Sorunlar, sorular ve cevaplar 1
1272 Okunma, 1 Yorum
Reşat Nuri Erol - Milli Gazete
Ilker Ardic

Çağımızın sorunları farklı, değişken, ekonomi ağırlıklı ve çözüme kavuşturulmadıkça da var olmaya devam ediyorlar...

'Ekmek partisi' yazılarıma olumlu tepkiler aldım, hâlen de almaya devam ediyorum... O yazılarda da işaret ettiğim üzere; çağımızın ana sorunlarından biri 'ekmek/aş ve iş' yani işsizlik, diğeri ve sorunların anası ise 'faizli sistem' yani faiz belası...

Değişik toplantılara katılmam için dâvetlerin yanında, sorunlarla ilgili sorular ve bu sorulara cevap talepleri de eksik olmuyor. Özel olanlarına 'özel' olarak cevap yetiştirmeye çalışıyor, cevaplar yazıyor; 'genel' olanları ise olabildiğince yazılarıma yansıtma gayretinde oluyorum. Bunların bir kısmını sizlerle paylaşalım.

***

Soru: İnternet sitenizi arkadaşlarla takip etmeye çalışıyoruz... Bazı noktalarda kendi eksikliğimizden dolayı anlamadığımız ve takıldığımız yerler olabiliyor...

Cevap: Çağımızda yeni sorunlar, yeni sorular, yeni kavramlar gelmiş ve gelişmiştir. İlgilendikçe ve üzerinde duruldukça anlaşılacaktır. Sorularınızla bizdeki eksik anlatmalar tamamlanacak, hep birlikte yapacağımız araştırmalar, çalışmalar, uygulamalar ve katkılarınızla anlaşılır hâle gelecektir. Allah bize yollarını gösterecektir. (Kur'an;29/69)

Soru: Sizden ricamız bir örnek üzerinden sistemi bize anlatmanız...

Cevap: Biz şimdi İstanbul'da "Akevler Genel Hizmet Kooperatifi"ni (25 Genel Hizmeti yapacak kooperatif) kuruyoruz. Son haftalarda bu kooperatifin "Ana Sözleşmesi" hazırlıklarını sürdürüyoruz. 1967'de İzmir'de kurulan "Akevler Kredi Ve Yardımlaşma Kooperatifi"nin Ana Sözleşmesi, o zamana göre geliştirilmiş sözleşmedir. Faaliyete geçebilmek için tip statüye göre "KONUT YAPI" ve "TÜKETİM" kooperatifleri kurmalısınız. Sonra sözleşmeleri daha da geliştirip ilgili bakanlıktan çıkartmaya. Kooperatifimizi ve ilmî çalışmalarımızı takip ederseniz sorunlarınızı çözersiniz.

***

Soru: Adil Düzen'in yürürlükte olduğu bir yerde ..... (bu boşlukta herhangi bir ürünü düşünebilirsiniz) toptancılığı yapmak istesek ve sermayemiz olmasa, sistem bize kredi noktasında nasıl yardımcı olacak ve verilen faizsiz kredinin geri ödemesi nasıl olacak? Devlete vergiyi nasıl vereceğiz ya da verecek miyiz? Yani vergilendirme nasıl olacak?

Cevap: "Adil Düzen"de, "Adil Ekonomik Düzen"de halka "faizsiz sipariş kredisi" verilir. Halk bunun karşılığını çalışarak veya emekli ise aldığı emekli maaşı ile öder.

Halkımız bu kredisini ancak mağazalara vereceği siparişlerde kullanabilir. İstediği mağazaya gider, aldığı "faizsiz kredi" sayesinde eline geçen "peşin para" ile pazarlık yapar, peşin paranın gücünü kullanır, istediği malları sipariş eder...

Mağazalar da tüccarlara "peşin para" ile sipariş verirler... Tüccarlar peşin olarak aldıkları paralarla işyerlerine siparişlerini verirler... Siparişle elde ettikleri malların bir kısmını mağazalara gönderir, bir kısmını da ihraç ederler... İhracatla elde ettikleri dövizle ithalat yaparak ülkede üretilmeyen malları satın alarak bu tür siparişleri karşılar...

Tüccar ticareti gerçekten biliyorsa sermayesiz de ticaret yapacaktır. Aldığı siparişlerle sermayesini temin edecektir. Halka verilen "sipariş kredisi/ selem kredisi" aynı zamanda mağazalara, tüccarlara ve üretim yapan işyerlerine de verilmiş olur.

Bugün için bu işleri devlet/kamu yapmıyorsa; "halk kooperatifleri" yapmalı, halk kooperatifleri de organize olmalı ve bizzat kendisi yapılması gerekenleri yapmalıdır. Kooperatif ortaklarına/üyelerine "çek kredisi" verecektir. Onlar onunla sipariş verecekler, böylece yukarıda anlatılan benzer uygulama olacaktır.

Sorunların ve soruların cevaplarını vermeye devam edeceğim...

 

Ilker Ardic


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
01.12.2009
12:59

Sorunlar, sorular ve cevaplar - 2

Reşat Nuri EROL

Soru: Yine Adil Düzen’in hakim olduğu bir yerde ….. maddeler üreten bir şirketin kredilendirilmesi ve geri ödemesi nasıl olacak? Bu şirketin vergi ödemeleri nasıl olacak?

Cevap: Adil Düzen’de dört çeşit işletme vardır: 1. Tarım işletmeleri, 2. Sanayi işletmeleri, 3. Ticari işletmeler ve 4. İnşaat işletmeleri. Bunların her birinin kredilenmeleri farklıdır. 1. Tarım işletmelerine selem senetleri kredi olarak verilir. Selem senetleri (peşin ödemeli senetler) satılarak siparişler alınır. Halka da “sipariş kredisi” verilir. Böylece sipariş alanlar kredi de almış olurlar. Bunlar ham madde ihtiyaçlarını karşılamak için bu kredi ile sipariş verirler. Bunların vergileri üretilen mala ambara teslim edilirken ödenir. İşletmeci malları teslim ettiğinde aldığı kredilerini kapatır. Ayrıca beşte bir veya onda bir daha fazla mala vererek vergi ödenmiş olur. Vergiyi kişiler değil işletme öder. 2. Sanayi üretiminde kredi çalışan işçinin ücreti ödenerek ve ham maddenin parası ödenerek verilir. Mamul ambara konur. Satıldığında kredi kapatılır. Kredi nakit olarak verilmiş olur. Bunlar sanayi üretimi olduğu için vergi satıldığında ham maddenin bedeli düşülür, kalandan beşte biri ödenir. 3. Ticari işletmelerden, meralardan, paradan ve bir seneden fazla depo edilen mallardan tüccar kırkta bir sermaye payını vergi olarak öder. Bu uygulama kendi sermayeleri ile ticaret yapanlar içindir. 4. İnşaatta çalışana resmi ücret ödenir. Malzemelerin değerleri resmi fiyatla ödenir. Müteahhit müteahhitlik payını alır. İnşaat satıldıkça müteahhidin kredisi çözülür. Kredisi çözüldükçe yeni inşaat yapar. İnşaatın vergisi, inşaatın beşte biri kamuya ait olmak üzere ödenir.

***

Soru: Son seminer notlarında “20 Soru-20 Cevapta Adil Düzen” ile ilgili açıklamalar var. Orada faizsiz kredi ve haksız verginin ortadan kalkması ile ilgili olarak yapılan açıklamalarda üretim maliyetlerinin düşeceğinden bahsediliyor ve devletin gelirleri artacak deniyor. Bu şekilde devletin geliri nasıl artacak, o noktayı pek anlayamadık?

Cevap: Devletin geliri millî hâsıladaki paydır. Herkes iş bulup çalışırsa ve üretim en verimli şekilde yapılırsa, kamunun payı da artacaktır. Çünkü kamu üretimden beşte bir, onda bir olarak payını/vergisini alıyor ve mal olarak alıyor; veya malın değerini alıyor. Mallar ucuzlayınca devletin para olarak geliri artmasa bile mal olarak artmış olacaktır. Kamu beşte bir istihdam edecek ve o kadar da vergi alacaktır. İthalat ihracata eşit olacaktır. Hak sahipleri bütçeden pay olarak alacaklarından bütçede açık olmayacaktır.

***

Soru: Devlet faizsiz kredi vermeyi taahhüt ediyor; peki kaynağı nerden bulacak?

Cevap: Devlet vergi karşılığı topladığı paraları devlet giderlerinde harcar. O paralarla kredi vermez. Kredi halkın faizsiz mevduatı ile topladığı miktarlardan verilir. Ayrıca üretimde verdiği krediler enflasyon yapmadığı için karşılığı bulunmak şartı ile parayı basar ve kredi olarak verir. Devlet için paranın kaynağı sonsuzdur. Yeter ki karşılığı olsun, karşılıksız para çıkmasın, devlet karşılıksız para basmasın.

***

Soru: Vergi konusunu anlayamadığımızdan devletin nerden gelir elde edip müteşebbislere destek vereceği bizim için muallakta kalmakta.

Cevap: Krediler vergi ile temin edilen gelirlerle karşılanmayacaktır. Sipariş alan sipariş aldığı mallar karşılığı, üretim yapan yaptığı üretimdeki mamul karşılığı kredi almaktadır. Piyasaya çıkan para kadar ambarlarda satılık mal mevcut olduğu için para ne kadar artarsa artsın fiyatlar yükselmez. Dolayısıyla işçi bulan kredi alır. Devlet bu parayı para matbaasını çalıştırıp basar. Kredi para üreten bir araçtır. Karşılıksız verilmediği müddetçe sadece yararı vardır, zararı yoktur. Kredi sadece üretici işçiye yani üretime verilir. Tüccara kredi verilmez, hizmete kredi verilmez; onlar sadece kredileşmeden yararlanırlar.

***

Sistem birden değişmez, “faizli sistem”den “faizsiz sistem”e birden geçilmez. Nasıl faizli sistem ve faizli işletmeler birden kurulup devreye girmediyse; faizsiz sistem ve faizsiz işletmeler de birden bire kurulup devreye girmez, giremez. Başarılı olmak için inançlı ve kararlı bir şekilde işe başlayıp sabır ve sebatla çalışmak gerekmektedir.

Önce çok ortaklı bir işletme kuracaksınız...

Çalışma arkadaşlarımızdan birisi bu işletmeyi işletecek...

Başardıkça, diğer faizli işletmeler de bu faizsiz sisteme geçirilecektir...

Faizsiz iş yapmada samimi ve inançlı iseniz, kararlı bir ekibiniz/grubunuz varsa, sabır ve sebat gösterirseniz, mutlaka başarırsınız.

Bilvesile, KURBAN BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN…

Ekonomik krizlerin olmadığı, faizsiz sistemin gerçek anlamda devrede olduğu, “Adil Ekonomik Düzen”in bir bütün olarak uygulandığı yıllardaki bayramlar; işte o bayramlar bizim için GERÇEK BAYRAMLAR olacaktır, inşaallah… Selam, sevgi ve dualarımla...

Reşat Nuri EROL





Sayı: 25 | Tarih: 29.11.2009
Mehmet Şevket Eygi
Din hizmeti nedir, ne değildir?
6745 Okunma
14 Yorum
Emine Hocaoğlu
Ahmet Hakan
Bir şehir nasıl uygar olur
1433 Okunma
2 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Hayrettin Karaman
Alevi Meselesi
1433 Okunma
3 Yorum
Hilmi Altın
Ruşen Çakır
Zor zamanda konuşmak
1424 Okunma
Tayibet Erzen
Yılmaz Özdil
Grev filan...
1412 Okunma
Leyla Okta
Ahmet Taşgetiren
İsviçre'de Danıştay mantığı
1354 Okunma
1 Yorum
Zübeyir Erol
Ebubekir Sifil
cahiliye
1338 Okunma
3 Yorum
Zafer Kafkas
Nazlı Ilıcak
AK Parti'de çatlak mı?
1297 Okunma
Fatma Karuç
Reşat Nuri Erol
Sorunlar, sorular ve cevaplar 1
1272 Okunma
1 Yorum
Ilker Ardic
Oktay Ekşi
Son uyarı
1268 Okunma
Vahap Alma
Mehmet Niyazi
Aklın Batı'daki mücadelesi
1256 Okunma
Abdurrahman Erol
Fikret Bila
Bayramiç'te çalan tehlike
1240 Okunma
1 Yorum
Harun Özdemir
Fehmi Koru
Bir öfke yumağı olarak canım İzmir
1222 Okunma
1 Yorum
Ahmet Kirtekin
Ahmet Altan
Genelkurmay, Başbakan ve Medya
1204 Okunma
1 Yorum
Özer Ataç
Mehmet Altan
Paşaların katsayısı...
1196 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Mahir Kaynak
Tek boyutlu siyaset
1175 Okunma
1 Yorum
Süleyman Karagülle
Zülfü Livaneli
Okyanusu küçümsemek
1162 Okunma
Ali Bülent Dilek


© 2024 - Akevler