21.11.2009
Hep duacıyım... Allah memlekete hırsızın hayırlısını versin kardeşim.
*
Yer, Kastamonu.
Teyzecik, 75 yaşında.
Beyamca 80.
Sabah sabah kapıları çalınır...
Ding dong!
- Kim o?
- Doktor!
Açarlar...
Beyaz önlüklü, elinde çanta.
Boynunda stetoskop.
Bildiğin doktor yani.
- Buyur evladım...
- Efendim, ben Sağlık Bakanlığı'ndan geliyorum, hastaneler dolduğu için ev ev dolaşıyoruz, risk grubundasınız, domuz gribine karşı muayene edeceğim, lütfen uzanın şöyle.
*
“İyi olacak hastanın doktor ayağına gelir” derler ya hani...
O hesap.
*
“Hay Allah razı olsun” deyip, alırlar içeri, ikisi birden kanepeye sığmadığı için, yatak odasına geçerler, uzanırlar somyaya karı koca... Doktor çantayı açar, tansiyon aletini çıkarır. Ve der ki, “Bizim aletler çok hassas, etkileniyor, şu kolunuzdaki bilezikleri çıkarın teyzecim lütfen...” Teyzem çıkarır, kenara koyar. Tansiyonlar ölçülür, maşallah, bu yaşta bu tansiyon, doktor elini komidine vurur, şeytan kulağına kurşun... Sıra ciğerlere gelir. “Yüzükoyun dönün lütfen” der. Dönerler, açarlar sırtlarını... Doktor der ki, “Herkese değdiriyoruz, maazallah stetoskoptan virüs bulaşmasın, gidip yıkayayım şunu...” Çıkar odadan, mutfağa gider, gidiş o gidiş! Bizimkiler bekle Allah bekle, doktor gelmiyor... “Başına bi şey mi geldi acaba, bayılmış olmasın?” filan diye endişelenerek, kalkıp doktoru ararlar evin içinde, yok... Önce amcama dank eder! Koşar yatak odasına, ki, bilezikler buhar... Sade bilezikler olsa, gene iyi...
Oturma odasında büfeye sotaladıkları 3 bin lira da buhar... Fırlarlar sokağa, bağırırlar ama, nafile... Polis bir haftadır arıyor, ara ki bulasın, doktor toz.
*
“Hayırlı hırsız”dan kastım işte bu.
*
Çünkü, o kadar yazıldı çizildi ama, şu grip meselesini bundan daha iyi anlatan bir haber görmemiştim doğrusu.
*
Risk grubundasınız dediler, sizi iyi edeceğiz dediler, inandık, devletin kasasından 500 trilyon lira aşı paralarımızı götürdüler... Ve, telaşla sağa sola koşturuyoruz, nafile, domuz gribi olup olmadığımızı bile bilmiyoruz hâlâ.