Lütfi Hocaoğlu
14.07.2009
10:00
| Ayette ne diyor: La ikrahe fi-d din.
İnsanlar belirli fikirlerin arkasından koşarlar. Bu moda şeklinde sürekli değişir. Milliyetçilik akımı yayılır, topluluklar o akıma göre hareket etmeye başlar. Bir bakarsınız ki bir çok yere yayılmış. Kapitalizm çıkar, sosyalizm çıkar vs. vs. Bunların hepsi denenir. Denemelerle zaman içinde modası geçer ve işe yaramaz hale gelir. Bir de bu fikrin adı değil, içeriği önemlidir. Milliyetçiliği geçmişin iyi değerlerinden faydalanmak, geçmişin hatalarından ders almak şeklinde tanımlarsanız o zaman iyi olur. Milliyetçiliği kendi milletin dışındakiler kötüdür şeklinde anlarsanız Milliyetçilik kötü olur. Laikliği dinsizlik anlarsanız kötü olur, her inanca saygı olarak anlarsanız iyi olur.
Her biri ne olursa olsun, yukarıda bahsettiğim ayette cümle umumi olumsuzluk bildiren cümledir. Yani hiç bir halde ve şartta din (düzen) içinde zorlama yoktur deniyor. Yani bir kimseye zorla hiç bir şey yaptıramazsınız.
Çin halkının büyük çoğunluğu Kuran ehli olan nir halk değildir. Onlardan Kuran’a uygun hareketler bekleyemeyiz. Ancak oradaki Uygurlar ve buradaki Türkiye halkı ezici çoğunlukla Kuran’a inanan bir halktır. Yapmamız gereken bir sorunla karşılaştığımızda Allah acaba bu sorunun çözümü için ne demiş diye bakmak değil mi?
"Bu Kur’an’da insanlara, öğüt alsınlar diye her türlü misali verdik. (Zümer 27)" ayeti sorunlarımızın çözümünün sadece Kuran’da olacağını söylemiyor mu?
Kuran’ın hayatımızı yönlendiren bir kitap olması dileğiyle.
|
orhan
25.07.2009
20:16
| Bazı Müslüman aydınların,”milliyetçilik alerjisi” ni anlamak hakikaten zor.Kozmopolit
sosyalistler bile millet ve milliyetçilik gerçeği ile yüzleşip; bu kavramları ve gerçekliği karalayıp tasfiye etmek yerine, milletsiz sosyalizm kurulamayacağını anladılar.
Doğu Perinçek’e sordular,”Sosyalizm ile türk milliyetçilğini nasıl bağdaştırıyorsunuz?”.Cevap,”Ben sosyalizmi, türk milleti olmadan kiminle kuracağım.”
İnsanlığa evrensel bir mesajınız varsa, bunu milliyetçiliğini yapmanız gereken bir millet üzerinden gerçekleştirebilirsiniz.
Millet, insanlığın derin tarihsel tecrübesinin “milliyet duygusu”nun tılsımlı mayasıyla anlam ve bilinç kazanmış sosyolojik bir aşamasıdır; ve hatta sadece ilmi değil İlahi düzenin bir aşamasıdır.
Millet, bu süreçte muayyen nüfus yoğunluğu ile ülke,aidiyet hissi (milliyet duygusu),fasih bir milli lisan,örf.sanat,teknik(milli kültür) üreten; politik örgütlenme bilinci ile milli devlet kurabilme yetenekleri kazanmıştır.
Bu sebeple tarih, sınıfların,zümrelerin,ümmetlerin değil;milletlerin mücadelesine tanıklık etmiş ve etmeyede devam edecektir.
Milletçe varolmanın,mukayase(açık toplum kültürel mübadele) ve ittifakların(imparatorluk ve uygarlıklar),mücadelenin(haklı rekabet ve savaşlar) yolu, milli yetenekleri korumak(muhafazakarlık) ve geliştirmekten ( ilericilik – muasır medeniyet seviyesni aşmak) geçer.Adına “kültürel milliyetçilik”,”rasyonal milliyetçilik” diyelim, ne dersek diyelim milliyetçilik budur.
Sayın Berat Özipek’in bölücülük,adaletsizlik,körlük isnat ettirdiği ve sayın Bünyamin Demir’in de harfiyen katıldığı tanım olsa olsa asabiye(etnik ırkçılık) veya şovenizm olabilir.Çin mezalimini,”milliyetçik”;asırlardır yaşadıkları yurt ve ülke edindikleri topraklarda işgale uğramış Uygur Türklerinin var olma mücadelesini “etnik bölücülük” olarak görenler ne kadar ? haklı ve ne kadar? adil olabilirler.
Orhan ÇAKMAK
25/7/2009
kayseri
|