Bir düşünün...
1236 Okunma, 0 Yorum
Ahmet Altan - Taraf
Özer Ataç

 

ŞAMANCA ÖÇ ALMAK..

 

Zalim iktidar sahipleri : “ Bir düşünün Allah’ın cezaları bir düşünün!”

 

Bunlar düşünmezler iştahlarıyla  güdülürler; çünkü vicdanlarını arzularının etine gömmüşlerdir.

 

Güçleriyle ayakta duran suçlular her zaman "Kahraman" diye başlayan cümleleriyle, az önce tecavüzcü salyalarını akıttıklarını teşhis edebilirsin. Rahatlıkları tüm değerlerden üstün olduğu için dokunulmazlıklarını, sorgulanamazlıklarını, hesap vermezliklerini vicdansız çatallı sesleriyle korkutmak için sirenleştirirler. Sindirdikleri milletlerine "kahramanlık" cakası satarlar; oysa her kes bilir ki kahramanlık erdem yoluna adanmaktır…

 

Evrenlerin  sahibi, düzenleyicisi ve geliştirici (Rab), Hak yasasını işletiyor: hakkın “geç” dediğimiz “yanıtı”/tezahürü, üstümüze giyipte sekiz saat sonra çamaşır makinasına yıkanmak için atıp değiştirdiğimiz gömleklerimiz gibi, seksen sene sonra toprağe iade edip minerallerine kadar yenilenecek bedenlerimize göre “geç” lakin, bir gömlek bir “mesai” içindir! Aynı şekilde, dönemsel sınavlarımızın bir soru kitapçığı olması misali, yaşam  dönemlerimizde bir beden/bir form bir kitapçıktır.

 

“İnsan acelecidir”;  insan bir bedenin değil, bedenlerin taşıyıcılığında ayol alandır. İnsanlar bedenlerini kendilerine yaptıkları  binalarla aksettiriyorlar:  Kurumlar ve kalın beton kolonlu binalar “sahiplerinin” vicdanlarının en somut ifadesidir. Onlar, o binalar ve içindeki teçhizatlarla seçkinliklerini garantiye alma peşindedirler; beslendikleri sömürdükleri insanların acıları onları beton harç ve teçhizat olarak içlerine sirayet etmiştir.Acı palazlandığında onları dışarıya kaçamayacakları şekilde bitirecektir.

 

Diğerlerine gelince, direnip sorgulayama aşamasına gelinceye dek kirli, iğdiş “gömlekleriyle” Tekamülün acı refüjlü yollarında taban tepecekler..Yardım zihinlerindeki iyilik özlemleriyle rüzgara, yağmura, sele, depreme, savaşa, hastalığa dönüşerek yönlenecektir. Zihinlerinde  şekillendirip  besledikleri her doğa olayı, önce kendilerinden sonra da beton kolonlardaki emek minerallerine dönüşümlü akım yaparak konforcuları bir dahaki sefere en kötü yaşam formlarına doğduracaktır.

 

Bunun dışında , acı çeken bedenlerin ruhlarının, acıları  “hak” edişlerinin perde arkasını kim bilebilir: Irak’ta şu anda 12 milyon yetim var. Ne yaptılar ki bu acılara doğdular bu bedenlerdeki ruhlar?!?   En kestirmeden , 800 yıl önce  azgın Hülagu liderliğindeki Moğolların Bağdat’ı yağmalayıp nehirlerinde kan akıttıkları orduların  vicdansız askerlerin bedenleri ölümlerinden sonra, ruhlarının  evrensel bedel  ödeme planı gereği  acı ve ateş içinde Irak’larda yetim olarak doğmalarıdır.

 

Zalimlerin eziyetleri her devranda aza gelerek( azgınlıklarını/tuğyan/kendini yeterli görme,  her doğumda ödeyerek), iyilik diyarlarının toprağını acı çözülmelerle  olgunlaştıracaklardır. O topraklar erdemleştikçe, üzerlerindeki bitirdikleri  bitkilerle, besinlerle; insanları da vicdanlaştırıp/vicdanlı hale getirip, zihinlerindeki iyiliği,   yeryüzünde gerçekleştireceklerdir.

 

Evren,  içindekince sonsuz. Sayısız yaşam modelleri, biçimleri  hak yasası gereği kötülüklerin bedellerini acılarıyla ödeyerek/ acı çektirdikleri “başkaları”, kendileri olup doğarak ödeyip, kozmik simetriği/uyumu (denge değil!) durmaksızın oluşturma işlevindedirler.

 

Evrende sadece bir tek  “giyim mağazasının” dünyada ve gördüklerimiz olduğunu sananlar; kendi yaşamlarında, çarşılarında (ya da kreasyonlarında) bunu nasıl kabul etmiyorlar ise  kozmos da sayısız çeşit  formlar için sayısız kreasyon mağazaları (dünyalar/ ortaya çıkış alanları/ er meydanları ) oluşturmaktadır.

 

Özer Ataç






Sayı: 40 | Tarih: 14.03.2010
Ahmet Hakan
Peygamber bugün gelse
2309 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Hayrettin Karaman
Kızların eğitim ve öğretimi
1575 Okunma
Hilmi Altın
Ebubekir Sifil
Sünnet ve Kültür
1518 Okunma
1 Yorum
Zafer Kafkas
Zülfü Livaneli
Dünya bir gölgeliktir
1398 Okunma
Ali Bülent Dilek
Bekir Berat Özipek
Demokrasiyi ve diktatörlüğü nerede aramamalı?
1308 Okunma
Bünyamin Demir
Mehmet Şevket Eygi
Depremi Beklerken
1302 Okunma
Emine Hocaoğlu
Dücane Cündioğlu
Darwin'in ilmi, Şems'in irfanı
1299 Okunma
Abdülkadir Altınhan
Toktamış Ateş
Ermeni sorunu ve ABD Kongresi
1287 Okunma
Osman Eskicioğlu
Ruşen Çakır
Af tartışmasından kaçmak mümkün mü?
1285 Okunma
Tayibet Erzen
Ali Bulaç
Fetva, gelenek, estetik, protest
1282 Okunma
Ahmet Yasir Erol
Mehmet Altan
Merkez Ankara büroları mı?
1280 Okunma
1 Yorum
Mehmet Hikmetumut
Oktay Ekşi
KADINLAR
1267 Okunma
2 Yorum
Vahap Alma
Hüsnü Mahalli
ABD çok kızmış!
1253 Okunma
Osman Köse
Reşat Nuri Erol
IMF'siz yapılacaklar ve mucize!
1249 Okunma
3 Yorum
Ilker Ardic
Can Ataklı
Üçlü zirve yeni bir Dolmabahçe miydi?
1241 Okunma
Mesut Karaaytu
Ahmet Altan
Bir düşünün...
1236 Okunma
Özer Ataç
Mehmet Niyazi
Emperyalizmin biricik anahtarı
1217 Okunma
Abdurrahman Erol
Fehmi Koru
Akil adamların tavsiyesi
1208 Okunma
Ahmet Kirtekin
Fikret Bila
İstifayı hiç düşünmedik...
1204 Okunma
Harun Özdemir
Mahir Kaynak
Lobi siyaseti
1170 Okunma
3 Yorum
Süleyman Karagülle
Nazlı Ilıcak
Baykal ve Başbuğ
1137 Okunma
Fatma Karuç


© 2024 - Akevler