İstifayı hiç düşünmedik...
1395 Okunma, 0 Yorum
Fikret Bila - Milliyet
Harun Özdemir

***

Yorum    :

ÇOK ŞEY DEĞİŞMEDİ

Birinci Dünya Savaşı ve Milli Mücadele tarihi, öncesi ve sonrasıyla (1910-1927) biliniyor sanılır. Doğrusunu söylemek gerekirse, bunu bilenlerin sayısı oldukça az.

O tarihlerde olup bitenleri anlamakta zorluk çekenler, bugünlerde olup bitenleri nasıl anlayabilir?

Anlaşılamadığı için de gelişmeler ve gösterilen tepkiler, olayların yaşandığı dar çerçevede değerlendirilmeye devam ediliyor.

           -Birinci Dünya Savaşını Fransız ve İngiliz bankerlerin finanse ettiğini, malzeme yardımını da Almanların yaptığını…

           -Milli Mücadelede ise Rusların, Fransızların ve İtalyanların aleni yardımları, İngilizlerin de silah ve malzeme depolarının soyulmasına göz yumduklarını…

           -Gündeme getirmeden bol miktarda padişahçı, hilafetçi, iç isyancı, gerici düşmanları ve Yunan işgalcilerini…  

Nasıl yendiğimizi konuşarak kazandığımız zaferi açıklamaya çalışıyoruz.

 ***

Lozan’da Birinci Dünya Savaşı’nın galiplerinin iradesi ile Milli Mücadeleye katılanların önemli kısmının iradesi örtüşmüyordu.

Bu sorun aşılacaktı…

Ama nasıl?

Bize özgü bir model mi bulunacaktı yoksa dünyanın her yerinde uygulana gelen aslında bizde de eksikliği hiçbir zaman hissedilmeyen yönteme mi başvurulacaktı?

Bu konuda düşünmek için fazla zaman harcanmadan sıkça başvurulan çözüm uygulamaya kondu…

Anlamayanı, ayak bağı olanı, şimdi sorun olmasa bile ileri de sorun yaratacakları… tasfiye etmek.

Hani, günahsız kul olmayacağı gibi, suçsuz da yurttaş olmayacaktı. Bazıları ufak tefek sıyrıklarla gününü gün ederken, kimileri ise hep günah-ı kebâirle meşguldü.

O zaman suçlarında “teammüd” olanlardan başlanacaktı…

Öyle de yapıldı.

Çok geçmedi, bir de bakıldı ki, deve dişi gibi adamların bir kısmı mevta, kalanları ise evlerinden dışarı çıkamaz halde…

***

Şimdilerde neler oluyor, diyenlere nasıl yardımcı olsam diye bir zamandan beri düşünüyorum.

Acaba söyleyeceklerimi nasıl bir üslupla yazsam, diye.

Kör parmağım kör gözüne” mi desem daha anlaşılır olur yoksa şimdiye dek sürdürdüğüm tarz da mı ısrar etsem?

İnanın buna karar veremedim.

 

 

Harun Özdemir






Sayı: 40 | Tarih: 14.03.2010
Ahmet Hakan
Peygamber bugün gelse
2556 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Hayrettin Karaman
Kızların eğitim ve öğretimi
1773 Okunma
Hilmi Altın
Ebubekir Sifil
Sünnet ve Kültür
1722 Okunma
1 Yorum
Zafer Kafkas
Zülfü Livaneli
Dünya bir gölgeliktir
1583 Okunma
Ali Bülent Dilek
Bekir Berat Özipek
Demokrasiyi ve diktatörlüğü nerede aramamalı?
1499 Okunma
Bünyamin Demir
Dücane Cündioğlu
Darwin'in ilmi, Şems'in irfanı
1492 Okunma
Abdülkadir Altınhan
Ruşen Çakır
Af tartışmasından kaçmak mümkün mü?
1489 Okunma
Tayibet Erzen
Mehmet Şevket Eygi
Depremi Beklerken
1483 Okunma
Emine Hocaoğlu
Toktamış Ateş
Ermeni sorunu ve ABD Kongresi
1473 Okunma
Osman Eskicioğlu
Ali Bulaç
Fetva, gelenek, estetik, protest
1467 Okunma
Ahmet Yasir Erol
Mehmet Altan
Merkez Ankara büroları mı?
1456 Okunma
1 Yorum
Mehmet Hikmetumut
Oktay Ekşi
KADINLAR
1446 Okunma
2 Yorum
Vahap Alma
Can Ataklı
Üçlü zirve yeni bir Dolmabahçe miydi?
1438 Okunma
Mesut Karaaytu
Reşat Nuri Erol
IMF'siz yapılacaklar ve mucize!
1435 Okunma
3 Yorum
Ilker Ardic
Hüsnü Mahalli
ABD çok kızmış!
1426 Okunma
Osman Köse
Ahmet Altan
Bir düşünün...
1407 Okunma
Özer Ataç
Fehmi Koru
Akil adamların tavsiyesi
1398 Okunma
Ahmet Kirtekin
Fikret Bila
İstifayı hiç düşünmedik...
1395 Okunma
Harun Özdemir
Mehmet Niyazi
Emperyalizmin biricik anahtarı
1392 Okunma
Abdurrahman Erol
Mahir Kaynak
Lobi siyaseti
1339 Okunma
3 Yorum
Süleyman Karagülle
Nazlı Ilıcak
Baykal ve Başbuğ
1330 Okunma
Fatma Karuç


© 2025 - Akevler