29 NİSAN 2010
Siyasetle, iktisatla, ticaretle, medyayla, kültürle, hukuk ve yargıyla, belediyecilikle ahlakın ne alakası var diyenler ne kadar yanılıyor.
Ahlâk her şeyin üzerindedir.
Siyasette ahlak olmazsa durum böyle olur.
İktisat hayatında ahlak olmazsa vahşi ve canavar kapitalizm olur.
Ticarette ahlak olmazsa sucuğun, kıymanın üzerine "Etlerimiz yüzde yüz D. etidir" diye yazarlar, domuzu dana diye yedirirler.
Belediye hizmetlerine ahlak hakim olmazsa, onları ahlak denetlemezse ne mi olur? Hah hah ha!..
Ahlak tarihçiye bile lazımdır. Bizdeki düzmece resmî ideoloji ahlakını ahlaklı tarihçiler yazmadı.
Medyada ahlak olmazsa, gazeteler yalan dolan, müstehcen neşriyat yapar.
Sporda ahlak olmazsa şike yapılır, bin bir türlü rezalet, hıyanet, kepazelik olur.
Şu at yarışlarına bile ahlak lazımdır. Siz at yarışlarındaki hikayeleri bilmiyor musunuz?
Şu malum kesimde ahlak olmadığı içindir ki, ayda 3 bin lira maaşı olan şu kişinin aylık bütçesi 13 bin liradır.
Ahlak olmazsa din işleri, din hizmetleri de bozulur. Sizin müfettiş raporlarından haberiniz yok mu?
"Ahlak iledir nizam-ı âlem" denilmiştir. Ahlak olmazsa, ahlak çiğnenirse nizam-ı âlem bozulur, devlet halk ülke çöker.
Öğrenciler ahlaklı yetiştirilmezse sınavlarda kopya çekilir.
Bu memlekette yeterli ahlak olsaydı hırsızlık bu kadar genel ve yoğun olur muydu?
O beş çocuklu karı ahlaklı ve faziletli olsaydı, internette tanıştığı âşığını gece eve alır, kocasının uyuduğu odanın bitişiğinde zina yapar mıydı?
O lokantacı veya kebapçı ahlaktan nasibini almış olsaydı müşterilerine domuz, eşek, at eti yedirir miydi?
Evet ahlak ekmek gibi, su gibi, hava gibi lazımdır bir ülkeye, bir halka, bir devlete.
Türkiye ahlaksız kalkınamaz.
Ahlaksız kalkınma olabilseydi Hitler Almanyası bugün dünyanın süper gücü olurdu.
Roma ahlaksızlıktan batmıştır.
Osmanlı devleti ahlaksızlıktan batmıştır.
İslâm dünyası, bugünkü perişan ve zelil hale Kur'ân, Sünnet, İslâm ahlakına uymadığı için düşmüştür.
Ahlaksız adalet olmaz.
Ahlaksız eğitim olmaz.
Ahlaksız devlet idaresi olmaz.
Ahlaksız mahallî hizmetler olmaz.
Ailede, okullarda, toplumda çocuklara, gençlere iyi ile kötüyü doğru dürüst öğretmezseniz ülke batar.
Gökdelenler, köprüler, otoyollar, lüks meskenler ve otolar, barajlar, havaalanları, stadyumlar her şeyin yolunda gittiğini ispata yetmez. Önce ahlaka bakmak lazım.
Ülkende güven ve adalet içinde yaşıyabiliyor musun?
Evden kaçan 14 yaşındaki kız ailesine sağlam olarak mı dönüyor, yoksa 14 azgın erkeğin tecavüzüne uğramış halde mi?
Kapını kilitlemeden yatabiliyor musun?
Tramvayda 70 yaşındaki ihtiyar ayaktayken 18 yaşındaki genç oturuyor mu?
Koca koca adamlar, bürokratlar ihtilal ve darbe hazırlığı mı yapıyorlar?
250 milyar (300 olmuştur belki) kara para nasıl oluştu? Ahlakla mı, ahlaksızlıkla mı?
Okullarda 10 yaşındaki çocuklara uyuşturucuyu kimler sağlıyor? Onlara kimler göz yumuyor?
Ahlak olmazsa emanetler ehline verilmez. Emanetler ehline verilmezse devlet de çöker, ülke de.
Bu yollarla, bu şeddadî binalarla, bu köprüler, bu hızlı trenler, bu uçaklar, bu lüks otomobiller ile ülke çöker mi?.. Çökmez olur mu hiç. Nazi Almanyası çöktü, Sovyetler Birliği çöktü, ABD çöküş süreci içinde.
Evet bir ülkeye su gibi, hava gibi ahlak lazımdır.
Bilgelik lazımdır.
İşe yarar faydalı ilim, irfan lazımdır.
Ahlak, bilgelik ve fazilet olmazsa dinî hizmet ve faaliyetlerin de işi boşalır.
Ahlak olmazsa öncelikle fakirlerin hakkı olan zekatlar yerine ulaşmaz.
Ahlak olmazsa Müslümanlar bin parçaya ayrılır, Ümmet içinde çekişme başlar.
Ahlak olmazsa Tevhid ile Teslis bir tutulur.
Evet her şeyin başı ahlak, fazilet, bilgeliktir.
Yazının tamamı için tıklayınız.
Yorum:
Yazarımızın yukarıdaki yazdıklarına katılmakla birlikte yazdıklarının kişi bazında doğru olduğunu fakat sistem olarak eksik olduğunu düşünüyorum.
Sadece ahlaklı olmakla sorunlar çözümlenmez. Ahlaklı davranmamın insanların cenneti kazanmasının yanı sıra ikincil bir kazanç getirmesi gerekir. Ahlaksız olmanın ise getireceği cezalar uygulanmalı ve insanları ahlaksız davranmadan caydırmalıdır.
Kuran hırsızların elinin kesilmesinin caydırma amaçlı olduğunu söylemektedir. El kesildikten sonra eli kesileni caydırma amaçlı olamayacağına göre bu hırsızlığa yeltenenleri caydırmak içindir.
Kuran reel çözümler getirir hissi çözümler getirmez. Kişinin ahlaklı olmasını teşvik eder ama sorunların çözümünde doğrudan bunu kullanmaz.
Bir sistem getirilmediği sürece insanları bireysel olarak iyi olmaya teşvik etmekle çözüm üretemezsiniz. Kirlenmiş bir suyu temizlemenin yolu arıtma tesisinin olmasıdır. Yani bir sistemdir. Kirli suyun içine ne kadar temiz su koymaya kalkarsanız kirlilik hiçbir zaman sıfıra inmeyecektir hatta temiz suda kirlenecektir.