Binlerce kişinin ölümüne neden olduğu için ağırlaştırılmış ömür boyu hapse mahkûm edilen ve cezasını İmralı’da çeken “sayın” malum kişi içinde bulunduğu şartlardan şikâyet etti geçenlerde.
Hücresi darmış, penceresi küçükmüş, bir de üstüne sineklik koymuşlar.
Neyse ki apar topar adaya gönderilen bir Adalet Bakanlığı heyeti, şikâyetleri yerinde saptadı ve bunların bir kısmı giderildi de yüreğimiz ferahladı.
Ama yetmez. Hazır “açılım” varken “sayın” malum kişinin yaşam koşulları daha da düzeltilmeli. Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzerine çevresinden gelen önerileri toparlamış bir okurum:
1- Hücreye derhal 70 ekran HD plazma TV konsun.
2- Diji-Kürt (yoksa, derhal yapılsın),
D-Smart, Cine 5, Erotik Kuşak yayınlarını da kapsayan uydu bağlantısı sistemi kurulsun.
3- Yoğun çalışmalardan yorgun “sayın” kişinin psiko-sosyal motivasyonunun bozulmasını önlemek ve tansiyon sorununu minimal seviyeye indirmek için:
- yerlere parke,
- odaya amerikan bar,
- jakuzi,
- solaryum,
- air condation yapılması için harekete geçilsin.
4- Yapılması tasarlanan 3’üncü köprüye: Özgürlük ve Demokrasi Köprüsü adı verilsin, açılışını Amerika’nın uyuşturucu ticaretinden aradığı bir başka “sayın” yapsın. OGS ve KGS ücretleri dağda yaralanan “sayın” teröristlerin rehabilitesi için Kandil Fonu’na aktarılsın.
5- Haftada bir Genelkurmay Genel Sekreteri veya Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri olmadı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, İmralı’ya gidip Pelit Pastanesi’nden yaptırdıkları çikolata ile hatır ziyaretinde bulunsun.
6- Verdiği demokrasi- insan hakları- barış mücadelesinde vücudu yorgun düşen “sayın” malum kişinin sağlık durumu her ay en iyi hastanede yapılacak olan check-up’tan geçirilsin ve sonuç Sağlık Bakanı tarafından Dünya Sağlık Örgütü’ne muntazam rapor edilsin.
7- Demokrasi- insan hakları ve barış için verdiği mücadele göz önüne alınarak, “sayın” şahsın Mahatma Gandhi, Nelson Mandela ile aynı ayarda bir Barış Elçisi olduğu kabul edilsin ve TBMM kendisini Nobel Barış Ödülü için aday göstersin.
8- Bu “sayın” malum kişiye güzide üniversitelerimiz fahri doktor unvanı versin.
Yorum
Gündem gene yoğun DTP kapatılacak mı kapatılmayacak mı derken iki yıllık bir yargılama sonunda nihayet bir karara vardılar ve kapatılmalı diyerek mahkememizin değerli yargıçları hükmü verdiler. İşin ilginç tarafı kapatılmasına kapatıldı da olaylara daha bir ılımlı yaklaşan insanlar cezalandırıldı. Polise askere her gün hakaret eden milletvekilleri siyasiler ceza almadı. Mahkeme başkanı da çıktı dedi ki onlar hakkında her hangi bir şikâyet yoktur. Şikâyet olmayan kişi hakkında nasıl yargılama yaparız dedi ve ek iddianame niye hazırlanmadı gibi bahaneler söylendi. Soruyorum şimdi cumhuriyet başsavcısı olan zatıâli AKP kapatma davasında kaç tane ek delil iddianamesi hazırladı.
Google’ dan araştırmalar yaparak yok küçük çocuklar namaz kılmış, yok Kur,an okumuşla,r onlara göz yumulmuş, müsamaha gösterilmiş diye bir zamanlar kudretli generallerimiz bu ülkede birinci tehlike irtica diyorlardı. Acaba sayın başsavcımıza göre PKK sempatizanları yada onun destekçilerini daha masum görüp inanan insanları ondan daha mı tehlikeli görüyor. AKP ye hazırladığı ek iddianameyi DTP ye hazırlayamadı.
Evet, sayın yazarımız çok güzel bir noktaya temas etmiş binlerce insanın ölümüne ülkenin milyarlarca dolar kaynağının heba olmasına sebep olmuş. Malum şahsa ada tahsis edip paşalar gibi bakılırken, sağlık sorunları bahane edilirken, onun için eylemler yaptırılırken bu ülke de sosyal güvenlik yasası diyerek çıkarılan yasadan dolayı milyonlarca 25 yaşını doldurmuş işe girememiş gençlerimiz paralı sağlık hizmeti almak zorunda kalıyorlar. Önceleri öyle ya da böyle babasından annesinden dolayı sağlık hizmeti alan gençlerimiz şuan sağlık hizmeti alamamakta ve para ödemekte işin daha da ilginci AKP sağlıkta vergi sistemini hayata geçirmiştir. Adına da katkı payı demekte nasıl bir katkı payı ki devlet hastanesinde muayene olan bir SSK lı hasta eczaneye geldiğinde ilaç harici sekiz lira para ödemek zorunda kalıyor ve bundan da ömür boyu kurtulma şansı yok. Oraya işlendikten sonra şimdi malum şahsa sağlık bakanı devlet iyi baksın hatta oraya hastane kursun her şeyini dakika dakika kontrol etsin. Ya bu nedir bu ne saçmalıktır bir mahkûm sonunda hem de idamdan kurtulan, bir mahkûm ya diğer cezaevlerindeki mahkûmlar.
Evet, bir kahraman yaratma peşindeler burası Türkiye günün birinde olur mu dersiniz? Olur, mu olur. Allah’ım basiretsiz yöneticilerin ve zalimlerin şerrinden bu milleti korusun selam ve dua ile.