Bu Gidiş İyi Değil
1057 Okunma, 0 Yorum
Oktay Ekşi - Hürriyet
Vahap Alma

18.02.2010
………


Biliyorsunuz Türkiye'de kimsenin havsalasının almayacağı olaylar yaşanıyor.

Hukuka inananlar elbet “Suç varsa, suç işlediğinden şüphe duyulan varsa, adalet bunun hesabını sormalıdır” diyor.

Bireyler ve kurumlar bu temel inancın gerektirdiği sabrı gösteriyor.


Ama bilinsin ki artık kimse, karşılaştığımız özellikle siyasi kökenli ve amaçlı soruşturmaların “hukukun gereği” olarak yapıldığını düşünmüyor. Tam tersine herkes, çeşitli suçlamalar, düzmece ihbar mektupları, mahkûmiyet yerine geçen tutuklamalar, beraatla sonuçlanacağı bilindiği halde “mahkemede süründürme” amaçlı yargılamalar, “yasalar önünde herkes eşittir” gerekçesiyle sürdürülen “yıkım” kampanyaları ile Türkiye'nin nereye götürüldüğünü artık görüyor.

 

     Yorum:

 

     ‘’Böyle Değişir’’ Diyor Ahmet Altan

 

     Seksen yıllık iktidarı bırakmak, o “muhteşem” dokunulmazlıktan vazgeçmek o kadar kolay değil. Ordu, yargı ve sivil bürokrasi, “hukuk savar” manyetik bir kafes içine alınmışlardı, onların suçları araştırılamıyor, soruşturulamıyordu. Medya, bu “dokunulmazlığın” sadık bekçisiydi. “Muhalefet” demek “sivil siyasetçilere” alabildiğine saldırmak, “devlet görevlilerini” alabildiğine yüceltmekti. Medyanın “muhalefeti” hiçbir zaman “sivil iktidara” muhalefetten, “sisteme muhalefete” geçmemişti. İnanılmaz bir el çabukluğuyla “en önemli” muhalefetin “sivillere” karşı yapılacağına, “devlet görevlilerinin iktidarını” pekiştiren bu “sisteme” muhalefetin “ihanet” sayılacağına insanları inandırmaya soyunmuşlardı. Bu koruma zırhının içinde çok suç işlendi. Hukuk defalarca çiğnendi. Ordu canı istediği zaman darbe yapabildi, darbe hazırlıklarını kesintisiz sürdürdü. Bağımsız yargı, “ordunun darbelerini ve muhtıralarını” hep destekledi. Anayasa Mahkemesi’nin üyeleri, anayasayı ortadan kaldıran “darbeci paşaya” saygılarını sunmaya gidebildi.

     Yüksek Yargının üyeleri, 28 Şubat döneminde Genelkurmay’da verilen “brifinglere” hiç tedirginlik duymadan koştu. 27 Nisan muhtırasına karşını sesini çıkartan tek bir Yüksek Yargı üyesi olmadı. CHP ve lideri Deniz Baykal da sadece “sivil iktidarları” eleştirdiler. Asker cumhurbaşkanlarına karşı saygıda kusur etmeyen Baykal, Çankaya’ya çıkan her “sivile” düşman oldu. “İlericilik, çağdaşlık, modernlik” hatta “solculuk”, orduyu ve darbeleri desteklemek, halkı alabildiğine küçümsemek, halkın iradesini hiçe saymak demekti onlara göre. Medya da bu anlayışı alabildiğine pompaladı. Onyedi bin faili meçhulün olduğu ülkede katiller yargılanmadan dolaşabildi. Üç bin köy, medyanın sessiz bakışları arasında yakıldı bu ülkede. Bankalar talan edildi. Medya patronları zenginleştirildi.

     “Ordu, yargı, bürokrasi” iktidarına karşı “halkın iradesini” temsil eden sivil iktidarın haklarını savunmak “gericilikti, tutuculuktu, aşağılık bir işti” çünkü onların kafasında halk “gerici, tutucu, zavallı” bir cahil sürüsüydü. En doğrusunu “paşalar” bilirdi, paşaların karşısında yerlerde sürünenler, yaltaklananlar, sivil iktidarlara efelenerek “yiğitliklerini” kanıtlarlardı. Bugün de aynı oyunu sergilemeye çalışıyorlar. Bu korkunç ve kanlı sisteme karşı çıkmayı, “sivil iktidarı” desteklemek olarak gösteriyorlar, halkın yarısının oyunu alan bir partinin “iktidar” olamayacağını söylüyorlar. Sivil bir iktidara “muhalefet”, ancak ona karşı “sivil” bir inisiyatifi desteklediğinizde “haysiyetli” bir iştir. Sivil iktidara karşı “askerî bir iktidarı” desteklemek, silahların gölgesine sığınmak, olabilecek en aşağılık ve alçakça bir iştir.Kendi halkını satmaktır. İnsanların iradesini hiçe saymaktır.

 

     Bir sivil iktidar kötüyse, onu seçimde değiştirirsiniz. Askeri ya da yargıcı iktidardan nasıl indireceksiniz. Bugün, Ergenekon terör örgütüyle ilişkisi olduğu iddia edilen bir başsavcıyla, Üçüncü Ordu Komutanı’nı korumak için verilen “hukuk dışı” savaşa bir baksanıza. HSYK, yasaları ve hukuku çiğnediğinde bile ona söz söyleyebilecek bir güç yok bu sistemin içinde. Daha doğrusu tek bir güç var, o da asker; askerin dediğini yapıyorlar, bunu da zaten onlara istediğini yaptıran paşa açıkça söylüyor. Bugünkü keskin mücadele, eski ve “hukuk dışı” bir yapıyla, yeni ve demokratik bir yapı kurulmasını isteyenler arasında sürüyor.

     Seksen yıllık cumhuriyet boyunca alttan alta hep süren bu mücadeleyi bugün fevkalade anlamlı kılan ise bizzat askerin, yargının ve bürokrasinin içinde bu “sisteme” karşı çıkan birilerinin varlığını göstermesiyle, dünyayla ticaret bağları kuran Anadolu’nun artık “kulluğa” razı olmaması. Bu eski ve hukuksuz sistem yıkılacak. Hukukun bizzat “yüksek yargı” üyeleri tarafından çiğnenmesi, yasalara aldırılmaması aslında bu “yenilginin” en parlak göstergesi. Genç ve bilinçli hukukçuların ortaya çıkmaları, eski dönem hukukçularını ekranlarda bilgileri ve zekâlarıyla perişan etmeleri, hukukun özünü ve gereklerini anlatmaları da değişimi gösteriyor bize.

     Yeni bir Türkiye kuruluyor. Zamanın ruhu bize bunu yapmamızı emrediyor, hiç kimse zamana karşı direnemez. Büyük bir dönüşümün, yenilenmenin, tazelenmenin tanıklarıyız. Bunun güvenini ve tadını hissedin. Tarih, böylesine keskin bir dönüşümün tanıklığını öyle herkese bağışlamıyor.

 

 

 

*18.02.2010 – Taraf – Ahmet Altan

 

Vahap Alma






Sayı: 37 | Tarih: 21.02.2010
Ali Bulaç
Adil Piyasa
1326 Okunma
Ahmet Yasir Erol
Hayrettin Karaman
İmam Hatip Liseleri Yüzünden
1311 Okunma
Hilmi Altın
Mehmet Şevket Eygi
Medenî İnsan Kimdir?
1228 Okunma
Emine Hocaoğlu
Nazlı Ilıcak
Haydi gülümse....
1203 Okunma
Fatma Karuç
Ahmet Hakan
İki mağdura dair yedi tez
1163 Okunma
5 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Ruşen Çakır
Bu iktidar savaşı kolay kolay bitmez
1143 Okunma
Tayibet Erzen
Toktamış Ateş
Ekonomideki gelişmeler
1134 Okunma
Osman Eskicioğlu
Ebubekir Sifil
Kuranı Sünnetsiz Anlamak
1129 Okunma
2 Yorum
Zafer Kafkas
Fikret Bila
Yine yetki sorunu çıkacak
1113 Okunma
Harun Özdemir
Dücane Cündioğlu
Aşıksan niçin Roma'dan kaçıyorsun?
1112 Okunma
Abdülkadir Altınhan
Reşat Nuri Erol
Ana sorunlar, yargı ve “ADALET”
1111 Okunma
Ilker Ardic
Mehmet Altan
Clinton Erdoğanla Neler Görüştü
1061 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Oktay Ekşi
Bu Gidiş İyi Değil
1057 Okunma
Vahap Alma
Bekir Berat Özipek
Ergenekon Caddesi AK Parti’nin neresine düşer?
1050 Okunma
Bünyamin Demir
Zülfü Livaneli
Dünya insanoğluna ait değil
1047 Okunma
Ali Bülent Dilek
Ahmet Altan
GERÇEK
1042 Okunma
Özer Ataç
Can Ataklı
Yeni bir kapatma davası söylentisini AKP çıkarıyor
1038 Okunma
Mesut Karaaytu
Mahir Kaynak
Durum raporu
1035 Okunma
2 Yorum
Süleyman Karagülle
Mehmet Niyazi
Erzurum'da savcı ve yargıçlar var
1008 Okunma
Abdurrahman Erol


© 2024 - Akevler