Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN AÇISINDAN KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TEMEL İLKELER
17.03.2024
616 Okunma, 0 Yorum

Bugünkü seminerimiz ile birlikte Belediye Kanun’unda  ifade edilen belediyelerin yetki, görev ve sorumluluklarını adil düzen temel kriterleri çerçevesinde değerlendirerek yapılması gerekenleri ifade edeceğiz. İlk olarak acil çözüm ve hizmet beklenen “Kentsel Dönüşüm” ile ilgili en doğru olana, en faydalı olana, en iyi ve adaletli olana ulaşılabilmesi, bu hususta haksız rantın giderilerek, hak  sahiplerinin  mağduriyetinin önlenebilmesi için nelerin yapılması gerektiğini ifade edeceğiz.

ADİL DÜZEN AÇISINDAN BELEDİYE KANUNU’NUN DEĞERLENDİRİLMESİ

1. KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TEMEL İLKELER-1

03/07/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu, Türkiye'deki belediyelere kentsel dönüşüm konusunda belirli  görevler  ve  yetkiler  veren  önemli  bir  düzenlemeyi  içermektedir.  Bu  kanun,  kentsel  dönüşüm projelerinin planlama, uygulama ve denetleme süreçlerini düzenlemiş ve belediyelere bu alanda daha etkin bir rol vermiştir. “Arsa ve Konut Üretimi” başlığıyla 69. maddeyle belediyelere düzenli kentleşmeyi teşvik etmek, beldelerde sanayi, ticaret ve konut alanları ihtiyacını karşılamak amacıyla belediyelere ve mücavir alan sınırları içindeki özel korunması gereken alanlara özel yetkiler tanınmaktadır.

Adil düzen açısından huzurlu, güvenli, sağlıklı, maddi ve manevi ihtiyaçların giderilebildiği bir yaşam biçimini tesis eden  planlama, imar ve yapılaşmanın temel esaslarını şu şekilde özetlemek mümkündür.

  1. Belediye- genel hizmet kooperatif ortaklığı seminerlerimizde belirttiğimiz temel ilkeler doğrultusunda  rant için değil il-ilçe-beldenin kalkınması, huzur ve refahının temini için planlama ve proje çalışmalarının yürütülmesi sağlanmalıdır.

 

  1. Belediye- Yapı kooperatifleri arasında proje uygulama ortaklıkları ile kentsel dönüşüm ile oluşan  rantın- değer artışının  bütün ortaklar arasında adaletli olarak paylaşımı esas alınmalıdır.

 

  1. Belediyeler, kentsel dönüşüm ile maliyetine konut sahibi olmak isteyen mahalle halkının ve kentsel dönüşümde hak sahibi olan kişilerin kooperatif çatısı altında organize olmasını sağlamalıdır. Yapı kooperatiflerinin kurulmasını sağlamalıdır. Böylece yık-yap-sat anlayışı ile oluşan rant terkedilerek, alım gücü düşük olan halkın konut sahibi olması sağlanmalıdır.  Hak sahipleri ve alım gücü düşük olanlar böylece satış fiyatı üzerinden değil maliyeti üzerinden borçlandırılmalıdır.

 

  1.  Arsa hakkı olan kişilerin bu hakkı parselin brüt arsa alan değeri esas alınarak tespit edilmeli ve bu değer  konut maliyet değerinden düşülmelidir. Ödenebilir miktar üzerinden konut mülküne kooperatif ile ortak olunmalıdır.   Payın haricinde kalan borç kiracı mal sahibi orantısı olarak kooperatife kiracı kalınarak çözülmelidir.

 

  1. Belediyeler kentsel dönüşüme alt yapı hizmetleri ile ortaktırlar. Belediyelerin bu hizmetleri  kendi imkanları ve genel hizmet kooperatif ortaklığı ile yürütmüş olmaları sağlanmalıdır. Genel hizmet kooperatif ortakları da hizmetleri karşılığı konutlara ortak edilmiş olmalıdırlar. Bu ortaklığın temel ilkelerini son 3 seminerimizde anlattık bakılabilir.

 

  1. Belediyeler, kooperatif- halk işletmesi ortaklığı ile kaynaklarının sermaye kesimine aktarımında önemli bir araç durumuna gelmekten kurtarılmalıdır. Adil düzen “Ahlaklı Belediyecilik” anlayışı ile  belediyeler sermayeyi değil hizmet vermek ile yükümlü bütün halk kesimlerini koruyan imar planlama sürecini kooperatifler kurarak  oluşturmalı ve  böylece gayrimenkul spekülasyonu da ortadan kaldırılmaya çalışılmalıdır.

 

  1. Belediyenin en çok kullandığı malzemeler ile ilgili kalkınma kooperatiferi  ortaklığı ile üretim atölyeleri oluşturulmalıdır.

 

  1. Belediye- Kooperatif işbirliği ile üretici ve paylaşımcı belediyecilik anlayışı geliştirilmelidir.  Dayanışma bilincini geliştiren kooperatif ve belediye işbirliği ile hizmetlerin bütün beldenin, ilçenin dolayısı ile ilin ihtiyaçlarını giderici hale getirilmesi gerekmektedir. Rantın belirli çevrelere akışını önlemenin yolu budur. Belediye  kooperatif işbirliği sayesinde  kamu mal ve hizmetlerini doğrudan üretmeye çalışmalı tekelci rantlar kırılmalıdır. Rantların topluma aktarımı kamu- kooperatif -işletme ortaklığının en verimli şekilde değerlendirilmesine bağlıdır.  Diğer taraftan bu ortaklık biçimi, kamu ve halk tüketimin aracısız, ucuz ve sağlıklı yapılabilmesini, kaynak yaratabilme olanaklarını genişleterek kamu bütçe imkanlarının toplum faydasına  kullanılmasını temin edecektir. Toplumsal dayanışma, işbirliği, yardımlaşma ve katılım anlayışı çerçevesinde şekillenen bu kooperatifçilik bilinci sadece belde, ilçe ekonomisinin doğru planlanmasına ve yapılaşmasına fayda sağlamayacak aynı zamanda insanların iş olanakları bularak onurlu çalışmalarını sağlayabilecek bir ortamın oluşumuna da imkan temin edebilecektir.

 

  1. Belediye- kooperatif ortaklığı ile belde veya ilçe halkının  yönetime desteklemiş oldukları siyasi parti mahalle temsilcileri yolu ile doğrudan katılımı ve denetimi söz konusu olmalıdır.  Böylece belediye  hizmetlerinin başarısız olmasına, yüksek maliyet oluşumuna, hizmet kalitesinin düşmesine engel olunmalıdır.  

 

  1. Konut üretimi ve hizmet üretimi hususunda kooperatifler ile ortak olan belediyeler faizsiz kredileşme sistemini de çözerek kentsel dönüşüm ile arsa ve konut üretimini gerçekleştirmiş olacaklardır. Bu yapı kentsel dönüşümde ortaklık sisteminin geliştirilmesini ve elde edilen ürünün yani konut  paylaşımının adil kriterler çerçevesinde yapılmasını sağlayacaktır.

 

  1. Konut üretimi sonucu  ortakların payları belediyenin organizasyonu ile  oluşturulan “Ortaklık Karar Alma Kurulu” ile hazırlanan protokol çerçevesinde belirlenmiş olacaktır. Oluşturulacak olan katılımcı ve uzlaşmaya dayalı ortaklık karar alma kurulu ile kentsel dönüşüm sonucunda bütün ortaklar arasında menfaat paralelliği sağlanmalıdır.

 

  1. Dolayısı ile belediyeler alt yapı ve genel hizmetleri yürütmek hususunda ortaklığa katılmak yanında  müteşebbis ortak olarak yani işleri organize eden yönetici kadrosu ile katılmalıdır ve kentsel dönüşüm ortaklıkları ile  karar alma kurulunu oluşturmalıdır.  Bu hizmetleri genel hizmet kooperatif işbirliği ile yürütmelidir.

 

  1.  Adil düzenin en ehemmiyet verdiği hususlardan biri  çalışanların ilmi, ahlaki, hukuki ve mesleki yönden gerekli ehliyet, liyakat ve ahlaki kriterlere sahip olmalarıdır. Belediye ve ortaklar arasında yapılan protokol çerçevesinde kentsel dönüşüm proje uygulaması çerçevesinde oluşan zararlar konusunda teminat sistemi geliştirilmelidir.

 

  1.  Adil düzende ilmi düzenin planlama görevi vardır. Üretim faaliyetlerinin fayda sağlayabilmesi için,  gereksinimler ve imkanlar tespit edilerek planlar oluşturulmalıdır. Adil düzenin ilim insanlarına verdiği planlama görevi gereği kooperatif-belediye- işletme ortaklıklarında kooperatif yönetim kurulu  planlama görevini en büyük fayda sağlama esasına uygun olarak yerine getirmelidir.

 

  1. Ülkenin imarı ancak doğru bir planlama ile mümkündür. Planlama ülke topraklarının kullanımı ile üretimin gerçekleşme biçimini ve mülkiyet sisteminin sınırlarını belirler. Bu sınırları belirleme planlama kurumunun konusudur. Toprak parçaları bilimsel verilere göre planlandığı ve imarı yapıldığı ölçüde ülkenin kalkınmasından söz edilebilir. Bugünün en önemli sorunlardan biri de planlamanın ve yapılaşmanın sermaye güçlerinin, çok uluslu şirketlerin ve onların kontrolündeki siyasilerin kendi çıkar ve menfaatleri doğrultusunda yapılıyor olmasıdır. Ne konut, ne ziraat, ne hayvancılık, ne de sanayi vb gibi alanlarda planlamanın ülke kalkınması, refahı ve sosyal adaletin temini doğrultusunda yapılmıyor oluşu, maalesef  ihtiyaçların gerektiği gibi ve gerektiği zamanda giderilememesi  sonucunu doğurmuştur. Mağdur edilen yaşamların bizlere maddi ve manevi sorumluluk bıraktığı unutulmamalıdır. Bu borç yükü bize kapital ve ranta dayalı sistemin, adalete ve ilme dayalı sisteme dönüştürülmesi için çalışma gayreti vermelidir.

 

  1. Adil düzen ilkeleri doğrultusunda ziraat ve hayvancılık ile uğraşacak olanlara arsaların ne şekilde tahsis edileceği belirlenerek planlama yapılmalıdır.  Üretim yapılan yerlerin mülk sahipliği de böylece belirlenmiş olurken, üretim yapmayanlar mülk sahibi olmamalıdır.   

 

  1. Planlamalarda   300- 1000 nüfuslu  100 ailenin yaşayacağı alanlarda  her ailenin 10 metrekarelik serbest işyeri alanı olması gerektiği esası belirlenmeli, yaşlıların, çocuklu kadınların buralarda istedikleri işi yapabilme olanakları oluşturulmalıdır.  Planlama öncesi, yetişkinlere ilişkin çalışacakları işyerlerine yönelik kriterler  ve  geri kalan saatlerini serbestçe değerlendirebilecekleri sosyal alanların oluşturulmasına ilişkin esaslar belirlenmelidir.   Ziraat ve hayvancılık ile geçinen halk için 300- 1000 nüfuslu köy ve il merkez site birimlerinin nasıl oluşturulacağı, zanaatla, sanayi ile geçinecekler için yine köy ve il merkez site birimlerindeki üretim merkezlerinin nasıl oluşturulacağı, barınma ünitelerinin ve sosyal yaşam ünitelerinin nasıl oluşturulacağı  ile ilgili planlamalar ilim insanları tarafından yapılmalıdır.  Siteler,  adil düzen yerinden yönetim birimi olan bucakların teşekkülü hususunda  önemli bir fonksiyona sahip olarak oluşturulmalıdır.  10 il merkez sitesi veya 10  köyden oluşan en çok 1000 hane civarında olan 3000- 10000 nüfuslu bucaklarda, sakinlerinin çalışabileceği 10 iş merkezi kurulmalıdır.

 

  1. Dolayısı ile zamanımızı çalan, sağlığımızı bozan ve hayatımızı pahalılaştıran şehirleşme ve yapılaşma anlayışımızdan bir an önce vazgeçilmelidir. Adil düzende kişilerin ihtiyaçlarını kendi muhiti içinde çözüme kavuşturduğu planlama ve imar anlayışı vardır. Genel hizmet çalışanları, kamusal hizmet yürütenler,  büyük fabrikalar hariç, küçük sanayi işletmelerinde çalışanlar, ziraat ve hayvancılık  ile uğraşanlar kendi bucak muhiti içinde çalışmaktadırlar. Site sakinlerinin çoğu, hazırlanan her bir 300- 1000 kişi için oluşturulacak işyeri merkezlerine yürüyerek gidebileceği için,  şehir egzoz dumanlarıyla kirletilmemiş olacaktır. Hem enerjiden tasarruf edilmiş olacak, hem de sağlık harcamaları   azalacaktır.

 

  1. Projeler, planlamalar ve buna dayalı yapılaşmalar, kolektif olan, yardımlaşma ve dayanışma anlayışının ortaya çıkabileceği, kooperatifleşme kültürünün yaygınlaşacağı yaşam biçimini ortaya koyabilmelidir. Kolektif diyoruz çünkü, 300- 1000 kişilik oluşturulan yaşam birimlerinde ortak yemekhane, ev ve çevre temizlik işlerini yürütülebilmesi, kendi muhitinden koparılmadan yaşlılara bakım ünitesinin kurulması gibi daha birçok alanda kolektif çalışma imkanı oluşmuş olacaktır. İsrafı önleyen, yenilenebilen enerji sistemlerin harekete geçirilebildiği yapılaşma anlayışı için kriterler belirlenebilecektir.   

 

  1. İşte adil düzende bu belirttiğimiz kriterler doğrultusunda planlamaların yapılması önemlidir. Dolayısı ile il nüfuslarının 300000- 1000000 arasında olacağı ve 10 ilçeden oluşacağı, her bir ilçede 10 bucak, her bucakta 300- 1000 arası nüfusu olan 10 köy veya 10 il merkez site yerleşim birimlerinin oluşturulacağı, her ailenin en az 1000 m2 üzerine oturan ahşap veya taş gibi doğal malzemelerden yapılan bahçeli evlerinin olduğu, ihtiyaçların il merkez bucaklarında ve köy yerleşim alanları dahilinde giderildiği,  yeni bir imar anlayışına geçilmesi gerekmektedir.

 

  1. Üretim ve barınma alanları ve sosyal yaşam ünitelerinin bir arada ne şekilde oluşturulacağı, yatay veya dikey yapılaşma kriterleri, betonarme ve ahşap yapıların hem sağlık, hem mukavemet, hem de maliyet hususunda avantajlı ve dezavantajlı yönleri, hangi yapılaşma şekli ile daha verimli sonuçlar elde edileceği ilmin verileri ışığında  tespit edilmelidir. Çünkü uzman görüşü yani istişare ile kararların alınması inancımızın en önem verdiği unsurlarından biridir.  

 

  1. Kentsel dönüşümlerin bir rant hesabına dönüşmesine  mani olunarak, sorunları giderebilecek kentsel dönüşüm ve yeniden inşa ile ilgili temel sistem önerilerinin dikkate alınması gerekmektedir. İşte adil düzen iyi olana, doğru olana, faydalı ve adaletli olana kıymet veren bir düzendir. Dolayısı ile faydalı olabilecek  bir planlama ve imar için şehirler, ilçeler, köyler yukarda belirttiğimiz bütün kriterleri tam anlamı ile taşıyacak nitelikte inşa edilmelidir. İnsanın ve tabiatın fıtratına uygun olmayan onu bozan, kirleten, öldüren her sebep hâlâ yerli yerinde durdukça insanlar huzura, güvene ve refaha ulaşamayacaklardır. Yapılması gereken mevcut şehirleşme ve yapılaşma anlayışının sorun çıkaran bütün temel araçlarını,  koruyucu, kollayıcı ve sağlıklı olan geleneksel ziraatı da içine alacak şekilde,  mimari araç ve yöntemlerle değiştirmektir.

 

  1. İşte adil düzenin temel ilkeleri ile planlama, imar ve yapılaşma  ile ilgili paradigmalarımız değişmelidir.  Huzuru, barışı, güvenliği ve refahı tesis etmeye  çalışan adil düzen çalışanları olarak bizler bu inançla bütün sistemsel paradigmaları değiştirme gayretindeyiz.

 

  1. Yıkılan binalar yerine yenilerini yapmak üzere hemen ihaleye çıkmak, şehirleşme deyince TOKİ anlayışının ötesine geçmek önemlidir.   Sadece bir konut projesi olarak değil bir yaşam biçimini de ortaya koyan yapılaşma ile şehrin avantajları ile kırsal bölgenin avantajlarını birleştirmek hedeflenmelidir. Konutlar, toprak ile uyumlu ve kişiye özel planlanmış mekanlar sunmalıdır. Herkesin bir dönümden az olmamak şartıyla kullanabileceği arazisinin olduğu, insanların yarı zamanlı olarak çiftliklerde çalıştığı yerleşim yerleri, site alanları oluşturulmalıdır. Şehirlerin kültür, mimari, sanat tarihi, sosyoloji, psikoloji gibi birçok disiplin hesaba katılarak kurulması elzemdir.  İnsanı doğayla bütünleştiren topoğrafya ile uyum içinde bir planlamanın yapılması önemlidir. Ona huzur veren, çevresiyle uyumlu, ortak yaşam alanlarının oluşturulması önemlidir.

 

Adil düzenin yerelden kurulması amacına  dönük olarak belediyeler ile ortak hizmet ve mal üretimine giren kooperatifler ile  insanların güvenliği, maddi ve manevi ihtiyaçlarının giderilmesi, huzuru ve refahı ön plana alınmış olacaktır.

Adil düzen en iyi, en doğru, en faydalı, en adaletli olana ulaşabilmenin temel esaslarını ortaya kayan bir düzendir. Mevcut durumda temsil gücüne göre belediyelerde en adaletli hizmetleri yürütmek gerekmektedir. Bu bir yükümlülüktür. İnsanların huzur ve refahını sağlamak  adil düzenin temel esasıdır. Bu doğrultuda yapılmış olan her hizmet adil  düzenin teşekkülü için  bir adımdır. Adil düzen medeniyetini inşa etmede yerine koyulan bir tuğladır. Dolayısı ile her tuğla da adil düzendir. Adil düzenin bir parçasıdır. Rabbim  Kur’an ve sünnet ışığında adil düzen medeniyetin inşasında görev alanlardan sorumluluk üstlenenlerden razı olsun. Yardımcıları olsun. Seçim sonuçları itibari ile en büyük zaferleri, Yeniden Refah ahlaklı belediyecilik anlayışı ile adil düzenin yerelden kurulması için nasip etsin. Çünkü Ahlaklı Belediyecilik’, her işinde ahlakı öncelemek demektir. Milletin malına sahip çıkmak, yolsuzluk ve ranta geçit vermemek adalet için çalışmak demektir.

Adil Düzen Yerelden Kurulmalıdır” seminerlerimiz devam edecektir İnşAllah. Rabbim seminerlerimizi adil düzenin bir an önce tesis edilmesine vesile kılsın. Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.

İnş. Müh. Hilal Çekmen,

Akevler,  73. Seminer,  17. 03. 2024                         

Yeniden Refah Partisi Milli Siyaset Kurulları

Kadın, Aile ve Sosyal Hizmet Politikaları Kurul Koordinatörü

 

 

 






Çok Okunan Makaleler
Hilal Çekmen
Adil Düzende Planlama ve İmar
27.02.2023 1809 Okunma
Hilal Çekmen
Adil Düzende Deprem Yönetimi
22.02.2023 1701 Okunma
Hilal Çekmen
SİYONİZM’İN MADDİ GÜCÜ ELE GEÇİRMESİNİN TARİHÇESİ
22.10.2023 1390 Okunma
Hilal Çekmen
Adil Düzende Deprem Öncesi Tedbir ve Denetim
22.02.2023 1383 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL SİYASİ VE HUKUKİ DÜZENİN ANAYASAL TEMEL ESASLARI
8.10.2023 899 Okunma
Hilal Çekmen
Adil Düzende Bütçe Giderler Paylaşım Tablosu- 2.
16.04.2023 876 Okunma
Hilal Çekmen
Adil Düzende Bütçe Gelirleri ve Giderleri Pay Tablosu-1
5.03.2023 873 Okunma
Hilal Çekmen
Adil Siyasi ve Hukuki Düzenin Temel Esasları,
1.10.2023 831 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN YERELDEN KURULMALIDIR
28.01.2024 815 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZENDE AİLE, KADIN VE ÇOCUKLAR NASIL KORUNUR-1
16.04.2023 800 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZENDE AİLE, KADIN VE ÇOCUKLAR NASIL KORUNUR?-2
30.04.2023 800 Okunma
Hilal Çekmen
Adil Düzende Bütçe Giderler Paylaşım Tablosu- 3
16.04.2023 781 Okunma
Hilal Çekmen
SİYONİST DÜZENDEN KURTULUŞ İÇİN HİCRET
19.11.2023 762 Okunma
Hilal Çekmen
SİYONİZME KARŞI YAPILMASI GEREKENLER
5.11.2023 753 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN YERELDEN KURULMALIDIR-2
11.02.2024 725 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZENE GİDEN SÜREÇTE HAZIR HALE GELMEK-2
13.05.2023 710 Okunma
Hilal Çekmen
DÜNYADA GÜVENLİĞİN SAĞLANMASI İÇİN TEMEL ESASLAR
15.10.2023 700 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZENE GİDEN SÜREÇTE HAZIR HALE GELMEK-1
11.05.2023 695 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZENDE YERİNDEN YÖNETİM- MERKEZİ YÖNETİM DENGESİ
24.09.2023 680 Okunma
Hilal Çekmen
Hak ve Hürriyetlerin Muhafazası İçin Esaslar
31.12.2023 672 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZENDE AİLE, KADIN ve ÇOCUKLAR NASIL KORUNUR? -3
7.05.2023 670 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜNYA DÜZENİ ANAYASASI
10.12.2023 641 Okunma
Hilal Çekmen
B'NAİ B'RİTH'İN İFSAT ALT KURULUŞLARI VE TAHRİBATLARI
26.11.2023 636 Okunma
Hilal Çekmen
SİYONİST BILDERBERG ALT KURULUŞLARI VE TAHRİBATLARI
3.12.2023 633 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN YERELDEN KURULMALIDIR-3
18.02.2024 629 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜNYA DÜZENİ İNSANLIK ANAYASASI-2
17.12.2023 623 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN AÇISINDAN KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TEMEL İLKELER
17.03.2024 616 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN İÇİN YÖNETİMDE KİMLİKSİZLEŞMEDEN VAR OLMAK
27.05.2023 597 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZENDE AİLE, KADIN VE ÇOCUKLAR NASIL KORUNUR-4
24.05.2023 591 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜNYA DÜZENİ İNSANLIK ANAYASASI-3
25.12.2023 575 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL YÖNETİM- YARGI KUVVETİNİN ÖZELLİKLERİ
14.01.2024 565 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN AÇISINDAN KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TEMEL İLKELER-2
14.04.2024 520 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN YERELDEN KURULMALIDIR-4
3.03.2024 473 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN İÇİN BELEDİYE HİZMET AŞAMALARI
7.05.2024 469 Okunma


© 2024 - Akevler