İslam İktisadı(9): İki Üstadın İki İktisat Kitabı
İki Üstadımızın yarım yüzyılı da aşan zaman öncesinde yazdıkları “İki İslam İktisadı Kitabı” üzerindeki değerlendirmelerimize kaldığımız yerden devam ediyoruz…
Sezai Karakoç’a ait “İslam Toplumunun Ekonomik Strüktürü” (1967) ve Süleyman Karagülle’ye ait “İslamiyet ve Ekonomik Doktrinler” (1969) adlı eserler üzerinde durmaya ve ‘üstatlarımızı anmaya’ devam ediyoruz; detaylar birinci yazımızda…
“KAPİTALİZM: İslâmiyet’teki istihlakte de şuyûiyyet -tüketimde ortaklık- düsturunu kaldırıp yerine istihlakte de mülkiyet esasını alırsanız kapitalizmi kurmuş olursunuz. Bu rejimde yol, köprü gibi şeyler dahi orta malı olmayıp hususi şahıslarındır. Herkes ücret vererek bunlardan faydalanır. Bu rejimde çalışamayanlar ya emeklilik ya da aile müessesesi vasıtasıyla yaşatılır. Bu rejimde orta malı bulunmaz. Bu rejim de uzun zaman yaşayamaz, devlet müdahalesi mecburiyeti hâsıl olur ve sosyalizm doğar.
SOSYALİZM: İslâmiyet’teki mübadelede serbest tasarruf düsturunu kaldırır, yerine mübadelede de tarife esasını alırsanız sosyalizm doğar. Sosyalizmde her şey devlet tarafından belirlenir. Malların kalite ve cinsleri tespit edilir, fiyatlar devlet tarafından konur. Bu rejimde serbest alış-veriş kaldırılır, devletin emrine veya kontrolüne verilir. Bu rejim de devamlı olamaz, devletçiliğin işleri sürüncemede bırakması neticesinde ihtilaller olur. Komünizme gidilme zarureti doğar.
KOMÜNİZM: İslâmiyet’teki mübadelede serbest tasarruf düsturunu kaldırır, yerine istihsalde de şuyûiyyet -üretimde de ortaklık- esasını koyarsanız komünizm rejimi ortaya çıkar. Komünizmde hususi mal diye bir şey olmaz, her şey orta malıdır. Oturduğunuz koltuk sizin değildir; oturduğunuz kadar oturursunuz, ayrıldığınızda başkası gelir oturur. Elbise sizin malınız değildir; giydikçe sizindir, çıkardınız mı başkası giyer. Lokantada yemek bedavadır. Bu nizamda her şey bedavadır; çalışmak da yaşamak da. Bu rejim çok kısa ömürlüdür, doğmasıyla ölmesi bir olur, devlet sosyalizmine götürür.
DEVLET SOSYALİZMİ: İslâmiyet’teki iaşede teşebbüs düsturunu kaldırır, yerine iaşede de planlama esasını koyarsanız devlet sosyalizmi meydana gelir. Bu rejimde her şey devlet tarafından planlanır ve fertler devletin memuru olarak çalışırlar. Bu rejimde serbest teşebbüs olmaz. Her şey devlet planına göre yapılır. Bu rejimin silahlı müdafii Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği olduğu için, bu rejime Sovyet Sosyalizmi veya Rus sosyalizmi de denilir. Bu rejim de devamlı değildir, yavaş yavaş liberalizme doğru kayar.
TEŞEBBÜS KAPİTALİZMİ: İslâmiyet’teki imarda planlama düsturunu atar, yerine imarda da serbest teşebbüsü koyarsanız teşebbüs kapitalizmi meydana gelir. Kapitalizm, bazen sosyalizm yerine teşebbüs kapitalizmine dönüşür ve ömrünü biraz uzatır. Bu rejimde devlet planlaması diye bir şey olmaz. Her şeyi özel teşebbüs planlar. Bu rejim de ömürlü değildir. Eninde sonunda sosyalizme doğru kayar. (Karagülle, 1969: s.15-17)
İslami ekonomik düzenin dejeneresi olan diğer ekonomik sistemlere “ekonomik doktrinler” diyen Karagülle, “İslâmî rejimden başka bütün rejimler kararsızdır, değişmeye, bozulmaya mahkûmdur. Kararlı tek rejim İslâmiyet’tir.” temel kuralına ulaşır. Bu nedenle bütün rejimlerin bir tek formülle rahatlıkla ifade edileceğini söyleyen Karagülle şöyle devam eder. “İslâmiyet’te, örneğin istihsal, emekle sermayenin çarpımı olarak ele alınır. Yani emeksiz sermaye, sermayesiz emek istihsal vasıtası olamaz. İstihsal = Sermaye * Emek
Avrupa’da istihsal, emekle sermayenin toplamıdır. Yalnız başına emek veya yalnız sermaye istihsal vasıtasıdır. İstihsal = Sermaye + Emek
Tabii nizamdaki emeği çözer, formüldeki yerine koyarsak:
İstihsal = Sermaye + (İstihsal) / Sermaye
Bu esasa göre şu umumî iktisat düzeni formülü elde edilmiş olur.
İktisadi Düzen² = (Mülkiyet + Km / Mülkiyet)² + (Tasarruf + Kt / Tasarruf)² + (Teşebbüs + Kş / Teşebbüs)² Bu formülde: Km, Kt, Kş değişik değerler olmak, müspet ve menfi tarafını tutmak suretiyle başka başka rejimler meydana gelir.” (Devamı var…)