İki mağdura dair yedi tez
1152 Okunma, 5 Yorum
Ahmet Hakan - Hürriyet
Lütfi Hocaoğlu

18.02.2010

28 ŞUBAT, Tayyip Erdoğan'ın üzerinden silindir gibi geçti de Erbakan Hoca'nın üzerinden geçmedi mi?

Tayyip Erdoğan hapse atıldı da, Erbakan Hoca hapse atılmaktan beter hale getirilmedi mi?

Askerler Tayyip Erdoğan'a her türlü fenalığı yaptılar da, Erbakan Hoca'ya yapmadılar mı?

Tayyip Erdoğan Belediye Başkanlığı koltuğundan edildi de, Erbakan Hoca Başbakanlık koltuğundan edilmedi mi?

* * *


O halde...

Şu “esaslı” soruları sormanın tam sırası:

Neden iki “mağdur”dan biri, “mağduriyetin kaymağı”nı afiyetle yerken, diğeri mağduriyete rağmen aç ve susuz bırakıldı?

Neden halkımız mağdurlardan birine mağduriyetinden dolayı kol kanat gererken, diğer mağduru yüz üstü bırakıverdi?

* * *


İşte benim cevaplarım:

TEZ BİR: Erbakan mağdur olduğu halde hiçbir zaman mağdur olduğunu kabullenmek istemedi. Erdoğan ise en küçük bir mağduriyeti bile göklere çıkaran bir strateji izledi.

TEZ İKİ: Erbakan hiçbir şey yokmuş gibi yapmayı tercih etti. Erdoğan ise çok şey varmış gibi yapmayı tercih etti.

TEZ ÜÇ: Erdoğan krizin ardından “gelişerek değişmek” adlı bir huruç hareketi yaptı. Erbakan ise kılını bile kıpırdatmadan kaldığı yerden devam etmek istedi.

TEZ DÖRT: Erdoğan direnmeyi seçti... Erbakan ise idare-i maslahatı...

TEZ BEŞ: Erbakan devrinin geçtiğinin farkında değildi... Erdoğan ise devrinin başladığının farkındaydı.

TEZ ALTI: Erbakan “benden nefret et ama acıma” taktiği uyguladı... Erdoğan ise benden nefret etme acı” stratejisine yaslandı.

TEZ YEDİ: Erbakan lisan-ı hal ile “Bu şarkı burada bitti” dedirtti... Erdoğan ise “Bu şarkı burada bitmez” diye restini çekti.

 

Yazının tamamı için tıklayınız.

 

Yorum:

Birinci mağdur

Adil Düzen gelecek diye,

Geldi yerleşti iktidara.

İktidar olunca birdenbire,

Adil Düzen gitti uzaklara.

 

Sadece birkaç kişiydi partide,

Adil Düzene inanan.

Yoktu koskoca partide,

Başka Adil Düzenci olan.

 

28 Şubat’tan sonra itiraf eyledi bu zevat,

Adil Düzene inanmadığını.

Ne yaptı birinci mağdur olan zat?

Gösterdi faizli düzenin nasıl çalıştığını.

 

Başarılı oldu bu çabasında,

Ne iyi dedirtti faizli düzen.

Gösterdi bize her anında,

Nasıl da güzelmiş faizli düzen.

 

Ama Allah razı mıydı bu idareden?

Faizli düzene geçmeye Adil Düzenden.

28 Şubat’çılar mıydı onu mağdur eden?

Yoksa Allah mıydı onu yerinden eden?

 

İkinci mağdur

Gömleği çıkarttı geldi iktidara birden.

En baştan dedi zaten,

Benim düzenim faizli düzen,

Beni ilgilendirmiyor Adil Düzen.

 

Sanıyordu ki İslamiyet,

Beş vakit namaz, hac, iyi niyet.

Faiz, zina, açlık, eziyet,

Bu düzende normal gayet.

 

Allah bilir niye hala iktidarda?

Başarılı olamayacak orada.

Allah onu da yerinden edecek,

Tövbe etmezse kısa zamanda.

 

مَا أَصَابَ مِنْ مُصِيبَةٍ إِلاَّ بِإِذْنِ اللَّهِ وَمَنْ يُؤْمِنْ بِاللَّهِ يَهْدِ قَلْبَهُ وَاللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ

Allahın izni olmadıkça hiç bir musibet isabet etmez, ve kim de Allaha iman ederse onun kalbine hidayet verir, ve Allah her şeyi bilendir. (Teğabün 11)

 

مَا أَصَابَكَ مِنْ حَسَنَةٍ فَمِنَ اللَّهِ وَمَا أَصَابَكَ مِنْ سَيِّئَةٍ فَمِنْ نَفْسِكَ

Sana ne iyilik gelirse Allah’tandır, sana ne kötülük isabet ederse kendindendir. (Nisa 79)

 

Allah insanlara hayatları boyunca çeşitli imkanlar ve fırsatlar sunar. Allah rızası için çalıştığını söyleyen insanlara da Allah bu amaçlarına ulaşmaları için imkânlar verir. Her insana kendi seviyesine, becerisine, bilgisine, yeteneğine göre imkânlar sunar.

Ancak imkânları değerlendirme Allah’ın kendisine bu imkânı sunduğu insanın bir imtihanıdır. Eğer ki bu kimse cayarsa işte o zaman Allah’ın izni ile ona musibet isabet eder (Teğabün 11). Ama isabet etme sebebi Allah değil, kendisidir, kendi yaptıklarıdır (Nisa 79).

Allah faizi haram etmiştir. Çünkü faiz toplumu ekonomik yönden yıkar. Topluluk borç içinde yaşar. Emek önemini kaybeder, parası olan havadan kazanır, parası olmayan çalışarak aç kalır. Eğer ki Allah seni iktidar yapıyorsa ve sen de faizin haram olduğunu biliyorsan ve buna rağmen faizli düzenin içinde başarılı olmaya çalışıyorsan, hiç kusura bakma Allah seni orada durdurmaz. Burada iki durum vardır. Birinci durum faizli düzeni kaldırıp Adil Düzeni getireceğini söyleyenin durumudur ki vahim bir durumdur. Uzun süre dayanma şansı yoktur. İkinci durum ise böyle bir iddiası olmayan kimsedir. Baştan bataktadır. Ama süresi daha uzundur. Eğer o da baştan deseydi ki ben faizli düzeni kaldıracağım, onu da Allah çok kısa sürede indirirdi oradan. Eğer kalıyorsa orada, bunun da bizim bilmediğimiz, Allah’ın bildiği bir sebebi vardır.

Şunu da unutmamalıyız ki tövbe etmek her zaman mümkündür. Allah Tevvâb’dır, tövbeleri kabul eder.

Not: Bu yazı, yazıda bahsi geçen şahısları yermek için yazılmamıştır. Onların başına gelenler ve gelecekler iyi birer misaldir.

 

Lütfi Hocaoğlu


YorumcuYorum
zkafkas
21.02.2010
14:17

[Birinci durum faizli düzeni kaldırıp Adil Düzeni getireceğini söyleyenin durumudur,uzun süre dayanma şansı yoktur. ]

Adil Düzenden vazgeçtiği için mi dayanma şansı yoktur yoksa Adil Düzeni getireceğim dediği için rahatlarının, saltanatlarının bozulacağını düşünenlerin oyunlarından dolayı mı dayanma şansı yoktur?

[İkinci durum ise böyle bir iddiası olmayan kimsedir,baştan bataktır.Ama süresi daha uzundur.Eğer o da baştan deseydi ki ben faizli düzeni kaldıracağım,onu da Allah çok kısa sürede indirirdi oradan.]

Belki niyeti ve iddiası Adil Düzendir süresi kısalmasın diye takiyye yapıyordur.Eğer faizli düzeni kaldıracağım deseydi Allah neden çok kısa sürede indirsin ki onu?

Birinci mağdur faizli düzeni kaldıracağını söyleyip faizli düzende iş yapmaya kalkınca Allahın musibeti ona isabet etmemiş midir ? İkinci mağdur faizsiz bir sitem kuracağım derse neden Allahın musibeti ona isabet etsin?

Lütfi Hocaoğlu
21.02.2010
14:28

Bizim için bu noktada en güzel örnek Hz. Muhammed’dir. Mekke’de ona dediler ki: "Mekke’nin başına geç, bir kaç put kalsın." O kabul etmedi. Çok daha fazla sıkıntılar çekti. Lailaheillallah dışında hiç bir şeyi kabul etmedi. Taviz vermedi, takiyye yapmadı.

Eğer ki bir düzen bozuk ve siz de onu düzeltecekseniz, taviz vermeyeceksiniz. Taviz demek sizin de sonunda o düzenin bir çarkı olacağınız demektir. Takiyye de aynı sonuca götürür. Size kimse zaten inanmaz ve size karşı sürekli bir tedirginlik içindedirler ve bugün olduğu gibi gizli değil artık açık bir savaş hali meydana gelir.

Allah kendisinden uzak insanlara bu dünyada çok fazla dokunmaz. Ahiretleri çok acı olur. Kendisine yakın insanlara ise burada çok sıkıntı çektirir.

zkafkas
21.02.2010
14:55

Anlamadığım nokta Erbakan Adil düzeni bıraktı diye mi bu kadar musibet başına geldi? Şiirde iktidara gelince Adil Düzen unutuldu ve musibetler başa geldi manasına gelen ifadeler var.

Şiirin altındaki açıklamanızda da Adil Düzene yönelik çalışmalar yapılsa iktidarda kalınması kısa olur Allah tarafından kısa sürede indirilirdi diyorsunuz.

Ben mi yanlış anlıyorum?

Peygamberimizle ilgili verdiniz örnekle ilgili sormak istediğim birşey var. Mekkelilerin teklifini kabul etseydi Mekkenin başına geçip yönetimi devralsaydı müşriklerin putlarına dokunmasaydı Medinedeki gibi herkes inancında , hukukunda serbest olsaydı kısaca Adil Düzen Mekkede kurulamaz mıydı? Sonuç itibariyle Medinede de bu olmadı mı ? Herkes inandığı gibi yaşadı kimseye zulüm yapılmadı. Fark nedir? İkisinde de Lailaheillallah gerçekleşmiş olmayacak mıydı?

Lütfi Hocaoğlu
21.02.2010
15:09

Erbakan Adil Düzeni getireceğim dedi, ancak Çiller koalisyon şartı olarak Adil Düzeni bırakmasını istedi. Sonra da bıraktırdığı için bununla övündü.

Adil Düzeni getireceğim deyip de terk ettiği için bu musibetlerin başına gelmesine Allah izin verdi.

Yani hakkı getireceğim deyip de batıl üzerinde çalışanı hemen indirir. Daha da kötüsü batıl düzeni bize iyiymiş gibi gösterdi. İnsanlar hep o dönemi özledi. Düzenin değişmesini değil, o dönemin gelmesini istediler.

Batıl üzerinde çalışacağım deyip de batıl üzerinde çalışanın süresi daha fazladır.

Bakara 42’de hakkı batılla karıştırmayın, ve hakkı bile bile gizlemeyin diyor.

Eğer hakkı biliyorsak onu söyleyeceğiz. Batılla karıştırmayacağız. Hz. Muhammed saf hakkı istedi. Batılla karıştırmadı.

Eğer Mekke’de o şekilde düzen kurulabilseydi Hz. Muhammed’e Allah onu emrederdi ve o da yapardı. Demek ki o şekilde kurulamayacakmış ki hicret etmek zorunda kaldı. Zaten tek mesele putlar değildi. Bütünüyle her şey bozuktu. Onlar Mekke’nin başına geç diyerek, onu kendilerine benzetmeyi umuyorlar, ona mevki vererek istediklerini yaptıracaklarını sanıyorlardı. İslam düzenini değil, zalim düzenin devam etmesi için Hz. Muhammed’e sus payı vermeyi amaçlıyorlardı.

Ilker Ardic
25.02.2010
13:46

Ellerine sağlık Lütfi abi güzel ve tatmin edici bir yazı ve yorum olmuş.Demek ki insanların söyledikleri ve yaptıkları arasında değişiklik olmaması lazım.





Sayı: 37 | Tarih: 21.02.2010
Ali Bulaç
Adil Piyasa
1314 Okunma
Ahmet Yasir Erol
Hayrettin Karaman
İmam Hatip Liseleri Yüzünden
1298 Okunma
Hilmi Altın
Mehmet Şevket Eygi
Medenî İnsan Kimdir?
1217 Okunma
Emine Hocaoğlu
Nazlı Ilıcak
Haydi gülümse....
1192 Okunma
Fatma Karuç
Ahmet Hakan
İki mağdura dair yedi tez
1152 Okunma
5 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Ruşen Çakır
Bu iktidar savaşı kolay kolay bitmez
1132 Okunma
Tayibet Erzen
Toktamış Ateş
Ekonomideki gelişmeler
1122 Okunma
Osman Eskicioğlu
Ebubekir Sifil
Kuranı Sünnetsiz Anlamak
1117 Okunma
2 Yorum
Zafer Kafkas
Fikret Bila
Yine yetki sorunu çıkacak
1103 Okunma
Harun Özdemir
Dücane Cündioğlu
Aşıksan niçin Roma'dan kaçıyorsun?
1102 Okunma
Abdülkadir Altınhan
Reşat Nuri Erol
Ana sorunlar, yargı ve “ADALET”
1101 Okunma
Ilker Ardic
Mehmet Altan
Clinton Erdoğanla Neler Görüştü
1050 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Oktay Ekşi
Bu Gidiş İyi Değil
1044 Okunma
Vahap Alma
Bekir Berat Özipek
Ergenekon Caddesi AK Parti’nin neresine düşer?
1038 Okunma
Bünyamin Demir
Zülfü Livaneli
Dünya insanoğluna ait değil
1036 Okunma
Ali Bülent Dilek
Ahmet Altan
GERÇEK
1030 Okunma
Özer Ataç
Can Ataklı
Yeni bir kapatma davası söylentisini AKP çıkarıyor
1027 Okunma
Mesut Karaaytu
Mahir Kaynak
Durum raporu
1023 Okunma
2 Yorum
Süleyman Karagülle
Mehmet Niyazi
Erzurum'da savcı ve yargıçlar var
995 Okunma
Abdurrahman Erol


© 2024 - Akevler