Hemşeri Dernekleri ‘Kalkınma Kooperatifi’ Olsun - 1
“Toprağına Bağlı Memleket Severler Sözümüz Size” başlıklı yazıdan, Adil Düzen Çalışanı Ali Bülent Dilek arkadaşımız sayesinde haberdar olduk. Yazıyı yayın sitemize şu mesajla koymuş: “WhatsApp gurubu arkadaşımız Ahmet Mermer’in (Bizim Kent Kalkınma Kooperatifi ile harmanlayarak) bu projesini, Ahmet Mermer’in temasıyla Cumhurbaşkanı Danışmanı Yalçın Koçak da benimsemiş ve savunuyor; irtibata geçilebilir mi?”
Yalçın Koçak’ın 23.11.2019 tarihli bu yazısını, bizim “kooperatif merkezli çare ve çözüm önerilerimize benzerliği” sebebiyle köşemizde değerlendirmeye uygun gördük.
Bu yazıya benzer çare ve çözüm içerikli yazılarımızı yayınladığımız www.akevler.org sitemizde “Site İçi Arama” yapılırsa, zaman zaman yazdığımız nice önerilerimize ulaşabilirsiniz…
Nitekim geçen ay da “kooperatif” içerikli 5 (beş) yazı yazdık.
Yazılarımızın ana başlığımız neydi?
“Adil Düzen, Akevler Kooperatifi ve bir tebliğ - 5”
Bu yazıdan önce ““Finlandiya’nın kooperatif mucizesi” ve Türkiye!” başlıklı yazımızı yazdık ki; örnek alıp ilgililer ilgilensin, yetkililer yapsın, uyuyanlar uyansın, gerekenler yapılsın...
Yalçın Koçak bu öneri yazısını “Tarım Şurası” vesilesiyle yazmış.
“Tarım Şurası toplulaştırmaya evet dedi, güçlü kooperatifleşmeye evet dedi, kaliteli üretime evet dedi, çiftçinin zenginleştirilmesine, kırsalın kalkındırılmasına evet dedi de, NASIL? BUNU DEMEDİ!
Gıdayı, tarımı ve köylerimizi kurtararak tekrar üretim merkezi haline getirecek bir proje sunmak istiyoruz.
Hemşeri derneklerinin kalkınma kooperatiflerine çevrilmesini öneriyoruz.
(Nitekim biz de bu yazılarımıza bu öneriyi başlık yaptık. RNE)
Bakanlık küçülsün, gölge etmesin, tarımsal kooperatiflerin kitlesel fonlama engellemelerinin önünden çekilsin yeterlidir diyoruz. Hasat ortaklığı senetleriyle tarıma beyaz ve mavi yakalı şehirlilerin ortaklığı sağlanarak tarımın finans problemi çok rahat aşılacaktır.
Büyük şehirlere göç ile başlayan dayanışma ihtiyacı, birlikte olma ihtiyacı hemşeri dernekleri ile gerçekleşti.
1950´lerde başlayan süreç yaklaşık 70 yıldır devam ediyor.
İkinci ve üçüncü kuşak yavaş yavaş köylere gitmemeye, derneklere rağbet göstermemeye başladı, dolayısıyla bu süreç zaman içinde yok olacak, belli.
Bizim kuşağın hem köy ve kasaba derneklerinin son kuşağı olacağını hem de mevcut köyde yaşayanların üreten, eken ve biçen son köylüler olacağını öngörüyoruz.
Köylerin büyük şehirlere göç etmesi sebebiyle neredeyse boşaldığını, köylerde tarlaların birçoğunun ekilmediğini, hayvancılık ve tarımın hemen hemen kırsalda bitme noktasına geldiğini görüyoruz.
Ekmeği bile şehirden gelen seyyar araçlardan alan köylülerin son köylüler olmasının önüne geçebilmek için düşündüğümüz "KÖYE DÖNÜŞ" projesinin başat ürünü endüstriyel keneviri çalışırken bulduğumuz çareyi sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Çözümü hemşeri derneklerinin, köy derneklerinin kalkınma kooperatifine dönüşmesi olarak görüyoruz; bu dernekleri kalkınma kooperatiflerine dönüştürecek olan da son kuşak olan bizleriz.
Eğer projemiz gerçekleşirse, kalkınma kooperatiflerine dönüşen dernekler köylerine, kasabalarına, ilçelerine, şehirlerine çok büyük ekonomik katkı sağlayacaklardır.
Şöyle ki; yeni bir yasal düzenleme ile köy arazilerinin tamamı bu kalkınma kooperatiflerine devredilerek kalkınma kooperatifleri köyün ortak malı olacak. O köyün nüfusuna kayıtlı tarlası arazisi olan herkes arazi hissesine göre ortak olacağı için dededen kalan, amcaların da öldüğü bir türlü bölüşülemeyen tarlalarda böylece sahiplenilmiş olacak. Herkes köyündeki tarla hissesi oranında bu kalkınma kooperatiflerine üye olacak.”
(DEVAMI VAR)