10 Temmuz 2009
YOKSA Cumhurbaşkanı'nın, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni köşeye sıkıştıran yasayı onaylamayıp da “Türkiye'nin cumhurbaşkanı” gibi davranmasını mı beklediniz?..
Olmazdı...
Kendi ideolojisinin külahını Türkiye'nin başına örmek için o oradadır.
O, AKP'nin Cumhurbaşkanı'dır.
Sizin değil...
*
Yine de “AB'ye uyum için imzaladı” gibi kulağa hoş gelen bahaneler uydurabilirsiniz kendi kendinize.
İlgili kurumların görüşü alınmadan, parlamentoda tartışılmadan, komisyonlarda görüşülmeden, sabaha karşı, ayak uçlarına basa basa, muhalefet uyurken, kelime oyunları ile kanun yapmanın neresi uyuyor AB'ye?..
“AB bu yıl sonuna kadar istiyor, tekrar bakmaya zaman kalmadı” bahanesi ise doğru değil.
Aylardan ne?..
Temmuz...
*
Genelkurmay başkanlarının, kuvvet komutanlarının dahi, uyduruk bir ihbarla sivil mahkemelerde yargılanmasını sağlayan ve Cumhurbaşkanı'nca imzalanan yasa, sağlıklı bir yasa da değil...
Sağlıklıysa, Cumhurbaşkanı'nızın imzalarken altına yazdığı o “Gerekli (ilave) yasal düzenlemelerin ivedilikle yapılması” neyin nesi?..
Diyelim ki siz ayağınıza ayakkabı alırken dahi, tezgâhtar size “İvedilikle tamirciye götür” dese...
*
Pekiiii...
“AB'ye uyum” konusunda acelesi varsa arkadaşların, sormaz mısınız: İki bine yakın AB kriterinden bin yedi yüzü niye öyle ellenmeden bekliyor...
Misal “dokunulmazlıklar” niye duruyor...
Başbakan'ın ve bakanlarının deve yükü dosyaları niye açılamıyor?..
Ya da:
Yasayı acele imzalayan Cumhurbaşkanı “AB'ye uyum” konusunda böylesine aceleci ve titizse; neden yargı karışında kayıp trilyon suçundan “şüpheli” durumda, ama gidip mahkemelere hesap vermiyor, bir AB'li devlet adamı gibi?..
*
Ama aklı olan insanlar tüm bu olanların anlamını biliyorlar. Türkiye'nin başına örülen külaha bir ilmik daha atıldı, o kadar...
Size yakışacak...
Yorum: Se-nin-de Cum-hur-baş-ka-nın…
Tarih 1991.
Baba Bush Irak’a saldırmak istiyor.
Amerika’da bir anket. Amerika’nın Irak’a girmesini destekliyor musunuz?
Oran % 70’e 30. Hayır istemiyoruz. Bize ne elin Saddam’ından. Irak neresi. Çocuklarımızın bir hiç uğruna ölmesini istemiyoruz.
Ama yok. Baba Bush, efendilerinin gittiği yoldan gitti. Takvim 17 Ocak. İlk bomba Irak’a düştüğünde yeni bir anket yapıldı.
Amerika’nın Irak’la savaşa girmesini sağlayan Baba Bush’u destekliyor musunuz?
Oran % 70’e 30. Evet artık savaşa girilmiştir biz Başkanımızın arkasındayız.
Tarih 2003.
Oğul Bush Irak’a saldırmak istiyor.
Amerika’da bir anket. Amerika’nın Irak’a girmesini destekliyor musunuz?
Oran % 70’e 30. Bu ne ya… Hayır istemiyoruz. Yeter artık, bize ne elin Saddam’ından. Daha önce aldık ağzımızın payını.
Ama yok. Oğul Bush, babasının efendilerinin gittiği yoldan gitti. Takvim malum 20 Mart. İlk bomba Irak’a düştüğünde yeni bir anket yapıldı.
Amerika’nın Irak’la savaşa girmesini sağlayan Oğul Bush’u destekliyor musunuz?
Oran % 70’e 30. Evet artık savaşa girilmiştir biz Başkanımızın arkasındayız.
Mesajı tercüme etmeye gerek yok herhalde.
Bir diğer konu…
Acaba Resulullah Efendimiz, Cebrail A.S. aracılığı ile ilk vahyi aldığı ana kadar hayatında, hadi hayatını geçtim, o Nurlu Mağara’da hiç mi olağan dışı bir şey yaşamamıştı? Muhtemelen yaşamıştı. Ancak birileriyle paylaştığı konusunda elimizde bir bilgi yok. Ancak kendisine Peygamberlik makamı verildiği andan itibaren O artık sadece birey değil, bir topluluğun başı ve Müslümanım diyen herkesin başı, Başkanı oldu.
Coşmuş yazarımız şunu anlamalıdır. Türkiye’de (özellikle ve hala Anadolu’da) 2 şey kutsaldır ve normal anlamının dışında Baba diye hitabedilir: Biri Allah Baba’dır, diğeri Devlet baba’dır.
Düz mantığım diyor ki: Ben Müslümanım ve senin Peygamberin Hz. Muhamed’dir diyen Allah Baba’ya nasıl itiraz etmiyorsanız…
Ben bu Ülkenin Vatandaşıyım ve benim Cumhurbaşkanım Abdullah Gül’dür diyen Devlet Baba’ya da öyle itiraz edemezsiniz. Bu kadar ahlaktan mugayyir konuşamazsınız. Konuşursanız -bence- kimse size ne cesur yazar değil, ne saygısız adam der.
Ben iyi biliyorum ki Bay Coşkun, “bu Cumhurbaşkanı benim Cumhurbaşkanım değil” diyen çokça yazı yazdı, o halde şunu da desin: Dolayısıyla ben bu şartlarda bu ülkenin vatandaşı olmakta istemiyorum.
Zamanında mütedeyyin insanları bir dönem Arabistan’a, bir dönem İran’a hatta bir dönem Malezya’ya göndermeye can atan insanlar bitmişti ya… Şimdi sıra bende… Sizde California’a gidin Beyefendi.
Ama yok, böyle bir mantıkta olmamalı. O zaman…
Yapılacak tek şey var. Her şeyi yaz, her fikri söyle, dillendir, davan uğruna verilebilecek mücadelelerin en alasını ver. Amaaa…
Saygısız olmamak, edepsiz olmamak, haddini aşmamak kaydıyla...
Öyle veya böyle, bu ülkenin istemesen de, beğenmesen de bir Cumhurbaşkanı var.
Ve O, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı.
Ve sen istediğin kadar inkar et. Eğer T.C. vatandaşı isen bu kişi,
Se-nin-de Cum-hur-baş-ka-nın…