18.02.2010
28 ŞUBAT, Tayyip Erdoğan'ın üzerinden silindir gibi geçti de Erbakan Hoca'nın üzerinden geçmedi mi?
Tayyip Erdoğan hapse atıldı da, Erbakan Hoca hapse atılmaktan beter hale getirilmedi mi?
Askerler Tayyip Erdoğan'a her türlü fenalığı yaptılar da, Erbakan Hoca'ya yapmadılar mı?
Tayyip Erdoğan Belediye Başkanlığı koltuğundan edildi de, Erbakan Hoca Başbakanlık koltuğundan edilmedi mi?
* * *
O halde...
Şu “esaslı” soruları sormanın tam sırası:
Neden iki “mağdur”dan biri, “mağduriyetin kaymağı”nı afiyetle yerken, diğeri mağduriyete rağmen aç ve susuz bırakıldı?
Neden halkımız mağdurlardan birine mağduriyetinden dolayı kol kanat gererken, diğer mağduru yüz üstü bırakıverdi?
* * *
İşte benim cevaplarım:
TEZ BİR: Erbakan mağdur olduğu halde hiçbir zaman mağdur olduğunu kabullenmek istemedi. Erdoğan ise en küçük bir mağduriyeti bile göklere çıkaran bir strateji izledi.
TEZ İKİ: Erbakan hiçbir şey yokmuş gibi yapmayı tercih etti. Erdoğan ise çok şey varmış gibi yapmayı tercih etti.
TEZ ÜÇ: Erdoğan krizin ardından “gelişerek değişmek” adlı bir huruç hareketi yaptı. Erbakan ise kılını bile kıpırdatmadan kaldığı yerden devam etmek istedi.
TEZ DÖRT: Erdoğan direnmeyi seçti... Erbakan ise idare-i maslahatı...
TEZ BEŞ: Erbakan devrinin geçtiğinin farkında değildi... Erdoğan ise devrinin başladığının farkındaydı.
TEZ ALTI: Erbakan “benden nefret et ama acıma” taktiği uyguladı... Erdoğan ise benden nefret etme acı” stratejisine yaslandı.
TEZ YEDİ: Erbakan lisan-ı hal ile “Bu şarkı burada bitti” dedirtti... Erdoğan ise “Bu şarkı burada bitmez” diye restini çekti.
Yazının tamamı için tıklayınız.
Yorum:
Birinci mağdur
Adil Düzen gelecek diye,
Geldi yerleşti iktidara.
İktidar olunca birdenbire,
Adil Düzen gitti uzaklara.
Sadece birkaç kişiydi partide,
Adil Düzene inanan.
Yoktu koskoca partide,
Başka Adil Düzenci olan.
28 Şubat’tan sonra itiraf eyledi bu zevat,
Adil Düzene inanmadığını.
Ne yaptı birinci mağdur olan zat?
Gösterdi faizli düzenin nasıl çalıştığını.
Başarılı oldu bu çabasında,
Ne iyi dedirtti faizli düzen.
Gösterdi bize her anında,
Nasıl da güzelmiş faizli düzen.
Ama Allah razı mıydı bu idareden?
Faizli düzene geçmeye Adil Düzenden.
28 Şubat’çılar mıydı onu mağdur eden?
Yoksa Allah mıydı onu yerinden eden?
İkinci mağdur
Gömleği çıkarttı geldi iktidara birden.
En baştan dedi zaten,
Benim düzenim faizli düzen,
Beni ilgilendirmiyor Adil Düzen.
Sanıyordu ki İslamiyet,
Beş vakit namaz, hac, iyi niyet.
Faiz, zina, açlık, eziyet,
Bu düzende normal gayet.
Allah bilir niye hala iktidarda?
Başarılı olamayacak orada.
Allah onu da yerinden edecek,
Tövbe etmezse kısa zamanda.
مَا أَصَابَ مِنْ مُصِيبَةٍ إِلاَّ بِإِذْنِ اللَّهِ وَمَنْ يُؤْمِنْ بِاللَّهِ يَهْدِ قَلْبَهُ وَاللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ
Allahın izni olmadıkça hiç bir musibet isabet etmez, ve kim de Allaha iman ederse onun kalbine hidayet verir, ve Allah her şeyi bilendir. (Teğabün 11)
مَا أَصَابَكَ مِنْ حَسَنَةٍ فَمِنَ اللَّهِ وَمَا أَصَابَكَ مِنْ سَيِّئَةٍ فَمِنْ نَفْسِكَ
Sana ne iyilik gelirse Allah’tandır, sana ne kötülük isabet ederse kendindendir. (Nisa 79)
Allah insanlara hayatları boyunca çeşitli imkanlar ve fırsatlar sunar. Allah rızası için çalıştığını söyleyen insanlara da Allah bu amaçlarına ulaşmaları için imkânlar verir. Her insana kendi seviyesine, becerisine, bilgisine, yeteneğine göre imkânlar sunar.
Ancak imkânları değerlendirme Allah’ın kendisine bu imkânı sunduğu insanın bir imtihanıdır. Eğer ki bu kimse cayarsa işte o zaman Allah’ın izni ile ona musibet isabet eder (Teğabün 11). Ama isabet etme sebebi Allah değil, kendisidir, kendi yaptıklarıdır (Nisa 79).
Allah faizi haram etmiştir. Çünkü faiz toplumu ekonomik yönden yıkar. Topluluk borç içinde yaşar. Emek önemini kaybeder, parası olan havadan kazanır, parası olmayan çalışarak aç kalır. Eğer ki Allah seni iktidar yapıyorsa ve sen de faizin haram olduğunu biliyorsan ve buna rağmen faizli düzenin içinde başarılı olmaya çalışıyorsan, hiç kusura bakma Allah seni orada durdurmaz. Burada iki durum vardır. Birinci durum faizli düzeni kaldırıp Adil Düzeni getireceğini söyleyenin durumudur ki vahim bir durumdur. Uzun süre dayanma şansı yoktur. İkinci durum ise böyle bir iddiası olmayan kimsedir. Baştan bataktadır. Ama süresi daha uzundur. Eğer o da baştan deseydi ki ben faizli düzeni kaldıracağım, onu da Allah çok kısa sürede indirirdi oradan. Eğer kalıyorsa orada, bunun da bizim bilmediğimiz, Allah’ın bildiği bir sebebi vardır.
Şunu da unutmamalıyız ki tövbe etmek her zaman mümkündür. Allah Tevvâb’dır, tövbeleri kabul eder.
Not: Bu yazı, yazıda bahsi geçen şahısları yermek için yazılmamıştır. Onların başına gelenler ve gelecekler iyi birer misaldir.