IMF'siz yapılacaklar ve mucize!
1249 Okunma, 3 Yorum
Reşat Nuri Erol - Milli Gazete
Ilker Ardic

Son yazımızda 'IMF GİTTİ' dedik... IMF gerçekten gittiyse, o zaman biz bize kaldık demektir... 19. IMF Stand-By'ının sona ermesinden bu yana geçen 22 aylık sürede devam eden görüşmelerden sonra, 20. IMF Stand-By'ı yapılmayacaksa, artık kendi başımızın çaresine bakacağız demektir...

IMF gittiğine göre; IMF'siz ne yapmalı, nerden başlamalıyız?

Biz bize kaldıysak, dışa bağımlılığımız bittiyse; şimdi ülkemizi istediğimiz gibi kendimiz idare eder ve bir yıl içinde işsiz insan bırakmayız... Hep hatırlattığımız üzere, "İŞSİZLİK ve istihdam ülkemizin bir numaralı sorunu" olduğuna göre, önce işsizlik sorununu -bu köşede zaman zaman anlattığım şekilde- acilen çözmeliyiz...

Bunu başardığımızda, çok değil, sadece üç-dört sene sonra önemli bir mesafe kat ederiz... Hani hep gıpta edilerek söylenir ya, hani hep 'Almanya' ve 'Japonya' örnekleri verilir ya; hattâ daha sonraları 'Kore' ve bilmem 'nire' örnekleri de verilir ya...

İşte o Almanya ve Japonya'yı yakalar ve de geçeriz...

Bir müddet sonra da bütün dünyaya örnek 'süper güç' oluruz...

...

Bunu, 'bu 'mucize'yi gerçekleştirmek için yapmamız gereken işler nelerdir?

1. Devlet tüm ödemeleri ve tahsilatı TL üzerinden yapacak, dövizi ve yabancı parayı asla kullanmayacak... [Bu konuda yapılması gerekenlerle ilgili bazı detaylar önceki yazılarımda ve diğer çalışmalarımızda bulunmaktadır.]

2. Borçlanmaları ise altın değerinden yapacak, faizleri sıfırlayacak... Yani, devlet yeni bir anlayış ve uygulamayla 'altın değeri' üzerinden 'alacaklı' ve 'borçlu' olacak, tahsilatını ise tahsil tarihindeki 'altın karşılığı değer' üzerinden yapacak...

3. Merkez Bankası altını kârsız olarak alıp satacak... Merkez Bankası kendisine yıl başında 'altın stoku' belirleyecek, bu stokun seviyesi ile altının TL cinsinden değerini bilgisayara hesaplatacak... Altının stoku yükselirse değeri düşecek, altının stoku düşerse değeri yükselecek...

...

4. Yukarıdaki tedbirleri aldıktan sonra Merkez Bankası bankalara altın değeri üzerinden faizsiz kredi verecek... Bankalar da işletmelere altın değeri üzerinden faizsiz kredi açacak... Kredileşme ilkesi içerisinde bu 'kredi sistemi' çalışacak; yani işletmeler ne hacimde mevduat yatırırlarsa o hacimde 'faizsiz kredi' kullanacak...

Bankalar işletmelerin cirolarından alacakları belli yüzdelerle çalışacak... İşletme satın aldığı malın parasını senetle ödeyecek; banka senedin tam karşılığını müşteriye para olarak ödeyecek; banka ödediği senet miktarının yüzde 2'sini işletmeden tahsil edecek...

...

5. Her çalışana 'çalışma/emek kredisi' tanınacak... Kişi bu emek kredisini kullanarak istediği işletmede 'üretici' olarak çalışacak, çalışma yerini kendisi seçecek... Ücretini bankadan alacak, üretici firma borçlanacak...

Üretici firma çalıştırdığı işçiye veya iş/letme türüne göre 'ham madde kredisi' alacak; üretim yapılacak ve üretilen mal satıldıktan sonra kredi ödenecek...

- Bütün bu işlemler ve hazırlıklar gerçekleştirildikten sonra üretim yapılacak...

- İşletme üretimi yaptıktan sonra ürettiği ürünü 'ortak ambar'a koyacak...

- Üretici ürünü sattığı zaman banka/lar alacaklarını tahsil edecek...

***

Önemli bir hatırlatma: Ekonominin önemli sorunlarından olan 'enflasyon' bu sistemde problem olmayacaktır. Neden olmayacaktır? Bu sistemde piyasaya sürülen 'para' kadar ortak ambarlarda üretilen 'mal' stoklanmış olacağından enflasyon olmayacaktır.

Ve 'mucize': İşsizlik, istihdam, üretim ve pazar sorunu bu şekilde çözülecektir.

 

Ilker Ardic


YorumcuYorum
Lütfi Hocaoğlu
15.03.2010
12:24

Bu şekilde Adil Düzen’in ekonomi kısmı tamamlanmış olacak.

Ancak, siz bunları köşenizden yazıyorsunuz, muhtemelen yazıya başlıyorlar ama bitiremiyorlar. Diyorlar ki "Yine bu Adil Düzen zırvalıkları." Yine her yeri dolduruyor. Onlar faizli düzeni öyle bir kanıksamışlar ki bu yazılanlar onlara zırva geliyor. Oysa beğendikleri, hoşlandıkları faizli düzen zırvanın kendisi.

"Rabbim bunları okuyupta burun kıvıranlara hidayet versin" diyeceğim ama pek umudum yok.

Reşat Nuri Erol
15.03.2010
13:25

Lütfi Kardeş;

Doğru..

Yazdıklarımızın ve yaptıklarımızın -şimdilik- sadece bize faydası var:

"ADİL EKONOMİK DÜZEN" bu vesileyle tamamlanıyor, tamama eriyor...

Bu ay başından beri 12 tane IMF/EKONOMİ yazısı yazdım ama ilgililerden ve siyasilerden ’TIK/SES’ yok!..

Siyasilerin ve insanların -şimdilik- "ADİL EKONOMİK DÜZEN"e ihtiyacı yok; onlar "VAHŞİ/VAMPİR FAİZLİ DÜZEN"den gayet memnun ve mutlular!..

Yapılan anketlerde yüzde 70 oranında en önemli sorun "EKONOMİ" önde görünüyor ama İNSANLAR henüz bu sorunun biricik ÇÖZÜMÜ olan "ADİL (EKONOMİK) DÜZEN"e bir türlü yönelmiyor, yönelemiyorlar...

Demek ki henüz vakti zamanı gelmedi...

Biz ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI olarak işimize, çalışmamıza, hazırlıklarımıza, araştırmalarımıza ve yazmalarımıza bakalım...

ALLAH vakti gelince her şeyi akması gereken mecrasına aktırır, olması gerekenleri oldurur, inşaallah...

Allah yâr ve yardımcımız olsun...

Allah tamamına erdirsin...

Selam ve dua ile...

RNE

Reşat Nuri Erol
15.03.2010
15:39

Bugün gazeteye gönderdiğim yazımın son bölümü kısaca şöyle:

Vahşi/vampir kapitalizm… IMF başta olmak üzere kapitalizm kurumlarının boyunduruğu… İŞSİZLİK, yoksulluk, iç ve dış BORÇLAR , sömürü, ‘millî’ olmayan MEDYA, ‘âdil’ olmayan YARGI, yeni ANAYASA… Ve daha nice ‘çözüm’ bekleyen ‘sorunlar, sorunlar, sorunlar’… Bu köşede hep bu ‘sorunları’ gündeme getiriyor, ardından sabır ve sebatla ‘çözümleri’ bilebildiğim kadarıyla yazmaya gayret ediyorum...

‘Ekonomik ve sosyal sorunların çözümleri’ bundan sonraki yazımın konusudur...

Sabır ve sebatla yazmaya, yorumlara ve yola devam...

Şimdilik elimizden gelen budur...

Vesselâm...

RNE





Sayı: 40 | Tarih: 14.03.2010
Ahmet Hakan
Peygamber bugün gelse
2309 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Hayrettin Karaman
Kızların eğitim ve öğretimi
1575 Okunma
Hilmi Altın
Ebubekir Sifil
Sünnet ve Kültür
1517 Okunma
1 Yorum
Zafer Kafkas
Zülfü Livaneli
Dünya bir gölgeliktir
1398 Okunma
Ali Bülent Dilek
Bekir Berat Özipek
Demokrasiyi ve diktatörlüğü nerede aramamalı?
1307 Okunma
Bünyamin Demir
Mehmet Şevket Eygi
Depremi Beklerken
1301 Okunma
Emine Hocaoğlu
Dücane Cündioğlu
Darwin'in ilmi, Şems'in irfanı
1298 Okunma
Abdülkadir Altınhan
Toktamış Ateş
Ermeni sorunu ve ABD Kongresi
1286 Okunma
Osman Eskicioğlu
Ruşen Çakır
Af tartışmasından kaçmak mümkün mü?
1285 Okunma
Tayibet Erzen
Ali Bulaç
Fetva, gelenek, estetik, protest
1281 Okunma
Ahmet Yasir Erol
Mehmet Altan
Merkez Ankara büroları mı?
1279 Okunma
1 Yorum
Mehmet Hikmetumut
Oktay Ekşi
KADINLAR
1266 Okunma
2 Yorum
Vahap Alma
Hüsnü Mahalli
ABD çok kızmış!
1252 Okunma
Osman Köse
Reşat Nuri Erol
IMF'siz yapılacaklar ve mucize!
1249 Okunma
3 Yorum
Ilker Ardic
Can Ataklı
Üçlü zirve yeni bir Dolmabahçe miydi?
1240 Okunma
Mesut Karaaytu
Ahmet Altan
Bir düşünün...
1235 Okunma
Özer Ataç
Mehmet Niyazi
Emperyalizmin biricik anahtarı
1216 Okunma
Abdurrahman Erol
Fehmi Koru
Akil adamların tavsiyesi
1208 Okunma
Ahmet Kirtekin
Fikret Bila
İstifayı hiç düşünmedik...
1203 Okunma
Harun Özdemir
Mahir Kaynak
Lobi siyaseti
1168 Okunma
3 Yorum
Süleyman Karagülle
Nazlı Ilıcak
Baykal ve Başbuğ
1136 Okunma
Fatma Karuç


© 2024 - Akevler