Kuranı Sünnetsiz Anlamak
1036 Okunma, 2 Yorum
Ebubekir Sifil - Milli Gazete
Zafer Kafkas

Kuranı, Sünnetsiz Anlamak

 

Modern zamanlarda Müsteşriklerin ektiği fitne tohumu ne yazık ki tutmuş ve Ümmet-i Muhammed pek çok sahada bilinç kaymasına maruz kalmıştır. Bu "maraz" durumu kendisini en fazla Kur'an ve Sünnet'le ilişkimizde göstermektedir.

Şurası kesin: Sünnet'ten tecrit edilen Kur'an, okuyanın ve yorumlayanın niyet ve maksadına göre konuşan bir "metin"e dönüştürülmek istenmektedir. Bunu yapanlar her ne kadar adını böyle koymasalar da sonuç itibariyle hadise budur. Üstelik bunu yaparken Kur'an'ın, "Gelenekçiler"in ileri sürdüğü gibi öyle "anlaşılmaz" değil, apaçık ve anlaşılır bir kitap olduğunu söylemeyi de ihmal etmezler.1

İlginçtir, Kur'an'ın "apaçık" bir kitap olduğunu her fırsatta vurguladığı dikkat çeken pek çok kimsenin, birçok Kur'an ayetinin anlam ve delaletinde farklı düşündüğünü görüyoruz. Söz gelimi Kur'an'da başörtüsü, Efendimiz (s.a.v)'in şefaati, kabir azabı, namaz vakitleri, nesh... var mıdır yok mudur; 2/el-Bakara, 62 ve 5/el-Mâide, 69 gibi Ehl-i Kitab'ın akıbetinden bahseden ayetler nasıl anlaşılmalıdır (Ehl-i Kitap Efendimiz (s.a.v)'e ve Kur'an'a iman etmeden cennete gidebilir mi)... ve daha pek çok konu böyledir.

Bu nasıl "apaçık" ve "her okuyanın anlayabileceği" bir kitaptır ki, bizzat bu iddiayı öne sürenler dahi onun ne dediğinde görüş birliğine varamıyor?

Doğrusu şu ki, Kur'an konusunda "hakkı verilmiş" bir anlama faaliyeti, behemehal Usul-i Fıkıh bilmeye bağlıdır. Kur'an ayetlerinin hepsinin açıklık-kapalılık yönünden, delalet yönünden ve daha birçok bakımdan aynı olmadığı, pek çok Kur'an ayetinin ihtiva ettiği hükmün Sünnet olmadan anlaşılamayacağı, Kur'an-Sünnet ilişkisinin mahiyeti ve Sünnet'in Kur'an'ı beyan etme tarzları... Usul-i Fıkıh bilmeden anlaşılabilecek hususlar değildir.

Usul-i Fıkıh bilenler bu sahada konuşmadığı ya da daha doğrusu "sesini duyuramadığı", sesi yüksek çıkanlar ise Usul-i Fıkıh bilmediği içindir ki, Kur'an anlayışımız, Sünnet anlayışımız, dolayısıyla "müslümanlığımız" sakatlıklarla malul.

Sünnet-i seniyye bilincimiz büyük ölçüde müsteşriklerin ve onların dümen suyundan giden modernistlerin mesaileri sonucu yara almış durumda. Hadislerden bahis açıldığında hemen aklımıza "uydurma" çağrışımları üşüşüyor. İki kişi aralarında konuşurken birisi bir şey söylediğinde öteki "Bu, Kur'an'da var mı?" diye soruyor. Sanki bir şeyin "hakikat" olması için münhasıran Kur'an'da ve o soruyu soran kişinin aklına yatacak şekilde yer alması şartmış gibi!..

Sünnet-i Seniyye sahasında modern zamanlarda oluşturulmuş arızaları tamire dönük Hadisleri anlama Problemi ve Bilgi Kaynağı Olarak Hadis gibi kitapları ve pek çok makalesiyle tanıdığımız akademisyen Ayhan Tekineş, bu defa Geleneğin Altın Zinciri isimli çalışmasında Sünnet-i Seniyye algımızda oluşturulan isnad merkezli kırılmayı tamir etmek gibi büyük ve hayatî bir işe soyunmuş. Doğrusu meseleye hakkını da vermiş...

Şayan-ı tebrik bu çalışmasında Tekineş isnadın mahiyeti ve önemi, tarihçesi, iş görme tarzı, ravi ve metinle ilgili meseleler... gibi konuyla uzaktan yakından alakalı hemen bütün hususları büyük bir yetkinlik ve özgüvenle okuyucuya sunmuş. (Ensar Neşriyat, İstanbul-2006, Tel: 0212b513 4341 - 0212.513 0309)

Bahse değer bir diğer çalışma, Hamdi Gündoğar'ın İslam İtikadında Sünnet'i. Daha Önce Kur'an'da Hz. Muhammed'in (s.a.v) Özellikleri isimli bir çalışma yapmış bulunan Gündoğar, bu eserinde Sünnet-i Seniyye'nin itikada taalluku meselesini irdelemiş. Hadisleri Akaid sahasının dışına itme gayretinin modaya dönüşme eğilimine girdiği günümüzde, sadece Ehl-i Sünnet'i oluşturan muhtelif kesimlerin değil, Mu'tezile ve Şia gibi bid'at fırkaların dahi Sünnet/Hadis meselesine modernistler gibi bakmadığı bu çalışmada ortaya konulan en önemli sonuçlardan birisi. (Çıra yay., İstanbuly-2006; Tel: 0212.635 9919)

Bilhassa şefaat. Sırat, Mizan, kabir azabı ve münker-nekir sorgusu, Hz. İsa (a.s)'ın nüzulü ve Deccalın zuhuru... gibi hadislerle sabit gaybiyyata iman konusunda Mu'tezile'de gördüğümüz hassasiyetin izini bile göremediğimiz modernistlerin, bir yandan bu arızaları "Kur'an merkezli Müslümanlık"ın gereği gibi takdim ve terciç ederken, bir yandan da Sünnet'i "önemsediklerini" vurgulamayı ihmal etmemeleri gerçekten ahir zamana mahsus bir ironi olarak dikkat çekiyor!

 

 

Yorum:

Sünnetsiz bir kitap anlayışı , sürücüsü olmayan bir vasıta gibidir. Hedefe ulaşmak isteyen yolcular nasıl ki sürücüsüz o yolda bir ilerleme kaydedemiyorsa , aynı şekilde Allahın kitabını anlamada ve yaşamada sünnete ihtiyaç duyulmazsa ,insanlar yaratılışlarının gayesi olan kulluk vazifesini tam manasıyla kavrayamayacak dolayısıyla yerine getiremeyeceklerdir.

Yine aynı şekilde bu vasıta ehil olmayan bir sürücünün yönetimine girerse yolda sağa sola yalpalamalar ve uçuruma yuvarlanma gibi sonuçlar ortaya çıkacaktır. Kuranı anlamada da ehil olmayan birilerine bu yetki verilirse sıratı müstakimde yalpalamalar ve yoldan çıkmalar kaçınılmazdır.

 

 

 

 

Zafer Kafkas


YorumcuYorum
Tayibet Erzen
22.02.2010
10:45

Ehil kimdir ve nsl ehil olunur?

Bu soruları sorduğumuz müddetçe aslında İslamiyette olmayan din adamı kavramına ihtiyaç duyacak, hep kimin nsl verdiği belli olmayan icazet kavramıyla karşılaşacağız. Bilerek veya bilmeyerek Allah’la aramıza birilerini koyacağız.

Oysa bana göre, Kur’an her müslümanı muhatap alır ve ancak o kişi okuduğu ayeti anlayınca Kur’an inmiş olur. Anladığımız ve amelimiz bizi bağlar. O yüzden belli bir yeterlilik ihtiyacı bizi hep ön koltukta oturtup şofor koltuğuına imrendirir, ötesini göremeyiz.

Hadisleri bile incelerken Kur’an süzgecindn geçirip, Kur’an’a aykırı değilse kabul etmek gerekiyor. Aksi halde Hadisler Allah korumasında değildir ve ne kadarının tahrif olduğunu, ne kadarının ise aslında Hadis bile olmadığını bilme şansımız yoktur.

Sonuç olarak Kur’an, Hadis, Kıyas ve İcma 4 vazgeçilmezimizdir.

zkafkas
22.02.2010
13:12

Doğru diyosunuz her müslüman kendi kitabını okumalı ve kimseye ihtiyaç duymadan veya birilerinin anlayışına tabi olmadan amel etmelidir. Fakat şu anki eğitim sistemimizi , eğitim anlayışımızı gözönüne aldığımızda Kuranı okuyup anlama imkanına kaç kişi kavuşur?

Herkesin üzerinde ittifak ettiği ve güvenilirliğinde şüphe olmayan insanların Kuran anlayışlarına tabi olunabileceğini düşünüyorum. Bunların hataları olmaz mı mutlaka olur ama benim gibi birinin yapacağı hatadan çok çok azdır onların hataları. Düşünün ben mealden okuyorum ve geçen gün Lütfi beyin verdiği bir örnekteki gibi köpek etinin helal olduğu sonucuna varıyorum ama doğru olan haram olduğu. Bunu doğru anlamak ve uygulamak varken neden hatalı uygulayayım?

Üzerinde ittifak edilen derken bunların farklı oldukları,ayrıcalıklı olduklarını düşünmüyorum sadece bu konuda benden ve benim gibilerden daha fazla ilim sahibidirler diye düşünüyorum bizim de farklı konularda ilmimiz onllardan fazla olabilir.

Hadisler husunda zaten belli başlı kaynaklar var malumunuz bu kaynaklar oluşturulurken ortaya konan hassasiyeti de biliyorsunuz .Bütün hadislere şüphe ile yaklaşmak çok doğru değil diye düşünüyorum ayrıca tabiki Kuran var elimizde şüpheli bir durum oluşursa sağlama yapma veya düzeltme imkanımız da mümkün.





Sayı: 37 | Tarih: 21.02.2010
Ali Bulaç
Adil Piyasa
1250 Okunma
Ahmet Yasir Erol
Hayrettin Karaman
İmam Hatip Liseleri Yüzünden
1221 Okunma
Hilmi Altın
Mehmet Şevket Eygi
Medenî İnsan Kimdir?
1157 Okunma
Emine Hocaoğlu
Nazlı Ilıcak
Haydi gülümse....
1128 Okunma
Fatma Karuç
Ahmet Hakan
İki mağdura dair yedi tez
1088 Okunma
5 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Ruşen Çakır
Bu iktidar savaşı kolay kolay bitmez
1062 Okunma
Tayibet Erzen
Toktamış Ateş
Ekonomideki gelişmeler
1059 Okunma
Osman Eskicioğlu
Fikret Bila
Yine yetki sorunu çıkacak
1042 Okunma
Harun Özdemir
Reşat Nuri Erol
Ana sorunlar, yargı ve “ADALET”
1041 Okunma
Ilker Ardic
Dücane Cündioğlu
Aşıksan niçin Roma'dan kaçıyorsun?
1037 Okunma
Abdülkadir Altınhan
Ebubekir Sifil
Kuranı Sünnetsiz Anlamak
1036 Okunma
2 Yorum
Zafer Kafkas
Mehmet Altan
Clinton Erdoğanla Neler Görüştü
988 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Oktay Ekşi
Bu Gidiş İyi Değil
982 Okunma
Vahap Alma
Zülfü Livaneli
Dünya insanoğluna ait değil
974 Okunma
Ali Bülent Dilek
Bekir Berat Özipek
Ergenekon Caddesi AK Parti’nin neresine düşer?
972 Okunma
Bünyamin Demir
Ahmet Altan
GERÇEK
966 Okunma
Özer Ataç
Can Ataklı
Yeni bir kapatma davası söylentisini AKP çıkarıyor
965 Okunma
Mesut Karaaytu
Mahir Kaynak
Durum raporu
958 Okunma
2 Yorum
Süleyman Karagülle
Mehmet Niyazi
Erzurum'da savcı ve yargıçlar var
932 Okunma
Abdurrahman Erol


© 2024 - Akevler