Üç seçenek
1134 Okunma, 0 Yorum
Mahir Kaynak - Star
Süleyman Karagülle

 

08.09.2009

Demokratik açılım ve buna yönelik olumsuz tepkilerin arka planında hangi siyasi projeler var? Ne iktidarın ne de muhalefetin somut bir projesi tartışılmıyor. Acaba herkes duygusal tepkiler gösteriyor ve gideceğimiz yer kimsenin öngörmediği ama karşılıklı bağırıp çağırmaların sonucunda varacağımız, bilmediğimiz bir yer mi?

Bilinçli ya da bilinçsiz üç proje yarışıyor. Birinci proje iktidarın varmak istediği yer. Buna göre Türkiye bir soy ve din devleti olmayacak, farklılıklar bireysel düzeyde kabul görecek ve bunların önündeki engeller kaldırılacak. Buna itiraz edilebilir ve iktidarın inancı ön plana çıkaran bir yapısı olduğu söylenebilir. O zaman Ermeni, Rum ve diğerlerine yönelik açılımlar açıklanamaz. Bu politika Türkiye’nin dünyadaki ve bölgedeki konumunu belirleyecek. Bölgede bir güç odağı olmaya ve sosyal farklılıkların bireysel düzeyde kaldığı bir birliktelik oluşturulmaya çalışılacak. Bu nedenle Kürtleri toplumun diğer kesimlerinden farklı olarak tanımlayacak hiçbir talep kabul edilmeyecek. Haklar bir soya ve inanca değil tüm bireylere tanınacak.

İkinci seçenek Kürtlerle var olan gerilimin artırılması ve toplumda farklı bir konuma taşınmaları. Kuzey Irak’ta, ABD’nin çekildiği zaman bölgede oluşan Kürt düşmanlığı ve onlara yönelik saldırılarla Kürtlerin iki güç arasında sıkışması ve her türlü taleplerinden vazgeçmek zorunda bırakılması. Bu durumda hiçbir güç Kürtleri destekleyip diğerlerine karşısına almayı göze alamayacak ve Kürt sorunu ebediyen çözülmüş olacak. Kürtlerin Kerkük petrolleriyle bedava refaha kavuşma hayalleri bir Arap Türkmen birlikteliğiyle sona erdirilecek. Bu projenin en büyük destekçisi bağımsızlıktan söz eden ya da özerk yönetim isteyen Kürtler. Bu projeyi destekleyenlerin Türkiye’nin bölgesel değil Türk dünyasına yönelik olarak açılmasını savunuyorlar.

Üçüncü seçenek Kürtlerin tamamen dışlandığı bir yapı oluşturmak. Böylece sosyal sorunlar yaratan, ekonomik olarak büyük bir yük haline gelen bu kitleden kurtulup homojen, daha zengin ve batılı değerlere sahip bir halkla Avrupa’yla bütünleşmek. Bu proje halkın mübadele edilmesini de içeriyor.

Bugüne kadar terörle mücadele adına yapılanlar, savaşan güvenlik güçlerinin fedakarlığı saygı değer olmasına rağmen, yarattığı sonuçlar açısından, farklılığı belirginleştiriyordu. Ülkesi için savaşanların da hiçbir insani değeri önemsemeyenler de vardı. Kürt siyasetçiler olaya dar bir açıdan baktıkları için genel bir değerlendirme yapamadılar ve “haklıyız alırız”dan başka bir şey söylemediler. Kendilerinde büyük bir güç vehmedip isterlerse Türkiye’yi alt sıralara taşıyabileceklerini düşündüler. Ekonomide tek güvenceleri zengin petrol yataklarından elde edilecek gelirlerdi ama bunun bir hayalden ibaret olduğunu anlamadılar.

Haklı haksız, demokrat cuntacı tartışmalarını bir yana bırakıp Türkiye’nin geleceğini tartışmanın zamanı. Bu gelecek sadece bizi değil bölgeyi, hatta dünyayı etkileyecek.

Yazı Özeti:

 

Açılım Türkiye’yi din ve ırk ayrımı olan bir ülke olmaktan çıkarmak, Kürtleri bağımsız bir devlet haline getirmek, Kürtleri tamamen dışlamaktan biri hedeflenmektedir. Ermeni, Yunan ve Avrupa açılımları AK Partinin samimi olmadığı iddiasını doğrulamaktadır.

 

Yorumun Özeti:

 

Asıl sorun tekel sermayenin dünya tek devletini oluşturmak için halkları din ve ırk esaslarına göre parçalamasının dışında bir sorun yoktur. Çözüm ülkeyi yüze yakın ile bölüp onlara kendi işlerinde tam bağımsızlık vermekten ibarettir.

 

Yorum:

 

Kürt sorunu tekel sermayenin tek devlet hayali sorunudur. Dinsizleştirme sonra da ırkçılıkla devletleri yıkma ve sonunda tek sermaye devletini kurma hayalinin bir uygulamasıdır. CIA ile işbirliği yapan MİT gaflet içinde PKK’yı oluşturdu. Hatalı siyaset bugünkü duruma getirdi.

 

a)Devletin İslamiyet’ten uzaklaşması, medreselerin kapatılması ve dış tahriklere uyanların olması ve sonunda kanlı bastırmalar bölge halkını TC den soğutmuştur.

 

b)Irak ve Suriye arasında döşenen mayınlar, bunun için bulundurulan bir ordu, halkı devletten soğutmuştur. T.C düşmanlığı başlamıştır.

 

c) Zorla Fransızca ve İngilizce öğretip kendi dili üzerinde eğitimi yasaklamak halkı devletten soğutmuştur.

 

d)Bürokratik yönetim sonucu yapılan zulümler tüm halkın yanında Kürtleri daha çok devlete karşı tavır almaya zorlamıştır. Onlar bu zulmün kendilerine yapıldığını sanmışlardır.

 

ABD Irak’tan çekilecektir. Obama bunu iyi niyetle yapmaktadır. Tekel sermaye ise Irak’ta fitne çıkarıp Arapları, Kürtleri, Türkleri birbirine katma ümidindedir. Bu açılımla o çatışmaya zemin hazırlanıyor. Böylece Kürtlere söz geçirecek liderleri de kalmayacaktır.

 

Adil Düzenin illerin bölgelerine gönüllü merkezi sistemi, illerin ise tamamen bağımsızlığı dünyadaki ırk ve din çatışması sorunlarını çözecektir. Başka ne yapılırsa yapılsın sadece tekel sermayenin daha çok dünyayı fesada vermesine hizmet edecektir.

 

Süleyman Karagülle






Sayı: 14 | Tarih: 13.09.2009
Hayrettin Karaman
Dinden dönen öldürülür mü?
1356 Okunma
Hilmi Altın
Reşat Nuri Erol
Kriz nasıl çözülür?
1267 Okunma
Ilker Ardic
Ahmet Altan
Güçlü Devlet, Öyle mi?
1185 Okunma
Özer Ataç
Nazlı Ilıcak
Kahpe felek! Peki kul hatası yok mu?
1173 Okunma
Fatma Karuç
Toktamış Ateş
Emek en yüce değerdir
1166 Okunma
Osman Eskicioğlu
Ahmet Hakan
Umreden mahrem notlar
1161 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Mehmet Şevket Eygi
Cumhurbaşkanının Küçük Oğlu
1134 Okunma
Emine Hocaoğlu
Mahir Kaynak
Üç seçenek
1134 Okunma
Süleyman Karagülle
Ahmet Taşgetiren
Bu uyarıyı dinleseydik...
1111 Okunma
Zübeyir Erol
Ruşen Çakır
PKK ne yapmak istiyor?
1101 Okunma
Tayibet Erzen
Fehmi Koru
Günahsız olan ilk taşı atsın
1086 Okunma
Ahmet Kirtekin
Mümtazer Türköne
Baykal 'açılım'a karşı mı?
1085 Okunma
Arif Ersoy
Fikret Bila
Bir Veli Göçer buldun mu, tamamdır!
1080 Okunma
Harun Özdemir
Oktay Ekşi
Susturamazsınız
1076 Okunma
1 Yorum
Vahap Alma
Can Ataklı
Haydi yolcular tamire
1061 Okunma
Mesut Karaaytu
Zülfü Livaneli
12 Eylül’ün attığı taş
1048 Okunma
Ali Bülent Dilek
Murat Bardakçı
'Aziz Allah' dedirten ezanlar dinleyene artık 'Lâh
1045 Okunma
Recep Yıldırım
Yılmaz Özdil
Küre'selleşme...
1030 Okunma
1 Yorum
Leyla Okta


© 2024 - Akevler