15.12.2009
Zina İslâm dinine göre ahlâksızlıktır, günahtır ve suçtur. Birtakım dinsizler, ateistler, çağdaşlar, lâikçilerİslâm'a bu konuda karşı çıkıyor ve zinanın bir suç olmadığını savunuyorlar.
İslâm aileye önem verir.
İslâm'ın ahlâkî değerlerinden biri de iffettir.
Dinsizlerin ve çağdaşların zina konusunda Müslümanlara baskı yapmaya hakkı yoktur.
Hiçbir Müslüman zinanın ahlâksızlık, günah, suç olduğunu inkâr edemez. Ederse İslâm'dan çıkar, mürted olur.
Evli kimseler zina yaparsa bunun cezası recmdir. Bazı reformcuların İslâm'da recm cezası olmadığını iddia etmeleri gülünç bir câhilliktir. Asr-ı Saadet'te Peygamberimizin sağlığında (Salat ve selâm olsun O'na) recm cezası uygulanmıştır.
İslâm hukukunda zina suçunu isbat etmek ve recm cezasını infaz etmek son derece zordur. 600 küsur yıllık Osmanlı tarihinde, benim bildiğim, iki recm cezası verilmiştir.
Hazret-i Ömer radıyallahu anh efendimiz, bir kıtlık ve pahalılık yılında hırsızlara verilen had cezasını muvakkaten tatbik etmemişti. Çünkü insanlar zaruret dolayısıyla, açlıktan ölmemek için hırsızlık yapmak zorunda kalıyordu.
Bu devirde Türkiye'de recm cezası uygulanacak olsa nüfus epey azalır...
Somali'de zina yapan bir Müslüman idam edilmiş... Bu haberi veren çağdaş gazete aklınca İslâm hukukunun vahşi olduğunu iddia ediyor. İslâm hırsızın elini kesmekten önce hırsızlığı keser. İslâm toplumunda hırsızlık çok istisnaî bir suçtur.
Dünya üzerinde çeşitli hukuk sistemleri vardır:
-Kara Avrupası hukuk sistemi.
-Anglo-sakson hukuk sistemi.
-İslâm hukuku.
Önemli olan ülkede suçların azaltılması, güvenliğin hakim olmasıdır.
Bugün ülkemizde hırsızlık o kadar yaygın hale gelmiştir ki, vatandaş sabahleyin gözüne sürme çekip sokağa çıkıyor, akşama evine döndüğünde sürmesi gözünden çekilip alınmıştır.
Ceza hukukunun iki vazifesi vardır:
-Korkutarak, düşündürerek suçları önlemek.
-Buna rağmen suç işlenirse, herkese ibret olacak şekilde cezalandırmak.
Allah'ın bize düstur, imam, hikmet kaynağı ve şifa olarak göndermiş olduğu Kur'ân-ı Kerîm'de "Zina'ya yaklaşmayın, çünkü o şüphesiz bir hayâsızlıktır, çok kötü bir yoldur" buyrulmuştur. (İsrâ, 32)
Zina haram olduğu gibi zinaya yol açacak uygunsuzluklar da dinimiz ve şeriatımız tarafından kötü görülmüştür.
Kadınların ve kızların haysiyetine, değerine, iffetine gölge düşüren, onları alçaltan, onları seks ve şehvet aracı gibi gösteren kötülüklerden biri de uygunsuz kıyafetlerdir.
Hiçbir iffetli, şerefli, haysiyetli kadın ve kız fahişe kıyafetine bürünmemeli, büründürülmemelidir.
Birtakım kadınlar başlarını rengârenk bir örtü ile örtüyorlar ve böylece tesettüre girmiş olduklarını sanıyorlar. Tesettür sadece başını örtmekten ibaret değildir. Tesettürlü Müslüman hanımın veya kızın renkleri, elbisesinin şekilleri, tavır ve hareketleri yabancı erkeklerin dikkatlerini, şehevî bakışlarını çekmeyecek şekilde ve tarzda olmalıdır.
Elbisesi dar, başındaki örtü gökkuşağı gibi rengârenk, eteği yırtmaçlı, suratı makyajlı, gözleri fıldır fıldır etrafa bakıyor, tebessümler saçıyor, kahkahalar atıyor, takmış takıştırmış, sürmüş sürüştürmüş, herkes ona bakıyor...Böyle tesettürlü kadın olur mu?Böyle tesettür olur mu?.. Bunlara nasihat edecek hocalar nerede?..
Bir zina vardır, bir de göz zinası... Aklı başındaki kadın ve kızların göz zinasına sebebiyet verecek, yol açacak kıyafetlerden, renklerden, tavır ve hareketlerden uzak durmaları, iffet ve hayâ içinde olmaları gerekir.
Tesettürün de türleri vardır:
-Takvalı, iffetli, hayâlı, görgülü, ciddî Müslüman hanımefendilerin tesettürü.
-Yine bu sıfatlara sahip hanımefendi genç kızların tesettürü.
-Hoppa, züppe, ölçüsüz, gösteriş delisi düttürü Leylâ kadınların sözde tesettürü. Bunlarınki aslında tesettür değil, anti-tesettürdür.
Tekrar ediyorum:
İslâm'da zina ahlâksızlık, hayâsızlık, günah ve suç değildir diyen kişi Müslümanlıktan çıkar.
İffet, hayâ ve zina konusunda, Avrupa standartları ile Din-i Mübîn-i İslâm'ın hüküm, ölçü ve değerleri bağdaşmaz ve uyuşmaz.
Siyasî bir düzende, açık kadınlara ve kızlara sağlanan bütün haklar, hürriyetler ve fırsatlar tesettürlü (başı örtülü) kadınlara da sağlanmaz ve verilmezse o toplumda eşitlik ve tam bir hürriyet yoktur.
Sevgili Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem "İnsan mü'min olarak zina etmez" buyurmuştur. (Sahih-i Müslim, İman bölümü, 100). Ulemâ ve fukaha bu hadîsteki mü'mini "kâmil ve gerçek mü'min" olarak yorumlamıştır.
Zinanın suç olmaktan çıkartılması bizim toplumumuzun kültürel yapısına aykırıdır.
Yazının tamamı için tıklayınız.
Yorum:
Recm (Taşlamak) kelimesi Kuran da şu ayetlerde geçmektedir.
Ali İmran-36, Nahl-98, Şuara-116 , Duhan-20, Kehf-22, Mülk-5 Hicr-34, Sad-77,
Hicr-17, Tekvir-25, Meryem-46, Hud-91, Yasin-18, Kehf-20
Bu ayetlere baktığımızda hiçbiri zina yapan için taşlayınız anlamı çıkmamaktadır. Aksine birçoğu şeytan için kullanılmıştır. Yazarımız evli kimselerin zina yaptıkları takdirde bunun cezasını recm olduğunu söylüyor ve bazı reformcuların İslâm’da recm olmadığını söylemelerinin gülünç olduğunu söylüyor. Bana göre yazarımız bunu söylemekle kendisi gülünç duruma düşmektedir. Kuran da ise;
الزَّانِيَةُ وَالزَّانِي فَاجْلِدُوا كُلَّ وَاحِدٍ مِنْهُمَا مِائَةَ جَلْدَةٍ
Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz değnek vurun.(Nur-2)
Buradan da anlaşılıyor ki zina eden kimselere yüz değnek vurulmasını söylüyor. Taşlayarak öldürün demiyor. Kuran da olmayan şeyleri söylemek bence cahilliktir. Kuran da kesin hüküm olmasına rağmen söylentilere değil de araştırarak doğrulara inanmak dileğiyle…