Süleyman Karagülle
KURANDA MUCİZE-1 23.09.2000
12.02.2025
621 Okunma, 0 Yorum

KUR’AN’DA MUCİZE

KUR’AN

Kur’an’ın bir âyetini yorumlamaya başlarken onun Kur’an’daki yerini belirlememiz gerekir. Cümle söylendiği yere göre mânâ taşır. Kur’an

    1  Sûre        Fatiha

112  Sûre        Büyük Kur’an’ı oluşturur.

  64  Sûre        Dâvet  (Anlatma)

  32  Sûre        İnzar  ( Tebşir ve inzar)

  16  Sûre        İslâm  (Uzlaşma) sûrelerinden oluşur.

Bu hafta ele aldığımız âyetimiz dâvet sûreleri içindedir. Dâvet Sûreleri

    7  Sûre        Ahkâm

  16  Sûre        Sebat  

  31  Sûre        Tebliğ

  10  Sûre        Dâvetin Özeti   sûrelerindendir.

Âyetimiz  Sebat Sûreleri içinde yer alır. Sebat Sûrelerinden

    3  Sûre        (Yunus, Hûd, Yusuf)              Kavmî Resuller.

    3  Sûre        (Ra’d, İbrahim, Hicr)            Beşerî Resuller.

    3  Sûre        (Nahl, İsrâ, Kehf)                  Mucize Sûreleri

    3  Sûre        ( Meryem, Tâhâ, Enbiya)     Büyük Dinlerin Resullerini anlatır.

Sûremiz 16 ıncı Nahl Sûresidir . Mucize Sûreleri içindedir.

1  Müsbet İlim Mucizesi

2  Sosyal Mucize

3  Tarihi Mucize

Âyetimiz Müsbet İlim Mucizesi Sûreleri içindedir.

Biyolojik Mucize

Teshir Mucizesi

Âhiret Mucizesi

Küfür Mucizesi

Risâlet Mucizesi

Düzen Mucizesi

İrade Mucizesi

Ecel Mucizesi

İçgüdü Mucizesi

Sosyal Düzen Mucizesi

Dayanışma Mucizesi

Sosyal Yapı Mucizesi

Amel-i Sâlih Mucizesi

Evrim Mucizesi

Tabii Cezalar Mucizesi

16-       İbrahimî Din Mucizesi

Âyetimiz Sosyal Düzen Mucizeleri içinde yer alır.  Bu ayırım

Ekonomik Düzen

Sosyal Düzen

Düzenden Sapma

Düzeni Beğenmeme

Ekonomik Hizmet

Sosyal Hizmet konulu âyetlerini içerir.

Âyetimiz Düzenden Sapma konusunu içermektedir.

Böylece Kur’an’ı gözönüne getiriyorsunuz. Uzaktan hedefinize bakıyorsunuz. Şimdi dürbününüzü alarak hedefi yakından inceliyorsunuz. Bunun için önce söz ve sesleri tasnif etmeniz gerekmektedir.

Sosyal düzen sosyal gruplarla oluşmuştur. İlmî, Dinî, Meslekî ve Siyasî Sosyal Gruplar hayırda yarışarak kendilerine tevdi edilmiş hizmetleri yaparlar. İlmî sosyal gruplar yasmayı, meslekî sosyal gruplar yürütmeyi, siyasî sosyal gruplar yönetmeyi (yargıyı), dinî sosyal gruplar tebliğ ve uyarı hizmetlerini yaparlar. Bunların bu düzenleri sürdürmelerini engelleyen ve düzeni bozan müfsitler fâcirler vardır. Bunlar sayesinde hayırda yarışan sosyal gruplar hizmetlerini gevşemeden ve bozulmadan sürdürürler. Eğer bunlar olmazsa sosyal grupları uyaracak ve onları dikkatli kılacak güç olmayacaktır. Düzen bozulacaktır. İşte düzenden sapmanın varlığı bir ilâhi mucizedir. Bu âyet buna işaret ediyor.

Va                   Va                   Va                         

Min                Min                 LaHuM  

Ma                 La                   La  

YaGBuDuNa             YaMLiKu       YaSTaTıGu 

Rızk                EsSaMAVAt AlLAH  

Şay’                e>LEarW       DUvN

(3+3+3)+3+(2+2+2) = 18  buna  “LaHum”daki  “Hum”u ayrı sayıp eklersek 19 kelime eder.

Şimdi harfleri sayalım:

V YGBDUN MN DUN  LL A H MA LA YMLK LHM RZQn

MN  s SMAVAT V LLERW ŞYEn V LA YSTOIGUN

Nahl Sûresi - Âyet 72

EE   H H   GG   KQ  Y Y  YY     IUUU        12+4

V V  VV  B n MM MM   MM                               12

ŞS   s S   TT O    WZ DD AA  AA  AA       11+ 6

NN  NN Nn  LL LL LL LL RR                              16

Sessiz harfler 51 kadardır. Bu 17’nin katıdır. 17 (1+16) Hidrojen Atomunun çekirdeğini oluşturur. Sesli harfler 10 kadardır. Bütün harflerin eşleri vardır. Yalnız O harfinin eşi yoktur. Bunu da bundan önceki âyette arayabiliriz. Orada  Z Z Z D TT t S  OOO  Orada da O tektir. Bu iki âyet sıkı bir şekilde birbirine bağlıdır. Onun için aralarında “La” işareti vardır. Düzenden sapma oradan başlar. Sapma da düzenin bir parçasıdır. Genel düzen düzenden sapmalarla birlikte oluşur. 

Allah kainatı var ederken iki takım oluşturdu. Takımın biri düzeni yaşatmak ve korumak için çalışır. Takımın diğeri düzeni yıkmak ve bozmak için çalışır. Böylece oyun oynanmış ve seyirciler dinlendirilmiş olur. Ne var ki buradaki seyirciler aynı zamanda oyunculardır. İşte bu sebepledir ki düzene karşı gelenlerin bir kısmını sosyal düzen içinde zikretti. Ama takımların eşit şanslara sahip olmadığını belirtmek için de düzenden sapanların yarısını ikinci âyette zikretti. Çünkü düzeni bozmak isteyenlerin hizmetleri düzeni bozmak değil, daha iyi bir düzenin oluşmasını sağlamaktır. Esasen sayılan mucizeler içinde evrim mucizesi de sayılmıştır. İşte bu sebepledir ki bu âyetten bir harf alınarak önceki âyete verilmiştir.

Şimdi, kelimeleri tasnif edelim:

Toplam 18 kelime vardır. Bunun yarısı mebni, yarısı mu’rebdir.

Mebnilerin üçte biri atıf, üçte biri diğerleri, üçte biri de cer harfleridir.

Mu’reblerin üçte biri fiil, kalan üç çifti nekire, biri harf-i tarifle biri de izafetle ma’rifedir.

“Allah” ile “Dun” kelimesi eşleştirilmiştir. Allah var. Bir de onun dışındaki mahluk var. Düzene uyanlar ile düzenden sapanlar hep O’nun mahlukudur.  Kainat içinde zıt kuvvetler vardır. Bunlar çekişme içindedir. İnananlar ile inanmayanlar da zıt kuvvetlerdir. Ne var ki bu kuvvetlerin sahibi bir kimsedir. O’nun isteyerek ve bilerek var ettikleridir. Kendi iradesi dışında bir şey yoktur.

MA” mebnidir. “Ve” isimdir.  “Va La” da bir harf sayılabilir. O zaman 10+6 oluyor.

Sonra “Gökler” ile “Yer” eşleştirilmiştir. Yer göklerin içindedir. Ancak biz yer ve çevresinden yararlanabiliriz. Mülk eşyadır. Biz mülkten yararlanırız. Böylece ekonominin iki temel işlemi burada anlatılmış olmaktadır; biri “imar”dır, diğeri de “imalât”tır. Bizim görevimiz insanın nüfusunu artırmak ve vasfını yüceltmektir. Yeryüzünü imar ederek daha çok insanın yaşayacağı bir kainatı gelecek nesle bırakmaktır. İşte bu sebeple göklerle yeri birbirine, eşya ile rızkı birbirine bıraktı.

Bu söylenenler sadece bizim yorumumuz değildir. Müsbet ilim de bu gerçekleri ortaya koymuştur. O fiillerden “İbadet” kelimesi ile “Mülk” ve “İstitaa”yı karşı karşıya getirmiştir. İnsan ibadet eder ve karşılığını ister. Fatiha’da “Sana ibadet eder ve Sen’den istiane ederiz” deniyor. İşte burada o “istiane” kelimesi açıklanmıştır. O da “sermaye” ve “emek” olarak belirlenmiştir. “Mülk” “sermaye”yi, “istitaa” “emek”i ifade eder.

Âyeti böylece genel olarak tanıdıktan sonra kelime kelime tahliline geçilebilir.

Şimdi gerisin geriye giderek ana konular içinde nasıl yer aldığına bakalım.

Bundan dolayı tek parti meclisleri tarih olmaktadır. “Muhalefet” diye bir parti oluşturulmuştur. Bu yanlıştır. Mecliste “sosyal gruplar” olacak, “çok partiler” olacak ve bunlar ortaklaşa iktidarı kullanacaklar. Ama bu düzeni bozacak muhalefet dışarıda olacak. Kişiler seçilecek. Meclisin çalışmasını dışarıdaki basın ve diğer şer güçleri engellemeye çalışacaklar. Ama Meclis güçlü olacak ve hakimiyetini sürdürecek. Hakimiyetini kaybedince de tasfiye edilmelidir. Yoksa ülkeyi beceriksizler yönetir.

Sosyal mucize” deyince, mesela insanın ruhi yapısı öyle yaratılmıştır ki sonunda “sosyal düzen” kuruluyor. İnsanın şiddetli cinsi arzu duyması ve erkeğin eşini kıskanması evliliğe zorlamaktadır. Kadının ruhi ve bedeni yapısı işbölümünü zorunlu kılmaktadır. Böylece aile doğmaktadır. Şer kuvvetlerin varlığı sebebiyle insanlar birleşmek zorunda olmaktadır. Ocaklar, bucaklar, iller ve ülkeler kurulmaktadır. İnsanlık tek çatı altında toplanmaya başlamıştır. İşte bütün bunlar “sosyal mucize”dir. Kendiliğinden olacak şeyler değildir. “Mucize” demek, kainatın bir yaratıcı tarafından yaratıldığını gösteren oluşlardır. Kur’an’ın Allah sözü olduğunu gösteren deliller “Kur’an mucizesi”dir.

Âyetimiz “Sebat Sûreleri” içindedir. Bu sûrelerde eski peygamberlerin hikâyeleri anlatılır, sonunda onların muzaffer olduğunu gösterir. Sebat etmemizi emreder. Bu âyet de bize karşı tarafın güçsüz olduğunu anlatarak işimizde sebat etmemizi ifade eder.

Âyet “Dâvet Sûreleri” içinde yer alır. Tarihte risâlet Hz. Adem ile başlamıştır. Hz. Nuh ile devam etmiştir. Her topluluğa değişik zamanlarda peygamberler gelmiştir. İlk defa Hz. İbrahim insanlığa hitap ederek “ilmî düşünüş”e çağırmıştır. Arkasından Hz. Musa insanlığa “şeriat düzeni”ni öğretmiştir. Hz. Davut insanlığa “ekonomi düzeni”ni öğretmiştir. Hz. İsa “lâik düzen” içinde dini hayatı öğretmiştir. Hz. Muhammed “Kur’an ile” bu ayrı ayrı uygulamaları birleştirmiştir. “Çoklu düzen”i kurmuştur.

Medeniyetler doğup büyür gelişir ve yaşlanarak tarih olur. Bunların ortalama ömürleri bin yıldır. Kur’an bin yılda bir dâvetini yeniler. Kur’an adeta sadece “dâvet kitabı”dır. Onun için büyük bölümünü dâvete ayırmıştır. Bu âyette sapanlardan bahsederek onların kendilerine ne mâlî ne de bedenî güç veremeyecek kimselere hizmet ettiklerini belirterek insanlığı Âlemlerin Rabbi’ne hizmet etmelerine çağırmaktadır.

Bu âyet Kur’an’ın bir parçasıdır. Bütün Kur’an bu âyetin yorumudur. Bu âyet de Kur’an’ın bütün âyetlerini yorumlar. Âyetin amacı insanları şirkten uzak tutmaktır. Bundan önceki âyet de küfürden uzak tutmak istemiştir. Küfür, gerçekleri tahrip edip gerçek mâbud olan Allah’ın emirlerine itaat etmemektir. Şirk ise gerçek mâbud dışındaki varlıklara ibadet etmektir. Burada şirk kelimesi geçmiyor. Tanımı yapılıyor.

 

 






Çok Yorumlanan Makaleler
Süleyman Karagülle
Neler yapabiliriz?
22.10.2016 4952 Okunma
Süleyman Karagülle
Rusya’nın Teklifi
29.10.2016 5769 Okunma
Süleyman Karagülle
15 Temmuz Değerlendirmelerine Devam
13.08.2016 5709 Okunma
Süleyman Karagülle
Dış Siyasetimiz Nasıl Olmalıdır?
13.08.2016 6460 Okunma
Süleyman Karagülle
Kaçaklara Davet
8.10.2016 5426 Okunma
Süleyman Karagülle
Allah'ın Nuru
15.10.2016 4444 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye’nin Sorunları Ve Çözüm Önerileri
10.12.2016 6486 Okunma
Süleyman Karagülle
Dış Ticaret
17.12.2016 4985 Okunma
Süleyman Karagülle
Elçi Cinayeti
31.12.2016 6922 Okunma
Süleyman Karagülle
Teröre Karşı Yapmamız Gerekenler
7.01.2017 4045 Okunma
Süleyman Karagülle
İkinci Darbe Hazırlanıyor
7.01.2017 4234 Okunma
Süleyman Karagülle
Ekseriyet Sistemi
14.01.2017 5623 Okunma
Süleyman Karagülle
Karar Şekilleri
14.01.2017 7389 Okunma
Süleyman Karagülle
İSLAM’DA SORUŞTURMA
17.01.2017 4615 Okunma
Süleyman Karagülle
Enflasyon Darbesi
21.01.2017 5236 Okunma
Süleyman Karagülle
Trump'ın Konuşması
28.01.2017 3870 Okunma
Süleyman Karagülle
Terör ve İlim
24.12.2016 5199 Okunma
Süleyman Karagülle
Para Sorunu ve Çözümü
4.02.2017 6849 Okunma
Süleyman Karagülle
İsrail Sorunu ve Çözümü
4.02.2017 4602 Okunma
Süleyman Karagülle
Gümrükler Kalkmalı
11.02.2017 2603 Okunma
Süleyman Karagülle
Vizeler Kalkmalı
11.02.2017 3887 Okunma
Süleyman Karagülle
Devletimiz yıkılmasın diye...
14.02.2015 4591 Okunma
Süleyman Karagülle
Yerinden Yönetime Nasıl Geçilecek?
7.02.2015 6904 Okunma
Süleyman Karagülle
Kiralar Neden Yüksek?
31.01.2015 11069 Okunma
Süleyman Karagülle
Riba/Faiz ve Katılım Bankaları
24.01.2015 11133 Okunma
Süleyman Karagülle
"Çözüm" Süreci
17.01.2015 4186 Okunma
Süleyman Karagülle
Başbakan ve Cumhurbaşkanının Görev ve Yetkileri
27.12.2014 5190 Okunma
Süleyman Karagülle
İslâm Ceza Sistemi ve Hapishane
8.11.2014 6419 Okunma
Süleyman Karagülle
Ormanlarımız
14.12.2013 5721 Okunma
Süleyman Karagülle
Avrupa Birliği
21.12.2013 5986 Okunma
Süleyman Karagülle
Durum değerlendirmesi
25.10.2014 4911 Okunma
Süleyman Karagülle
Milli Eğitimde İnkılâp
25.10.2014 3907 Okunma
Süleyman Karagülle
Durum Değerlendirmesine Devam
1.11.2014 4114 Okunma
Süleyman Karagülle
2015 Bağımsızlar Hareketi
22.11.2014 5428 Okunma
Süleyman Karagülle
Adil Düzen ve Diğer Düzenler
29.11.2014 3948 Okunma
Süleyman Karagülle
Suriye'yi Nasıl Destekleyebiliriz?
17.11.2014 5701 Okunma
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sistemi ve Devlet Yönetimi
15.12.2014 5458 Okunma
Süleyman Karagülle
İstanbul’un Fethi ve Kutlamalar
6.06.2015 8544 Okunma
Süleyman Karagülle
Akevler ve AK Parti
14.06.2015 10326 Okunma
Süleyman Karagülle
Mümin kimdir?
9.05.2015 11128 Okunma
Süleyman Karagülle
Faizli Sistemin Akıbeti
2.05.2015 6254 Okunma
Süleyman Karagülle
Orgeneral Bilgin Balanlı
18.04.2015 4628 Okunma
Süleyman Karagülle
Medreseleri Yeniden Açmalıyız
25.04.2015 5926 Okunma
Süleyman Karagülle
Süleyman Şah Türnesinin Nakli
28.02.2015 3940 Okunma
Süleyman Karagülle
İktisadi Devlet Teşekkülleri
21.02.2015 4682 Okunma
Süleyman Karagülle
Üç Dönem Kuralı
8.03.2015 5512 Okunma
Süleyman Karagülle
Milletvekili Yemini
14.03.2015 9874 Okunma
Süleyman Karagülle
Adil Düzen Partisi Ne Zaman Kurulacak?
28.03.2015 6921 Okunma
Süleyman Karagülle
İslâm'da Başkanlık Sistemi
4.04.2015 6272 Okunma
Süleyman Karagülle
Elektrik Kesintisi ve Çözüm Önerisi
4.04.2015 10133 Okunma
Süleyman Karagülle
Olayların Tahlil ve Tevili
11.04.2015 7420 Okunma
Süleyman Karagülle
Kıssadan hisse ve devlet yönetimi
17.05.2014 9895 Okunma
Süleyman Karagülle
İsraf ve Adil Düzen
17.05.2014 4666 Okunma
Süleyman Karagülle
Sermaye ve siyasi güç, para ve silah
24.05.2014 9641 Okunma
Süleyman Karagülle
İnsanlığın kurtuluşu
24.05.2014 5419 Okunma
Süleyman Karagülle
Başbakan'ın Almanya çıkışı
7.06.2014 4715 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur'an'ın yorumu
7.06.2014 4542 Okunma
Süleyman Karagülle
Devlet Başkanı Seçimi
14.06.2014 4909 Okunma
Süleyman Karagülle
PKK Sorununun Çözümü
14.06.2014 4953 Okunma
Süleyman Karagülle
Abdurrahman Ünsal
21.06.2014 5572 Okunma
Süleyman Karagülle
Başbakanın okulları
21.06.2014 6177 Okunma
Süleyman Karagülle
AK Partinin Başarıları
28.06.2014 5551 Okunma
Süleyman Karagülle
Gelecek
28.06.2014 5408 Okunma
Süleyman Karagülle
Erdoğan'ın konuşması
5.07.2014 5916 Okunma
Süleyman Karagülle
Sorunlar ve Yeni Dönem
5.07.2014 5657 Okunma
Süleyman Karagülle
Gelecekte neler olabilir?
12.07.2014 6885 Okunma
Süleyman Karagülle
Cumhurbaşkanı Adayları
12.07.2014 5863 Okunma
Süleyman Karagülle
AK Partiye Hatırlatmalar
16.08.2014 4954 Okunma
Süleyman Karagülle
Dış Siyaset
23.08.2014 5047 Okunma
Süleyman Karagülle
Beklenen...
19.07.2014 5372 Okunma
Süleyman Karagülle
Cumhurbaşkanı'nın görev ve yetkileri
26.07.2014 6093 Okunma
Süleyman Karagülle
Sorun; bilmeden yapma sorunudur
26.07.2014 6501 Okunma
Süleyman Karagülle
Bürokrasi Sorunu ve Paralel Devletler
2.08.2014 5760 Okunma
Süleyman Karagülle
Akevler ve Gelecek
2.08.2014 6220 Okunma
Süleyman Karagülle
Sermaye ve Türkiye
9.08.2014 6088 Okunma
Süleyman Karagülle
AR-GE Kooperatifi
30.08.2014 6334 Okunma
Süleyman Karagülle
Uyarı ve Davet
30.08.2014 6051 Okunma
Süleyman Karagülle
İstikrar ve Yeni Düzen
6.09.2014 5157 Okunma
Süleyman Karagülle
Sorunlar ve Yeni Düzen
6.09.2014 4845 Okunma
Süleyman Karagülle
Akevler'in Kuruluşu ve Adil Düzen'in doğuşu
13.09.2014 8269 Okunma
Süleyman Karagülle
Rusya ve İran
20.09.2014 4536 Okunma
Süleyman Karagülle
Yeni Kabine ve Akevler
20.09.2014 5666 Okunma
Süleyman Karagülle
IŞİD'in Hikâyesi
27.09.2014 5930 Okunma
Süleyman Karagülle
Akevler Ekolü
27.09.2014 6633 Okunma
Süleyman Karagülle
Geleceğin Dünya Düzeni
11.10.2014 5352 Okunma
Süleyman Karagülle
İhvan-ı müslimin ve Akevler'e düşen görevler
14.07.2013 6720 Okunma
Süleyman Karagülle
Adil Düzen'e geçiş
7.12.2013 5847 Okunma
Süleyman Karagülle
Mustafa Balbay tek suçludur!
28.12.2013 5612 Okunma
Süleyman Karagülle
TOKİ, operasyonlar ve tavsiyeler
28.12.2013 6307 Okunma
Süleyman Karagülle
Yanlış istifalar
4.01.2014 4861 Okunma
Süleyman Karagülle
Altın meselesi
4.01.2014 5745 Okunma
Süleyman Karagülle
Vergi reformu ve malliye bakanı
11.01.2014 5146 Okunma
Süleyman Karagülle
Mali denetim ve maliye bakanı
11.01.2014 6332 Okunma
Süleyman Karagülle
Bu durumda ne yapılmalıdır?
18.01.2014 6186 Okunma
Süleyman Karagülle
Yargı
25.01.2014 4642 Okunma
Süleyman Karagülle
AK Parti ile cemaat nasıl uzlaşabilir?
25.01.2014 7818 Okunma
Süleyman Karagülle
İslâm'da devlet düzeni
1.02.2014 6506 Okunma
Süleyman Karagülle
Yeni Anayasa
1.02.2014 5790 Okunma
Süleyman Karagülle
Doların yükselmesi
8.02.2014 6071 Okunma
Süleyman Karagülle
Yetkili ve sorumlu olmak
15.02.2014 5065 Okunma


© 2025 - Akevler