Medyadaki gizli Ergenekoncular
1145 Okunma, 0 Yorum
Mehmet Altan - Star
Mehmet Hikmetumut

Dün... Eyüp’te arızalanan bir çöp kamyonu kayarak Cuma ve Zübeyde Anılır çiftinin dört çocuklarıyla yaşadıkları gecekondunun üzerine uçtu.

Yatak odaları çöken Anılır çifti enkaz altından yaralı olarak çıkarıldı ancak kurtarılamadı. Dört çocuklu çiftin bitişikteki odada uyuyan üç çocuğu ise yara almadan kurtuldu.

Gecekonduda süren zor bir yaşamın sabah çöp kamyonu ile sona ermesi nasıl bir kaderdir?

***

İşsizlik oranı bu yılın Haziran döneminde yüzde 13 seviyesindeydi...

Temmuz döneminde ise işsizlik oranı Haziran’a kıyasla 0,2 puan gerileme ile yüzde 12,8 seviyesinde gerçekleşti.

Türkiye genelinde işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre ise 842 bin kişi artarak 3 milyon 267 bin kişiye yükseldi.

Bir yıl öncesine kıyasla işsizlik oranında artış 2,9 puan.

Gene bir yıl öncesi aynı döneme göre işsizlik oranı kentlerde 4 puan artışla yüzde 16, kırsal yerlerde ise 1,3 puanlık artışla yüzde 6,8 oldu.

Çöp kamyonu altında gecekondularında ölen talihsiz Anılır çiftiyle beraber, çaresiz yoksulları ve işsizleri de aklımdan geçirdim.

***

Gecekonduda ölümü...

Sefaleti...

İşsizliği gören de var, görmeyen de...

Güne Eyüp’te arızalanan çöp kamyonunun geri kayması sonucu meydana gelen trajediyle başladığımdan mı nedir, AB İlerleme Raporu’nda gözlerim kimsenin pek de sahip çıkmadığı şu paragrafa takıldı:

“Ancak 15 yaş altı çocukların yoksulluk oranı 2007’de yüzde 0,9 artışla yüzde 26,1’e yükseldi.

Kırsal alanlarda bu oran yüzde 42’ye kadar çıkabiliyor.

İlköğretime kaydolma alanında bölgesel farklılıklar devam ediyor, ülkenin batısı ve doğusu arasında yüzde 10’u aşan bir fark var.

Çocuk istihdamıyla mücadele alanında ilerleme kaydedilmedi, zira sorumlu ulusal kurumların yetkileri zayıf kalıyor.

Etkin bir teftiş sistemi yok.”

***

Gecekonduda ölümü...

Sefaleti...

İşsizliği...

15 yaş altı çocukların halini görüp görmemeye değil de...

Medyanın bir bölümünün AB İlerleme Raporu’nun “Ergenekon” değerlendirmesini “görmezden” gelmesine bayağı takıldım.

Önceki gün açıklanan İlerleme Raporu’nda, Ergenekon Davası “demokratik kurumların işleyişi ve hukukun üstünlüğüne güveni artıracak bir fırsat” olarak değerlendirildi.

Bu çarpıcı ifade geçen yılki raporda yoktu.

Raporda Ergenekon ile ilgili tespit şöyle:

“Suç şebekesi olduğu iddia edilen Ergenekon soruşturması, askeri yetkilileri de kapsayacak şekilde ciddi suç iddialarını ortaya çıkardı.

Bu dava hukukun üstünlüğüne ve demokratik kurumların kanuni işlemesine olan güvenin pekişmesi için bir fırsat.

Bu çerçevede başta sanık hakları olmak üzere soruşturmanın hukuki ilkelere göre yürütülmesi mühim.

Bu, demokratik kurumları zaafa uğratmayı amaç edinen ve suç şebekesi olduğu iddia edilen bir yapılanma ve darbe teşebbüsüne yönelik en kapsamlı ilk soruşturma.

Ayrıca, ilk defa eski bir Genelkurmay Başkanı gönüllü olarak şahitlik yaptı.”

Ergenekon Davası sırasında “usül” yönünden özensiz davranıldığını söyleyenler, “Ergenekon Terör Örgütü” konusunu yarım ağız “var ise araştırılsın tabii” diye geçiştiriyorlardı.

Bu galiba “gizli Ergenekonculuğun” mahcup bir savunmasıydı.

Hâlbuki aynı tonda vurgulanması ve aynı samimiyetle istenmesi gereken şey, hem usül hatasının yapılmaması, hem de Ergenekon’un en ücra köşesine kadar araştırılması olmalıydı.

***

AB devreye girip de “bu dava hukukun üstünlüğüne ve demokratik kurumların kanuni işlemesine olan güvenin pekişmesi için bir fırsat” deyince, baktım maskeler atılıvermiş.

“Bir kısım medya” bunu hem görmemiş, hem de göstermek istememiş.

Bazıları da sövüp saymaya başlamış.

***

Medya ve siyasetteki Ergenekonculuğu da, Ergenekoncuları da biliyoruz.

Bunlar yeni ve şaşırtıcı değil.

Ama AB’nin olayın önemini kavraması ve asıl tabloyu görmesi çok önemli.

Ne ki Ergenekon’a yönelik olması gereken operasyonlar ve gidilmesi gereken yol epeydir katedilmiyor.

Oldum bittim Ankara’daki farklı güçlerin kapalı kapılar ardındaki “gizli anlaşmalarından” korkarım.

Kürt Açılımı...

Ermeni açılımı...

Yeryüzünün desteğini alan bu cesur girişimlere devam ederken...

Üstelik medyadaki Ergenekon tereddüdünü de yeniden gördükten sonra...

AB’nin de tam desteğiyle Ergenekon izini sonuna dek sürmenin ve bu yapılanmayı iyice çökertmenin tam zamanı değil mi?

 

Mehmet Hikmetumut






Sayı: 19 | Tarih: 18.10.2009
Ahmet Hakan
Rahat uyu Hrant
1639 Okunma
9 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Hayrettin Karaman
Domuz gribi aşısı
1626 Okunma
Hilmi Altın
Zülfü Livaneli
Türkiye FDM sistemiyle yönetiliyor
1397 Okunma
1 Yorum
Ali Bülent Dilek
Fatma K. Barbarosoğlu
Fatma K. Barbarosoğlu'ndan 'Cumhuriyet Kadınları'
1325 Okunma
Fatma Zafer
Mahir Kaynak
Psikolojik savaş
1263 Okunma
1 Yorum
Süleyman Karagülle
Oktay Ekşi
Açılım Hikayesi
1239 Okunma
Vahap Alma
Fikret Bila
Ermenistan'la ilişkiler Suriye gibi olur mu?
1226 Okunma
2 Yorum
Harun Özdemir
Ruşen Çakır
İsrail ile ilişkiler iyiye gidiyor
1226 Okunma
1 Yorum
Tayibet Erzen
Bekir Berat Özipek
Nişanyan’ı kimler affetmez?
1200 Okunma
2 Yorum
Bünyamin Demir
Toktamış Ateş
Silivri'de yitirilen
1198 Okunma
Osman Eskicioğlu
Can Ataklı
AKP yalan söylemiş ama MHP ayıp etmiş
1193 Okunma
Mesut Karaaytu
Nazlı Ilıcak
Baykal'ın niyeti ne?
1191 Okunma
Fatma Karuç
Mehmet Şevket Eygi
Niçin büyük ve etkili dergimiz yok!
1171 Okunma
2 Yorum
Emine Hocaoğlu
Yılmaz Özdil
Domuz, kuş, kene: DKK terör örgütü!
1167 Okunma
1 Yorum
Leyla Okta
Mehmet Niyazi
Kültür ve mekân
1162 Okunma
Abdurrahman Erol
Reşat Nuri Erol
Açılım değil, açlık sorunu
1149 Okunma
Ilker Ardic
Mehmet Altan
Medyadaki gizli Ergenekoncular
1145 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Fehmi Koru
Değişimin ilk kaybedeni: israil
1144 Okunma
Ahmet Kirtekin
Ali Bulaç
İki bayram arası vize bayramı
1093 Okunma
Ahmet Yasir Erol
Ahmet Taşgetiren
İsrail utansa daha iyi eder
1087 Okunma
1 Yorum
Zübeyir Erol


© 2024 - Akevler