17.10.2009
Evet İsrail, Türkiye'yi suçlayacağına utansa daha iyi eder.
İsrail, Gazze vahşetinde yaşadığı suçluluk duygusunu, Türkiye'ye yönelik tepki ile telafi etmek istiyorsa bu mümkün olmaz.
Orada bir vahşet işlendi ve bunu dünya görecek.
Aslında İsrail de bunu görüp utanıyor.
Ayrılık dizisi, sadece vahşeti yakın plan gözler önüne seriyor.
Yakın plan...
Böyle bir şey.
Bir kötülüğü yaparsınız, görülmediğini sanırsınız, birisi birden onu yakın plan görüntülerle gözler önüne serdiğinde, birisi çıkıp "Ben vahşeti gördüm" diye tanıklık ettiğinde utanır, yerin dibine geçer ya da görgü tanığını ortadan kaldırmaya çalışırsınız.
22 günde 1387 ölüm.
Çoğu kadın ve çocuk.
Ne yaptı İsrail Gazze'de?
Bunu, BM'nin görevlendirdiği Yahudi kökenli Güney Afrikalı yargıç Richard Goldstone başkanlığındaki komisyon raporuna koymuş: 575 sayfalık raporda deniyor ki:
- Gazze'de savaş suçu ve insanlık suçu işlendi.
- Titizlikle planlanmış, Gazze halkının cezalandırılması, sindirilmesi ve aşağılanması amaçlanmış... Yani bilinçli bir kırım gerçekleştirilmiş bir operasyon bu...
Albert Camus, "20'nci yüzyılı tasarlanmış cinayetler yüzyılı" diye tanımlıyordu.
Gazze vahşeti de, bunun 21'inci yüzyıla uzanmış bir boyutu...
İsrail, Goldstone raporunun BM raflarında kalacağını düşündü zahir.
Oysa o rapor, İsrail vahşeti soruşturmak için harekete geçmediği takdirde dosyanın Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesini öngörüyor.
Yani Gazze vahşeti insanlığın gündeminde.
Oysa İsrail, Ayrılık filmi sebebiyle kıyamet koparıyor.
Ama bir cinayeti işleyen, bunun bir gün önüne çıkacağını ve "Seyret filmini" deneceğini bilmeli.
Hayatın gerçek kanunu bu.
Bu dünya-Öteki dünya kanunu bu.
Yarın, "Büyük Mahkeme"de, herkesin hayat filmi böyle gösterilecek.
Nasıl utançlar yaşanacak kim bilir?
Onun için ben derim, utanç yükü ile ebedi aleme gitmemek lazım.
Düşünüyorum da, bu "yakın plan" çekimler ve gösterimler çok ürkütücü.
Bazı davalarda yargıçlar, suçluya işlediği suçla ilgili bir filmin tekrar tekrar seyrettirilmesi cezası veriyorlar.
Mesela Cem Garipoğlu'na böyle bir ceza verilse, testere ile kurbanının boynunu keserken çekilmiş görüntüler defalarca seyrettirilse, ne kadar tahammül edebilirdi buna?
Her insanın içinde, saklı bir insanlık damarı vardır ve işlenen suçlar, o damarla yüz yüze geldiğinde, insanı derin bir şoka sokar.
Gazze'de 1387 kişi can vermiş. Uçaktan bombayı atan asker... Topu ateşleyen asker... Annenin ve bebeğin üzerine kurşun boşaltan asker... Ve İsrail ordusunu Gazze'nin üzerine süren politikacılar...
Seyretseler çocuk ve kadın ölümlerini...
Nasıl olurdu?
Utanç... Evet utanç.
1980 sonrası Diyarbakır Cezaevi'nde olan bitenleri, o işleri yapanlara seyrettirdiğinizde de aynı şey olur:
Utanç.
1915 tehcirinde Ermeni kadın, yaşlı ve çocukların yollarda yaşadıklarını seyrettirdiğinizde de İttihatçılar aynı utancı yaşarlardı.
Taşnak ve Hınçak komiteleri, camilere doldurdukları Müslüman kadın ve çocukları yakarken, atılan çığlıkları duyduklarında da, ellerini yüzlerine kaparlardı.
Yoksa olmaz mıydı? Yoksa orada insanlık, hepten tükenmiş miydi?
Bosna'da üzerinde atış talimi yapılan anne ve çocukların filmi birilerini utandırmaz mı?
Kamboçya'daki ölüm tarlaları yakın plan çekilse ve gösterime sunulsa ona tahammül eden bir insan çıkar mı?
Bir dönem işkencehaneler vardı memleketimizde...
O işkence sahneleri yakın plan çekilmiş olsa ve şimdi, işkencecilere seyrettirilse, nasıl bir halet-i ruhiye ile seyrederlerdi?
İsrail...
Gazze'deki katliamı meşrulaştırmak için hangi gerekçeleri üretti kendi dünyasında, ayrı konu. Vahşeti icra edenleri bulup çıkaracak ve yargıya teslim edecek.
Türkiye'ye karşı köpürmek oradaki insanlık ve savaş suçunu ortadan kaldırmıyor.
Goldstone diye bir Yahudi çıktı ve İsrail'in oyununu bozdu.
Fotoğraf bu kadar net!
Bu fotoğrafı TRT sunsa ne, özel bir TV sunsa ne, hiçbir TV sunmasa ne? Ne değişir?
Yorum:
Ben burada İsrail’in tepkisine değil bizim (tabi eğer bu tepkiyse) tepkimize değinmek istiyorum.
İsrail ile son zamanlarda yaptığımız birçok işbirliği ortada. Mayınlı arazilerin temizlenme ihalesi ve sonucunda o toprakların İsrail’e verilmesi. Yine hala devam eden birçok silah yapım anlaşmalarımız falan var. Sonra kalkmışız bir filmde onların yaptıklarını göstermek suretiyle tepki göstermiş oluyoruz. Arkasından Dış İşleri Bakanımız “Hayır, bu dizi yayınlanacak!” resti çekince güya diplomatik başarı kazanmış oluyoruz. Sadece kendimizi tatmin ediyoruz. Ayrıca İsrail’in yaptığı vahşet, sindirme ve aşağılama amacıyla yapılıyorsa amaca hizmet ediyor ve bizzat kendi yapımlarımızla onların reklamını yapıyor, onlar adına kendimizi sindiriyoruz. Zaten İsrail’in neler yaptığını bütün dünya bilmiyor mu?
Ben İsrail’in bu yapımdan rahatsız olduğunu düşünmüyorum. Hatta bu dizi bizzat onların desteğiyle yayına konulmuş bile olabilir diyorum. Sonra göstermelik bir “Ne yapıyorsunuz siz?” tepkisiyle oyunlarını çok güzel oynuyorlar.
Onların yaptıklarını konuşup ortaya koyarak ve tenkit ederek değil bizim bu durumda ne yapacağımızı düşünerek hareket edersek hem kendimizi böyle yayınlarla tatmin edip öfkemizi bitirmeyiz, hem de oradaki eziyet edilenlere gerçekten yardımcı olmayı başarabiliriz.