Hilal Çekmen
ADİL DÜNYA DÜZENİ İNSANLIK ANAYASASI-3
25.12.2023
290 Okunma, 0 Yorum

ADİL DÜNYA DÜZENİ İNSANLIK ANAYASASI VE  ULUSLARARASI ISLAH KURULUŞLARI-3


6. Adil Dünya Düzeni Banka Teşkilatı’nın Görev ve Çalışma Esasları,

Mevcut batıl dünya düzeninde bütün bankacılık sistemi Siyonizm’in kontrolü altındadır ve faizci kapitalist sistemin en önemli sömürü araçlarından bir tanesidir. Bu sömürüden kurtulmak için ülkelere uygulanan faiz politikasından, bankacılık sisteminden kurtarılmak için Adil ekonomik düzene uygun para politikalarının uygulanmasını sağlayacak bir teşkilatın oluşturulması gerekmektedir.  Öncelikli olarak devletlerin faiz ile dış ve iç borçlanmasının önüne geçilebilmesi, borçlanmaya ihtiyaç duyulmamasını sağlayacak mekanizmaların oluşturulması, devletin gelir getiren kaynaklarının belirlenmesi, bu kaynakların tam bir verimlilik ile harekete geçirilmesi, bu gelirlerin Erbakan Hocamızın uyguladığı Havuz Sistemi gibi bir sistem ile bir araya getirilmesi, böylece devletlerin mevcut bankacılık sistemine ihtiyaç duymayacak bir mekanizmayı işletmesi, denk bütçeyi  oluşturması gerekmektedir. Türkiye bu uygulamaya öncülük ederek, devlet gelirlerinin borca dayalı para sisteminin, karşılıksız ve faize endeksli para sistemine bağlı olmaktan kurtulmalıdır. Ardından Türkiye liderliğinde uygulanan havuz sistemi şeklindeki faizsiz bankacılık uygulaması bütün ülkelere örnek olmalıdır. Mevcut bankacılık sistemi böylece ülkelerde uyguladığı para politikalarını uygulayamayacak ve etkisiz hale getirilebilecektir.

Dolayısı ile şuurlu Müslümanlar işbaşına gelerek, Erbakan Hocamızın 54. Hükümette yaptığı gibi sıfır borçlanma sıfır borç faizi politikası uygulanmalı ve böylece her sene dünya Siyonizm’ine ödenen borç faizi haracından acilen kurtulunması gerekmektedir.

Adil dünya düzeni banka teşkilatı,  “Adil Düzen Faizsiz Bankacılık” modelini ilk önce İslam ülkelerine, ardından bütün dünyaya hakim kılmak için çalışmalıdır.. Kredi ve üretilen mal karşılığı senetler sisteminin, ortaklık sisteminin Adil ekonomik düzene göre uluslararası alanda geçerliliğini sağlayan teşkilatlar oluşturulmalıdır.  Böylece Dünya Bankası herkese adil nizam içinde hizmet etmek için çalışmalıdır.


7. Adil  Dünya  Düzeni Fakirlere Yardım Teşkilatı’nın Görev ve Çalışma Esasları,

Erbakan Hocamız mevcut IMF’nin,  Afrika’daki fakirlere, açlara, imkan ve kaynak bulalım diye değil,  bir avuç Siyonist’in trilyonlarca dolar parasının devletlerin garantisiyle faizle nemalanması, devletlerin borçlandırılması, borç karşılığında kaynakların sömürülmesi, yalnızca ekonomik politikaların değil iç ve dış bütün politikaların  kontrolleri altında tutulması için kurulduğu gerçeğini anlatmıştır.

Çünkü borç alan emir alır gerçeği ile ülkeler kredi karşılığı Siyonizm kıskacına girmiştir. Tarımda, sanayide IMF, Dünya Bankası, Avrupa Birliği ve Dünya Ticaret Örgütü’nün kıskacı… Sanayinin yok edilmesi için oluşturulan yüksek faiz politikaları, üretim, istihdam ve ihracatın azaltılması için yapılması gerekenler madde madde IMF tarafından talimat olarak verilmiştir. IMF kurduğu teşkilatlarla ülkeleri kendisine bağımlı kılmaya çalışarak Siyonist hedefler için ekonomik alanda vazifesini yerine getirmeye çalışmaktadır. 

İşte mevcut düzenin para politikalarına bağlı olmamak için üretimi destekleyen mekanizmaların oluşturulması gerekmektedir. Ekonomik paylaşımda adalet tesis edilmelidir.  Adil Düzenin Sosyal Güvenlik sisteminin temel esaslarının bütün dünyaya hakim olması için çalışılmalıdır. Adaletsiz gelir dağılımına son verilmelidir. Dünyanın en zengin 26 insanının servetinin dünya nüfusunun yarısının servetine eşit olmasını sağlayan bu sistemin gelir dağılımında adaleti sağlayacak şekilde ıslah edilmesi, haksız kazanç yollarının, faiz ile nemalanmanın ortadan kaldırılması, kul haklarının teminat altına alınması ve böylece izzet, onur ve saygınlığın kazandırılması sağlanmalıdır.

İşte bu teşkilat ile Rabbimizin bütün insanların faydalanması için vermiş olduğu kaynakların ve gelirlerin adil paylaşımı ile herkese iş, aş imkanlarının sağlanarak dünyada tek bir aç insanın bırakılmaması için çalışılmalıdır.


8. Adil Dünya Düzeni Kültür İş birliği Teşkilatı’nın Görev ve Çalışma Esasları,

Erbakan Hocamız “Bugünkü UNESCO, gerçek hak anlayışını değil kuvveti üstün tutan medeniyetlerin tanıtılmasına gayret ediyor. Bu medeniyetler, insanlığa felaketten başka bir şey getirmemiş zulüm düzenleridir.” demiştir. Mevcut UNESCO teşkilatının amacı kültür emperyalizmidir. Fikir kirlenmesi yoluyla ifsattır. Medya ve diğer sosyal alanlarda bu batıl kültürü yaşatma ve hakim kılmaktır. İnsanları maneviyattan uzaklaştırmaktır. UNESCO aracılığıyla uyguladıkları eğitim programlarıyla, ideolojisi, kültürüyle kendi çıkarlarına uygun beyinler yetiştirmeye çalışmaktır. Siyonizm düzende ilim insanı demek kendi zulüm düzenini alkışlayacak insan  demektir. Gerçek hak ve hürriyetlerin verilmediği mevcut düzende insanlara huzur ve refah temin edecek, maddi ve manevi ihtiyaçlarının giderilmesini sağlayacak ilim geliştirilememektedir.

İşte bu sebeple ihtiyaç olan Yeni Kültür İş Birliği  Teşkilatı tarafından eğitimde ahlak ve maneviyatın öne çıkartılması sağlanmalıdır.  Bu teşkilat ile Adil Düzen Projelerinin, Teşkilatlanma Modelinin denenerek olgunlaştırılması, ülkelerde veya özel serbest bölgelerde laboratuvar denemesinin yapılması, yani tatbiki ve tatbikatı esnasında zamanla geliştirilebilmesi sağlanmalıdır.

Kültür İş Birliği Teşkilatı ile koordinasyonlu, planlı, analojik, rasyonel ve sistematik bir çalışma ve araştırma düzeninin sağlanması için merkezler, enstitüler ve üniversiteler  bu teşkilata bağlanmalıdır. Bu teşkilat tarafından bir envanter merkezi- bilgi bankası oluşturularak ilimden herkesin faydalanması sağlanmalıdır. 

İlim bütün insanların müşterek malıdır. Sistematik demek; İlmi çalışmaların dünya çapında organize edilmesi demektir. Ayrı ayrı birbirinden bağımsız perakende araştırmaların yapılmaması için ilk etapta İslam ülkeleri arasında araştırmaların koordine edilmesi sağlanmalıdır. Herkes bir bütünün parçasından üzerine düşen kısım ile ilgili araştırmalar yapmalıdır. Elbirliği ile araştırmalar yapılmalı ve herkes istifade etmelidir. Araştırmalar temel araştırmalar olmalıdır. Bu araştırmalarda analoji metodu uygulanmalıdır. Bir elektrik problemi, mekanik bir problemin benzeridir. Ortaya çıkan denklemler birbirlerinin benzeridir. Bu metoda sosyal bilimler de katılmalıdır. Bir alanda bir çözüm bulunduğu zaman sosyoloji de, kimya da, fizik de faydalanabilmelidir. İlim rasyonalize edilmelidir. Çünkü bir ilim ne kadar matematik ise o kadar ilimdir. Ne kadar semboller ile ifade edilebiliyor ise o kadar ilimdir.

Bugün bütün ilimler ayrı ayrı çalışılmaktadır. Sosyoloji başka, biyoloji başka, fizik başka, kimya başka çalışmaktadır. Biz bütün problemleri semboller ile düşünecek olursak, ki İslam bunu getirmiştir. Semboller ile düşünmeyi öğretmiştir. Cebir demek bu demektir. Evet biz, semboller ile düşünecek olursak bir alanda deneyi ya da araştırmayı yapar diğer alanda bu sonuçları  kullanabiliriz.

İlmi çalışmalarda sistematik döneme geçilebilmesi, ilmi karışıklığın, ilmi sahada yapılan bütün israfların önlenebilmesi için  araştırmaların birlikte yürütülmesini sağlayacak uluslararası bir ilim politikasının oluşturulması gerekmektedir. Bu sebeple bu yeni ilmi çalışma döneminin özelliği olarak yeni adil dünya kültür işbirliği teşkilatının, hakiki ilmi araştırmalarının önünü açmak için dünya çapında bir işbirliği organizasyonunu kurması öncelikli olmalıdır.

Mevcut ilmi düzen, gerçekler ortaya çıkmasın diye yapılan temel araştırmaların üzerini örtmektedir.. Araştırma gücü çok kıymetli bir güçtür ve bu sebeple egemen otoriteler bu gücü kendi kontrolleri altında  bulundurmak istemektedirler.

Adil ilmi düzenin bir diğer temel esası, ilmin  gizlenmesinin önlenmesi için bir patent vakfının kurulmasıdır. Yani keşfedene hakkı verilmeli, ama ilimden herkes istifade etmelidir. İlim insanlığın ortak malı olduğu için ilmi verilerin gizlenmemesi, yapılan deney ve araştırma verilerinin herkesin istifadesine sunulması için bir patent vakfının kurulması gerekmektedir. Çünkü ilim insanlığın ortak değeridir. İlmi değerlerde, kazanımlarda, nimetlerde her insan hak sahibidir.

Mesela bir fabrika diğer fabrikaların belki beşte biri maliyette çok daha ucuza mal üretebilecek  bir teknik geliştirdiği zaman, gereksiz olarak malzemenin israf edilmemesi için devletin kurduğu patent vakfı ile bu tekniği bulan desteklenir, ona hakkı ödenir ama buluş herkesin istifadesine sunulur, herkese tanıtılır, firmalarca gizli tutulması engellenir. Kim alıp kullanmak istiyor ise alıp kullanır. Neden, çünkü herkesin istifade etmesi gereken ilmin gizlenmesi, israf edilmesi zulümdür de onun için. Adil düzen herkesin iyiliğini isteyen bir düzendir de onun için. Buluşların gizli tutulması insanlık ile bağdaşmaz da onun için. İnsanların faydasına olabilecek verilerin gizlenmesi yanlış ve zalimce bir düşüncedir de onun için. Bu gizlemeyi Siyonizm ve uşakları insanları sömürmek için yapmaktadır. Evet büyük firmalar milyarlarca dolarlık ciro yapıyor. O ciro içinde ARGE ye araştırmaya en büyük payı kendisi verebiliyor. Mesela mevcut düzende bir temel araştırma yapmak isteyenlere. Shell kadar araştırmaya pay ayırma imkanı yoktur, İşte bu araştırmalar ile teknolojik üstünlüğü elde etmektedirler ve sonra da bu teknoloji ile insanları ezip sömürmektedirler.  Adil düzende ise insanın bildiğini başkasına öğretmesi temel bir prensiptir. Patent Vakfı bulanın hakkını öder. Ondan sonra bu buluş insanlığın ortak malı haline gelir.  Bu buluştan herkes istifa etmeli  ki, israf olmasın, ilim geliştirilmiş olsun huzur, refah sağlanmış olsun.

Mesela, güneş enerjisini maksimum seviyede kullanma teknolojisi için devlet teknoloji üretenlerin patent haklarının devlet tarafından ödenmesini sağlayan bir patent vakfı kurar. Patent Vakfı ile  yarışmalar finanse edilir. Bu yarışmalarda lise ve üniversite öğrencilerine finansal ve teknolojik destek verilerek  “hayırda yarışın” düsturu lafta kalmayarak  uygulanmış olur. Böylece gençler ve yetişkinler sürekli teknoloji üretme noktasında motive edilerek insanların faydasına olan çalışmalar teşvik edilmiş olur.

Bugün teknoloji üreten bir çok ülke, diğer ülkelere yeni buluşların patentlerini çok pahalıya satarak para kazanmaktadır. Oysa İslam adalet ve barış nizamıdır. Adil düzen sadece Müslümanların değil bütün insanlığın huzuru ve refahını güvence altına almak için vardır. Dolayısı ile her alanda yeni teknolojiler, yeni üretim araçları bulunurken bunların gizlenmemesi, çok büyük değerler ile satılmaması gerekmektedir. Dolayısı ile Patent Vakfı ile kim kullanmak istiyor ise gel kullan ve faydalan demek, Adil  Düzen Kültür İş birliği Teşkilatı’nın temel esasıdır.

Bu teşkilat tarafından ortak bir ilim dili belirlenmelidir. Bu dil Arapça olmalıdır. Çünkü 1. Gramer zenginliği vardır.(baş-orta-son ek alma imkanı) (3 harfli sülasi bir kökten 256 kelime türetilebilmektedir. 2. Mefhum zenginliği vardır. Biz de tek bir kelime ile ifade edilen Arapçada bir çok  kelime ile ifade edilebilmektedir. 3. Veciz olarak zengindir.  Bir kelime ile bir çok mana ifade edilebilmektedir. 4. Matematik gibi işlenebilme özelliği vardır. Latinceye bunu uygulamak istiyorlar ama yapamıyorlar. Anatomi dersinde  bir siniri isimlendirebilmek için 5 kelime kullanmak zorunda kalınmaktadır.

Siyonizm, kendi çıkarlarına ters düşecek ilmi engelleme noktasında elinden geleni yapmaktadır. Mevcut ilmi düzen ifsat edici olarak yürütülmektedir.  Dolayısı ile bu sistemin tamamı ile değiştirecek organizasyonlara ihtiyaç vardır.


9. Adil Dünya Düzeni Şuurlandırma ve Tanıtma Teşkilatı’nın Görev ve Çalışma Esasları,

Bu teşkilat sayesinde medya alanında işbirliği olması sağlanmalı ve fikir kirlenmesine müsaade edilmemelidir. Siyonizm’in en çok kullandığı silah fikir kirliliğidir. Dolayısı ile fikir kirliliğini sağlamak için çeşitli uydu kanalları ile emperyal güçlerin yaygınlaştırmaya çalıştığı fabrikasyon haberler yerine Ortadoğu’daki gerçekleri dile getirecek, Ortadoğu’daki halkların arasında yeniden kardeşliği benimsetecek, şuurlandırma ve tanıtma alanında faaliyette bulunacak, ahlaki değerleri ön plana çıkartacak   olan  güçlü müspet medya kuruluşlarının devreye sokulması gerekmektedir.

Doğru haber yaymak, insanları doğru bilgilendirmek için “Uluslararası Medya ve İletişim Kongresi” çalışmaları yapılmalıdır. Alimler arasında işbirliği sağlanmalı ve toplulukların ilmi çalışmalardan haberdar edilmesi için medya imkânları geliştirilmelidir.  İslam dinini yani Adil Düzeni tanıtıcı programlar hazırlanmalıdır. Medyanın etkisi çok mühimdir. Şu anda film, dizi ve haberler ile medya, en büyük tahribatı yapmaktadır. Bu tahribatların hepsi önlenmelidir. Basın hürriyeti başka şeydir. Ahlak tahribatı başka şeydir.  Tam tersine ahlakı teşvik eden film ve diziler teşvik edilmeli, müspet olarak yapılan bütün faaliyetler ödüllendirilmelidir.


10. Adil Dünya Düzeni Kadın, Çocuk ve Aileyi Koruma Teşkilatı’nın Görev ve Çalışma Esasları,

“Kadın, Çocuk ve Aileyi Koruma Teşkilatı” yalnızca Türkiye ve İslam dünyasında değil, tüm dünyada kadın, çocuk  ve aileler ile ilgili tahribatları önleyebilmek için kurulmalıdır. Bu teşkilat tarafından kadın, çocuklar  ve dolayısı ile aile, koruma ve güvence altına alınmalıdır.  Çünkü gerçek anlamda kadın, kapitalist nizamın ifsat edici istismarından korunmadığı müddetçe aile de beraberinde yıkılmaktadır. Bu anlamda istismara karşı kadını korumak, bir nevi aileyi korumaktır.  Halbuki bugün kadın hakları denilerek, kadın ve erkek çatışması oluşturulmakta, çocuk hakları denilerek, ebeveyn çocuk çatışması oluşturulmak istenmektedir. Böyle olunca ne kadın, ne erkek, ne de çocuk korunabilmektedir. Kadını koruma adı altında dayatılan başta BM CEDAW Sözleşmesi olmak üzere uluslararası sözleşmeler ile kadınlar mevcut düzen tarafından istismar edilerek aileler yıkılmaktadır.  Adalet kriterlerine dayalı delillere, rasyonel ve ilmi veriler ışığında  olayların değerlendirilmesine, sulh hakemliği gibi uzlaştırıcı yollara, menfaat paralelliğinin tesis edilmesine imkan verilmediği için mağduriyetler oluşturulmaktadır. Dolayısı ile kadını koruma adı altında ailenin altına dinamit koymayı hedefleyen ifsat teşkilatları ve sözleşmelerine  taraf olmaktan çıkmamız ve kendi medeniyet anlayışımıza uygun kriterler ışığında sorunlara çözümler geliştirmemiz gerekmektedir. Kendi potansiyel değerlerimiz, adil düzen temel esaslarımız kadını da, erkeği de, çocuğu da korumaya yeterlidir. Dolayısı ile bu temel esaslar çerçevesinde adil dünya teşkilatlarının kurulması için çalışılmalıdır.

Sağlıklı aile, sağlıklı toplum demektir. Dolayısı ile aile kurumunu güçlü ve sağlıklı temeller üzerinde kurmak ve korumak gerekmektedir. İşte bu temel esas kadın, çocuk ve aileyi koruma teşkilatının temel esasları olacaktır

Erbakan Hocamızın da belirttiği gibi ; "Kadın, çocuk ve aile korunacaktır.. Çünkü İslam dininde huzurun temel taşı ailedir. İslam’da ailenin, kadın ve çocuğun korunması için her türlü tedbir alınmıştır. Başka türlü huzur ve selamet olmaz. Yeniden huzur ve refaha ulaşmak  için mutlaka aileye gereken önemi vermek zorundayız." 

Bütün insanların maddi ve manevi sıkıntıları, toplumda, ailede meydana gelebilecek sorunları giderebilmek, aileyi koruma altına alabilmek için yapılması gerekenler temel potansiyel yapımızda mevcuttur. Bizim temel dinamiklerimiz; iyiyi, doğruyu, faydalıyı ve adaletli olanı üretebilecek bir potansiyeldedir.  Önemli olan bu potansiyel yapımızı harekete geçirebilmektir. Kendi medeniyet anlayışımıza dönebilmektir. Batıl direktiflerin çözüm değil,  çözümsüzlük getirdiğini bilmektir. Savaşlarda, zorunlu tehcir olaylarından en çok etkilenenler, bugün Gazze’de yaşanan zulüm ve tahribatlardan da görüldüğü gibi, sivil statüde saydığımız kadınlar ve çocuklardır.  Bu sebeple sivil katliamının önünde duracak, gerekli yaptırım mekanizmalarının yeni dünya ıslah teşkilatları tarafından geliştirilmesi gerekmektedir.

11.       Adil Dünya Düzeni teşkilatlarının yukarıda belirttiğimiz temel esaslar çerçevesinde çalışabilmesi için öncelikli olarak ihtilafların sulh yoluyla halledilmesinin esasları ve silahlanma yarışının kontrolü ve barış gücünün oluşturulmasına yönelik takip ve denetim sisteminin  esasları belirlenmelidir. (Askeri düzen gücü hakkın emrinde kullanmak ve kullandırtmak için var olmalıdır. Buna göre müesseseleşmelidir. Uluslararası soruşturma sistemi, insanlığın ordusu barış gücü şeklinde oluşturulmalıdır. Askeri düzen de hukukun denetimine tabi olmalıdır)

12.       Devletler arası ihtilafları çözücü hakemlik sisteminin oluşturulmasının esasları belirlenmelidir.

13.       Adil Düzen Projelerinin denenerek olgunlaştırılması ülkelerde veya özel serbest bölgelerde laboratuvar denemesinin yapılması, yani tatbiki ve tatbikatı esnasında zamanla geliştirilebilmesine dair esaslar belirlenmelidir.

14.       Kültür İşbirliği Teşkilatı Organizasyonu ile koordinasyonlu, planlı, rasyonel ve sistematik bir çalışma ve araştırma düzeninin sağlanması için merkezler, enstitüler ve üniversitelerin kurulmasına dair esaslar belirlenmelidir.

15.       Dünya ilim bankasının ve patent vakfının oluşturulmasına yönelik esaslar belirlenmelidir.

16.       Devletler arası imtiyazın kaldırılarak eşitliğin , diyaloğun yürütülebilmesine  dair esaslar belirlenmelidir.

17.       Adil Dünya Düzeni İnsanlık Anayasasının dışına çıkılması halinde müeyyide esasları belirlenmelidir

18.       Bütün insanlığa ait olan merkezi  alanlara yönelik esaslar belirlenmelidir.

19.       Uluslararası organizasyonlarda en üst ehliyetlilerin görevlendirmesine dair esaslar belirlenmelidir

20.       Faizsiz kredi, adil vergi ve mal karşılığı senetler sisteminin Adil ekonomik düzene göre uluslararası alanda geçerliliğini sağlayacak esaslar belirlenmelidir.

Dolayısı ile Adil Dünya Birleşmiş Milletleri, NATO’su, Barış Gücü, Dünya Bankası, bankacılık ve finans sistemi Siyonizm’den bağımsız olarak kurulmadan, altın karşılığı ortak para birimi, oluşturulmadan, yani Siyonizm’in sömürü aracı olan Amerikan doları hakimiyetinin bitmesi, başta İslam ülkelerinin Amerikan dolarını kullanmayı bırakması sağlanmadan, kendi bağımsız, ortak, savunma ve elektronik sanayimizi geliştirmeden zulümlerden,  mağduriyetlerden Gazze’ye yapılan işgallerden, uluslararası hukukun ihlalinden kurtulunması mümkün değildir.

Dolayısıyla 10 tane Adil Dünya Düzeni Teşkilatının kurulması ve  öncelikli olarak uygulanması  gereken  temel esasların belirlenmesi ile yapılan bütün tahribat ve ifsatlar engellenmiş olacaktır Allah’ın İzni ve   yardımı ile  mutlaka sonunda zafer inananların olacaktır.

Uluslararası hukukun Hakka dayandırılması ancak devletlerin iradesi bu yönde birleşirse mümkün olabilir. Bu sebeple İnsanlık Anayasası ile  insanlığın en önemli iki unsuru olan barış ve güvenliğin korunması ve insan haklarının güçlendirilmesi alanlarında işbirliği zeminini rasyonel verilere dayandırabilmelidir. Çünkü uluslararası organizasyonların oluşturulmasında dayanışma, uzlaşma, önemlidir.

Menfaatlerine düşkün işbirlikçiler vasıtasıyla siyasi, ekonomik, askeri, kültürel vb. gibi alanlarda ülkelerin  ifsat teşkilatlarına  üye olmaları ve uluslararası sözleşmelerin tarafı olmaları sağlanmıştır. Böylece yeni bir dünya düzenine bütün ülkelerin dahil olması sağlanarak dünya yeniden şekillendirilmiştir.. Ancak, bu şekillendirme hak ve adalete dayanmadığı için savaş, sömürü ve zulümden  başka sonuç vermemiştir. Dünyamız; barış, diyalog, adalet, eşitlik, iş birliği, insan hakları, hürriyet gibi prensipler  etrafında "kuvveti değil, Hakkı üstün tutan Adil Yeni Bir Dünya olarak yeniden tanzim edilmeli, yeniden şekillendirilmelidir. Türkiye’nin 2 milyar İslam Aleminin öncülüğünü yaparak  batıdan bağımsız strateji ve politikalar geliştirmesi gerekmektedir. Türkiye’nin öncülüğünde Adil Yeni Bir Dünya kurulmalıdır.

https://www.youtube.com/watch?v=cL1cpPelG0U

 

İnş. Müh. Hilal Çekmen,

Akevler,  66. Seminer, 24.12. 2023                        

Yeniden Refah Partisi Milli Siyaset Kurulları

Kadın, Aile ve Sosyal Hizmet Politikaları Kurul Koordinatörü

 






Çok Okunan Makaleler
Hilal Çekmen
Adil Düzende Planlama ve İmar
27.02.2023 1553 Okunma
Hilal Çekmen
Adil Düzende Deprem Yönetimi
22.02.2023 1430 Okunma
Hilal Çekmen
Adil Düzende Deprem Öncesi Tedbir ve Denetim
22.02.2023 1132 Okunma
Hilal Çekmen
SİYONİZM’İN MADDİ GÜCÜ ELE GEÇİRMESİNİN TARİHÇESİ
22.10.2023 1008 Okunma
Hilal Çekmen
Adil Düzende Bütçe Gelirleri ve Giderleri Pay Tablosu-1
5.03.2023 649 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL SİYASİ VE HUKUKİ DÜZENİN ANAYASAL TEMEL ESASLARI
8.10.2023 623 Okunma
Hilal Çekmen
Adil Siyasi ve Hukuki Düzenin Temel Esasları,
1.10.2023 597 Okunma
Hilal Çekmen
Adil Düzende Bütçe Giderler Paylaşım Tablosu- 3
16.04.2023 560 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZENDE AİLE, KADIN VE ÇOCUKLAR NASIL KORUNUR-1
16.04.2023 559 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZENDE AİLE, KADIN VE ÇOCUKLAR NASIL KORUNUR?-2
30.04.2023 550 Okunma
Hilal Çekmen
Adil Düzende Bütçe Giderler Paylaşım Tablosu- 2.
16.04.2023 521 Okunma
Hilal Çekmen
SİYONİZME KARŞI YAPILMASI GEREKENLER
5.11.2023 503 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN YERELDEN KURULMALIDIR
28.01.2024 495 Okunma
Hilal Çekmen
SİYONİST DÜZENDEN KURTULUŞ İÇİN HİCRET
19.11.2023 454 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZENE GİDEN SÜREÇTE HAZIR HALE GELMEK-1
11.05.2023 452 Okunma
Hilal Çekmen
DÜNYADA GÜVENLİĞİN SAĞLANMASI İÇİN TEMEL ESASLAR
15.10.2023 442 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN YERELDEN KURULMALIDIR-2
11.02.2024 440 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZENDE AİLE, KADIN ve ÇOCUKLAR NASIL KORUNUR? -3
7.05.2023 437 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZENDE YERİNDEN YÖNETİM- MERKEZİ YÖNETİM DENGESİ
24.09.2023 433 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZENE GİDEN SÜREÇTE HAZIR HALE GELMEK-2
13.05.2023 423 Okunma
Hilal Çekmen
Hak ve Hürriyetlerin Muhafazası İçin Esaslar
31.12.2023 371 Okunma
Hilal Çekmen
B'NAİ B'RİTH'İN İFSAT ALT KURULUŞLARI VE TAHRİBATLARI
26.11.2023 369 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN YERELDEN KURULMALIDIR-3
18.02.2024 367 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZENDE AİLE, KADIN VE ÇOCUKLAR NASIL KORUNUR-4
24.05.2023 362 Okunma
Hilal Çekmen
SİYONİST BILDERBERG ALT KURULUŞLARI VE TAHRİBATLARI
3.12.2023 356 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN İÇİN YÖNETİMDE KİMLİKSİZLEŞMEDEN VAR OLMAK
27.05.2023 355 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜNYA DÜZENİ İNSANLIK ANAYASASI-2
17.12.2023 345 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN AÇISINDAN KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TEMEL İLKELER
17.03.2024 332 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜNYA DÜZENİ ANAYASASI
10.12.2023 318 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜNYA DÜZENİ İNSANLIK ANAYASASI-3
25.12.2023 290 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL YÖNETİM- YARGI KUVVETİNİN ÖZELLİKLERİ
14.01.2024 282 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN AÇISINDAN KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TEMEL İLKELER-2
14.04.2024 225 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN YERELDEN KURULMALIDIR-4
3.03.2024 203 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN İÇİN BELEDİYE HİZMET AŞAMALARI
7.05.2024 160 Okunma


© 2024 - Akevler