Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 7
Önceki yazıların da okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
* “Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği” açısından bakıldığında; bünyeyi “Adil Düzen” temel ilkelerini uygulayarak sağlığına kavuşturma imkânı varken çaba harcamamak gerekli gayreti göstermemek de batıldır.
* “Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği” açısından bakıldığında; ne zaman ki sağlıklı işleyen bir insan yapısı ile topluluk yapısı tam olarak birbirine benzediği ve birbirlerine entegre olduğu zaman “Adil Düzen” tesis edilmiş anlamına gelecektir.
* “Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği” açısından bakıldığında; Adil Düzen’e geçiş aşamasına daha elverişli olan yerel yönetimlerde ve özellikle de “yerinden yönetim” sistemine dayalı olarak Adil Düzen nasıl tesis edilebilir konusunu işlemiş olacağız.
* Dolayısıyla Adil Düzen’i tebliğ ederken, önce tebliğ ettiğimiz hususlarda temsil, sonra temsil yetkisinin katılımcı ve istişareye dayalı bir sistem ile kullanılması ve özellikle “kooperatifleşme ve kalkınma kooperatiflri” sisteminin hizmet sektöründe etkin kılınması mümkün oldukça Adil Düzen’i tesis etme mücadelesine devam edilmelidir.
* “Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği” açısından bunun öncelikli olarak “yerel yönetimler" aracılığı uygulanabilirliğinin gösterilmesi gerekmektedir.
* Bizim bütün çabamız halkın maddi ve manevi ihtiyaçlarının Adil Düzen’e uygun çözümler ile giderilmesini sağlamak ve bünyeyi sağlığına kavuşturmaktır.
* İstişare ile ilgili olan Kur’an ayetlerini hatırlayalım: “Karara bağlanacak işlerde onlarla istişare et. Kesin kararını verince de yalnız Allah’a güvenip dayan. Çünkü Allah kendisine güvenip dayananları sever.” (Âl-i İmrân 159) “Onlar Rablerinin çağrısına uyarlar ve namazı dosdoğru kılarlar. Aralarındaki işlerini istişare ederek yürütürler. Kendilerine verdiğimiz rızıklardan da Allah yolunda harcarlar.” (Şûrâ 38)
* Bu Kur’an ayetleriyle bize emredilen “istişare sistemi” sayesinde insanların haklarını koruyabilmek, halkın ihtiyaç ve sıkıntılarını dikkate alarak çözümler geliştirerek bunları “kooperatifleşme” yolu ile uygulamaya geçirmek imkânı vardır ve bu da bünyenin sağlığına tam olarak kavuşabileceğinin göstergesidir.
- Bu sisteme istinaden alınan kararların ve bu kararlar doğrultusunda yapılan uygulamaların çok uluslu şirketlerin, küresel emperyalist faizci sömürü sermayesinin ve bunların kontrolündeki uluslararası kuruluşların etkisini karar verici mercilere yansıtmak yerine, istişarelere istinat ederek, halkın maddi ve manevi ihtiyaçlarını gözeterek uzmanların görüşlerini karar alıcı makamlara yansıtma imkânı vardır.
- Dolayısıyla parmak sayısına göre karar almada etken olan sinir uçları halkın isteklerine ve elemlerine, mağduriyet yaşadıkları hususlara dayandığı sürece sistemin ıslah edilmesine imkân bulunmaktadır. Sinir uçları çok uluslu şirketlere, menfaat ve çıkar elde etmeye çalışanlara, imtiyaz sahiplerine dokunuyor ise zamanla sinir uçlarının iletişim kuramadığı bünyenin felç olması kaçınılmazdır.
- Çıkar ve menfaatleri doğrultusunda hareket ederek vücutta dolaşan kanı kirletenler sadece toksit üretmekte ve kanserli yapılar oluşturmaktadır.
- Bunlar bünyede bazı bölgelerin hormonal ve anormal büyümesine sebep olurken bazı bölgeleri zayıflatmaktadırlar, bünyenin iletişim ve dolaşım mekanizmasına ve arkasından diğer vücut sistemlerine zarar vermektedirler.
- Maalesef günümüzde çoğunluk sistemine dayalı sistem, Necmettin Erbakan Hocamızın yönetimde Adil Düzen’i çok kısa bir dönem temsili hariç, güç odaklarının kendilerini iktidara taşıyanların temsili olarak kullanılmıştır ve kullanılmaktadır.
- Mevcut çoğunluk sistemi ile halkın ihtiyaçları değil sadece güç sahiplerinin istekleri dikkate alınmıştır ve alınmaktadır. Temsil yetkisi halkın ihtiyaçlarının mecliste dile getirilmesi için değil güç sahiplerinin isteklerini karara bağlama fonksiyonu olmuştur.
(Adil Düzen içerikli çare ve çözümler gelecek yazılarımızda…)