Çin'de, Uygur Türklerine yönelik sindirme operasyonu sürüyor. Zaten, öteden beri, Müslüman Türk kimliğine karşı, bölgeye yönelik asimilasyoncu politikalar ve bu politikalardan kaynaklanan rahatsızlıklar mevcuttu. Olaylar bu yüzden büyüdü.
Burada bir parantez açmak isterim: Türkiye Cumhuriyeti'nin, Kürt kökenli vatandaşlarımıza muamelesiyle, Çin'in asimilasyoncu politikalarını birbiriyle eşdeğer gibi göstermek büyük hata. Kimilerinin, bu hataya düştüğünü gördüğümüz için uyarıyoruz. Her şeyden önce, Müslüman kimlik, Çinliler ile Türklerin arasında büyük bir uçurum yaratırken, tam aksine, Kürtlerle Türkleri bütünleştiriyor. Ayrıca, o bölgede Türkler, defalarca devlet kurdular. Toprakları, 19. asırdan itibaren Çinliler tarafından işgal edildi. Öyle kökü bin yıl öncesine dayanan bir gönüllü beraberlik söz konusu değil. Kürtlere karşı Türkiye Cumhuriyeti'nin asimilasyoncu politikalar yürüttüğünü inkâr etmiyorum ama iki farklı durumu ilişkilendirmek Uygur Türklerine haksızlık olur ve vahşeti sıradanlaştırır.
***
Tayyip Erdoğan'dan bir beklentimiz var: Davos'ta, Şimon Peres'e Filistin'de yapılan katliamı hatırlatmış, "One minute" söylemiyle de gönülleri fethetmişti. Haydi şimdi Çin Cumhurbaşkanı Hu Jintao'ya da şöyle kallavi bir "One minute" çekse ya... Çin ile ilişkiler mi bozulur? Peki, Davos çıkışıyla İsrail ile ilişkilerin zedeleneceği akıllara gelmemiş miydi?
Türkistan kan ağlıyor... Türkiye, ata yurdunun bu ızdırabına bigane kalamaz.
Yorum:
Eminim kalmayacaktır da. Davos'ta ki ortam Çin cumhurbaşkanı ile aynı ortamda olsa eminim Tayyip Erdoğan ona da aynıyı tepkiyi gösterecektir. Uygur Türkleri için duyarsız kaldığını sanmıyorum, eminim onlarında içi kan ağlıyordur, gerekenleri de yapıyorlardır. Başbakan Erdoğan G-8 Zirvesi'nde yaşananları soykırım olarak niteleyerek bütün dünyanın önünde tepkisini gösterdi. Hiçbir şey yapamasalar da Çin’in içişlerine karışamasalar da eminim daha önceden Boşnaklara, Çeçenlere, Azerilere kapılarını açıp onlara Türkiye’de yaşam hakkı tanıdıkları gibi oradan hicret edenlere de kapılarını sonuna kadar açacaktır. Ama bu duyarlılığı sadece Türkiye’nin değil bütün Türk İslam devletlerinin yapması, oradaki yaraları birlikte sarmaları gerekmektedir.
Bütün dünyanın bu yaşananlara ses çıkarması gerekiyor. Türkistan'da insan hakları ihlal ediliyor. Nerede insan hakları? İnsan hakları savunucuları kulaklarını tıkamış orada yaşananları normal bir şeymiş gibi seyrediyorlar.
Obama bir sinek öldürdü diye bütün hayvan hakları koruyucuları ayaklandı. Ama Çin de bütün dünyanın gözleri önünde yüzlerce insan katlediliyor, Türkiye den başka hiçbir yerden ses çıkmıyor. Nerede Avrupa i insan hakları savunucuları. Soruyorum sizlere, orada öldürülen insanların bir sinek kadar da mı değeri yok.
Ne yazık ki, Uygur şehitleri için rahmet, aileler için de sabır duâsı yapmaktan başka birşey gelmiyor bizim de elimizden.