Bu sözünüz yeter Sayın Başbakan
1187 Okunma, 0 Yorum
Can Ataklı - Vatan
Mesut Karaaytu

Sayın Başbakanım; birkaç gün Türkiye’den uzaktaydım. Gördüğüm kadarıyla son bir haftayı çok öfkeli geçirmişsiniz. Tekel işçilerine karşı tutumunuz sertleşirken, Meclis’te yumruklu kavga çıkaran fitili ateşleyen sizin sözleriniz olmuş, muhalefete ise sürekli veryansın ediyorsunuz.

Son zamanlarda sizin ülkeyi bir padişah gibi tek başınıza yönettiğiniz, sivil vesayet uyguladığınız yolunda eleştiriler var. Ve gördüm ki bunlara da çok öfkelenmişsiniz. Güzel de Sayın Başbakanım; bu sözler durup dururken ortaya çıkmıyor ki. Bizzat siz neden oluyorsunuz.

Bakın örneğini de vereyim, doğru değilse hemen düzeltmeye hazırım.

Partinizin eski Aydın İl Başkanı İsmail Hakkı Eser iki yıl önce yaptığı bir konuşmada sizin için “Erdoğan bizim için peygamber gibidir” sözlerini kullanmış.

O sırada ne siz ne de bir başka AKP yöneticisi “Böyle söz olur mu?” demiş. Aradan iki yıl geçtikten sonra MHP milletvekili Osman Durmuş, bu partilinizin sözlerini hatırlatınca öfkelenip “Benim partimde böyle bir insan barınamaz. Arkadaşlarıma gerekli talimatı verdim, ya istifasını alın ya ihraç edin” dediniz.

Bu cümlenin size ait olduğunda hemfikiriz değil mi Sayın Başbakanım?

Tamam da şimdi neresinden başlayayım. Bir kere “Benim partim” diyorsunuz. Demokraside “bir kişinin partisi” olabilir mi?

İkincisi “Ya istifasını alın ya ihraç edin” talimatı veriyorsunuz.

Peki Sayın Başbakanım, sözünü ettiğiniz o kişi seçilmiş biri değil mi? Seçilmiş biri genel başkan talimatıyla partiden atılabilir mi? Demokrasilerde, hiç savunma alınmadan, yetkili kurullarda görüşülmeden ve oylama olmadan bir işlem yapılabilir mi? Hani nerede demokrasi ve hukuk?

Sayın Başbakan; işte size yönelik “tek adam” eleştirileri bu nedenle yapılıyor. Çok güçlüsünüz ama güç ne kadar büyük olursa olsun, adalet, hukuk ve demokrasi kurallarına uymanız gerekir.

Siz gücünüzü kullanırken çok özensiz davranıyorsunuz ve en basit parti içi mekanizmaya bile gerek duymadan ihraç talimatı verebiliyorsunuz. Ne üzüntü vericidir ki partinizden bir akil adam bile çıkıp “Efendim, bunu kendi kurallarımız içinde yapmalıyız” diyemiyor size karşı.

Ve tabii işin en acı tarafı ise demokrasi ve hukuk kavramlarından yoksun tabanınız, bu davranışınızı “mertlik, yiğitlik, kararlılık” olarak algılayıp sizi alkışlıyor. Sayın Başbakanım; şunu bilmelisiniz ki hep sözünü ettiğiniz Avrupa demokrasisinde, hiçbir lider sizin yaptığınız gibi talimatla partisinden adam atamaz. Çünkü bilir ki demokrasilerde böyle şeyler olmaz.

Yorum

Mızrak çuvala sığmıyor, evet hep kullanırlar ya siyasetçiler bir diğeri olumsuz bir şey yapınca ve o kişide olayı örtmeye çalışınca ne yaparsan yap mızrak çuvala sığmıyor yaptıklarını kapatamazsın herkes bunu gördü mealinde bir söylemle.  Şimdi geçen hafta mecliste kavga çıkaran konuşmada da görüldü ki Sayın Başbakan ve Sayın Bahçeli’nin eylem ve söylemleriyle mızrağın çuvala girmediği sığmadığı çok aşikâr. Bir zamanlar erkeğe oy verin ürkeğe oy vermeyin diyerek milletten oy alıp iktidara gelenler başörtüsü sorunu nu biz çözeceğiz diyenler meclisin önüne geldiklerinde kendi milletvekilinin başında ki örtüyü nasıl da çözüvermişti. Şimdi AKP ve sayın başbakanda başörtüsü üzerinden siyaset yaparak onların hakkını savunacağım, diyerek onlardan oy alarak iktidara gelişinin üzerinden tam 7 yıl gibi bir zaman geçmesine ve yiğidim civan gibi delikanlı ne hale geldi diye başbakana yağ çeken başbakan yardımcı Bülent Arınç’ın başörtüsü sorunu bizim namus borcumuz dediğinin üzerinden de tam 4 yıl geçti. Ne hikmetse o günden bu güne başörtüsü sorunu için ellerinde onca iktidar gücü olmasına rağmen bir şey yapmayanlar durduk yerde sayın Emine Erdoğan’ın başörtüsü nedeniyle Gata’ya alınmamasın üzerinden 3 yıl geçtikten sonra bu gün ne oldu da birden televizyon ve gazetelere mülakat veriyorsun. Benim eşimi de başörtüsü yüzünden Gata’ya almadılar diye. İnsanda bir sıkılma olmazmı senin emrinde ki bir kurumda nasıl olurda sizin eşinizi o kuruluşa almazlar, o kişileri derhal görevden almanız gerekmez mi? Şimdi ne oldu da ta o günlerde olmuş bir konuyu mecliste konuşulur hale getirdiniz? Sayın başbakanımız malesef çok üzülerek belirteyim ki,28 Şubat sürecinde din irtica başörtüsü diyerek el altından malı götürmüşler. Ülkenin milyarlarca dolar kaynağını soyup kenara çıkmışlardı ve o zamanlar başörtüsüyle neyin üzeri örtülmeye çalışılıyor acaba diye yazılar çıkıyordu vakit ve milli gazete gibi gazetelerde bende şimdi diyorum ki eşinizin başörtüsünden dolayı Gataya alınmayışı darbe söylemlerini sık sık kullanmanız acaba bir şeylerin üzerini mi örtmeye çalışıyorsunuz?

Görünen o ki bu ülkede herkes bir şeyleri kullandı, sömürdü kimi dini kullandı, kimi başörtüsünü, kimisi milliyetçiliği. Sadece ve sadece çıkarlarına ulaşana kadar. Çıkarlarına ulaştıktan sonra hiç birisinin dinle başörtüsüyle milliyetçilikle işi kalmadı. Evet şimdi de tekrar başörtüsü konusu gündeme geldi sayın başbakan da bu işin farkındaki yaptıkları olumsuz icraatların artık halkın nezdinde derin yaralar açmaya başladığından ve bu olumsuzlukların başka bir şeyle kapanmayacağının gayet iyi farkında. Bunun içindir ki yıllardır sorunu bir türlü çözmediği başörtüsüne tekrar sarılmış bulunmakta lakin artık mızrak çuvala sığmıyor sığmayacakta. yeter artık bu insanların dini manevi duygularıyla oynamayın 7 yıldır yapamadığınız şeyleri bundan sonra da yapacağınız konusunda ümidimiz kalmamıştır. Bu konuda tüm samimi inançlı insanların hiç bir siyasetçiye dini değerlerini kullanarak oy istemesine müsaade etmemeli. Din bayrak ezan vatan diyerek iktidar gelenler cepleri doldurarak etrafındakileri zengin ederek çekip gidiyorlar. Rabbim uyanık olanlardan eylesin yalanlarla dolanlarla bu milleti kandıranların şerrinden de muhafaza eylesin amin selam ve dua ile.

 

 

Mesut Karaaytu






Sayı: 35 | Tarih: 7.02.2010
Ahmet Hakan
Üzgünüm Başbakan
1367 Okunma
2 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Toktamış Ateş
İslam şeriatı
1312 Okunma
1 Yorum
Osman Eskicioğlu
Mümtazer Türköne
EMASYA yetmez
1280 Okunma
Arif Ersoy
Oktay Ekşi
Arınç Olayı
1275 Okunma
2 Yorum
Vahap Alma
Mahir Kaynak
İç düşman
1273 Okunma
2 Yorum
Süleyman Karagülle
Yılmaz Özdil
Tiyatro
1256 Okunma
Leyla Okta
Mehmet Altan
Cizrede Kent Cizrede papaz
1246 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Hayrettin Karaman
Meclis böyle mi olmalı?
1241 Okunma
2 Yorum
Hilmi Altın
Zülfü Livaneli
Büyük ahlaki çöküş
1207 Okunma
Ali Bülent Dilek
Fikret Bila
PKK için ekonomik önlem alınmalı
1204 Okunma
Harun Özdemir
Bekir Berat Özipek
Uğursuz aşçının elindeki ıstakoz
1199 Okunma
Bünyamin Demir
Can Ataklı
Bu sözünüz yeter Sayın Başbakan
1187 Okunma
Mesut Karaaytu
Mehmet Şevket Eygi
OLAMAZMIŞ!...
1185 Okunma
1 Yorum
Emine Hocaoğlu
Abdülkadir Özkan
Başörtüsü yasağı ve sokak baskısı
1182 Okunma
Özgül Ertuğrul
Ruşen Çakır
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine erken ve gerekli bir
1178 Okunma
Tayibet Erzen
Reşat Nuri Erol
Kanserli ekonomi, koruyucu tedavi
1173 Okunma
Ilker Ardic
Ahmet Altan
Bu da bitti...
1172 Okunma
Özer Ataç
Ebubekir Sifil
Alevi Açılımı
1170 Okunma
Zafer Kafkas
Mehmet Niyazi
Demokrasi ve basın
1156 Okunma
Abdurrahman Erol
Fehmi Koru
Kaçış yok:değişeceğiz
1097 Okunma
Ahmet Kirtekin


© 2024 - Akevler