Hilal Çekmen
Adil Düzende Deprem Öncesi Tedbir ve Denetim
22.02.2023
1384 Okunma, 0 Yorum

Deprem öncesi gerekli olan tedbirleri almamış olmanın eksikliklerinin varlığı görüldüğü ve bunun da cezasını birlikte çekmekte olduğumuz için sistemsel yeniden bir inşaya ihtiyaç vardır ve bu yeniden inşa sürecinin sadece binalar için değil bütün devlet organizasyonu için olması gerektiği unutulmamalıdır. Çünkü sadece yeniden inşası gereken binalar değil, siyasi-hukuki, ilmi, ahlaki, ekonomik sistemlerdir de.

Depremlerin verebileceği zararları en aza indirebilmek Adil Düzenin  organizasyon sistemini harekete geçirmeye bağlıdır. Adil düzenin öncelikli olarak ele alınması gereken karar alma, denetleme ve dayanışma ortaklığı organizasyon yapısı şu şekildedir.

  1. İmar planlaması ve şehirleşmedeki hataların, toprağın zemin sıvılaşması nedeniyle sıvı gibi davranış göstererek akması durumu ile ilgili belirtilen tehlikelerin,  fay hattının geçtiği yerlerde olan yapılaşmanın, zemin durumundan kaynaklı olabilecek deformasyonların, bölge  jeolojik yapısına uygun olmayan yönetmelik ve buna dayalı projelerdeki eksikliklerin, depreme uygun olmayan yapılaşmaya izin veren yetersiz kontrol mekanizmasının ve yeni mühendislik önlemlerinin uygulamaya sokulmamasının vereceği zarar ve  sıkıntıların ortadan kaldırılması ancak karar alma birimlerinde bu konudaki ilim insanlarının sözlerine kulak verilmesi ile giderilebilir. Bunun için adil düzende sürekli olarak vurguladığımız yasama sisteminin ilim insanlarından oluşturulması gerektiği hususu dikkate alınmalıdır. Bunun için 3000- 10000 nüfus arası belirlenecek yerleşim birimlerinde, illerde bu nüfusa karşılık gelecek- sokakları içine alan ya da 10 köyü içine alan yerleşim birimlerinde  oluşturulacak bucak meclisinde, il merkez meclisinde ve ülke düzeyinde oluşturulacak merkez meclisinde,  ilim insanları tarafından alınacak ittifak kararları ile imar mevzuatı, depreme yönelik mevzuat düzenlenmiş, depreme dayanıklı yapılara, oturacağı zemine yönelik standartlar belirlenmiş olmalıdır. Günümüzde belediye meclislerinde birinci sınıf tarım arazileri  üzerine, fay hatları üzerine imar izni veren parmak sayısı sistemi değil, böylece ilim konuşmuş olacaktır.
  2. Adil düzen tekrarlı olarak ifade ettiğimiz gibi ilim insanlarının ittifakına önem veren ve buna dayalı kararların oluşumunu sağlayan bir sistemdir. Bir bölge ile ilgili imar planlaması ve mevzuatı oluşturulacağı zaman jeolojik değerlendirme mi yapılacak, zemin durumu ile ilgili veriler mi konuşulacak, o bölgeye uygun en iyi yapı sistemi mi ortaya koyulacak  elbette bunlar ilim işidir. Rant, menfaat, parmak sayısı ve sermaye gücü ve imtiyaz ile belirlenecek mevzular değildir. Dolayısı ile bizler sistemsel işleyişteki hataları ortaya koyucu olan adil düzen çalışanları olarak temel mevzulara atıfta bulunuruz. Çünkü ilim insanlarının her türlü yayını, çalışması karar alma mekanizması içinde yerini bulamayacak ise sorunlar giderilemeyecek demektir. Asıl olan insan onuruna yaraşır, barış ve güven içinde yaşanabilir imar alanlarının oluşturulabilmesidir. Fabrikalar gibi çalışma alanları hariç insanların çalışma alanları ile iç içe olan,  toprak ile ziraat ile bağını koparmayacak şekilde, sosyal, eğitim ve sağlık hizmeti gibi genel hizmetler ile bütünleşmiş  yaşam alanlarının  oluşturulmasıdır. Dolayısı ile böylesi imar planlamalarının yapılabilmesi, güvenliği ve refahı tesis edici standartların varlığı, ilim insanlarından oluşması gereken yasama kuvvetinde  alınacak kararlar doğrultusunda olabilecektir.  Yürütme kuvveti de ilim insanlarının ittifak kararları doğrultunda oluşturulan kanun, yönetmelik ve standartlara yönelik mal ve hizmet üretiminin koordinasyonunu, en faydalı tekniklerin harekete geçirilmesini sağlayan bir kuvvet olarak yerini almalıdır. Adil düzende yürütme kuvveti Adil ekonomik sistemin temel esaslarına göre işleyen ve meslek odası dayanışma ortaklığı sorumlularından oluşan bir kuvvettir. 
  3. Deprem sonrasında binaların yerle bir oluşunda ihmalkarlık ve yetersizlik zincirinin var olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu ihmalkarlığın ve yetersizliğin dolayısı ile ehliyetsizliğin ve  ahlaki erozyonun önlenmesi  adil düzendeki dayanışma ortaklığı sisteminin harekete geçirilmesine bağlıdır. Çünkü bu hususta mevzuat ne kadar depremlere karşı dayanıklı olan güçlü yapı sistemlerini ortaya koyabilse bile, en uygun imar planlamasını ortaya koyabilse bile rüşvet sisteminin varlığı ile kişisel çıkar ve menfaatlerin öncelenmesi ile maalesef mevzuatın tam olarak uygulanması mümkün değildir. Bu olumsuzlukların önlenmesi için adil düzenin en önemli unsurlarından biri olan dayanışma ortaklığı sisteminin hayata sokulmasının gereği vardır.
    Adil Düzen deprem yönetimi öncesi, sırası ve sonrası ile ilgili süreçlerin tamamını ihtiva ettiği için; öncelikli olan sosyoekonomik ve siyasi yapılanmada dayanışma ortaklığı sisteminin harekete geçirilmesidir.
    Çünkü dayanışma ortaklığı, ortaklarına arka çıkar ve kefil olur.
    Adil düzende ilmî dayanışma ortaklığı, yani üniversiteler ; ortağımız bir bilgisizlikten dolayı size bir zarar verirse bize başvurun, biz ona kefiliz demektedir. Diploma, dolayısı ile  liyakat belgesi veren, üniversiteler bu hususta en iyi mühendisleri, kontrol elamanlarını yetiştirmek zorunda kalacak ve diploma verirken çok özenli davranacaktır. Yapılan projeleri onaylayanların üniversiteler olması gerektiğinden proje onayı ile birlikte o projeye teminat verecekleri için çok dikkatli olmak durumunda kalacaklardır.
    Adil düzende ahlâkî dayanışma ortaklığı; ortaklarının ahlâkına kefil olur, eğer bu ortağımız kendisine olan güven ve itimadın aksi davranıp  zarar verirse, ihmalkarlık gösterirse biz ona kefiliz demektedir.
    Adil düzende meslekî dayanışma ortaklığı, yani meslek odaları; ortakların meslek branşı ile ilgili alanında kendisine kefil olur, eğer bu ortağımız beceriksizlikten, ehliyet noktasında yetersizlikten dolayı bir zarar verirse, o zararı tazmin etmek üzere biz ona kefiliz demektedir. Dolayısı ile meslek odaları mühendislerin alan tecrübesi noktasında takibini yapan buna göre yeterliliğini belirleyen kurumlar olmalıdır. Dolayısı ile meslek odaları ömür boyu, mühendis ve kontrol elamanı gibi çalışanların sürekli meslekteki ilerleme ve yenilikler ile ilgili teknik yönden donanımlarını ve yeterliliklerini artıran bir yapıya bürünmüş olmalıdır. Bunun sonucunda da verdikleri teminatlı ehliyet belgesi ile bu mühendislerin ehliyet, yeterlilik hususundaki hatalarına kefil olmalıdırlar.
    Adil düzende siyasî ve hukuki dayanışma ortaklığı, yani partiler ise; ortaklarının hakları ile ilgili hizmetleri görür, bu alandaki ihtiyaçlarını giderir ve bir akile (diyeti ödemeyi kabul eden) kuruluşu olarak ortaklarının kasten yapılan suçlarının tazminatını ödemeyi üstlenir. Sadece kasti yapılan suçlarda kişiye tazminat bedeli rücu edilir ve gerekli ceza, siyasi- hukuki dayanışma ortaklığının kendi ceza hukuklarına göre olur.
    Adil düzende verilen zararların  ihmalden mi, bilgisizlikten mi, beceriksizlikten mi, kasti mi olduğu denetleme şurasına bağlı bir kuruluş olan tahkik kurumundaki soruşturmacılar tarafından tespit edilecektir. Mesela; bir bina çökmesinin akabinde yapılan soruşturmada  proje hesaplamalarında hata olduğu görülmüş ise mühendisin  hazırlamış  olduğu inşaat  projesinde  belirtilen çimento ve demir miktarını, bağlı olduğu ilmi dayanışma ortaklığı yani üniversite onamış  olduğundan ve kişiye bilgisi bakımından ehliyetlidir şeklinde teminatlı ehliyet belgesi verilmiş olduğundan, binanın çökmesinden kaynaklı zarar ne kadar ise o zararı, bu ilmi dayanışma ortaklığına bağlı üyelerin tamamı tazmin edecektir.
    gösteren mensup olduğu meslek kuruluşundan aldığı teminatlı ehliyet belgesi, mensup olduğu ahlâk kuruluşundan almış olduğu teminatlı tezkiye belgesi olmadan iş yaptırılmamalıdır. Dolayısı ile kefalet ve vekalet sisteminin geliştirildiği, sorumluluğun tek bir kişi üzerine değil de ahlaki, ilmi, beceri, hukuki olarak bağlı olunan dayanışma ortaklığının bütün üyeleri üzerine paylaştırıldığı dayanışma ortaklığı sisteminin bir an önce uygulanması elzemdir.
  4. Adil düzende denetleme mekanizması da şu an mevcutta uygulanan denetim mekanizmasından tamamen farklıdır. Denetleme sistemi adil düzende yasama, yürütme ve yargı sistemleri içinde yer alan karma bir sistem değildir. Biraz önce bahsettiğimiz  bucak yani (3000-10000) nüfuslu yerleşim yerlerinde, illerde ve ülke düzeyinde oluşturulacak meclislerde ayrı bir kuvvet olarak ele alınmalıdır. İlmi, ahlaki, mesleki-beceri ve hukuki yönden teminatlı ehliyet belgesine sahip  denetleme kuvvetine bağlı tespit kurumu çalışanlarının denetiminden geçmeyen hiçbir mal ve hizmet üretimi  insanların kullanımına sunulmamalıdır.  Denetlemenin konumuz itibari ile yapı denetiminin bina üretimi sürecinde hangi periyotlara bağlı olarak yapılacağı, numunelerin ne şekilde değerlendirileceği, kolon ve perdelerdeki sıkılaştırma oran standartlarının ne olacağı  gibi hususlar adil düzende yine karar alma meclislerinde ilim insanlarının oluşturduğu standartlar çerçevesinde oluşturulacağı için, sistem kendi içinde tezat, çatışma oluşturmayacak şekilde menfaat paralelliğine dayalı işletilmiş olacaktır. Adil Düzende deprem yönetiminin en iyi şekilde yürütülebilmesi, depreme karşı en faydalı tedbirlerin alınabilmesi sosyoekonomik ve siyasi organizasyonun adil kriterler çerçevesinde oluşturulmasına bağlıdır. Siyasi organizasyon bucak, il ve devlet kademelerinde denetleme, yasama, yürütme ve yönetme-yargı şuralarının bir arada bulunduğu meclislerden oluşmaktadır.  Bu siyasi organizasyonun en önemli unsuru da adil düzende denetleme şurasının varlığı ve buna bağlı kurumlarda görev alan kişilerin ahlaki yönden tezkiye edilmiş olmalarının, ilmi ve mesleki yönden teminatlı liyakat ve ehliyete sahip olmalarının tesis edilmesidir. Dolayısı ile sorun olarak ifade edilen denetim mekanizmasının yerel hizmet birimleri ve ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşları vasıtası ile etkin çalışmaması sorunu da bu şekilde ortadan kalkmış olacaktır.
  5. Günümüzde adil düzene geçiş formu olarak acilen  depreme dayanıklı binalar hususunda çalışmak üzere “İlmî Araştırma ve Denetleme Merkezi” kurulmalıdır.  İlim Merkezinin ortaya koymuş olduğu standartlar çerçevesinde  tahribatsız malzeme muayeneleri metodu ile  binaların depreme  karşı mukavemetleri tespit edilmelidir. Binanın deprem tehlike seviyesinin tespiti, gerekli tedbirlerin alınabilmesi için önemlidir. Bu arada tüm arsaların zemin mukavemet durumları da tespit edilmelidir.  Her arsa sahibine ve daire sahiplerine arazisinin ve binasının kaç şiddetinde depreme dayanıklı olabileceği hususunda  bir sertifikasyon belgesi  verilmelidir. Bu sertifikasyon belgesinde binanın güçlendirme imkanının olup olmadığı, yıkılmasına gerek olup olmadığı da belirtilmelidir. Bina güçlendirmesinin nasıl yapılacağına dair bilgiler sunulmalı ve devlet binasını güçlendiren arsa ve kat maliklerine faizsiz kredi vermelidir. Mesela  bu sertifikasyon belgelerinde “bina güçlendirilmesi yapılmalı” bilgisi yer alıyor ise bölme duvarlara epoksi veya başka bir malzeme sürülmesi gerekiyor, kolonların şu şekilde güçlendirilmesi gerekiyor açıklamaları da yer almalıdır. Bu sertifikasyon belgesi olmadan hiç kimse arsasını, binasını, konutunu satamamalı ve kiraya verememelidir.  Kat malikleri güçlendirilen bina bedeline katkı sağladıkları için  kat maliki olarak hak sahibi olmaya devam eder. Böylece depreme dayanıklı olmayan yapılar zamanla kendiliğinden yenilenmiş olur. Yıkımı gerekli olarak bildirilen binalar için yıkım bedeli, belirlenen oranlarda kat malikleri ve  devlet teşviki olarak  müteahhitlere depreme dayanıklı yapı yapma  karşılığında verilmiş olmalıdır.  Böylece devlet teşviki ile bankalardan kendilerine verilecek olan faizsiz kredi imkanı ile yıkım bedeline katkı sağlayan kat maliklerine,  hakları yeni yapılan bina ile devam etmiş olur. Yıkılıp yeniden inşası yapılan bina ile ilgili olarak müteahhitler, müteahhitlik paylarını uzmanların uygun gördüğü “devletin kendilerine gösterdiği yerde yapacakları başka bir inşaat için devlet teşviki olarak alıp  kullanmalıdırlar.  Böylece depreme dayanıklı yeniden yapılaşma sağlanmış olacaktır. Bu bir öneridir, geliştirilebilir.                                        İnş. Müh. Hilal Çekmen

 

 






Çok Okunan Makaleler
Hilal Çekmen
Adil Düzende Planlama ve İmar
27.02.2023 1809 Okunma
Hilal Çekmen
Adil Düzende Deprem Yönetimi
22.02.2023 1701 Okunma
Hilal Çekmen
SİYONİZM’İN MADDİ GÜCÜ ELE GEÇİRMESİNİN TARİHÇESİ
22.10.2023 1390 Okunma
Hilal Çekmen
Adil Düzende Deprem Öncesi Tedbir ve Denetim
22.02.2023 1384 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL SİYASİ VE HUKUKİ DÜZENİN ANAYASAL TEMEL ESASLARI
8.10.2023 900 Okunma
Hilal Çekmen
Adil Düzende Bütçe Giderler Paylaşım Tablosu- 2.
16.04.2023 876 Okunma
Hilal Çekmen
Adil Düzende Bütçe Gelirleri ve Giderleri Pay Tablosu-1
5.03.2023 874 Okunma
Hilal Çekmen
Adil Siyasi ve Hukuki Düzenin Temel Esasları,
1.10.2023 831 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN YERELDEN KURULMALIDIR
28.01.2024 815 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZENDE AİLE, KADIN VE ÇOCUKLAR NASIL KORUNUR-1
16.04.2023 800 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZENDE AİLE, KADIN VE ÇOCUKLAR NASIL KORUNUR?-2
30.04.2023 800 Okunma
Hilal Çekmen
Adil Düzende Bütçe Giderler Paylaşım Tablosu- 3
16.04.2023 781 Okunma
Hilal Çekmen
SİYONİST DÜZENDEN KURTULUŞ İÇİN HİCRET
19.11.2023 763 Okunma
Hilal Çekmen
SİYONİZME KARŞI YAPILMASI GEREKENLER
5.11.2023 754 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN YERELDEN KURULMALIDIR-2
11.02.2024 725 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZENE GİDEN SÜREÇTE HAZIR HALE GELMEK-2
13.05.2023 711 Okunma
Hilal Çekmen
DÜNYADA GÜVENLİĞİN SAĞLANMASI İÇİN TEMEL ESASLAR
15.10.2023 700 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZENE GİDEN SÜREÇTE HAZIR HALE GELMEK-1
11.05.2023 696 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZENDE YERİNDEN YÖNETİM- MERKEZİ YÖNETİM DENGESİ
24.09.2023 681 Okunma
Hilal Çekmen
Hak ve Hürriyetlerin Muhafazası İçin Esaslar
31.12.2023 672 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZENDE AİLE, KADIN ve ÇOCUKLAR NASIL KORUNUR? -3
7.05.2023 671 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜNYA DÜZENİ ANAYASASI
10.12.2023 641 Okunma
Hilal Çekmen
B'NAİ B'RİTH'İN İFSAT ALT KURULUŞLARI VE TAHRİBATLARI
26.11.2023 636 Okunma
Hilal Çekmen
SİYONİST BILDERBERG ALT KURULUŞLARI VE TAHRİBATLARI
3.12.2023 634 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN YERELDEN KURULMALIDIR-3
18.02.2024 630 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜNYA DÜZENİ İNSANLIK ANAYASASI-2
17.12.2023 623 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN AÇISINDAN KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TEMEL İLKELER
17.03.2024 616 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN İÇİN YÖNETİMDE KİMLİKSİZLEŞMEDEN VAR OLMAK
27.05.2023 598 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZENDE AİLE, KADIN VE ÇOCUKLAR NASIL KORUNUR-4
24.05.2023 591 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜNYA DÜZENİ İNSANLIK ANAYASASI-3
25.12.2023 575 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL YÖNETİM- YARGI KUVVETİNİN ÖZELLİKLERİ
14.01.2024 565 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN AÇISINDAN KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TEMEL İLKELER-2
14.04.2024 521 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN YERELDEN KURULMALIDIR-4
3.03.2024 473 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN İÇİN BELEDİYE HİZMET AŞAMALARI
7.05.2024 469 Okunma


© 2024 - Akevler