Cengiz Demirci
Helal Gıda
7.06.2015
12249 Okunma, 11 Yorum

Helal Gıda nedir ?

1. Bir gıdanın helal olması ne demektir ?

2. Bir et ne şekilde işlenip sunulursa bu helaldir ?

 

 

 


YorumcuYorum
Hüseyin Kayahan
08.06.2015
10:44

"Helal" ÖZGÜR,

"Haram" KISITLI demektir. benim bulduğum Türkçe karşılıklar bunlar.

Kısıtlılığına dair bir hüküm olmayan her şey özgürdür. Özgürlükler daha çok, kısıtlılar daha azdır. Az olanları tespit etmek daha verimlidir.

Kısıtlılığına da "içtihat" ile karar verilir. Bunu da kişi kendi yapar veya birini taklit eder (birinin görüşünü tercih eder).

Saygılarımla.

H. Kayahan

Hüseyin Kayahan
09.06.2015
09:07

"...üzerine (üzerinde) Allah'9n ismi zikredilmeyen TAAMI (YİYECEKLERİ) yemeyiniz..." şeklinde bir ibare olduğuna göre, tüm gıdaların üzerinde, ait olduğu devlete (ALLAH kelimesi bu manadadır) ait olan ".... gıda kodeksine uygundur." , damgası varsa o gıdalar "helaldir/özgürdür". Ayetten anladığım budur. Devletin bu konudaki karar alma mekanizması nasıl olacak, onu düşünmek lazım. 

Gruplar (farklı dini gruplar, mezhepler, tarikatlar, vs.) bunu kendi adlarına yapmaya çalışıyorlar. Allah kelimesini, daraltılmış olarak, herhalde topluluk olarak anlıyorlar. Ben devlet olarak anlamak istiyorum.

Özellikle Yahudi toplumunun yaptığı gibi, devletlerinin dışındaki gıdaları da "koşer" damgası ile damgalamaları ne kadar doğrudur, bilmiyorum. Bunu yapmaya yetkili organ nasıl olacak ki? Bu yetkiyi kim verecek? Ruhbanlık (resmi açıklayıcı) yok ki bizde...?

Diğer yandan helal ve haram kavramları; topluluklara değil, kişilere yönelik olduğuna göre her kişi için "helal" olanların ayrı ayrı tespit edilmesi gerekir ki, oldukça zor görünüyor. Domuz eti, Kan, Leş ve İnsandan başkasına ait yiyecekler (ve bunların kıyasla benzerleri) kısıtlı yiyeceklerdir.

Siz haklısınız, bu konu üzerinde, teorik değil, pratik bir çözüm bulmamız gerekiyor. Sorumluluk yüklüyor diyerek, Sektörü terk etmek çare olmaz.

Saygılarımla.

H.Kayahan


Hüseyin Kayahan
11.06.2015
11:31

Karagülle'nin görüşlerini paylaşıyorum. Zaten yazının yazım hatalarını düzeltip, ben  yayınlamıştım. 

"...Allah’ın gayrisinde ihlal edilenler.  Kesimin şer’i kurallarla yapılması gerekmektedir. Şer’i, kurallarla yapılmayanlarda zehirlenme olmaktadır.  Bu dört haramın illeti biyolojiktir.  Bunlar öldükten sonraki illetlerdir.

Son olarak iki haram daha vardır. Bunlardan biri nusb üzerinde zibh edilenlerdir. Bunların bedeni bir zararı yoktur. Bunların zararı sosyal zararlardır. Hayvanların Allah’tan başkasına dıan kurban edilmesi insanlarda yasaklanmıştır."

Burada; yukarıda alıntıladığım kısımda bir konuda aynı düşünmüyoruz. "Allah'ın gayrısına ihlal edilenler" demek, kesilirken besmele çekilmeyenler demek değildir. Burada Allah, topluluk, insan topluluğu, insanlar demektir. İbareden çıkan mana, İNSANDAN BAŞKASINA GIDA OLANLAR demektir. Yani örneklersek; kuş yemi, kedi maması, çicek gübresi gibi olan gıdalar insanlara helal değildir. Zira onlar insandan/Allah'tan gayrısına ihlal edilmişlerdir.

"Nusb üzerine zibh" edilenler ibaresini de henüz tam olarak çözmüş değilim. Sosyal zarar kavramı bende tam oturmuyor.

Esas proplem şudur: Helaller tek tek sayılıp, ilan edilip, damgalanacak mı; yoksa sadece haramlar mı tespit edilecek? "...Yakub'un kendi kendine haram ettiklerinin dışında biz ben-i İsraile her şeyi helal etmiştik..." şeklinde ayet vardır. Buradan hareketle sizin tespitiniz öne çıkar: Her topluluk haramlarını kendisi tespit edebilecektir...

Saygılarımla.

H.Kayahan

Hüseyin Kayahan
12.06.2015
15:28

Şimdi fark ettim (12.06/15:07): Yorumu yayınladığım dakikada siz de yayınlamışsınız. O anda ben son yorum ve sorularınızı görmemiştim. Şimdi görmüş oldum.

Sizin tümevarım ve tümdenvarım ile tümegelim ve tümdengelim ayrımınızı anlıyamıyordum. öncelikle kulağıma tam oturmadığı için, ismin, "e" ve "den" haline uymuyor herhalde diye düşünmüştüm. Burada mantığını da biraz açmışsınız, kavramaya çalışıyorum.

Bütün kuralların hikmeti vardır. Buradaki hikmet, uygulanan yöntemin "sağlıklı ve hijyenik" olmasıdır. Ama hikmetle hüküm (yaptırım veya yasak) konulmaz. Öyleyse hükmü ne hangi illet ile koyacağız, değil mi?

Şoklanması veya uyuşturulması gerekmez. Kanın tam boşalması için (tabiki kanın ette kalmasını sakıncalı görüyorsak), canlının ayık olması, debelenmesi, bağırması gerekir. Peki bu eziyet midir? Ruhu olmayan canlı eziyet çeker mi? Ölümünün bir kaç saniye veya bir dakika uzaması, onun eziyet çekmesi midir? Öyleyse hiç öldürmemek gerekmez mi..?

Kişiliği olan tek canlı insandır. Hayvanların ve bitkilerin ruhu yoktur ve bundan dolayı kişilikleri yoktur. Tüm dünya hukuklarında bu böyledir.

Bir devlet, "TIBBEN/İLMEN" uygulanan yöntemin sağlık ve hijyen açısından yeterli olduğunu, elde edilen ürünün insan sağlığı açısından bir tehlike teşkil etmediğini kabul ediyorsa, o ürün helal olmalıdır. Burada kritik olan domuz ve benzerleridir, onların uyarılması yeterlidir, sanırım.

Konu bu kısa yorumlarla değil, çok tartışılması gereken bir konudur. Çağımızın sorunudur. Hem yiyecekler, hem de içecekler.

Saygılarımla.

H.Kayahan

Hüseyin Kayahan
13.06.2015
16:01

Hatırlar mısınız, bir kişi; "devlet laik olur, kişi laik olmaz" demişti.

Sanki burada da durum benzedi: Devlete helal olur, kişiye helal olmaz. Herkesin helalleri farklılık gösterir mi? İkisi de islam toplumu olan yerlerde helallik farklı olur mu? Sanki öyledir. "kavmimin yiyeceği değildir" ifadesi bunu anlatmadır. Bu tüm gıdalara uygulanabilir.

Konu hassaten ilgilenip araştıramadığım için beni aşıyor aslında. Bir devlet; "sağlık ve hijyen şartlarına uygundur, yani mesela Türkmenistan gıda kodeksine uygundur" diye yazsa bunun Kurandaki/fıkıhtaki karşılığı olan kelime veya kavram nedir?

Doktorlar topa girmeyecek mi..?

Saygılarımla.

H.Kayahan

Hüseyin Kayahan
13.06.2015
16:05

Sayın moderatör;

Reşat Nuri Erol'un yazılarına ayrı bir başlık açmalısınız, diye düşünüyorum. Her gün 2, 3 makale üretince, diğer makaleler onların arasında kayboluyorlar. Onların bir kısmı zaten Karagüllenin makalelerinde de vardır.

Saygılarımla.

Hüseyin Kayahan
13.06.2015
16:53

Boğulma, (uçurumdan) düşme, süsülme (başka hayvan tarafından dövülme) vb. durumlarda ortak durum; kanın ait olduğu ve devamlı olarak içinde kapalı olarak bulunduğu damarlardan çıkarak; etin içine, hücreler arası ortama yayılması ve hücreler tarafından sorulması/absorbe olmasıdır. Bu ise, kanın tüm mikropları bünyesinde bulundurduğu için yenilmesinin tehlikeli olmasıdır. Yiyen kimsenin bağışıklık sistemi hazırlıklı değilse, kanla beraber alınanlar onu hasta edebilir. Etteki kanın minimum seviyeye indirilmesi gerekir. Bu minimum oranın belirlenmesi gereklidir. Bu konuda içtihadı olan yok mu, arkadaşlar?

Damarlarda kaldığı müddetçe, şokla öldürülmüş olsa bile şah damarlarının kesilmesi ile büyük oranda akarak boşalmakta, kalan kısımların da yıkama ile suya karışarak uzaklaşmaktadır. (Doktor arkadaşlar bunun doğrusu nedir, bir fikri olan yok mu?

Saygılarımla.

H.Kayahan


Hüseyin Kayahan
13.06.2015
17:10

Bizler hayvanı, yatırarak/yatay olarak ve ayık haldeyken boğazından kesiyoruz.

Onlar hayvanı, dikey olarak/baş aşağı ve şoklayarak boğazından kesiyorlar.

Bizde hayvan, debelenerek ve bağırarak kanını boşaltır.

Onlarda hayvan hareketsiz ama yer çekimi ile kanını boşaltır.

Hangi durumda ette kan daha az kalmaktadır acaba? Kabaca durum eşit olabilir (toleranslar dahilinde) diye düşünüyorum.

İÇ KANAMA, hücreler arası ortama serbest halde kan dağılması şüphesi olan her durumdaki hayvanın eti tüketilemez. Boğulma (muhtemelen kılcal damarlar çatlamaktadır), yüksekten düşme, süsülme gibi hallerin hepsinde iç kanama yüksek oranda mümkündür. Yırtıcılar tarafından yaralananlar da hem iç kanama, hem de açık yara varsa oradan yırtıcının taşıma ihtimali olan zararlılar girmiş olabilir. Bütün bunlarda şüphesinin izalesi ancak hayvanın iyileşmesi ile belli olur. Daha sonra kesilebilir ve eti tüketilebilir, Dr. Mete Fridin haklıdır...

Saygılarımla.

H.Kayahan


Hüseyin Kayahan
13.06.2015
21:35
Ölüden kasıt "meyte" ise, bunu "leş" olarak veya Türkçedeki halk deyimiyle "gebermiş olanlar (bu kelime kabirden geliyor olabilir, o zaman kabirlik anlamında olur ki, gömülmekten başka bir şeye yaramayan)" demektir. Ne zaman ve ne şekilde öldüğü belli olmayan, kokuşmaya ve bozulmaya başlayan hayvanlar anlamına gelmelidir. Böyle olanların yenilmeyeceği, evleviyetle açıktır.
Hüseyin Kayahan
13.06.2015
21:39
Özel bir şey soracağım: Kırgızlar; hayvanın akan kanının birazı yere aktıktan sonra, son kısımlarını bir kaba alarak onunla "bıcı" dedikleri bir yemek yapıyorlar. Kalın bağırsağın içine dolduruyorlar. Türkmenistanda da böyle bir adet var mıdır?
Hüseyin Kayahan
15.06.2015
14:07

İslam toplumu henüz tek devlet ikne ve hep böyle kalacağı zannedilen ilk 2 yüzyılda 4 mezhebin kurucuları yaşadılar ve göçtüler. Sonra gelen 2 yüzyılda da sadece tekrarlar yapılıp, yeni anlayışlar ortaya çıkamayınca; meşhur söz söylenmiştir: "içtihat kapası kapanmıştır. Böylece 1200 yıldır yerinde saydı islam toplumu/toplulukları.

Fıkıh, o dönemde ve tek islam devleti olacakmış gibi tedvin edilmişti. O gömlek bugün dar gelmektedir. Yeni bir fıkha ihtiyaç vardır. O günkü Fıkıh sadece birey açısından çözümler düşündüğü halde, yeni fıkıhda hem birey açısından hem de devlet/kamu/topluluk açısından olaya bakmak gerekmektedir.

Bunun için ekoller/okullar gerekmektedir. Ne kadar bilgi dolu olursa olsun; tartışılmayan, karşıt görüşler karşısında savunma yapamayan fikirler toplumda yaygınlaşamaz. Eksiğimiz bence budur. Bu müesseseler tekrar ihya edilse, bize gereken çözümler ortaya konacaktır. Gökten bize cebrail gelmeyeceğine göre, gerekli çözümleri yene biz bulacağız. İlk birisi düşünür ama tartışılmadan o fikir gelişmez.

Saygılarımla.

H.Kayahan





Çok Yorumlanan Makaleler
Cengiz Demirci
Sam Adiyanı hakeme davet ediyorum
10.07.2012 14083 Okunma
34 Yorum 15.01.2013 10:44
Cengiz Demirci
İlk karzı hasen kooperatifi
3.01.2013 21469 Okunma
25 Yorum 06.02.2013 20:31
Cengiz Demirci
Süleyman Akdemir'in Erbakan Vakfına Teklifi
4.02.2015 17003 Okunma
21 Yorum 17.02.2015 09:32
Cengiz Demirci
Helal Gıda
7.06.2015 12249 Okunma
11 Yorum 15.06.2015 14:07
Cengiz Demirci
Emetün Mümine
15.11.2015 8952 Okunma
8 Yorum 21.11.2015 22:55
Cengiz Demirci
Sam'ın Hakem Davası
27.01.2016 10510 Okunma
5 Yorum 07.02.2016 11:43
Cengiz Demirci
Rahman - Mercan - Reyhan
17.10.2012 7497 Okunma
5 Yorum 18.10.2012 10:05
Cengiz Demirci
Kutadgu Bilig (Devlet Düzeni)
23.11.2014 8614 Okunma
4 Yorum 24.11.2014 10:31
Cengiz Demirci
Kul Düzeni ve Köle Düzeni
5.01.2013 7353 Okunma
3 Yorum 30.01.2013 09:33
Cengiz Demirci
Fatih Kanunnameleri
15.08.2015 8262 Okunma
3 Yorum 18.08.2015 12:15
Cengiz Demirci
Para kitabı veresiye satış bölümü
2.02.2013 6818 Okunma
2 Yorum 09.02.2013 23:04
Cengiz Demirci
İşletme hesap düzeni
20.04.2016 6950 Okunma
2 Yorum 22.04.2016 09:03
Cengiz Demirci
KARAGÜLLE VE AKDEMİRİN YENİ ANAYASA TEKLİFİNE ELE
4.11.2012 6763 Okunma
1 Yorum 04.11.2012 18:33
Cengiz Demirci
Girdiler Ortaklıkları
6.02.2014 7700 Okunma
1 Yorum 10.02.2014 20:44
Cengiz Demirci
Süpermarkete müşteri kredisi faiz ilişkisi
3.07.2014 6970 Okunma
1 Yorum 10.07.2014 17:32
Cengiz Demirci
Hakem Olayının Tümegelimle Kurandaki Döngüsü
30.08.2015 8023 Okunma
1 Yorum 30.08.2015 19:28
Cengiz Demirci
Fetih Sünneti
12.10.2012 7101 Okunma
1 Yorum 12.10.2012 11:18
Cengiz Demirci
Meyve ve Hurma ve Nar
13.10.2012 7019 Okunma
1 Yorum 14.10.2012 13:41
Cengiz Demirci
Samın namaz makalesine eleştiri
25.02.2012 7118 Okunma
1 Yorum 25.02.2012 09:55
Cengiz Demirci
Örtünme
23.03.2012 6067 Okunma
1 Yorum 23.03.2012 14:10
Cengiz Demirci
ruh ve evrim
3.05.2012 6541 Okunma
1 Yorum 03.05.2012 07:16
Cengiz Demirci
KURUCU YASA ÖNERİSİ
30.05.2012 5853 Okunma
1 Yorum 06.06.2012 18:28
Cengiz Demirci
Constitution of Humanity - Introduction 2
20.02.2010 4910 Okunma
1 Yorum 25.02.2010 11:15
Cengiz Demirci
Karagülle eleştiri: Tümdenvarım
31.01.2012 5928 Okunma
1 Yorum 02.02.2012 21:09
Cengiz Demirci
Karagülle eleştiri: Teşhisin gecikmesi israftır
6.02.2012 6128 Okunma
1 Yorum 07.02.2012 16:05
Cengiz Demirci
Bakara Model
28.10.2009 5964 Okunma
1 Yorum 03.11.2009 23:47
Cengiz Demirci
Tasavvuf - Arınma
21.02.2010 8100 Okunma
1 Yorum 01.03.2010 13:30
Cengiz Demirci
RÜYALAR
10.03.2010 4357 Okunma
Cengiz Demirci
Geçiş Fıkhı - Medeni Hukuk Düzeni
23.05.2010 4656 Okunma
Cengiz Demirci
Geçiş Fıkhı Genel
24.05.2010 4868 Okunma
Cengiz Demirci
Peygamberlik Mührü
14.06.2010 8883 Okunma
Cengiz Demirci
Hak ve Velayet Müessesesi
14.09.2010 5104 Okunma
Cengiz Demirci
Enfal Suresi
17.02.2011 5316 Okunma
Cengiz Demirci
Sebebi Nüzül
24.08.2011 6235 Okunma
Cengiz Demirci
Bakara - Kitap
2.11.2009 4250 Okunma
Cengiz Demirci
Bakara - Hilafet
8.11.2009 5281 Okunma
Cengiz Demirci
İsra ve Miraç
19.11.2009 7292 Okunma
Cengiz Demirci
Bakara - Silm Modeli
23.11.2009 5991 Okunma
Cengiz Demirci
Bakara kuranin beynidir
3.12.2009 4288 Okunma
Cengiz Demirci
Necm Suresi - Kelimeyi Tevhid Kiyasi
27.12.2009 13764 Okunma
Cengiz Demirci
Usul ve Ekoller
31.12.2009 12941 Okunma
Cengiz Demirci
Oruc Zekat Analojisi
31.12.2009 5754 Okunma
Cengiz Demirci
Money in the Just Order
2.01.2010 4354 Okunma
Cengiz Demirci
Constitution of Humanity - Whole text
19.02.2010 5554 Okunma
Cengiz Demirci
Karagüllle eleştiri: Hakkın Kaynakları
11.02.2012 4376 Okunma
Cengiz Demirci
Karagülle kritik: Hak - Batıl
4.02.2012 4862 Okunma
Cengiz Demirci
Constitution of Humanity - Public Duties
20.02.2010 3593 Okunma
Cengiz Demirci
Constitution of Humanity - Public Duties
20.02.2010 3528 Okunma
Cengiz Demirci
Constitution of Humanity - Public Duties
20.02.2010 3499 Okunma
Cengiz Demirci
Constituion of Humanity - General Services
20.02.2010 4290 Okunma
Cengiz Demirci
Sünnetin Fatihayı anayasalaştırması
8.07.2012 3733 Okunma
Cengiz Demirci
Zina - Mut`a - Nikah
27.07.2012 5105 Okunma
Cengiz Demirci
Ayakkabı üstüne mest
17.09.2012 4697 Okunma
Cengiz Demirci

6.09.2010 0 Okunma
Cengiz Demirci
Mecelle madde 1: Fıkhın tarifi
6.09.2015 9945 Okunma
Cengiz Demirci
Altın ve Gümüş para
6.11.2015 4945 Okunma
Cengiz Demirci
Para Vakıfları ve Faiz
8.11.2015 7075 Okunma
Cengiz Demirci
CEZA HUKUKUNDA CEZALARIN EŞDEĞER HALE GETİRİLMESİ
15.02.2016 4644 Okunma
Cengiz Demirci
Arapça - Türkçe Gelecek Zaman Mukayesesi
2.03.2016 7950 Okunma
Cengiz Demirci
Erbakan Vakfı - Şehzade Sancağı
1.03.2015 7360 Okunma
Cengiz Demirci
Mecelle ve İnsanlık Anayasası
15.08.2015 6310 Okunma
Cengiz Demirci

30.08.2010 9 Okunma
Cengiz Demirci
Kıyasa kıyas olur mu ?
22.06.2015 5948 Okunma
Cengiz Demirci
Milli Görüş Adil Ekonomik Düzeni: Temel Esaslar
22.11.2012 9720 Okunma
Cengiz Demirci
Müçtehit YETİŞME Merkezi
16.12.2012 5412 Okunma
Cengiz Demirci
Mümini hataen öldürmek
2.01.2013 4587 Okunma
Cengiz Demirci
ilk selem
3.01.2013 6365 Okunma
Cengiz Demirci
Hakem Olayının Tümegelimle kurgusu
18.01.2015 6298 Okunma
Cengiz Demirci
Bağımsız Adaylık
3.02.2015 4240 Okunma
Cengiz Demirci
Bağımsız Adaylık
3.02.2015 6288 Okunma
Cengiz Demirci
İstikbali Pazarın Kuruluşu
8.02.2013 5669 Okunma
Cengiz Demirci
Mal Parası
11.02.2013 6476 Okunma
Cengiz Demirci
İşletme imamı
2.06.2013 4775 Okunma
Cengiz Demirci
Adil Düzen Aşireti
7.07.2013 6033 Okunma
Cengiz Demirci
Vitesli ekonomi
14.12.2013 4560 Okunma
Cengiz Demirci
Başkanın sürme yetkisi
29.12.2013 6168 Okunma
Cengiz Demirci
Çoklu Ceza Hukuku
17.09.2016 11700 Okunma
Cengiz Demirci
Ceza Hukukunda Cinsel Suçlar
23.09.2016 7023 Okunma
Cengiz Demirci
Ceza Hukuku Maddi ve Mali Suçlar
27.09.2016 4685 Okunma
Cengiz Demirci
Ceza Hukukunda Cinayet Suçları
22.10.2016 3883 Okunma
Cengiz Demirci
"İnsanın maymundan türeme imkanı yoktur"
25.03.2017 4512 Okunma
Cengiz Demirci
Adil Düzen gümüş motorla başlar
13.04.2017 4032 Okunma
Cengiz Demirci
Milli Tarım Politikası
2.05.2017 5963 Okunma
Cengiz Demirci
Siyasi Cihat Namazı'nın Fıhkı
9.05.2017 5865 Okunma
Cengiz Demirci
İnsanlık Anayasası değil Ümmül Kitab
19.06.2017 9998 Okunma


© 2024 - Akevler