ADİL SİYASİ VE HUKUKİ DÜZENİN ANAYASAL TEMEL ESASLARI

Konumuz, Erbakan Hocamızın Adil Düzen kitapçığından ve söylemlerinden, Doç. Dr. Süleyman Akdemir Hocamızın Sosyal Denge kitaplarından, Süleyman Karagülle ve Reşat Nuri Erol Hocalarımızın akevler.org sitesi yazılarından derlenerek hazırlanmıştır.

Adil Siyasi ve Hukuki Düzenin Genel Esasları:

1. Adil Düzen içinde adil siyasi düzen, diğer temel düzenlerle uyum içinde görevini yapan bir düzendir.

Adil düzen içinde 4 şura yani devlet erki, bucak, il ve devlet kademesindeki meclisleri oluşturarak konsensüse dayalı kararların alınması hususunda kendi görev sınırları dahilinde birlikte uyum içinde çalışırlar. Böylece her bir şura  kendi sorumluluk alanlarına bağlı kalarak ulusun maddi ve manevi sıkıntılarının çözümü için çalışmış olur. İşte bu durum, diğer düzenler ile uyum esasını birlikte getirecektir. Çünkü ahlaki, ilmi, iktisadi ve siyasi- hukuki düzenlerin görev alanları birbiri ile irtibat içindedir  ve uyumu gerektirir.

Adil İnanç ve Ahlaki Düzen, Denetleme şurası ile (Murakebe) ; Ahlaki dayanışma ortaklıkları sorumluları tarafından neye ihtiyaç olunduğunun ve ne yapılması gerektiğinin belirleyicisi olarak meclise kanun teklifi hazırlayıcı, mal ve hizmet üretiminde kontrol ve denetlemeyi sağlayıcı olarak görevini yapacaktır.

Adil İlmi Düzen, Yasama Şurası İle (Teşri); İlmi dayanışma ortaklığı sorumluları yani ilim insanları, akademisyenler  tarafından ihtiyaçların nasıl giderilmesi  gerektiğinin belirleyicisi, kural koyucu, kanun yapıcı, standartların belirleyicisi olarak görevini yapacaktır.

Adil Ekonomik Düzen, Yürütme Şurası İle (İcra); Meslek odası ve sendika sorumluları tarafından iktisadi ve ticari hayatın, genel hizmet üretim faaliyetlerinin düzenleyicisi, standart ve kanunların uygulayıcısı olarak görevini yapacaktır.

Adil Siyasi ve Hukuki Düzen, Yönetim/İdari ve Yargı Şurası İle (Kaza); Siyasi ve hukuki dayanışma ortaklıkları sorumluları olan hukuki danışman, hakem ve askeri sorumlular  tarafından düzenin koruyucusu, yaptırım uygulayıcısı olarak görevini yapacaktır.

Nasıl ki isteklerimizi ve ihtiyaçlarımızı  belirlerken, nasıl gidereceğimizi düşünürken ve gereğini yaparken başkalarının da var olduğunu göz önünde bulundurmamızı sağlayan ünsiyet ve vicdan meziyetimiz ile adalet kriterini gözetiyor isek  bunun gibi devlette de  toplulukların ihtiyaçlarını giderirken çatışmaya meydan vermeyecek şekilde,  menfaat paralelliği içinde, sevgi-barış-güven içinde, adalet içinde ayakta durmasının bekçiliğini ve  muhafazasını yapacak, çatışma, uyuşmazlık durumunda da adalet ile zulmün birbirinden ayrılmasını sağlayacak bir düzenin olması gerekmektedir. Bu düzen de siyasi ve hukuki düzendir. Çoklu sistemi, çok hukuklu sistemi ayakta tutmak ve birlikte yaşamasını teminat altına almak siyasi ve hukuki düzenin görevidir.

Adil Düzende tek tip kanun sistemi yerine, Medine sözleşmesindeki gibi Yahudiler, Hıristiyanlar ve yerIi kabilelerle "Birlikte Yaşama ve Ortak Savunma" şartlarını içeren barış anlaşmasına benzeyen, “farklı hukuk sistemlerini güvence altına alan bir anayasa” ile adil düzenin temel esasları belirlenmiştir. Buna  dayalı siyasi organizasyon yapılanması oluşturulmuştur. Bu yapılanmada, herkesi bağlayıcı ortak ve genel bir anayasa yanında; farklı din, mezhep ve cemaatlere, belirli sahalarda kendi özel hukuklarını uygulayabilme imkanı getirilmiştir.

İşte oluşturulması gereken yeni ve adil siyasi yapılanmada bütün temel insan hak ve hürriyetlerin korunabilmesi için kişilerin seçtikleri ahlaki, siyasi, ilmi ve iktisadi kuruluşlara katılması mecburi olacak, herkes siyasi yönden partisini, ilmi yönden mezhebini ve mektebini, ekonomik yönden sendikasını veya meslek odasını, ahlaki yönden de meşrebini veya manevi tercihini mutlaka belirleyecektir. Bunları kendi hür iradesiyle benimseyip seçecek, istediği zaman da değiştirebilecektir. Ancak bu sosyal kuruluşlara katılım şimdiki gibi üyelik şeklinde değil, ortaklık sözleşmesi şeklinde olacaktır. Örneğin, siyasi partiler veya dernekler tam bir tanışma, kaynaşma ve dayanışma merkezleri olacak, her teşkilat, kendi ortaklarının her türlü haklarını koruyan ve savunan yetkili ve etkili bir konuma gelecektir. Kişiler de nimet-külfet dengesi esasına göre bu kuruluşlarla ilgili maddi sorumluluk yüklenecektir. Siyasi, ahlaki, ilmi ve iktisadi kuruluşlar kendi mensuplarına ticaret, sanat, genel hizmet gibi faaliyetler için "mensubumuz olan şu kişi emin ve ehildir" şeklinde tezkiye ve teminat belgeleri verecekler. Hırsızlık, rüşvet  v.b gibi zarara sebep vermeleri durumlarında ise bunların zararını tazmin edeceklerdir. Bu tazminat ise, bağlı olunan dayanışma ortaklığının bütün üyeleri arasında ortaklaşa toplanacaktır.

Böyle bir düzende herkes mesleğinde becerikli ve ehil, ticaretinde dürüst ve emin  olacaktır.  Zira başka türlü kendisini ortaklığa kabul edecek ve sahiplenecek bir dayanışma ortaklığı bulamayacak ve ortada kalacaktır. İşte o zaman insanlar ve kuruluşlar, şimdiki gibi haksızlıkta ve hayasızlıkta değil tam tersine hayırda ve hizmette yarışacak, böylece mutlu ve huzurlu bir toplum oluşacaktır.

2. Adil siyasi düzenin görevi dünyada ve ülkede: huzur ve güvenliğin sağlanması, hak ve hürriyetlerin muhafazası ve adaletin tesisidir.

Adil siyasi düzen, adil düzenin bir bütün olarak uygulanabilmesi, siyasi organizasyon yapısındaki bütün kurumların kendi görev alanında çalışması, kişilerin düzeni bozucu olan münker faaliyetlerde bulunmaması için yasama kuvvetinin belirlediği yaptırımların uygulayıcısı olarak görev yapar. Dolayısı ile yasama kuvvetinin hazırladığı kanunlara göre hizmet ve mal üretim faaliyetlerini yürütme şurası üstlenmiş olur. Bu kanunlara göre yaptırımları çok hukuklu sisteme uygun olarak uygulayarak  adaleti tesis etme yönetim ve yargı şurasının görevidir.  Böylece Adil siyasi ve hukuki düzenin yönetim ve yargı şurasına  bağlı kurumlar adil düzeni koruma noktasında hizmet vermiş olurlar

3. Adil siyasi düzen bu görevlerini yapabilmek için dünyada ve ülkede gereken teşkilatlanmayı oluşturur ve  kendi temel esaslarına uygun olarak çalışır.

Dünyada mevcut ifsat edici teşkilatlar yerine ıslah teşkilatlarının kurucusu olur. Adil Dünya Düzeni BM Teşkilatı,  Barış Gücü, Siyasi İrade ve Savunma İşbirliği Teşkilatı, Teknolojik İş Birliği Teşkilatı, “Yeni Para Birimi” Teşkilatı, “Ekonomik İş Birliği” Teşkilatı, Yeni “Dünya Bankası”, “Fakirlere Yardım” Teşkilatı,  “Kültür İş birliği” Teşkilatı, “Kadın, Çocuk ve Aileyi Koruma” Teşkilatı gibi teşkilatların kurulması için çalışır.

Adil siyasi ve hukuki düzendeki yönetme ve yargı şurası;

Çoklu ceza hukuk sisteminin uygulayıcısı ve koruyucusudur.  

Ülkede kurumları ile güvenliğin sağlayıcısıdır.

Tahkik Kurumları ile soruşturma sonuçlarının uygulayıcısıdır

Tahkim Kurumları ile kararların infaz edilmesinin sağlayıcısıdır.

4. Adil siyasi düzenin gayesi hakkı üstün tutmaktır. Adil siyasi düzen gerçek hak anlayışının koruyucusudur.
5. Hak, doğuştan olan insan haklarından, emekten, sözleşmelerden ve adaletten kaynaklanır.

Kuvvet, çoğunluk, imtiyaz ve menfaat sahiplerinin gerçek hak anlayışının tesis edilmesinin önünde bir engel teşkil etmemesi gerekmektedir. Kuvvetim var, çoğunluklar benim arkamda, imtiyazım ve yetkim var, menfaatim var diyerek  hak ihlalleri yapanların peşinden gitmeyerek onlara engel olunmalıdır. Maddi gücün ve mevcut insan potansiyelinin hakları korumak, adaleti tesis etmek adına değerlendirilmesi için mücadele etmek gerekmektedir.. Yani maddi gücün ve insan potansiyelinin hakkın emrine verildiği takdirde bir anlamı ve değeri vardır. Yoksa sadece batıla hizmet edilmiş olur.   Batıl düzen de gücü ve insan potansiyelini ezen ezilen düzeninin devamı, haksızlıkların devamı, faizci kapitalist nizamın devamı, halkların alım gücünün azaltılması, küçük ve orta işletmelerin üretim yapamayacak hale gelmesi, tekellerin daha da büyümesi için kullanmış olur. Bundan dolayı hakkı üstün tutanların değil de, hak ve adalet kriterlerini esas alarak değil de  güç sahiplerinin, imtiyaz sahiplerinin çoğunlukların arkasından gitmek, sadece çıkar ve menfaat doğrultusunda hareket etmek, batıl mevcut düzene teslim olmak demektir. Hakkı üstün tutmak adına mücadele imkanı var iken gereğini yapmamak  mevcut sisteme yüz çevirmek demek değildir. Peygamberimiz hayatının hiçbir döneminde batıla yüz çevirmesi, batıla karşı sessiz kalması anlamına gelmemiştir. Mevcut durumda Mekke’deki hakkı ve adaleti tesis etmek adına batıl ile mücadele gücünü elde edemeyen mü’minler, hakkı tesis etmek ve koruyabilmek için mücadele gücünü kazanabilmek, kendilerine tehdit olabilecek unsurların engellemelerine karşı durabilmek için hicret etmişlerdir. Peygamberimizin hayatının hiçbir döneminde bir atalet yoktur. Her zaman Kuranı Kerimde belirtilen emirleri yaşama, Kuran nizamını tesis etmek için bir mücadelesi vardır. Rabbim bizleri ataletten kurtarsın ve mevcut durum ve şartların değişmesi doğrultusunda mevcut imkanları en verimli şekilde kullanma gayreti versin.

Mevcut imkanlarımız;

1. Adil düzeni tebliğ ve insanları bu doğrultuda ikna etme imkanıdır. Bu hususta siyasi parti olarak teşkilatlanma ve organize olabilmektir.
2. Tebliğ ettiğimiz hususların mecliste temsil imkanıdır. Evet Mekke’de Kuran nizamını tebliğ ve bu doğrultuda temsil hakkı ambargolar ve yaşam hakkının ihlali ile engellenmeye çalışılmıştır. Şimdi de baraj sistemi, adaletsiz temsil sistemi, parti kapatmaları ve farklı oyunlar ile engellemeye çalışılsa da yine de temsil hakkı hiç yok değildir.  Bütün ülkeler için de temsildeki adaletsiz olan durum  Türkiye’den daha iyi olmadığı ve hatta daha kötü olduğu için hicret imkanı da yoktur. Temsil ettiğimiz ile karar almada yetkilenebilme imkanımız zor olsa da var olduğu için hicrete gerek de yoktur. Bize düşen hicret edecek olanları barındıran konumdur. Yani Medine olmaktır.
3. Temsil yetkimizi en verimli şekilde kullanabilmemizi sağlayacak, ülkemizin ilmi alt yapısı ve birikim imkanı mevcuttur. Adil düzen uygulama projeleri vardır. Adil düzen çalışanlarının varlığı önemli bir imkandır.
4. Ülkemizin çözüm bekleyen konuları üzerinde çalışmış, projeler üretmiş akademik kadrosu mevcuttur. Bütün ilim insanlarının hakların korunması, maddi ve manevi ihtiyaçlarım giderilmesi için çalıştırılabilme imkanı vardır.
5. Mili Görüş hükümetleri döneminde uygulanan örnek projelerin varlığı önemli bir imkandır.
6. Mevcut kaynak ve insan gücü potansiyelimiz önemli bir imkandır. Öncelikli olarak bütün bu imkanlar en verimli olarak değerlendirilerek, ülkemiz Medine adil düzen devletinin uygulama yeri, bütün dünya Müslümanlarının ve mevcut batıl Siyonist düzenden şikayetçi olan halkların güçlerinin organize merkezi, yani güçlerin barındırıldığı hicret ettiği merkez  üssü haline getirilmelidir.  

Dünyada Huzur ve Güvenliğin Sağlanması İçin Esaslar

1. Adil Siyasi ve Hukuki Düzen, bütün ülkelerde insan haklarını teminat altına alan, bütün ülke temel nizamlarının adil olması, düzenlerin birbirine ve insan haklarına tecavüz etmemesi ve silahlanma yarışının kontrol edilmesi esaslarına dayanan ve bu görevlerle mücehhez bir BM teşkilatı kurmayı gaye edinir.
2. Hakka dayalı BM teşkilatının kurulması ile daha önceki seminerlerimizde belirttiğimiz Adil Dünya Düzeni İnsanlık Anayasasındaki temel esaslar yani uluslararası alanda kurulacak olan ıslah kuruluşlarının uygulaması gereken temel esaslar ile ülkelerin asgari düzeyde uygulaması gereken temel esasların takibi sağlanmış olur.
3. Ülkeler arası ihtilafların sulh yoluyla halledilmesi için esasların belirlenmesi sağlanmış olur.

Yeni BM Teşkilatında öncelikle Müslüman ülkeler arasında  olmak üzere Uluslararası Hakem Sistemi ve bir barış gücü oluşturulmalıdır.. İhtilafların sulh yoluyla çözülmesine çalışılmalıdır.   

4. Adil Dünya Düzeni BM ile devletlerin idari taksimatının adil düzen esaslarına uygun olarak gözden geçirilmesi esası yürütülmüş olur.

Ülkede Huzur ve Güvenliğin Tesisi İçin Temel Esaslar

1. Genel düzen adil düzen esaslarına uygun olarak yürütülür.
2. İdari teşkilatlanma adil idari/ yönetim düzen esaslarına uygun olacaktır
3. Adil idari düzen esaslarına uygun olarak bekçi, polis, jandarma teşkilatı kurulup çalıştırılacaktır
4. Hukuk, tahkikat, yargı ve tahkim esasları adil idari düzen esaslarına uygun olacaktır
5. Adil Siyasi ve Hukuki Düzen insanların adil inanç ve ahlaki düzen esaslarına göre yetiştirilmesinin koruyucusu olur.
6. Sosyal yapının dayanışma sistemi içinde adil yapılanmasını sağlar

      Hak ve Hürriyetlerin Muhafazası İçin Temel Esaslar

1. Adil Siyasi ve Hukuki Düzen gerçek hak anlayışını tesis eder
2. İnanç ve ahlaki düzenin etkisinden faydalanır
3. Menfaat paralelliği esasına dayanır
4. İdari düzenin yatay ve dikey olarak dengeli olmasını sağlar ve siyasi organizasyonun sınırlarını belirler
5. Yerinden yönetime ağırlık verir
6. Çoklu ve teminatlı siyasi yapıyı tesis eder
7. Nispi temsil ve uzlaşmayı esas alır
8. Mevzuatın ehil kişilerce yapılmasını güvence altına alır
9. Mevzuatın basit ve sade olmasını güvence altına alır
10.  İçtihat ve icma sistemini güvence altına alır
11. Denetimin bağımsız olmasını temin eder
12. Hizmette rekabet esası vardır.
13. Teminatlı hizmet sistemini kurar.
14. Sosyal yapılanmanın teminatlı olmasını güvence altına alır
15. Ekonomik düzenin adil olmasını temin eder
16. Düzenin israfı önleyici olmasını temin eder
17.  Teminatlı ve yeminli polis sistemi ve seçme imkanını tesis eder
18.  Açık ve dışarıdan soruşturma sistemini güvence altına alır.

Soruşturma kurumlarının günümüzde olduğu gibi tekel olarak oluşturulması, sadece görevlendirilenler tarafından bu hizmetin yapılıyor olması hizmette rekabeti kaldırmaktadır. Bu durum da rüşvet, yolsuzluk ve suistimallere sebep olmaktadır. Bütün hizmetlerde olduğu gibi denetleme hizmetlerinde de  rekabeti sağlayacak çoklukta soruşturma teşkilatları oluşturulmalı  ve seçim yetkisi hizmet alacak olan halka bırakılmalıdır. Böylece soruşturma sistemi seçilen ehliyetli kişiler tarafından yürütülmüş olacaktır.

Adil düzende inanç ve ahlaki düzen ile siyasi ve hukuki düzenin birlikte uyumuna dayalı olarak soruşturma hizmeti yürütülür. Olay seçilen soruşturmacılara intikal ettirilir, soruşturma yapılır ve halk da onların beyanına inanır. Çünkü onlar sözüne güvenilir, muteber ve yalan söylemeyen kimselerdir; topluluğun inanç ve ahlaki dayanışma  grupları tarafından tezkiye edilmişlerdir. Adil siyasi ve hukuki düzen, bu soruşturmalara esas olarak verilen kararın uygulayıcısı olarak görev yapacaktır.

https://www.youtube.com/watch?v=JCWA9t9DQ4k

İnş. Müh. Hilal Çekmen,

Akevler,  67. Seminer, 31.12. 2023                         

Yeniden Refah Partisi Milli Siyaset Kurulları

Kadın, Aile ve Sosyal Hizmet Politikaları Kurul Koordinatörü