ŞÛRA SÛRESİ TEFSİRİ(42.SÛRE)
Süleyman Karagülle
1372 Okunma
24.AYET

ŞÛRÂ SÛRESİ TEFSİRİ - 9

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

أَمْ يَقُولُونَ افْتَرَى عَلَى اللَّهِ كَذِبًا فَإِنْ يَشَأْ اللَّهُ يَخْتِمْ عَلَى قَلْبِكَ وَيَمْحُ اللَّهُ الْبَاطِلَ وَيُحِقُّ الْحَقَّ بِكَلِمَاتِهِ إِنَّهُ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ(24)

 

أَمْ (EM)  “Yoksa”

 “EM” bu sûrede iki defa em geçmektedir.

Biri; yoksa onların şeriat vazeden şerikleri mi vardır?

Burada da; Allah’a iftira mı ediyor diyorlar.

Tevrat ve Kur’an’ın insanlığa sunduğu şeriata karşı çıkanların iki iddiaları vardır. Biz de şeriat vazederiz. Kendilerinin hırsızlama aşırdıkları ve istedikleri gibi değiştirdikleri hükümleri olduklarını söylüyorlar.

Onlara soruyoruz:

-Tarih boyunca peygamberlere dayanmayan hangi uygarlığı kurmuşlardır?

Son uygarlıklarına bakınız; İslâmiyet’ten öğrendiklerini biz keşfettik diyerek kendi kendilerini kandırmaktadırlar.

Adil Düzen Çalışanlarının yapacağı işlerin başında ne gelmektedir biliyor musunuz?

Avrupalıların İslâmiyet’ten ne öğrendiklerini tesbit etmektir.

Batılılar teknik ve ekonomi ilimlerini Müslümanlardan aldılar ve geliştirdiler...

Ancak hukuk ve yönetimi alamadılar ve geliştiremediler...

Bunu anlamamız için şunu yapmamız yeterlidir:

Onların demokrasi, lâiklik, sosyallik ve liberallikten anladıkları ile;

Adil Düzen Çalışanlarının ne anladığını karşılaştırmak yeterlidir.

  1. Adil Düzene göre demokrasi içtihat sistemi ve yerinden yönetim sistemidir. Hicret demokrasisidir. Onlar ise içtihat yerine ekseriyeti ve yerinden yönetimin yerine ise merkezi sistemi almışlardır.
  2. Adil Düzende lâiklik bütün dinlerin kamu içinde güçlerine göre eşit şekilde yer alması, herkesin kendi dinini yaşamasına imkan verilmesidir. Onlara göre ise dinin topluluktan dışlanmasıdır.
  3. Adil Düzene göre liberallik herkese faizsiz çalışma kredisinin verilmesi ve isteyenin işyerini kendi isteği ile belirlemesidir. Üretimde ürünlerin bölüşülmesi, mal senetleri ile serbest piyasanın oluşturulmasıdır. Onlara göre liberallik tekel sermayenin halkı köleleştirmesidir.
  4. Adil Düzene göre sosyal haklar herkesin yeryüzündeki payından kira karşılığını bir şey ödemeden almasıdır. Onlara göre parası olanın sermayeye ödediği primlerle hayatlarını garanti etmesidir.

İşte bunların karşılaştırılması ile onların ne kadar geride olduklarını görmeniz için göze bile gerek yoktur.

Yukarıdaki “EM”de bir şeriat vazetmediklerini, hepsinin Allah’ın izniyle olduğu izah edilmiştir. Burada ise onların, sizin getirdiklerinizi de bizimmiş gibi uydurmadır diyorlar.

1985’lerde Hayrettin Karaman’ın teklifi ile Recep Tayyip Erdoğan, Azmi Ateş ve Feyzullah Kıyıklık’ın finanse ettiği bir heyet kurulur. Bu heyet bir seneden fazla çalışarak rapor hazırlar.

Buraya bu raporun Hayrettin Karaman’ın hatırat kitabından Sabahattin Zaim kısmını ve bizim değerlendirmelerimizi alıyor ve yayınlıyorum. Bu tefsirimde yer almasını istiyorum.

[Dikkat; Rapor ve değerlendirmemiz seminer notlarımızın sonundadır.]

يَقُولُونَ افْتَرَى عَلَى اللَّهِ كَذِبًا 

(YaQUvLUvNa iFTaRAy GaLay elLAHi KaÜiBan)

“Allah’a yalan mı uyduruyorlar diyorlar.”

Evet, Allah diyor ki; onlar kendi kafalarından, dört delile dayanmadan uydurup söylüyorlar. Dört delile dayanmanın hatalı olduğunu söylüyorlar. Çünkü o İslâmiyet’e zarar verir. Ne ilmîdir ne İslâmîdir.

Gerçek olan şudur ki; bizimki de hatalı olabilir, dört delili yanlış anlamış olabiliriz.

Onların kafadan atmaları ise zaten her yönden hatalıdır.

Eğer insanlar kendi beyinleri ile hakkı bulsalardı, o zaman kitaplara ve peygamberlere gerek kalmazdı. Ne var ki Allah, yolumuzda cihad edenlere elbette biz yol göstereceğiz, diyor. Ama O’nun dışında yol arayanların yolu bulamayacaklarını söylüyor.

Söylediklerimize dikkat edilsin.

Biz dört delile dayanarak gerçeği arıyoruz.

Hatalarımızın düzeltilmesi için de bize Allah yolunda yardımcı olun diyoruz.

Onlar ise; Allah yolunu aramamız gerekmez diyorlar!

Siz de bizim gibi Allah yolunu bırakın diyorlar!

İşte şimdi burada Allah bizim ne yapmamız gerektiğini söylemektedir.

فَإِنْ يَشَأْ اللَّهُ يَخْتِمْ عَلَى قَلْبِكَ

(QuL LaV YaŞAvE elLAHU YAHTıMu QaLBiKa)

“Allah isteseydi kalbini hatmederdi.”

Böyle yapmıyor.

Allah’tan başka şerikleri olup bâtıl düzeni savunanlara da O izin vermiştir.

Senin kalbine Kur’an nûrunu inzâl ederek sana da O izin vermiştir.

Allah’ın izni olmasaydı, onlar o bâtılı kendilerine şeriat yapamazlardı.

Allah’ın izni olmasaydı, sen de bu içtihatları yapamaz ve insanlığa “Adil Düzen”i sunamazdın, Erbakan da onu dünyaya anlatamazdı.

Bunların hepsi takdir-i ilâhi ile olmuştur.

Allah bunları niçin yapmıştır?

وَيَمْحُ اللَّهُ الْبَاطِلَ

(Va YaMXu elLAHu eL BaTıLa) 

“Allah bâtılı mahvedecektir.”

Sizin, Süleyman Demirel’in felsefesine uyarak, yani “İslâmiyet sadece dinden ibarettir; ilme, ekonomiye ve siyasete karışmaz!” felsefesini, yani şeriklerinizin yaptıklarını mahvetmek için bize Necmettin Erbakan’ın desteklediği “Adil Düzen”i ortaya koydurdu.

Yani her ikisini de yapan Allah’tır. Biz aldığımız rolleri oynadık.

Evet, Süleyman Demirel’in; “İslâmiyet sadece dindir!” felsefesi artık mahvolmuştur.

İnsanlık artık sosyalizm ve kapitalizmden ümidini kesmiş, yeniden dinlere sarılmağa başlamıştır. Sovyetler sosyalizmi bırakmış ve dine dönüş yapmıştır.

Rusya Başkanı Putin, İslâm Konferansı Örgütü’ne katılmak istemiştir. Avrupa’da Papalık en etkin kurum hâline gelmiştir. Amerika’da Müslüman bir babanın oğlu olan Hüseyin Barack Obama başkanlığı kazanmıştır.

Sol din düşmanlığını bırakmıştır.

Böylece Erbakan’ın “Adil Düzen”i Demirel’in “zalim düzeni”ni yenmiştir.

Ancak iş henüz burada bitmemiştir, daha yapılacak görev vardır.

Bâtıl mahvolmuştur ama daha Hak gelmemiştir.

وَيُحِقُّ الْحَقَّ بِكَلِمَاتِهِ

(Va YuXıqQu elXaqQa Bi KaLiMAvTıHı) 

“Kelimatı ile Hakkı tahakkuk edecektir.”

Allah bâtılı mahvetti; mahvediyor...

AK Parti anayasa ekseriyeti ile iktidardır.

Kelime” bir plandır, takdirdir.

Kelimât” ise stratejidir, planın bütünüdür.

Planları ile Hakkı tahakkuk edecektir.

“Adil Düzen”, Kur’an’ın nuru insanlığın gündüzünü aydınlatacaktır.

إِنَّهُ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ(24)

(EinNaHUv GaLIyMun Bi ZAvTı elÖuDuVuvRi)

“O sadırda olanları alimdir.”

Yani, bu arada kimin cennete gideceği, kimin cehenneme gideceği ise niyete bağlıdır.

Kardeşlerimiz Demirel cephesinde yer aldılar. Hata ettiler. Ama niyetleri İslâmiyet’e hizmet idi. O takdirleri ile belki cennette bizden daha ileride olabilirler. Bu sebeple onlara olan sevgi ve saygımızda bir eksiğimiz yoktur. Ama tuttukları takım kaybetmeye mahkumdu ve kaybetti.

Şimdi yeniden iki takım oynuyor.

Bu sefer Demirel yerine Erdoğan takımı ortaya çıkmıştır.

Bu takım da mağlup olacaktır.

İslâmiyet’i sadece din olarak anlayan takım er veya geç mağlup olacaktır.

“Adil Düzen” galip gelecektir.

Kur’an yalnız din sahasında değil; ilimde, iktisatta ve yönetimde de vardır.

Kur’an diğer bütün düzenlere galip gelecektir.

Bunu biz değil, Kur’an söylüyor.

Allah’ın indinde düzen yalnız İslâm’dır.

Allah düzenini galip getirecektir.

 

 


ŞÛRA SÛRESİ TEFSİRİ(42.SÛRE)
1-1 VE 5.AYETLER
1614 Okunma
2-5 VE 6.AYETLER
1400 Okunma
3-8 VE 12.AYETLER
1456 Okunma
4-13.AYET
1479 Okunma
5-14 VE 15.AYET
1481 Okunma
6-16 VE 19.AYETLER
1371 Okunma
7-20 VE 22.AYETLER
1333 Okunma
8-22 VE 23.AYETLER
1459 Okunma
9-24.AYET
1372 Okunma
10-25 VE 28.AYETLER
1266 Okunma
11-29 VE 35.AYETLER
1569 Okunma
12-36 VE 43.AYETLER
1474 Okunma
13-44 VE 47.AYETLER
1416 Okunma
14-49 VE 50.AYETLER
1913 Okunma
15-51 VE 53.AYETLER
1606 Okunma

© 2024 - Akevler