İktidarın yargıyla müthiş bir kavgaya girmesinin ardından, son zamanlarda konuşulan “AKP’ye yeni bir kapatma davası gelecekmiş” söylentisi de harareti artırdı. Yargı ile didişmeyi “demokratikleşme” olarak sunan iktidar ve yandaşı maskeli liberaller, “Bunun altında yatan yeni bir kapatma davasına zemin hazırlamak” propagandası yapıyorlar.
İşin aslına bakılırsa, bu çok kasıtlı bir söylenti ve bunun bizzat iktidar kanadı tarafından çıkarılıp yayıldığını düşünüyorum.
Çünkü Arınç’ın deyimiyle “KUTLU BİR YÜRÜYÜŞ” olan ve sözde demokrasi adına yapılan bu didişmeden çıkış yolu AKP’nin yeni bir seçim zaferi kazanmasıdır.
Ve AKP yeni bir seçim zaferini “mağduriyet” üzerine bina etmenin en geçerli yol olduğunu düşünüyor.
Kısacası, AKP kurmayları ve yandaşlar, açılacak bir “kapatma davasının” zafer yoluna gül dökmek olduğunu düşünüyor.
Eğer bir kapatma davası gerçekten açılırsa hiç kuşkunuz olmasın Meclis hemen toplanır ve AKP oylarıyla bir “baskın seçim” kararı alınır.
Eğer Meclis erken seçim kararı alırsa
3 ay sonra genel seçime gidilir. Ancak Meclis özel bir kanun çıkararak bu süreyi kısaltabilir de. Yüksek Seçim Kurulu’nun seçimlere hazırlık koşulları dikkate alınarak 60 gün içinde seçime gidilebilir.
Şimdi tekrar gelelim ana konuya. Eğer Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı AKP hakkında yeni bir kapatma davası açarsa AKP derhal seçime gider. Seçim propagandası olarak da tek konu işlenir: “Görüyorsunuz demokrasi ve hukuk karşıtları, statükocular, postal yalayıcılar millet iradesini ayaklar altına almak için neler yapıyorlar?”
2007 genel seçimlerinden önce dönemin Genelkurmay Başkanı Büyükanıt bir gece yarısı yazdığı muhtırayı açıklamış ve iktidar bunu hiç ciddiye almamıştı. Buna karşın muhtıra seçime kadar bir mağduriyet karinesi olarak kullanılmış ve muhtemelen AKP oylarında bir artışa neden olmuştu.
Tabii bu kez aynı şey tekrarlanır mı bilemem. Kamuoyunun görüşü o günden bu yana sanki çok değişti. AKP ve yandaşlarının sandığı gibi “millet kendi iradesine bir saldırı” olarak yorumlamıyor son gelişmeleri.
Yani; evet, kapatma davası açılırsa AKP bunu kendi lehine kullanarak hemen baskın seçime gidebilir ama sonuç tam istediği gibi çıkar mı? Şüpheli.
Yorum:
Ortalık toz duman dersiniz ki uçsuz bucaksız çöllerdeyiz ve uçsuz bucaksız çöllerin yağmura suya hasret olduğu gibi ülkemiz de insanlarımız da huzura sükunete hasret. Bu neyin kavgası acaba herkes kendini bu vatanın tek sahibi görüyor yaptıklarını vatan adına millet adına yaptıklarını söylüyorlar. Lakin o vatanın milletin öz değerlerinden bir haber kendi çıkarları için ne ülkeye ne de insanlara huzur veriyorlar.
Her kurum ne kadar da başka bir kurumun işlerine karışmaya ortalığı toz duman etmeye ne kadar da çok meraklılar. Gün geçmiyor ki yeni bir şey çıkmasın ortaya. yargı zaten başlı başına ideolojik bir kurum gibi kendi ideolojileri doğrultusunda hukuk muş kanunmuş demeden kendi bildikleri kararı alıp bırakıyorlar ondan sonrada her kes hukuka yasalara uymak zorunda diyorlar.
Daha yargıyla ilgili şeyler bitmeden bir bakıyorsunuz ki ülkenin Genelkurmay başkanının ses kaydı ortaya çıkıyor ve kullandığı üslup ve tabire bakın ki nah girersiniz diye argo bir terim kullanıyor ve o askerlere emri kendinin verdiğini söylüyor. Sayın Arınç’ın evini izleteceğinize dağlıca baskını yapıp on üç tane vatan evladının şehit olmasına sebep olan hain PKK’ lıları daha iyi izleseniz olmaz mı? Yazık günah değil mi, ülkenin o hayatının baharında toprağa düşmüş vatan evlatlarına. Sizin için o vatan evlatlarının hiç mi bir değeri önemi yok. Sayın Arınç’ın evini izlemekten ne çıkacak o evi izlemek hangi sorunu çözecek acaba.
Şimdi gene yargı reformu gündemde bu AKP yöneticileri de gerçekten her sıkıştıklarında öyle hemen demokrasiden reform dan söz etmeye başlıyorlar. Aklınız nerde durup durup arkadan sıkıştırınca yargı reformundan demokrasiden bahsediyorsunuz.22 Temmuzda halk size sizin de inanamadığınız ölçüde bir destekle yüzde 47 oy verdi o oyu size bu haksızlıklara bir daha uğramayın sorunu çözün diye verdi. Ama maalesef hiç bir şey yapmadan yapamadan beklediniz şimdi yargı reformundan bahsediyorsunuz. Alıştınız ya mağdur rolüyle seçime girmeye şimdi de aynı mağdur rolüyle yeni bir seçime girmek derdindesiniz sanırım. Bizim halkımız da sağ olsun her zaman mağdurun yanında oluştur.
Her ne kadar mağdur rolü oynamaya çalışsanız da ortada bir gerçek var siz mağdursanız işi olmayan evinde aşı kaynamayan o kadar işten çıkarılmış işsiz mağdur var ki anlatılmayla bitmez ve o insanlar her gün ah edip duruyorlar bu ahlar da insanı pek iflah etmez. Siz ,size verilen desteğin de emanetinde pek kıymetini bilmediniz İKTİDAR OLDUNUZ AMA MUKTEDİR OLAMADINIZ.Sizlere ümit besleyenlerinde ümitlerini boşa çıkardınız şimdi yeniden mağdur rolüyle halkın karşısına çıkma düşündesiniz sanırım ama bu kez halk bu mağdur rolüne pek fazla itibar etmeyecektir.İNSANLARIN HUZURLU MUTLU OLDUĞU HERKESİN BİRBİRİNE SEVGİYLE TEBESSÜMLE BAKTIĞI GÜZEL BİR ORTAMDA YAŞMAK DİLEĞİYLE.