Son zamanlarda çeşitli nedenlerle sık sık uçmak zorunda kaldım. Bunların hepsi de iç hatlardı. Bilet alınırken artık Türk Hava Yolları olmamasını tercih ediyorum. Ama bazen zorunlu oluyor ve çilemi de çekiyorum.
Neden çile? Çünkü son iki ayda en az 10 kere havaalanlarından geçtim ve yarım saatten az rötar yapan THY uçağına hiç denk gelmedim.
Bir kere, iki kere belki anlaşılabilir ya da bana “Sana öyle denk gelmiştir” diyebilirsiniz. Ama binsem de binmesem de havaalanına gidince tabelada kimin rötar yaptığı, kimin vaktinde kalktığı görülüyor.
Ama son “rötarlı” seferim açıkçası evlere şenlikti. İlk kez uçağa henüz üç aylıkken binmişim. Hatırladığım uçak seyahatini ise 5 yaşındayken yapmıştım. Ama bugüne kadar böyle bir şey hiç başımıza gelmemişti.
Geçen hafta pazartesi akşamı. Saat 17.00 uçağı ile Ankara’ya gidiyorum. Bülent Tanla ile birlikteyiz. Tanla alana benden önce gelmiş, beni görür görmez müjdeyi verdi, “40 dakika rötar var” dedi. Ne yapacaksın, oturduk bekliyoruz. Derken rötar süresi bir saate çıktı. Uçağa bindiğimizde saat 18.20 idi.
Derken kapılar kapandı. Uçak hareketlendi piste doğru, gidiyoruz. Ama o da ne? Uçağımız diğer uçakların kalkış yaptığı pistin aksine doğru gitmeye başladı. Gittik, gittik, gittik, öteki uçtaki hangarların ve THY bakım merkezinin önüne kadar geldik.
Nihayet kaptan anons yaptı: “Uçağımızdaki teknik bir arızayı giderip hemen hareket edeceğiz.”
Camdan bakıyorum. Teknisyenler, tıpkı otomobil tamircileri gibi çantalarıyla geldiler. Soldaki motorun kaputu açıldı. İçinde uğraştılar. 15 dakika sonra kaput kapandı. Bu kez motorun yeniden ısınması için 15 dakika bekledik.
İşte böyle bir olay başıma ilk kez geliyor. Düşünsenize, tam kalkarken tamircinin kapısına gidiyorsunuz. İnsanda moral mi kalır. Neyse ki uçakta kimse bu durumu mesele yapmadı da havalanıp Ankara’daki televizyon programına yetiştik.
Oysa uçağın sesini beğenmeyip geri döndüren yolcular olduğunu biliyorum. Ya onlardan biri uçakta olsaydı. Gazetelere manşet olmuştuk herhalde.
Yorum
Değerli arkadaşlar yazarımız gene izinde olduğundan geçmiş yazılarından birisini koymak zorunda kaldım. Yazarımızın izinden bir an öce dönmesi dileğiyle daha güzel yazılarda buluşmak temennisiyle. Allah, a emanet olunuz selam ve dua ile