Benim sevdiğim bir kız var, ben onu çok seviyorum, onunla evlenmek istiyorum ama o beni sevmiyor, sevmediği gibi çirkin olduğum için beni hor görüp aşağılıyor. Boş olduğum her an Allah'a dua ediyorum, Allah’ım bu kızı bana nasip et, onu bana bağışla, onunla evleneyim diye ağlayarak içten dua ediyorum, namazlarda dua ediyorum, cumada hoca hutbe okurken dua ediyorum, Allah’ıma yalvarıyorum, rükua giderken, secdede yani boş olan her anda dua ediyorum. Ben hayatım boyunca sadece bir kızı sevdim, onunla hayaller kurdum yani kısaca düşlediğim her ne varsa bu kızla yaptım, onunla evlenmeyi her şeyden çok istiyorum. Her şeyden önce Allah’ım onu bana bağışla, onunla evleneyim dedim, onunla beraber saf tutup namaz kılayım, ailecek hacca gidelim, hayırlısıyla sağlıklısıyla çocuklarımız olsun diye sürekli dua ediyorum. Göz çukurlarım kurudu ağlamaktan, sizden ricam bana bir kurtuluş, fizanda olsa bana bir çıkış kapısı gösterin. Hocam lütfen, çok kötü durumdayım, fâniye gönül verdim. Hayatım boyunca sadece bir kızı sevdim, onunla evlenmek istedim, çok çaresizim. Karşılıksız bir aşk. Daha evlenme teklifi etmedim. Ettiğimde kabul etmezse ben başka birine nasıl bakarım, ona nasıl söylerim, hem ona hem de bana yazık olmaz mı? İnsanoğluyuz, hepimizin büyük küçük hataları vardır. Ben Allah’ıma bağrım yırtılırcasına dua ediyorum, her şeyden çok o kızla evlenmek istiyorum. Acaba ben ne günah işlemiş olabilirim ki Allah’ım benim dualarımı kabul etmiyor. Ben ne günah işledim diye düşünüyorum, bazen saçmalıyorum. Ben o kız için dinim dışında her şeyi değiştiririm, istemediği bir şeye zorlamam, elimden geldiği gücümün, yettiği kadar ona yardım ederim, hayatımı değiştiririm. Daha başka ne yapabilirim? Hocam yardım edin. Hocam ben başka kadına bakmadım, bakmam da. Ben onunla evlenmek için her şeyi yaparım. Yardım edin hocam, kendinizi benim yerime koyarak düşünün hocam. Allah rızası için yardım edin, yardımlarınızı, yorumlarınızı bekliyorum.
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Değerli kardeşim, senin bu çektiğin gibi karşılıksız aşk acısını çeken pek çok kimseler vardır. Onlar sonuçta şunu öğrendiklerini söylüyorlar:
Bu çektiğimiz aşk acısı bizi yetiştirdi, olgunlaştırdı, pişirdi. Allah’tan başka hiç kimseyi öyle sınırsız bir sevgi ile sevmemek gerektiğini bize öğretti. Zira, sınırsız sevgiye layık olan Allah’tan başka hiç kimse yoktur, olamaz. Eğer insan bir kimseyi böyle çok sevecek olursa, Allah o kimseye bunun doğru olmadığını bir şekilde öğretir. Bu bazen o kimseye hiç kavuşamamak suretiyle olur, bazen de kavuşturur ama onda aradığını bulamamış olur, hayal kırıklığına uğrar. Bazen de kavuşsa bile uzun ömürlü olmaz. Sonuçta insan bütün bunları ancak yaşayarak öğrenebilir. Yani, ne denilse boştur, kâfi gelmez laflar...
Bir de şöyle düşünmek lazımdır. Allah kulu için hayırlı olanı diler, hele bu kulu sevdiği bir kimse ise. Bir ayette der ki; “Sizin istediğiniz bazı şeyler sizin için hayırlı olmayabilir, istemediğiniz bazı şeyler de hayırlı olabilir.” Yani bizim için neyin hayırlı olduğunu sadece Allah bilir. İnsan kafasına çok takarak bazı şeylerde çok istediği halde olmadığı halde yine de ısrarcı davranırsa, bazen bu gerçekleşir ama sonucu çok daha hayırsız olabilir. Sonuçta insan çok daha fazla zarar görebilir. Kullara düşen; hayırlı olduğunu gördüğü, zannettiği, umduğu, hesap ettiği şeylerde normal ölçüler çerçevesinde gayret göstermek ama sonucu Allah’a (ve oluruna) bırakmaktır. Zira neyin bizim hakkımızda şer mi yoksa hayır mı olduğunu bizim bilme imkânımız yoktur. Bu herkesçe malumdur.
Bunları size yazarken, her insan gibi –doğal olarak- bizim de yine hayattaki benzer konularda pek çok tecrübemiz olmuştur. Bu yüzden bu şekilde size aktarmaktayız. Siz tabii çok genç ve hayat tecrübesi fazla olmayan bir insan olduğunuzdan dolayı, büyüklerinizin yaşadıklarını henüz yaşamamış olabilirsiniz. Ama sorun değil, işte bu ve benzer şekillerde yaşayarak bunları öğreneceksiniz. Kafanıza fazla takmayın, bu psikolojiden kurtulmaya veya en aza zararla aşmaya çalışın bu aşamaları inşallah!
Son sözümüz de şöyle olsun: Siz o kimseye karşı (anlattıklarınıza göre) çok güzel duygular beslemektesiniz. Ancak onun böyle bir derdi yoktur, bunu bilmeniz lazımdır. Siz ne derseniz deyin, ne yaparsanız yapın, isterseniz onun için saraylar inşa edin, isterseniz onu yedi kat göklere çıkarın, bunların onun nezdinde hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Zira o size karşı kendisini kapatmış, kilitlemiştir. Bunu anlamanız gerekmektedir. Bu böyle devam edecek olursa siz daha çok yıpranacaksınız. Bu yüzden, bu çabanızdan vazgeçmeli, beni sevmeyeni ben de sevmem, zaten buna layık değildir demelisiniz. Sizin kıymetinizi bilecek başka bir hayırlı insan karşınıza çıkarması için Allah’a dua edeceksiniz. Doğrusu budur. Zira, o kişi size layık olmadığı için Allah onun kalbini size kapatmıştır, hakikat budur. Ya büyüğünüzü dinleyerek bunu erkenden anlamaya çalışın, ya da daha çok zarar gördükten sonra nasıl olsa anlayacaksınızdır. Ama her halükarda zaman her şeyin ilacı olacağından, zaman içinde bunları da atlatacaksınız, bunlar hep geçmişte kalacak, bunu biliniz. Wesselâm...