MUTLU AİLE DÜZENİ EŞLİK SÖZLEŞMESİ
Aile kurmak bireylere yüklenmiş Anayasal bir vazifedir. Aynı zamanda Evrensel Yaşam Kaideleri ve özellikle de Tabii Hukuk gereğince yerine getirilmesi gereken bir vecibedir. Bu Eşlik Sözleşmesi, Anayasa’nın 48. maddesindeki Sözleşme Hürriyeti çerçevesinde hazırlanmıştır. Burada mutlu ve sağlıklı bir aile için aileyi oluşturan bireylerin sırasıyla uyması gerekli temel kurallar zikredilecektir.
-1- Aile erkek ve kadından oluşan iki kişiyle kurulur. Bu iki kişiden biri olarak aile kurma mecburiyetimi biliyor, kabul ediyor ve bu niyetle bu aileyi kuruyorum. Aile kurmam insanlığa karşı en büyük borcumdur. Nasıl ben bir aile içinde yetiştirildiysem, aynı şekilde benim de bir aile kurmam ve çocuk yetiştirmem varoluşumun gerektirdiği en temel ve asli vazifemdir.
-2- Bu aileyi kurmak ve çocuk yetiştirmeye niyet etmekle, bu ailenin en sıhhatli şekilde yürütülmesi gerektiğini de biliyor ve kabul etmiş oluyorum. Zira, ancak mutlu ve sağlıklı bir aile içinde fertler mutlu ve sağlıklı olabilir, ancak böyle bir aile içinde sağlıklı nesiller yetiştirilebilir. Kurmuş olduğum ailemin mutlu ve sağlıklı yürütülmesi için elimden gelen her türlü fedakârlığı yapacağıma, hayat şartlarının bana yükleyeceği her türlü sorumluluğumu eksiksiz yerine getireceğime, yine hayat şartları gereğince çıkacak olan sorunlara karşı iyi niyetle çözme yaklaşımı içinde bulunacağıma, eşime karşı hayat boyu saygılı ve sorumlu davranacağıma ve hiç bir zaman sorun kaynağı ben olmayacağıma söz veriyorum.
-3- Aile kurmak, çocuk sahibi olmayı ve onları yetiştirmeyi de gerektirir. Çocuk sahibi olmak hususunda insanlar arasında kabul edilmiş üç görüş vardır:
Birincisi: Bakabileceğin kadar çocuk sahibi olmalısın. Zira, çocuk yetiştirmek imkanlara bağlı bir husustur. Bu yüzden, ne kadar çocuk yetiştirebilme imkânın varsa o kadar çocuk sahibi olmalısın.
İkincisi: Yapabileceğin kadar çocuk yapmalısın. Zira, çocukların rızkını Allah verir, bu hususta rızık endişesi çekmemelisin. Bu yüzden, ne kadar çocuk yapabilme imkânın varsa o kadar çocuk yapmalısın.
Üçüncüsü: Çocukların rızkını Allah verdiği gibi, yine çocukları da Allah verir. Yaratılacak olan her şey Allah'ın takdirindedir. Çocuk sahibi olmayı çok istedikleri halde çocukları olmayan veya istemedikleri kadar sayıda çocukları olan çok aileler vardır. Bu yüzden, Allah'ın işine karışmamalı, kimi ve ne kadar sayıda yaratacağının takdirini ona bırakmalıyız. Bu ailemizde bize düşen, Allah'ın bize lütfedeceği çocuklar varsa ve ne kadar sayıda olurlarsa olsunlar onları en iyi şekilde yetiştirme vazifemizi yerine getirmeye çalışmalıyız.
Bu konuda ben, bu üç görüşten hangisini seçerse seçsin, eşimin seçtiği görüşe göre hareket edeceğimi kabul ediyor, buna söz veriyorum.
-4- Bir aile içinde aileyi oluşturan bireylerin temel vazifeleri vardır. Bunların içinde ortak vazifeler olduğu gibi, erkeğin ve kadının birbirinden farklı vazifeleri de vardır. Zira, erkek ve kadın birbirinden farklı yaratılmışlardır. Bu yüzden, hayattaki bazı vazifeleri de, aile içindeki bazı vazifeleri de yaratılışları itibarıyla farklıdır. Bu aynı zamanda medeni bir işbölümüdür. Öncelikle bunu biliyor ve kabul ediyorum.
-5- Ailede erkeğin temel vazifesi; ailenin maddi ve manevi açıdan her türlü ihtiyaçlarını karşılamak, aileyi oluşturan fertlerin mümkün olan en iyi şartlarda yaşatılması için elden gelen bütün gayreti göstermek, yine onların maddi ve manevi açıdan mutlu ve sağlıklı olmaları ve bunun her daim sürdürülebilmesi için var gücüyle çalışmak ve gereken tedbirleri almak olarak özetlenebilir. Bir bütün olarak aileyi, aileyi oluşturan fertlerin dışındaki kimselere karşı erkek temsil eder. Aile dışındaki temsillerde erkeğin yorumları ve fikirleri geçerlidir. Erkeğin bu yorumları ve fikirleri geliştirirken aileyi oluşturan fertlerle fikir alışverişinde bulunması, onların düşüncelerini öğrenmesi ve bunları dikkate alması önemlidir. Yine erkeğin hiç bir zaman ailesini ihmal, mağdur ve göz ardı etmeye sebebiyet verecek olan hiç bir davranış, tutum ve alışkanlığa sahip olmaması gerekir. Erkeğin hayatında öncelik ailesinindir. Erkek, ailesine karşı adam gibi adam olmakla sorumludur. Çocukların maddi ve manevi ihtiyaçlarının temini sorumluluğu erkeğe aittir.
-6- Ailede kadının temel vazifesi; aile içinde kendisine düşen görevleri layıkıyla yerine getirmek, ailenin iç düzenini sağlamak, ailenin maddi ve manevi iç ihtiyaçlarını karşılamak, aile bireylerinin aile içinde mutlu ve sağlıklı olmaları için gerekli maddi ve manevi iç tedbirleri almak, aile içinde hazırlıkları ve gerekenleri yapmaktır. Kadının hiç bir zaman ailesini ihmal, mağdur ve göz ardı etmeye sebebiyet verecek olan hiç bir davranış, tutum ve alışkanlığa sahip olmaması gerekir. Kadının hayatında öncelik ailesinindir. Kadın, ailesine karşı kadın gibi kadın olmakla sorumludur. Çocukların maddi ve manevi açıdan en iyi şekilde yetiştirilmesi sorumluluğu kadına aittir.
-7- Yukarıdaki ilk altı maddede fikir birliğine varıldıktan sonra, nihayetinde bu yedinci maddede, erkeğin sahip olduğu bütün imkânların -aile düzeni sürdükçe- gerçek sahibinin erkeğin ailesi olduğunun belirtilmesi gerekir. Erkek sahip olduğu her türlü imkânı ve her şeyi ailesi için ve ailesinin faydası yolunda akıl ve mantık ölçüleri gereğince basiretle kullanmalıdır. Erkek ailesinin huzur ve rahatı için çalışır, erkeğin hayattaki temel vazifesi budur. Yine erkeğin insanlığa ve içinde yaşadığı topluma karşı başka vazifeleri de vardır, ancak en temel vazifesi topluma sağlıklı bir aile kazandırmasıdır. Zira, toplumun temeli ailedir.
-8- Aile süresiz olarak kurulmuştur. Aileyi oluşturan bireyler birbirlerine karşı sorumluluklarını yerine getirdikçe, birbirlerine karşı saygılı davrandıkça, birbirlerinin hukukuna riayet ettikleri ve burada fikir birliği içinde kabul ettikleri hususlara uydukları müddetçe aile devam edecektir.
-9- Hayat şartları gereğince, aile içinde çıkacak olan sorunlara karşı her ne kadar iyi niyetli çözme yaklaşımı içinde bulunulacak olsa da, yine de tarafların birlikte çözüm üretemeyeceği aile içi sorunlar baş gösterebilir ve bunun için aile dışından yardımlar gerekebilir. Bu takdirde taraflarca seçilerek atanan hakem heyeti vasıtasıyla bu sorunlara çözümler oluşturulması yoluna gidilir. Hakem heyeti taraflarca eşit sayıda atanan bir veya birden fazla kişilerden oluşabileceği gibi, yine tarafların ortak kararıyla atanan bir kişiden de oluşabilir. Hakem heyeti iki kişiden oluşmuşsa fikir birliğiyle, ikiden fazla kişiden oluşmuşsa çoğunlukla karar alırlar. Hakem heyetinin bu şekilde oluşturduğu çözümler aileyi teşkil eden taraflara tebliğ edilir, taraflarca da kabul edildikten sonra uygulanır. Çözümü kabul edilmeyen hakem heyetinin yerine yeni bir hakem heyeti teşkil ettirilir. Tarafların kabul etmediği hiç bir çözüm tarafların oluşturduğu ailede uygulanamaz.
-10- Nihayetinde, aile içinde baş gösteren sorunlar yukarıdaki dokuzuncu maddede öngörüldüğü şekilde de olsa çözümsüz kalacak olursa, tarafların aileyi sonuçlandırarak boşanma talebinde bulunmaya hakları vardır. Boşanma kararı erkek tarafından tek taraflı olarak verilmişse, erkek kadına burada belirlenmiş olan - - tutarında Boşanma Tazminatını - - süre içinde Mehir olarak ödeyecektir. Boşanma talebi kadın tarafından gelmişse, kadının aile büyüklerinin de bu talebi onaylaması ile yukarıdaki Mehir - - miktarda ödenecektir. Bunun dışında tarafların birbirlerinden hiç bir alacağı vereceği yoktur, herkesin kendi sahip olduğu malvarlıkları yalnızca kendilerine aittir.
Taraflar Şahitler
Erkek Kadın Şahit-1 Şahit-2
Tarih