27 Temmuz 2009, Pts
Okuyucu diyor ki: Geçtiğimiz hafta ailece denize gittik. Ablam ve ben denize haşemalarımızla girdik. Denizden çıktık kıyıda yürümeye başladık. Kıyıda 50 yaşlarında bir bayan, eşiyle birlikte oturuyordu.
Tebessüm edip yanlarından geçiyorduk ki; bize bişeyler mırıldandı… Biz de teyze bir şey mi soruyor diye nezaketen “buyrun” dedik. Teyze bize “O üzerinizdekiler suyu hissettiriyor mu?” diye kinâyeli bir şekilde sordu. Biz de gerçekten merak ettiğini düşünerek “Evet hissettiriyor ve rahat” dedik. Birden çirkinleşti, “Hiç zannetmiyorum, doğru söylemiyorsunuz” diyerek sesini yükseltti. Ben de “Hanımefendi biz böyle rahatız, herkes nasıl rahat olacaksa öyle girsin denize. Bu kimseyi ilgilendirmez.” dedim. Teyze teyzelikten çıktı ve saldırıya başladı. “Siz ne yapmaya çalışıyorsunuz, yazık size!” diyerek haşemayı kasıtlı giydiğimizi söylemeye çalışıyordu. Ben de hâlâ saygımı korumaya çalışarak, “Hanımefendi ben sadece özgürlüğümü kullanıyorum, siz de öyle” dedim. Kadın bize hakaretler yağdırmaya devam ederken, eşi de “Bırak bırak onlar ülkeyi İran a çevirmek istiyorlar, onlar İran istiyor” diyordu. Ardından bize mesleğimizi sordu o sinirin arasında. Ben öğrenci, ablam da öğretmen olduğunu söyleyince daha da sinirlenerek “Yazık size yazık! Ülke size mi kaldı” diye bağırırken anladık ki bu insanlar saygıdan ve hoşgörüden çok uzaklar! Oradan uzaklaşırken de adam arkamızdan “Bırak İran’a gitsinler” diye bağırıyordu.
***
Halkın değil ama vatandaşın denize girdiği nezih plajlarda haşemalı insan görmek istemeyen teyzeyi anlıyorum fakat bu yol çıkar yol değil; benim de görmek istemediğim ve kendimce fena bulduğum bir kamyon dolusu şey var. Meselâ ben de halkımızın değil ama vatandaşların girdiği itibarlı plâjlarda elâlemin deniz kıyafetine bulaşan sinirli teyzeler görmek istemeyebilirim. Ne olacak? Şu kavuran sıcaklarda suda serinlemek yerine plâjın aslında kimin mülkiyetinde bulunduğunu öğrenmek için kadastro çalışması mı yapacağız?
Sana ne teyze, sana ne? İsteyen haşemayla girsin denize, isteyen suni elyaflı taklit kürk manto ile. Denizin haberi bile olmaz, hattâ umurunda bile değildir böyle şeyler. Farzımuhal, denize girdiğinizde “yallah dışarı; kimyamı bozuyorsun” diye hırçınlaşıp karaya mı atıyor sizi? Yoo. Aldırmıyor bile. Siz de aldırmayacaksınız. Estetik açıdan uzaktan eleştiri hakkınız var ama sadece o kadar…
Gel de eğri oturup doğru konuşalım teyzeciğim: Artık yaşını başını alma raddelerine gelmiş bazı hanım gazeteciler haber kıtlığı çekince çirkin ördek yavrusu kılığına girip geziyor, kimse karışmıyor. 367 meselesinden müseccel sâbıkalı kötü hukukçular, allâme kılığında geziyor ona da kimse karışmıyor. Bir sayfasına tam tamına 28 tane üryan hatun fotoğrafı yerleştirmeyi başararak görmemiş okuyucularına kadın anatomisi hakkında ince detaylar sunan gasteler “gazete” kılığına bürünüyor ona da kimse karışmıyor; karışamaz da. Arz talep meselesi; divânelerin hemdemi divâne gerektir teyzeciğim.
Gir denize sereserpe, ferahlan; dulun, bir daha dulun, bir daha dulun. Oh de. Çık kıyıya palamut gibi. Tak güneş gözlüğünü, al eline ucuz polisiye romanını; istakoz gibi kızar, keyfine bak, fakat elâlemin çoluğuna çocuğuna hayat tarzı dersi filan vermeye kalkışma lütfen.
Becerebiliyorsan 367'nci hukuk allâmesine mektup yaz, plâjları kamusal alan yapsın; beceremiyorsan otur yoğurdunu ye. Senin plajda yoğurt yeme hakkın engellenirse o zaman seni de savunuruz canım benim. Söz!
Yorum
Yıllardır bikinili, mayolu denize girmeyi alışkanlık haline getiren insanların şimdi haşemalı kişileri denize girmelerine dayanamıyorlar. Çünkü kendilerinin yaptığı şeyin yanlış olduğunu hissettirdikleri için mi? Yoksa kendileri bikinili veya mayolu halinden ötürü günah işledikleri mi hatırlıyorlar? Acaba bu yüzden mi rahatsız oluyorlar? Benim aklıma öncelikle bu sorular geliyor.
İnsanlar normal hayatlarında nasıl giyiniyorlarsa deniz için de bu geçerli olmalıdır. Plaja geldik diye her yerlerini göstermenin bir anlamı yok bence. Çoğunluk yapıyor diye bunun normal olduğunu mu sanıyorlar? Bal gibi de bunun normal olmadığını biliyorlar fakat plajda herkes böyle giyiniyor diye giyiniyorlar. Üstelik kimse kimseye bakmıyormuş. Ben bir bayan olarak bakıyorum da başkaları mı bakmayacak? Şaşılacak bir iş. Tabi ki bakıyorlar ve bu görünüyor. Efendim burada herkes mayolu diye siz de onlara uymanız gerekmiyor. Zaten bunu yapanların bir çoğunun vicdanen rahat olduklarını sanmıyorum. Haşemalı insanlar çoğaldıkça bu sorun ortadan kalkacaktır. Bu olay başörtülü-açık bayanlar için de geçerli olaylardandı. Şimdi insanlar nasıl kabullendiyse bunu da zamanla benimseyeceklerdir. Haşemalı denize girenler niçin hemen İran’ı istiyorlar diye yargılanıyor. Niçin insanın Allah korkusu ve inançlarından dolayı kapandığını ve Haşemayla girdiğini kabullenemiyorlar. İnsanlara karşı hoşgörülü olmak lazım. Haşemalı giyenler bikinili ve mayolu giyinenler için batılılara özeniyor, ABD gibi diyorlar mı? Allah herkese bir akıl vermiş. Kuran-ı Kerimi de vermiş. İstediği gibi yaşamaya özgürdür. Kimsenin buna karışmaya ve yargılamaya hakkı yoktur.
İnsanlar özgürdür ve istediği gibi giyinmelerinden yanayım. Bana kalırsa da birçok insan (bikini ve mayolu) benim hoşuma gitmiyor. Üstelik bana göre birçok şeyde olduğu gibi doğru olan hor görülüyor, yanlış olan onaylanıyor ve beğeniliyor.
Aslında denizlerin erkek bayan ayrı olmasından yanayım. Bazen görüyorum ki bayan erkek ayrı havuzlar var. Ne kadar rahat. Haşemayla yüzen için de zor denizde hareket etmek buna katlanabiliyorsa bilsin ki Allah’tan korktuğu için diye düşünen yok. İnsanları daha duyarlı olmalarını ve altında hep kötü şeyler aramamalarını diliyorum… Bir çok insan Allah korkusundan haşemayla bile girmemeyi (denizi çok sevmelerine rağmen kendilerini mahrum bırakabiliyorlar) düşünürken, girenler için de saygısızca davranmamayı diliyorum.