Bir Amerikan düşünce kuruluşunun "Irak ve Kürtler" konulu raporunda, Iraklı Kürtlerin Türkiye ile birleşebilecekleri ileri sürülüyor. Irak parçalandığı takdirde Kürdistan bölgesi "Musul vilayeti" olarak Türkiye'ye katılabilirmiş. İsimlerinin açıklanmasını istemeyen bazı Kürdistan Bölge Yönetimi yetkilikleri bu yönde mesajlar veriyorlarmış…
Haberi manşetlerine taşıyan gazeteler ve internet siteleri genellikle "şaşkın"dı. "ABD'nin şaşırtan Kürt raporu" gibi başlıklar kullandılar. Halbuki ortada şaşılacak bir şey yok. Yeni bir şey de yok. Türkiye ile Irak Kürdistanı'nın şu veya bu şekilde birleşmesi / bütünleşmesi / entegrasyonu öteden beri konuşulan bir şey.
Turgut Özal'ın federasyon projesini hatırlayalım…
Mehmet Ağar'ın "Benelüx Modeli" teklifini hatırlayalım…
Ve, Milliyet gazetesinden Devrim Sevimay'ın Seyyid Haşim Haşimi ile yaptığı mülakatı (Mayıs 2008) hatırlayalım:
SORU- (Petrol ve doğalgazla ilgili olarak) Acaba Kuzey Irak'tan Türkiye'ye iri bir dilim düşer mi?
CEVAP- Şu anda Çin'den Norveç'e kadar bütün ülkeler o dediğiniz iri dilimin peşinde, ama Kürtlerin önceliği Türkiye. Bunu pratikte de defalarca kanıtladılar zaten. Öteden beri Türkiye'deki iş adamlarına ve Türk firmalarına öncelik verdiklerini hepimiz biliyoruz. Irak'ın Şii kesimi taahhütlerini İran firmalarına, Sünni kesimi Suriye firmalarına, Kürtler de Türk firmalarına veriyor. Bundan sonra da en çok çalışmak istedikleri ülke yine Türkiye.
S- Neden Türkiye'yi tercih ediyor?
C- Nedeni yok bunun. Türkiye Kuzey Irak'sız, Kuzey Irak Türkiye'siz olmaz. Nokta! Bu böyle bir kader. Türklerle Kürtlerin bir arada olma kaderi. Erdal Şafak'ın da bu konuda önemli bir tespiti var. Diyor ki, 'Siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel ilişkiler geliştirilirse Türkiye-Irak sınır hattı sadece kâğıt üzerinde bırakılabilir.' Çok doğru, zaten iki halk bunu gerçekleştirmiş vaziyette. Pratikte arada sınır yok gibi yaşanıyor. Şimdi cesur olup, bunu daha geliştirmek gerekiyor.
S- Özal'ın dediği "entegrasyon" da bu değil mi?
C- Evet, Özal başından beri bunu istiyordu ve geç bile kalındı. Çünkü eğer bu ilişkiler gelişirse çok daha kapsamlı, çok daha önemli projeler de ortaya konabilir.
S- Ne gibi?
C- Kuzey Irak'la Türkiye'nin daha bütünleştiği bir yapı gibi...
S- Konfederasyon gibi bir şeyi mi kastediyorsunuz?
C- Adı her neyse... Ama bu neden olmasın? Bunu niçin hiç düşünmüyoruz ki? (…) Bu Kuzey Irak'ta tartışılmayan bir konu değil, konuşuluyor, tartışılıyor. Birçok yetkiliden de duydum…
Bu konuyu gelecek yazılarda da işleyeceğiz inşaallah.
Yorum:
Mezopotamya tarih boyunca kürt milliyetini ön planda tutan bir devletin kurulduğunu hatırlamıyorum. Bundan sonrası içinde ümitli olunmasını erken buluyorum. Abd’nin ırak’tan çekilmesi ardından adeta bir akbaba gibi bölgenin kendisine kalacağını ümit eden ülkeler olduğu aşikar. İran’ın Şii bölgesini alacağı, Suriye’nin orta kesimde bulunan Sünnileri, Türkiye’de Kürtlerin kalacağını düşünülüyor. İşte bu nokta da şöyle bir soru sormak gerekiyor. Iraklılar ABD’yi yenmedi. ABD çekilmeyi uygun görüyor….
Bu düşüncelerimin ve düşünenlerin boş hayaller olduğunu söylemem gerekir. Bu topraklar üzerinde onlarca devlet kuruldu ve yıkıldı. Bilinenlerden bu güne Bağdat kaç defa yıkılmış ve yakılmıştır; iki üç dört ? Bir konfederasyon fikrini bu nedenle gülünç buluyorum. Birazda Siyonist. Zira böyle bir konfederasyon siyonist yapılanmanın egemen olmak istediği toprak sınırlarını kuzey ırağa bağlama operasyonundan başka bir şey değildir. Sivas’a kadar bir büyük Yahudi devleti veya Barzani ve Talabani gibi kendilerine çalışan kişilerden oluşmuş devletçikler.
ABD egemen gücünü kaybetmezse Irak topraklarında Türkiye değil; Türkiye ve ırak topraklarında federe bir devlet kurulabilir.
Türkiye’nin ağır borç ve kapitalist sermayenin elinde olan ekonomisiyle bu topraklarda milli, egemen bir güç olması şimdilik mümkün değildir. Türkiye’nin dış güçler tarafından bir savaşa itilip zayıflatılması düşünülmüyorsa tabii….