümüze günümüze kadar ulaşmıştır.

*

1945 yılında kurulan Milletler Teşkilatı (BM),  her ne kadar devletlerin barış içinde gelişmesi için küresel tedbir olarak kurulmuşsa da   oluşumdaki çelişkiler ve   olumsuzluklarının yüzeye çıkması, tedbirin kırılmasına yol açtı.

Barış tedbirinin zıttı olan savaşlar;  eşitsizliklerin,  hegemonik arsızlıkların gemi azıya almasıyla, dünyanın bir çok yerinde  “kontrollü” olarak devam etmektedir.  Hatta bu çelişkiyi kontrol ettiğini düşünen süper devletler;   savaşları  evcilleştireceklerini, ardından  sopa olarak kullanıp  olası itirazcıları yola getireceklerini sanıyorlar ve uygulamaya çalışıyorlar.

Onların bu düşüncesi,  BM’i mevcut haliyle,  yani süper devletler güdümünde   en az hasarla sürdürme  girişimidir. Oysa açık denizde, geminin karnında açılmış “çatlak”, çelişkinin olumsuz tarafını  umutlandırır; giderek “gemiyi” batırır.

BM lerin kurucusu “galip devletler”; bu  tedbiri    galiplerin hakimiyetine bağladılar.  Böylelikle barış tedbirini,  güce yani savaşın sebebine yüklediler.   Bu yüzden barış tedbiri, kontrollü savaşa; giderek  hegemonik  gerilimlere, sonunda başlanılan yere,  yani üçüncü yok oluş savaşına dönme emaresi göstermektedir.

Bu gün insanlığın ortak gelişimini tehdit eden en büyük engel; her düzeyde güçlünün  doğaya , güçsüzlere kesiksiz  dayatmalarıdır.  Bu yeltenişlerin rakamsal değeri, şimdiden dünya karbon hazinesini yedi kat  aştı. Doğa bu arsızlığa cevap verecek; kurunun yanında yaş yanacak. Yani insanlık yakın tehlikededir. Talancıların yol açtığı teknolojiye  ancak kemirgen sıfatı yakışır.

*

11 Eylül.2001 yılında, ikiz kulelere , Pentagona  yapılan saldırının akabinde; ABD,ince 20.Eylül.2002 de uygulamaya sokulan, tüm dünyayı savaş alanı gören, “Yeni Amerikan Milli Güvenlik Stratejisi”;  potansiyel tehditlere yönelik, “vurmadan önce vurma”, “önleyici savaş doktrinini”; konumuz bağlamında olumsuzlukları yüzeye çıkmış çelişikliğin bastırılmasına, çatlayan tedbiri onarmaya yöneliktir.    

Ancak, bu küresel güvenliği geri alma girişimi, dengesizliğin “dengesini” istemektir ve  terör devam ediyor.   Yanı sıra koşulların değişimi, BM tedbirini sağlayan  galipler arasında, olumsuzlukları artırmaktadır. Öyle ki yakın zamanda,  “içerdeki”  hesaplaşmanın şiddeti   “dışarıyı” aşacaktır.    

Yan ifade ile koşullar değiştiğinde, eski koşullara uyumlu   tedbir,  güvenli, güvensiz yönüyle ortadan kalkar.

 

ARAYIŞLAR

 

Tedbir, olasılıklar arasında maestro hükmündedir. Varlığın, organizasyonların etkinlikleriyle geleceğini  güvenli kılma işlevi; tedbiri oluşturan örüntünün ilmiği olan standartların;  veri, deneyim, ölçüm  ile bulunan sapmalarla “beslenmesini”(3) gerekli kılıyor.

Tedbir çatısını,  kararlı ve  olasılıklı verilerin,olumsallığını (4 )amaçlayan  dizim oluşturur. Olasılıklar,  koşullara bağlı olarak  çoklaşıp değiştiğinden; tedbir çatısını ayakta tutan “direkler”, sürekli yenilenmelidir.  

“Yenilemeye”  günümüzde en iyi örnek, blockchain dir.

Kısaca, merkezsiz ağ güvenliği.  Bloklar zincirinde yapılan her işlemi, şifreli olarak önceki  bloka aktaran, böylelikle “bağımsız”, bileşik güvenlik sağlayan dizge oluşuyor.  Sistem, dünyada (şimdilik)çoklu risk olasılığını en aza indiren işleyiş olarak kabul görüyor.

Diğer taraftan tüm internet,  alçak irtifa uydularıyla dünyanın üstünü şemsiye gibi kaplamaya;  milyarlarca kullanıcıyı daha çok veri üretmeye teşvik ediyor. Her saniye insanlık tarihinin bütün birikimini aşan veriler, büyük bilgi deposunda toplanıyor. Neredeyse büyük veri deposu,insanlığın kolektif bilinç altını ele geçirecek.

*

Az kaldı: başarılar, yıkımlar, hatalar, zaaflar ne varsa toplanıp işlem kabiliyeti emsalsiz  kuantum bilgisayarlarda, kesiksiz işlemlerle, total insan aklını inşa edecek. Tabii bu Yapay Zeka patronajı demektir.  

Bir tarafta büyük veri  (big data), diğer tarafta görece bağımsız blok zincir sistemi; ikisi ve sentezleri,  insanlığın önünde yol açıcı seçeneler olarak duruyor.  

Medeniyetin ulaştığı  etik ve teknolojik gelişim;  tüm bölünmüşlüğe,  sömürü, kan revan koşullara rağmen insanlık ilerlemeye devam edecek.   Teknoloji geliştikçe;  tedbirler, insan iradesinden, zaafından uzaklaşacak. İnsanlığın üstündeki bilinen maddi dünya ilişkileri azalıp; zihinsel soyutlamanın yeni evrenine, dijital “teşvikle” girecek.  Böylelikle tarihte bilinen tüm “kaba” ilişkiler onun gündeminden çıkarak,  evrimi için nitelikli bir adım atabilecek…  

Belki de gelecekteki “dijital tümleme”, daha önce insanın yapamadığını,  onun potansiyeli    “tümleşik sempatiyi” uyandırıp;     insanlık “büyük vicdan” (5) kaynağına bağlanacak.

Kim bilir; evrimin seçenekleri sonsuzdur.

 

Dipnotlar:

(1)Kablosuz bedava elektrik; Nicola Tesla,1905 yılında yapım aşamasında olan Wardenclyffe Projesi yarım kaldı ve yok edildi.

(2) Evrimsel sebep, varlığın  bitimsiz “arayışıdır”. ‘Neyi  mi arıyor?’ Daha kararlı aynı zamanda gelişmiş duruma ulaşmayı arıyor.  Bu arayış  zamanı tetikliyor; hareket,  zamanı oluşturuyor.  

Sayımsız deneme girişimi, değişen koşullara uyumlu, dönemsel güvenlik ve kararlılık sağlamak içindir. Sağlanan şeyin işletimi, bu günün dilinde “eğitim müfredatıdır.”

(3) Bağıntılı standartlar,  küme tedbirleri oluşturur. Standartların “beslenmesi”;  onları değişkenliğe, etkileşimlere karşı yararlı verilerle  uyanık tutulmasıdır.

(4) Olumsallık;  gelişim, bozum ve yıkımın üstündedir; buna “entropi takibi” denir.  Tabii olumlu gelişimin de biteceği, döngünün tersine işleyeceği zamanlar vardır.

Her şeyin belirsizlikler içerdiği ortamda, kesin doğrular savunulamaz. Organizasyon ve işletmeler; özellikle teknolojik alanda, meslek ve uzmanlık tanımları ile sürekli değişmekte; her işletme,  kendi yapısını devamlı güncellemekte; buna ayak uyduramayanlar rekabet ile “yarıştan” düşmektedir.

(5) Bulunduğumuz boyutta  her şey ikili sisteme dayanıyor. Dijital devrim YZ için Big Data inşa ededursun; bu keşif, bilinen evrene yansıyan Ruh’un,  zerreler üzerinde onlarla beraber tekamül etmesinin esinidir (Dr. Bedri Ruhselman).

Bu Ruh’un insandaki eseri, onun beş duyu dışında irtibatını sağlayan vicdanıdır. “Büyük Vicdan” ise insanlık aleminde eşitsiz ortaya çıkan empatinin, bencilliği silen ve her varlığa yansıyacak  niteliği için kullandım.

Böylelikle top yekün  “insan,insanın kurdudur,” derekesinden çıkacağız ( inşallah).

 

 

 






Son Eklenen Makaleler
Reşat Nuri Erol
Kooperatif-6; kooperatiflerin dünyadaki durumu
25.04.2024 227 Okunma
1 Yorum 25.04.2024 09:57
Reşat Nuri Erol
Kooperatif-5; sürdürülebilir kalkınma modelidir...
24.04.2024 244 Okunma
1 Yorum 24.04.2024 07:28
Reşat Nuri Erol
Kooperatif-4; Akevler ve kooperatiflerin özellikleri…
23.04.2024 263 Okunma
7 Yorum 23.04.2024 06:29
Reşat Nuri Erol
Kooperatif-3; Kooperatif tasarruf ettirerek kazandırır
22.04.2024 261 Okunma
7 Yorum 22.04.2024 09:12
Mete Firidin
Abdestsiz Kuran Okumak!
20.04.2024 111 Okunma
7 Yorum 21.04.2024 20:19
Reşat Nuri Erol
Kooperatif-1; kısa tarihçe, tarif, özellik, öneriler
20.04.2024 316 Okunma
7 Yorum 21.04.2024 07:04
Reşat Nuri Erol
Kooperatif-2; özellikleri anlamaya devam edelim
20.04.2024 311 Okunma
8 Yorum 21.04.2024 07:05
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası’ çalışması
18.04.2024 283 Okunma
1 Yorum 18.04.2024 09:47
Ahmet Mermer ( Sosyolog )
BİR FİLMİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
17.04.2024 253 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol’
17.04.2024 282 Okunma
1 Yorum 17.04.2024 10:08
Reşat Nuri Erol
“Yeni Bir Anayasa” ve anayasa seminerlerimiz
16.04.2024 306 Okunma
1 Yorum 16.04.2024 08:29
Reşat Nuri Erol
Seçim, seçim sonrası ve İsrail’de savaş sirenleri!
15.04.2024 304 Okunma
1 Yorum 15.04.2024 08:56
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN AÇISINDAN KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TEMEL İLKELER-2
14.04.2024 184 Okunma
Özer Ataç
Seçim-3
14.04.2024 1563 Okunma
Reşat Nuri Erol
2024 seçimlerine emekliler damgasını vurdu!
14.04.2024 282 Okunma
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Araplar, İslâm âlemi bayram yaptı mı?-2
11.04.2024 361 Okunma
1 Yorum 13.04.2024 07:52
Mete Firidin
Ebabil
10.04.2024 957 Okunma
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Araplar, İslâm âlemi bayram yaptı mı?
10.04.2024 393 Okunma
1 Yorum 14.04.2024 11:10
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 6
10.04.2024 296 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 5
9.04.2024 292 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 4
8.04.2024 364 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 3
7.04.2024 379 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 2
4.04.2024 327 Okunma
1 Yorum 04.04.2024 09:25
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 1
3.04.2024 400 Okunma
1 Yorum 03.04.2024 10:18
Ahmet Yücel
EMEKLİ ÖĞRETMENDEN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
3.04.2024 98 Okunma
2 Yorum 05.04.2024 23:45
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 7
1.04.2024 296 Okunma
Özer Ataç
Seçim-2
31.03.2024 814 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 6
28.03.2024 326 Okunma
1 Yorum 28.03.2024 05:54
Yasin Kılar (Karar Danışmanı - Mentor)
SİNAN OĞAN KADAR OLABİLMEK
27.03.2024 177 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 5
26.03.2024 393 Okunma
7 Yorum 26.03.2024 09:06
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 4
25.03.2024 396 Okunma
1 Yorum 25.03.2024 09:00
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 3
24.03.2024 409 Okunma
1 Yorum 24.03.2024 05:49
Süleyman Karagülle
BİR YETKİLİ YÜKSEK HAKİM DEDİ Kİ: 09.09.2000
23.03.2024 92 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EV ÇALIŞMALARI 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 45 Okunma
Süleyman Karagülle
Sana ruhtan soruyorlar 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 65 Okunma
Süleyman Karagülle
SİSTEMATİK HATA 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 57 Okunma
Süleyman Karagülle
ŞERİAT VE MEMUR KARARNAMESİ 02.09.2000
23.03.2024 43 Okunma
Süleyman Karagülle
Heisenberg’in meşhur “kuvantum teorisi” 02.09.2000
23.03.2024 58 Okunma
Süleyman Karagülle
DEPREMİN FIKHI 26 AĞUSTOS 2000
23.03.2024 63 Okunma
Süleyman Karagülle
Z E L Z E L E 26 ağustos 2000
23.03.2024 41 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 2
23.03.2024 431 Okunma
1 Yorum 23.03.2024 10:16
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” işbirliği - 1
21.03.2024 427 Okunma
7 Yorum 21.03.2024 09:35
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 29
20.03.2024 318 Okunma
Yasin Kılar (Karar Danışmanı - Mentor)
YENİDEN HATA PARTİSİ
18.03.2024 266 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN AÇISINDAN KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TEMEL İLKELER
17.03.2024 295 Okunma
Bahaeddin Sağlam
Oruç ile İlgili Beş Kavram
17.03.2024 204 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 28
17.03.2024 344 Okunma
7 Yorum 17.03.2024 07:53
Özer Ataç
Seçim-1
16.03.2024 1598 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 27
16.03.2024 360 Okunma
5 Yorum 16.03.2024 11:10
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 26
15.03.2024 402 Okunma
5 Yorum 15.03.2024 09:14


© 2024 - Akevler