Bu yazı Fikret Bila’nın 22 Mart 2010 tarihinde Milliyet Gazetesi’ndeki köşesinde yayınlanan “Süreç sıkıntılı geçecek” yazısından yola çıkılarak yazılmıştır.
Y O R U M :
YÖNETİMDE İSTİKRAR
Birinci Model:
İstikrar için çatışma. Kısa sürede tekelleşmeye dönüşüyor. Özel sektör veya devlet tekeli, toplumu çatıştırarak kontrol ediyor. İsyanlar ve ihtilaller kaçınılmaz oluyor.
İkinci Model:
İstikrar için rekabet. Sistem kendi içinde iyiye doğru giderken aynı zamanda statikleşiyor. Bu da toplumu atalete ve çöküşe sürüklüyor.
Cumhuriyet, “Çatışmacı Batı” ile uzlaşılarak kuruldu. Ama Cumhuriyetin kuruluş felsefesi “kuvvetler birliği”ne dayanıyordu. Ne rekabetçiydi, ne de çatışmacı.
Demokrasiye geçilince Batı’da olduğu gibi çatışmacı model benimsendi. Oysa yönetim anlayışımızda “çatışmacı” bir gelenek yoktu.
Demokrasiyi çatışma ile işletecektik. Ama çatışacak sınıflarımız yoktu. O zaman biz de, kendimize göre çatışacak konular bulup toplumu kamplaştıracaktık.
DP–CHP çatışmasıyla demokrasi işletilmeye başlandı. Kısa sürede de başarılı olundu. Kamplaşma köylere kadar indi.
Bu arada çatışmayı daha iyi planlayacak devlet içinde özel birimler kuruldu. Bu birimlerde Türkiye’nin çatışma potansiyelleri incelendi. Halkı kamplaştıracak dergiler, gazeteler çıkarıldı, yayınevleri, dernekler, örgütler kuruldu. Bu sistemi besleyen yazarlar, akademisyenler, liderler yetiştirildi...
Çatışma konularının özeti şuydu:
Birliği sağlayacak Müslümanlık dışında ne kadar parçalayıcı, ayrılıkçı ve bilim dışı konu varsa, hepsi halkın gündemine getirildi ve bu konular üzerinden çatışmalar planlandı.
Müslümanlık ortak kimliğimizdir. Bundan rahatsız olanlar İslamiyet’i tahrif etmek için çok çalıştılar. Müslümanı her şeye düşman yapan yüzlerce yayınevi, dergi, gazete, örgüt, cemaat kuruldu, binlerce kitap, on binlerce sohbet, konferans, panel düzenlendi.
Laikliği, demokrasiyi, cumhuriyeti, Atatürk’ü ve dünya sistemini kavramış Müslüman aydınlara ise her yerde sansür uygulandı.
AK Parti’ye kadar dindarlar; laikliğe, demokrasiye ve Atatürk’e düşman yapılarak iktidardan uzak tutuldu. Bu basit oyun AK Parti ile bozuldu.