Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-48
NECMETTİN Erbakan Hocamızı anmaya devam…
Necmettin Erbakan Hocayı 14 yıldır yazılarımla anıyor ve anlatıyorum ama; O’nu videolarla da anıp anlatmalıyız ki daha iyi anlaşılsın ve gereği yapılsın…
8 Şubat 2025 tarihli olup on binlerce izlenen bir video çalışması bunu yapmış... Videonun başlığı ve sonraki açıklama şöyle: “ERBAKAN HOCA KİMDİR?” “O’nu Anlayabilecek Kadar Zeki Miyiz? İstenmeyen Adamın Sonsuz Haklılığı...” Devamında iki cümleden oluşan açıklama var; “O’nu anlamak…” ve “O’nun haklılığı…”
***
ERBAKAN HOCA KİMDİR?-11 (Videoda O’nun haklılığını anlamaya devam…)
“12 Eylül darbecilerinin Erbakan'a verdiği ceza 1983 yılında bozuldu ve Erbakan Hoca beraat etti ama 1982 Anayasası’yla getirilmiş olan bir siyaset yasağı vardı. 1987'de Süleyman Demirel ve Bülent Ecevit’le beraber bu siyaset yasağı bir referandum düzenlenerek kaldırıldı. Erbakan Hoca da daha önce aklında zaten tasarlamış olduğu Refah Partisi'ni kurdu ve dedi ki; “Son sözüm şudur; herkes bilsin ki Allah nurunu tamamlayacaktır.”
Artık siyaset meydanında Millî Görüş’ün üçüncü partisi vardı ve parti varlığını ilk defa yerel seçimlerde gösterdi. Yeni bir teşkilatlanma modeliyle kapı kapı sokak sokak dolaşarak oy toplanmıştı ve bunda başı çeken kadınlar ve gençlerdi. Belediyelerdeki bu başarı Refah Partisi'ni 1995 seçimlerinde birinci parti yapar.
“Adİl Düzen” diyen Erbakan 158 milletvekiliyle bir kez daha Meclis’teydi. İstanbul'u alacağını her defasında söyleyen Erbakan Hoca ile çok dalga geçilmiş ama o inadından da söylemekten de vazgeçmemişti. İşte o meşhur söz o yıllarda söylenmişti:
“Biz inançla tekeden bile süt çıkarır bu şehri düzeltiriz. Siz sabahtan akşama kadar bakanlıklarda bir sürü partili arkadaşlarla dolu olarak onun işi bunun işi ile meşgulsünüz, siz memleketin işiyle meşgul değilsiniz. Bir baba şefkatiyle uyarıyorum, bu olmaz bu böyle gidemezsiniz, böyle gidemezsiniz, kendinize çekidüzen verin.”
Erbakan Hocanın karşısına bir öneri gelir; memura, sendikalara, işçilere % 17 zam istenir. Herkes şaşkındı! Bu öneri zammı çok fazlaydı. Ama Erbakan Hoca öyle bir cevap verir ki şaşıranları da şaşırtır: “Memur katsayısını Bakanlar Kurulumuz % 50 olarak karara bağlamıştır.” O zamanlar emekliliğe yaklaşan memurlar ve işçilerin açıklamaları şöyleydi: ‘Eğer Necmettin Erbakan o zammı yapmasaydı şu an biz bize verilen emekli maaşıyla sürünüyor olurduk ve açlık sınırında yaşardık.’
Ancak Refah Partisi'nin seçimi kazanmasıyla birlikte başlayan süreç Türkiye'nin en sancılı dönemlerinden biri oldu. Hükümet kurma görevi Erbakan Hoca'ya aitti. Bu yetki verilir verilmesine fakat Doğru Yol ve Anavatan Partisi’ne Erbakan Hoca ile koalisyona girmemesi için çeşitli baskılar yapılır. Buna rağmen 1996 Haziran ayında Refah Partisi ve Doğru Yol Partisi hükümeti kurar. Erbakan Hoca bir kez daha hükümetin ortağıydı, Başbakan Yardımcısı değil Başbakandı Erbakan.
Erbakan Hoca’nın işi eskisinden daha da zordu. Artık daha koltuğa oturur oturmaz yaptığı her şeyle hedefteki tek kişiydi. İlk yurt dışı gezisi ise çok olaylı oldu. Haber bültenlerinde 24 saat boyunca Erbakan Hoca'nın verdiği iftar yemeği gösterildi. Sincan'daki Kudüs Gecesi günlerce manşetlerde tutuldu. Gerici şeriatçı haberleri gazete manşetlerini süsledi. İran gibi olacağız haberleri ekranlardan düşmüyordu ve sonunda Türkiye ilk defa post-modern darbe ile tanıştı! Erbakan Hoca ise bu darbe ile ilgili öyle bir açıklama yaptı ki sanki darbe hiç yapılmamış her şey yolundaymış gibiydi. Hakkaniyetin ve adaletin dışına çıkılmış, tam bir zulüm iklimi oluşturulmuştu.
Erbakan Hoca ise sabırlı ve her zamanki gibi hoşgörülüydü. 28 Şubat'ın amacı İslamcı yönetimleri zayıflatmaktı ama asıl amaç gelir dağılımındaki mücadeleydi. Erbakan'ın eşit muamele yapacağını bilen darbeci yönetimler bunun farkındaydı ve Erbakan'ı yönetimin başında hiç istememişlerdi. Gericilik geliyor düşüncesi sadece bir kılıftır.” (Devamı var)