Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-35
Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam…
O halde insanlara ‘var olan faizli zalim düzende faizsiz iş yapın, İslâmî hükümlere uyun’ dediğimiz zaman onlara aslında ölün demek istemiş oluruz. Allah bize faizci zalim düzende adil yaşamamızı değil, faizsiz “Adil Düzen”i kurmamızı emrediyor.
Biz inanmış kardeşlerimize diyoruz ki; siz yaşadığınız şartlara uyun, işinizi yapın, açlıktan ölmeyin. Bizim 40 senedir yapmak istediğimiz şey insanları ayetteki “mahmesa hâlinden” (Maide 3) kurtarmaktır. Kur’an Mısır’daki kıtlık dönemini mahmesa olarak adlandırmıyor ama burada adlandırıyor. Demek ki bu başka bir darlıktır. Daha geniş manadadır. Bugün de olağanüstü haller ve sıkıyönetimler vardır. Hukuk o zaman askıya alınır.
Kur’an’da haramlar sayılırken kim iztırar ederse bağy ve adv etmemek üzere araz kısımlara işaret edilmektedir. Dört yerde bu ruhsat geçmektedir. Diğer üç yerde adv, bağy olmak üzere zikrettiği halde burada “gayra mütecanif” olarak zikretmektedir. Burada yalnız haramlarla ilgili olarak değil diğerleri de böyledir. Diğer yerlerdeki iztırar kişisel iztırar olduğu halde buradaki iztırar farklıdır. Mahmesadaki iztırardır. Topluluğun durumudur.
Bugünkü Türkiye’de helal ve haramlar maalesef askıya alınmış durumdadır.
Bugün yapacağımız iş “Adil Düzen”i ve “Adil Ekonomik Düzen”i getirmektir.
***
“Gayra mütecanifin / mütecanif olmaksızın” (Maide 3)
Burada “gayr” ile istisna etmiştir. İstisnada istisna edilen şeyin kendisine ait hüküm getirilir. Gayr kelimesi ile zıddı söylenir.
“Mahmesa” kelimesi Kur’an’da iki yerde geçmektedir.
“Mütecanif” ise kök olarak iki defa geçmektedir.
Kur’an’da bir kelime çok yerlerde geçtiği halde bazı kelimeler çok az geçmektedir. Bunun iki sebebi vardır. Değişik yerlerde değişik manalarda geçmektedir. Biz yorumlarken ona göre yorumlamamız gerekmektedir. Diğeri ise halkın kavramlarını fazlaca bilmediği kelimelerdir. Bunlar daha çok âlimlere hitap etmektedir. Onun için bir defa, iki defa zikredilmesi yeterli görülmektedir.
“Mahmesa”nın önemli manası vardır, “mütecanif”in de. “Cenf” “cenb”e akraba olan kelimedir. Yan yatmak, meyletmek demektir. Taraf tutmaya “yan çıkmak” deriz. Yani belvi umumide ona göre hareket edeceksiniz ama onu meşru saymayacaksınız, onun kötü olduğu ilkesinden ayrılmayacaksınız. Nasıl hasta olan insan ilaç olarak zehir kullanır ama zehiri gıda olarak kabul etmezse, bunun gibi de belvi umumi olduğu zaman bazı haramlar zarureten helal olur ama gerçekte helal olmaz; bir an önce ondan kurtulma yolunu aramalıyız.
Yani bir an önce “Adil Düzen”i ve “Adil Ekonomik Düzen”i getirmeliyiz.
***
“Li ismin / ism için” (Maide 3) “İsm”in lehine yandaş olmamak şartı ile Allah haramların zaruret hallerinde işlenmesine izin vermiştir. Faiz ismdir. Hile yapmak ismdir. Bugün yaşamak için bunlar yapılabilir ama bunları yapmak helal görülmeyecektir, meşru kabul edilmeyecektir ve bunların bir an önce ortadan kalkması için çalışılacaktır.
Bu durumda AK Parti’nin yaptıklarını mazur görecek miyiz?
AK Parti’nin işlediği günah şudur; maalesef bunları meşru ve olağan saymaktadır.
Peki, AK Parti (ve bütün partiler) ne yapsın diyeceksiniz.
AK Parti (ve partiler) bir ilim heyetini kurar ve onlara görev verir. Bu heyete biz de dahil oluruz. Dışarıdan da mütehassıs getirebilir. Görev verir. Rüşvet nasıl önlenir, vergi kaçırma nasıl önlenir, faizsiz ve enflasyonsuz düzen nasıl kurulur, dış borçlar nasıl tasfiye edilir, işsizlik nasıl önlenir? Sonra da bir ucundan başlar, ilmin verileri içinde bunları kaldırır.
Bizim AK Parti’ye karşı çıktığımız işte bundandır, bunları yapmamasıdır.
Yani bir an önce “Adil Düzen”i ve “Adil Ekonomik Düzen”i getirmemesidir.
(Devamı var)