Rahat uyu Hrant
1536 Okunma, 9 Yorum
Ahmet Hakan - Hürriyet
Lütfi Hocaoğlu

15.10.2009

Bak, oldu işte...

Sarkisyan topraklarımızda... Bursa'ya indi... Yetkililerimiz karşıladı onu... Protokol de imzalandı... Söz verildi “birbirimizi hiç üzmeyeceğiz” diye...

Yani demem o ki Hrant...

Kurşun boşuna örselemedi senin yüreğini... Boşuna çekmedin o acıları...

Hiçbir şey boşuna değil...

Şu güzelim gelişmede, yaşarken yaptıklarının tabii ki payı var ama ölerek verdiğin mesajın payı daha büyük...

Rahat uyu Hrant... Her şey yolunda...

Yazının tamamı için tıklayınız.

 

Yorum:

Açılımların etyolojisi

Sonradan adı demokratik açılım olan Kürt açılımı, Ermeni açılımı, Suriye açılımı, Irak açılımı…

Bugünlerde gündemi meşgul eden açılımlar neden her geçen gün artıyor? Ne oldu da onlarca yılın sorunları birden bire çözülme noktasına geldi?

13 Temmuz 2009’da Ankara’da yapılan bir anlaşma ile Nabucco boru hattı projesi imzalandı. Bu proje ile 2010 yılında başlanacak inşaatla 3300 km boru hattı yapılacak. Bu projeyle Avrupa’nın en büyük doğal gaz üreticisi olan Rusya’dan doğal gaz Azerbaycan, Gürcistan, Türkiye üzerinden Avrupa ülkelerine ulaşacak.

Bu proje ABD ve AB tarafından desteklenmektedir. ABD İran’ın devre dışı kalmasını istemekte, AB ise doğal gazın kendisine güvenli olarak gelmesini istemektedir. Rusya zaten satıcı olduğundan projenin en önemli ayağıdır. Ancak Rusya’yı hattın geçtiği Gürcistan rahatsız etmektedir. Bu nedenle Rus Gazprom firması proje dışındadır.

Bu proje için Nabucco Gas Pipeline International GmbH adında bir firma kurulmuştur. Bu firmanın ortakları şunlardır: OMV (Avusturya), MOL (Macaristan), Transgaz (Romanya), Bulgargaz (Bulgaristan), BOTAŞ (Türkiye), RWE (Almanya).

İstanbul’un finans merkezi yapılma projesini de gözden kaçırmamak gerekir. ABD ve AB merkezli finans yani faizle insanları sömüren kuruluşlar Türkiye’ye yerleşmek istiyor. Bunun için kendilerine özel statüler sağlayacak olan kanunlar çıkarılıyor. Görülüyor ki artık Türkiye’nin yıkılmasından çok halkın topluca köle yapılması projesi başlamış. Finans merkezinin kurulması ve halkı faizlerle karın tokluğuna çalışan köleler haline getirme projesinin yürümesi için Türkiye’nin hem içte hem de dışta kavgalı olmaması gerekir. İçte kavganın olmaması PKK’nın susturulması ile olur. Bunun için Kürt açılımı adı verilen proje devreye girmiştir. İki gün önce ABD ve AB tarafından PKK’nın üst düzey yöneticileri uyuşturucu taciri ilan edilerek hesaplarına el kondu. Ne oldu da ABD ve AB onlarca yıl bunların uyuşturucu taciri olduğunu fark edemedi de birden bire son günlerde bunun farkına vardı? Kandil dağında PKK’lılar arasında çatışmalar çıktı ve bazıları Türkiye’ye gelip teslim oldular. İmralı’dan “Türkiye’ye dönün” mesajı oraya niçin ulaştırıldı?

Ermenilerle olan sorunların düzelmesini ise hem ABD istemekte hem de Rusya istemektedir. ABD finans merkezi projesi için buna önem vermekte, Rusya ise Nabucco boru hattı projesinde Azerbaycan’dan gelen hattın kavgalı olduğu Gürcistan’dan geçmesini istememektedir. Bunun için Türkiye ile Ermeni sınırı açılmalı ve Ermenistan ile Azerbaycan barıştırılmalıdır. Göreceksiniz Rusya bu sebeple kendi başlattığı Dağlık Karabağ sorununun çözümünde aracı olacaktır. Boru hattı içinde alternatif yol olan Azerbaycan, Ermenistan hattını isteyecektir. Bunun için 2010 yılındaki inşaat başlamadan Ermeni açılımı tamamlanmalıdır. Bundan sonra Rus Gazprom firması da projeye dahil olacaktır.

Suriye ve Irak’la iyi ilişkilerde bulunulması ise on yıllarca süren doğu ve güney doğudaki güvensizlik ortamının kaybolmasına sebep olacaktır. PKK’nın tasfiyesi için de gereklidir bu.

Bu yapılanlar doğru mu, yanlış mı diye düşünecek olursak:

Kürt açılımı: Doğrudur ama yöntem yanlıştır. Yöntem kanunlar çıkarmak değil, adil yargı için hakemlik sistemini ve kısas uygulamasını getirmektir.

Ermeni açılımı: Kesinlikle doğrudur. Azerbaycan ile olan ilişkilerinin de düzeltilmesi gereklidir.

Suriye açılımı: Yapılabilecek en güzel şeydi ve İslamiyet’e tam tamına uygun bir uygulamaydı. İnsanlar oradan buraya, buradan oraya serbestçe geçecek demektir.

Irak açılımı: Irak ile iyi ilişkilerde bulunmalı ve onlara savaş sonrası yardımcı olmalıyız.

Finans merkezi: İstanbul’un finans merkezi yapılması faiz merkezi yapılmasıdır. İstanbul’a yabancı faiz kuruluşları gelecek, krediler verecek ve ülkenin ekonomisini ele geçirecekler ve istedikleri gibi idare edeceklerdir. Türk vatandaşları batılı finans yani faiz kuruluşlarının kölesi olacaklardır. Eğer bu finans merkezi projesi gerçekleşirse Ak Parti yöneticileri Allah’a karşı nasıl hesap verecek, merak ediyorum.

Sonuç olarak, Ahmet Hakan’ın sandığı gibi Ermeni açılımı Hrant Dink’in çabaları ile gerçekleşmedi. Kürt açılımı da artık ona ihtiyaç kalmadığı için kullan at politikasının kurbanı olacak olan PKK’nın çabaları ile olmadı.

 

Lütfi Hocaoğlu


YorumcuYorum
Tayibet Erzen
18.10.2009
23:23

Gerçekten çok güzel tespitler, bunlar. İnsan bu yorumu okuduktan sonra şöyle düşünüyor: "Ne kadar süredir uyuyordum, ben?” Evet bütün bunlar hangi arada oluyor ve biz niye her seferinde ambalajın fiyonkuna takılıyoruz da paketin içine bakmayı akıl etmiyoruz? Olay aslında ne kadar da açık, değil mi?

faani
19.10.2009
00:20

pkk çözüm arayışlarının aktörü olsa, çözüm arayışları tam da örgütün tasfiye sürecine girmesiyle başlar mıydı? en kanlı eylemlerin en sert çatışmaların olduğu zamanlarda kimse çözüm aramadı da herkes harab bitap düşünce mi çözüm aranıyor? pkk’nın bu işte bir etkisi olduğuna inanmak için ortada hiçbir delil yok.

Tayibet Erzen
19.10.2009
12:10

En kanlı eylemlerin, en sert çatışmaların olduğu zamanlarda kimsenin çözüm aramaması, savaşı körükleyerek Türkiye’yi daha da yıpratmak istemesi kadar açık delil mi olur?

faani
20.10.2009
01:32

pkk’nın ektisi derken kastım şu idi: pkk’nın eylemleri neticesinde türkiye devleti böyle bir açılım yapmaya zorlanmış değil. pkk kürt varlığının kabul edilmesinde ve haklarının tanınmasında etkili aktör değildir. diğer yandan devlet politika olarak bir sorun çözmek yönünde bir irade ortaya koymamıştır. karşılıklı bir çatışma yaşanmıştır. bu asimetrik mücadelede çözüm iradesi ortak bir tavırla gözardı edilmiştir, denilebilir. bugünkü tavırlar da kimin çözümden yana olduğunu kimin çözüme karşı olduğunu gösterebilir.

Lütfi Hocaoğlu
20.10.2009
10:29

Dün Habur sınır kapısından girerek bir grup PKK’lı teslim oldu. TV’lerde Mahmur ve Kandil’de uğurlanma törenlerini gösterdi.

Hiç dikkat ettiniz mi, oralarda resmen şehir devleti kurmuşlar. Ve oranın kontrolu resmen Birleşmiş Milletlerde, gayri resmi Irak’ı işgal etmiş olan ABD’de.

Yani sözüm o ki PKK ABD’nin kontrolu altındadır. İsteseydi ya kendisi o iki kampı darmadağın ederdi ya da bize darmadağın et derdi, iki uçak kalkardı ne Mahmur ne de Kandil kalırdı.

Eğer bugün o PKK’lılar gelip teslim oluyorsa emin olun ki ABD istediği içindir, aksini düşünürseniz bana göre büyük bir yanılgı içine düşersiniz.

HAWAR
20.10.2009
11:51

Hocam bencede ülkemizde esen barış rüzgarlarının yapay ve bazı küresel güçlerin menfaatlerine hizmet etmek için estiğini düşünüyorum.Bana öyle geliyorki küresel güçler ortadoğoyla puzzle(yapboz)oynar gibi oynuyorlar burda akıllı bir yönetimin yapması gereken onların oynadığı bu oyunları farkedip kendi çıkarları doğrultusunda bu parçaları yerleştirmektir.Nasıl küresel güçler sizinde dediğiniz gibi Nabucco projesiyle bu bölgenin güvenli bir bölge olmasını sağlamaksa bizde bu fırsatı kendi çıkarlarımız doğrultusunda kullanmak zorundayız.Büyük resme göre pkk bitmiştir.Büyük resmi gören pkk ve hükümet karşılıklı paslaşmalarla gole giderler bence.Ama bu demek değildir ki pkk nin bu açılımda hiçbir rolü yoktur.Çünkü resmin küçük parçalarında kabul etsekte etmesek te onların söylediklerine kulak veriliyor ve bu tip küçük parçalar büyük resmi oluşturanlar için pek önemli değildir onlar büyük resme bakarlar ve çıkarları onlar için önemlidir.PKK ABD nin kontrolü altındadır diyorsunuz peki bu coğrafyada(ortadoğu)ABD nin kontrolü altında yada etkisi altında olmayan TÜRKİYE dahil bir devlet bir gurup gösterin malesef heryer onların kontrolü altındadır ve sizin MAHMUR dediğiniz yer bu ülkenin vatandaşlarından oluşuyor zamanında köy boşaltmalrda İSTANBUL İZMİR ANKARA yerine oraya gitmiş vatandaşlardır.Gelenler gelmiş hazır bir uzlaşın ve barışın havasıda estirilmişken ve bu hava ister ABD den ister balkanlardan essin bu fırsatı kaçırmayalım derim ben.VESSELAM....

Lütfi Hocaoğlu
20.10.2009
12:54

Sana aynen katılıyorum. Çünkü barışın olması kadar güzel bir şey yok. Nabucco projesi de bizim aleyhimize değil. Onların hepsini lehimize değerlendirmemiz lazım. Ermenilerle barışmamız lazım, Irak’lı ve Suriye’li kardeşlerimizle iyi geçinmeli ve destek olmalıyız.

Burada kötü ve sakıncalı görünen tek şey var: Finans merkezi projesi.

Bu projeyi gerçekleştirme Kurani ifade ile Allah ve resulüne harb açmadır.

5 vakit namaz kılan insanlardan oluşan bu hükümet İstanbul’u dünyanın faiz merkezi yapacağım diyor. Bu nasıl bir şey? Allah bizi korusun.

faani
22.10.2009
02:17

finans BAŞKA faiz BAŞKAAA! diyecek değilim. neyin ne olduğunu herkes çok iyi biliyor zaten. ama lütfi bey’in şaşırması garip. ne yani mekke çok iyi bir yerdi de kuran bu nedenle mi mekke’de nazil ol(un)maya başladı? belki dibe yakın bir yerdi, ama temiz olduğunu söyleyebilecek yok. ee, istanbul da bu kadar dibe yaklaşıyorsa ümitvar olmak gerekmez mi? namaz kılmak meselesine gelince, insan üzülebilir tabi. iyi bildiği birinin hata yapması en azıdan hayal kırıklığına uğratır insanı. anlaşılan o ki lütfi bey de yaşlıca :) bakaranın hemen başında ifade olunduğu gibi: yeryüzünde fesat çıkarmayın dendiğinde bilakis biz ıslahedicileriz derler. arapçasını ekleyen biri çıkarsa daha güzel olur. :))

Ahmet Kirtekin
23.10.2009
00:36

hepimiz faniyiz diye başlayacağım, slogan gibi olacak. oysa kendisine katılmıyorum. namaz kılsınlar, hem de fesat çıkarsınlar; hepsi normaldir demek kolay ve doğru değil. böyle olmamalı. eğer bakaradan bahsedeceksek daha başında namaz var. öncesinde ittika etmek ve "huden lil muttekin" meselesi. dolayısıyla namaz öyle tek başına ele alınamaz. önceki hafta sloganlara takılmıştı faani, ama nedense namazı da bir pilates kıvamına indirgemiş. bir çelişki yok mu?





Sayı: 19 | Tarih: 18.10.2009
Hayrettin Karaman
Domuz gribi aşısı
1563 Okunma
Hilmi Altın
Ahmet Hakan
Rahat uyu Hrant
1536 Okunma
9 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Zülfü Livaneli
Türkiye FDM sistemiyle yönetiliyor
1333 Okunma
1 Yorum
Ali Bülent Dilek
Fatma K. Barbarosoğlu
Fatma K. Barbarosoğlu'ndan 'Cumhuriyet Kadınları'
1262 Okunma
Fatma Zafer
Mahir Kaynak
Psikolojik savaş
1191 Okunma
1 Yorum
Süleyman Karagülle
Oktay Ekşi
Açılım Hikayesi
1174 Okunma
Vahap Alma
Fikret Bila
Ermenistan'la ilişkiler Suriye gibi olur mu?
1163 Okunma
2 Yorum
Harun Özdemir
Ruşen Çakır
İsrail ile ilişkiler iyiye gidiyor
1156 Okunma
1 Yorum
Tayibet Erzen
Bekir Berat Özipek
Nişanyan’ı kimler affetmez?
1132 Okunma
2 Yorum
Bünyamin Demir
Nazlı Ilıcak
Baykal'ın niyeti ne?
1125 Okunma
Fatma Karuç
Can Ataklı
AKP yalan söylemiş ama MHP ayıp etmiş
1123 Okunma
Mesut Karaaytu
Mehmet Şevket Eygi
Niçin büyük ve etkili dergimiz yok!
1102 Okunma
2 Yorum
Emine Hocaoğlu
Toktamış Ateş
Silivri'de yitirilen
1102 Okunma
Osman Eskicioğlu
Yılmaz Özdil
Domuz, kuş, kene: DKK terör örgütü!
1098 Okunma
1 Yorum
Leyla Okta
Mehmet Niyazi
Kültür ve mekân
1097 Okunma
Abdurrahman Erol
Reşat Nuri Erol
Açılım değil, açlık sorunu
1085 Okunma
Ilker Ardic
Mehmet Altan
Medyadaki gizli Ergenekoncular
1080 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Fehmi Koru
Değişimin ilk kaybedeni: israil
1076 Okunma
Ahmet Kirtekin
Ali Bulaç
İki bayram arası vize bayramı
1030 Okunma
Ahmet Yasir Erol
Ahmet Taşgetiren
İsrail utansa daha iyi eder
1022 Okunma
1 Yorum
Zübeyir Erol


© 2024 - Akevler