Süreç sıkıntılı geçecek
1318 Okunma, 0 Yorum
Fikret Bila - Milliyet
Harun Özdemir

Bu yazı Fikret Bila’nın 22 Mart 2010 tarihinde Milliyet Gazetesi’ndeki köşesinde yayınlanan “Süreç sıkıntılı geçecek” yazısından yola çıkılarak yazılmıştır.

 

Y O R U M  :

 

 

YÖNETİMDE İSTİKRAR

 

 

Birinci Model:

İstikrar için çatışma. Kısa sürede tekelleşmeye dönüşüyor. Özel sektör veya devlet tekeli, toplumu çatıştırarak kontrol ediyor. İsyanlar ve ihtilaller kaçınılmaz oluyor. 

 

İkinci Model:

İstikrar için rekabet. Sistem kendi içinde iyiye doğru giderken aynı zamanda statikleşiyor. Bu da toplumu atalete ve çöküşe sürüklüyor.

 

Cumhuriyet, “Çatışmacı Batı” ile uzlaşılarak kuruldu. Ama Cumhuriyetin kuruluş felsefesi “kuvvetler birliği”ne dayanıyordu. Ne rekabetçiydi, ne de çatışmacı.

 

Demokrasiye geçilince Batı’da olduğu gibi çatışmacı model benimsendi. Oysa yönetim anlayışımızda “çatışmacı” bir gelenek yoktu.

 

Demokrasiyi çatışma ile işletecektik. Ama çatışacak sınıflarımız yoktu. O zaman biz de, kendimize göre çatışacak konular bulup toplumu kamplaştıracaktık.

 

DP–CHP çatışmasıyla demokrasi işletilmeye başlandı. Kısa sürede de başarılı olundu. Kamplaşma köylere kadar indi. 

 

Bu arada çatışmayı daha iyi planlayacak devlet içinde özel birimler kuruldu. Bu birimlerde Türkiye’nin çatışma potansiyelleri incelendi. Halkı kamplaştıracak dergiler, gazeteler çıkarıldı, yayınevleri, dernekler, örgütler kuruldu. Bu sistemi besleyen yazarlar, akademisyenler, liderler yetiştirildi...

 

Çatışma konularının özeti şuydu:

Birliği sağlayacak Müslümanlık dışında ne kadar parçalayıcı, ayrılıkçı ve bilim dışı konu varsa, hepsi halkın gündemine getirildi ve bu konular üzerinden çatışmalar planlandı.

 

Müslümanlık ortak  kimliğimizdir. Bundan rahatsız olanlar İslamiyet’i tahrif etmek için çok çalıştılar. Müslümanı her şeye düşman yapan yüzlerce yayınevi, dergi, gazete, örgüt, cemaat kuruldu, binlerce kitap, on binlerce sohbet, konferans, panel düzenlendi.

 

Laikliği, demokrasiyi, cumhuriyeti, Atatürk’ü ve dünya sistemini kavramış Müslüman aydınlara ise her yerde sansür uygulandı.

 

AK Parti’ye kadar dindarlar; laikliğe, demokrasiye ve Atatürk’e düşman yapılarak iktidardan uzak tutuldu. Bu basit oyun AK Parti ile bozuldu.

 

 

 

 

Harun Özdemir






Sayı: 42 | Tarih: 28.03.2010
Reşat Nuri Erol
Ölçme, tartma ve para
2759 Okunma
Ilker Ardic
Ahmet Hakan
Postmodern vaizler dönemi başlamıştır
1925 Okunma
9 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Mehmet Niyazi
İlim ve ideoloji
1418 Okunma
Abdurrahman Erol
Mümtazer Türköne
Yar-Par
1407 Okunma
Arif Ersoy
Hayrettin Karaman
Fetva kaldırılamaz
1397 Okunma
Hilmi Altın
Dücane Cündioğlu
Kindî'den Freud'a hüzne dair notlar
1390 Okunma
Abdülkadir Altınhan
Ebubekir Sifil
Büyük Resmi Görmek
1365 Okunma
3 Yorum
Zafer Kafkas
Mahir Kaynak
İktisat stratejisi
1359 Okunma
Süleyman Karagülle
Ruşen Çakır
Nevruz’un ortaya çıkardığı, yüzleşmemiz gereken ge
1354 Okunma
1 Yorum
Tayibet Erzen
Mehmet Şevket Eygi
Deli Dumrul gibi
1342 Okunma
Emine Hocaoğlu
Fikret Bila
Süreç sıkıntılı geçecek
1318 Okunma
Harun Özdemir
Fehmi Koru
Anayasayı değiştirirken
1308 Okunma
Ahmet Kirtekin
Nazlı Ilıcak
Anayasa değişikliği ve beklentiler
1307 Okunma
Fatma Karuç
Ali Bulaç
Anayasa değişikliği
1307 Okunma
Ahmet Yasir Erol
Mehmet Altan
İran Anayasası’nda 12 Eylül
1290 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Rahmi Turan
Önce uyanmak lazım!
1283 Okunma
Serdar Turan
Zülfü Livaneli
İslam ülkeleri için ideal hükümet modeli
1240 Okunma
Ali Bülent Dilek
Toktamış Ateş
Anayasa değişikliği
1238 Okunma
Osman Eskicioğlu
Can Ataklı
CHP Tarihi Bir Hata Yapıyor
1221 Okunma
Mesut Karaaytu
Oktay Ekşi
Önce Maksadı Konuşalım
1205 Okunma
Vahap Alma


© 2024 - Akevler