Özer Ataç
Mizansen
30.09.2022
3069 Okunma, 0 Yorum

Başlık  Türkçemizde iki anlama geliyor: Tiyatro terimi olarak; bir oyunu konuya uyumlu şekilde sahneye koyma. Benzeşim (mecazi) olarak, bir durumu, olayı olduğundan farklı  gösterme çabası. İşin aslı,  mizansen kelimesi Fransızcadan geliyor; mise, koyma; scene, sahne demek, Yani bu  kelimeye yönelik ne varsa gösteri kapsamına giriyor.

 

***

 

Günümüzde  insan sosyallik bağlamında tüm ilişkilerini, organizasyonlarını mizansen “yakıtı” ile yürütür oldu. Cep telefonlarından, salon toplantılarına, oradan tüm  iletim organizasyonlarına kadar. (* ) Mizansenin, en masraflısını ,  zararlısını  teşrifat ve protokol olarak görmekteyim. Buna,  toplam kitlenin haysiyeti  yani  itibarı denildiği de oluyor.

 

***

 

İtibarın   sözlük anlamı saygı görme, değerli bulunma, güvenilir olma. Etimolojisinde Arapça var.  Br kökünden,  i’tibar geçer, sayma saygı gösterme sözcüğünden alıntıdır.   Arap, abara/geçti   fiilinin ifti’al vezninden 8. Mastarı . Yani fiilin sekizinci eylemliğidir; tabii Arapçada.  Bu sözcüğün akrabaları;  itibaren, saymaca, sayarak; muteber; yine aynı dilin kökünden “geçti” ten geliyor.  Kısaca geçişmişin etkisini; geçmişi,  şimdi ve  gelecek için kendi düzleminde , yatay  dizimde  yer tutma,  sıra kazanma anlamına geliyor.

 

Nasıl olacak bu,  “sayılma” veya istenen düzeyde  yer alma ya da tutunma ?

Devletler, organizasyonlar, bireyler …  yaşamlarında iki tür sıçrama yapar:

-zorlayıcı koşullara cevap vererek,

-zorlananlara yönelik vaziyet alırken.

Devamında, bütün bunlara yönelik tanıklık, tanıklar,  izler zamanla yok oluyor; geriye tarih , anlatı kalıyor. Onlar da daima abartı ile insanların zihinlerinde tutunuyor. Efsaneler sizce nasıl ortak bilinçte kalıyor; ya yaşanmışlığın acısına asli veya göreli ortak olarak, ya da olanları kalıcı kılmak için abartarak. Efsanelere konu olaylardan iki nesil geçtiğinde  efsaneler bütün insanlığın ortak arzusu olan gerçeği aşan üstünlük yani abartı ile  yaşatılmaktadır. Yoksa  insanın acziyeti, aciz yaratılışı tüm kutsal metinlerde açıkça belirtiliyor.

Ayrıca orta düzeyli farkındalık içinde olanlar bunu güncel çağrıştırıcı olaylarla makul düzelde  hatırlıyorlar.  Fakat  bu hatırlama seviyesi   organizasyonların  amaçları için yeterli değil.  

Ayrıca  sayılan genellemenin istisnaları da var.  Yani tüm acziyetine rağmen kişinin doğru bildiği, kendinde veya ötekinde oluşan haksızlığa yönelik karşı duruşu daima olmaktadır.   Bu seçkin, adayıcı tutum ve tavırlar; o kişilerin dışında,  diğerlerinin( adanmaya katılmayanların) itibarına dönüşmesi,  neredeyse insanlık camiasında gelenek haline gelmiş durumda.  

Evrensel doğrulara (**) adananların toprağa düştüğü daha doğrusu “yükseldiği” yerden başlayan  ardılları,  bu “mirası”  ne kadar hakkediyor;  cevabı,  daima “yasak sözler” kapsamında.  Bilinip değinilmeyen şeyler en kutsalından en süflisine kadar daima olacaktır.  Böyle şeyler toplumsal dokuda, devletler arası ilişkilerde de kullanılıyor; lakin herkes,   “kendinden bilir işi”.

Mevlana  şöyle demiş: “ Eğer kılıcın tahtadan ise bırak kınında kalsın.” Bu belirlemeye ekleme yaparsak, “maliyeti” artar.  Aslında  bu söz;  her türlü ilişki, ilişkilendirme, gösteri ve diğerleri için  yeter;  yetmeli de.  

 

***

 

Cep telefonları gençlerin elinde, onların düşlerindeki veya  organizasyonların  dayattığı itibarı,  anlık resimlemeye indirgediler. Doğaldır;  konu “imkan meselesi”.  

 

Sanatçılar besteledikleri müzikleri maksimum görsellik ve “ölmezlik”  vurgusuyla kamera önünde sergiliyor. Adeta, “ben böyle değilim, böyle olmak istiyorum; fakat,  bu sunumumla böyle olmak istediğimi, arzumu kader planına yüklüyorum; bunun gerçekleşeceğine dair kanıt ise sizlerin, milyonların beğenileri olacak.” diyorlar.  Olmasa da  bu uygulama “görsel eğlence ” olarak; kayıt çerçevelerine insanlığın tüm arzuları “sıkıştırılmaya” devam ediyor.

 

Sanatçıların daha beceriklileri, sunumlarını binlerce insanın toplandığı konser alanlarında seyircilerine gösteriyorlar;  sunumları, sahiden gösteri sanatı.  Sahne performanslarıyla anlattıklarını,  ileri teknikleri,  becerikli partnerleri katarak yaptıkları kollektif sunumlar    göz alıyor. Ters olacak fakat salt şiddet potansiyeli anlamında  orduların güç gösterisi klasmanında eskiden yaptıkları resmi geçitler şimdilerde  tatbikatlar söz “sunumlara” benziyor.  Artık organizasyonlar veya bireyler  İzleyenleri,  etki altına almak için ne gerekiyor ise onu görsele olarak imal ediyorlar.  

 

***

 

Gençler  sosyal medyanın saniyelik “namız atışlarını”,  yaşam belirtisi olarak görüyor. İnsanlığın geleceği gençler, big data’ ya teslim oldu.

Devletler bu durumdan  hiç geri kalır mı?!  Tabii ki hayır.

Onlar da itibar göstergeleri için hiçbir “fedakarlıktan” kaçınmıyor. Bu “iş”lerin başında, güçlerini aşan miktarda sürekli silahlanma; ikinci sırada,  devlet organizasyonunun dolayım esaslı gösterişi.  Önü alınmaz bir süreç artıkça artıyor. Bütün bunların muhatabı kim?

 İşleyenin hem türü insan; insanın insana, komşunun komşuya. “Caka”biraz argo mu olacak.  Baksan o devletleri oluşturan fertler, orta halli evlere,  ömürleri boyunca ancak sahip olabiliyor. Yani insan,  kendi içinde antagonist.

 

***

Sizce neden “insan insanın kurdudur.”

Cevabı çok açık: benlik yanı sıra  benliklerin oluşturduğu ve giderek onlardan bağımsızlaşan organize benlik.

 

***

Başlığa dönelim.

Anlatmaya çalıştığım ve değinmediklerimin özünde, insanın acziyetini, geçiciliğini saklama çabası olduğunu düşünüyorum; bu pek maliyetli ve kalın perdenin adı mizansendir. O da ne soğuktan korur, ne de sıcağa gölge olur; sadece dizginlenmeyen  benlikten kaynaklanan   “maliyetlere” sebep olur.

 

( * ) Günümüz televizyonculuğu mizansenin yanında monoloğu aşamadığından, ‘iletim’ terimi işlevlerine  daha uygun duruyor.

 

 

 

 

 

 






Son Eklenen Makaleler
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası’ çalışması
18.04.2024 252 Okunma
1 Yorum 18.04.2024 09:47
Ahmet Mermer ( Sosyolog )
BİR FİLMİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
17.04.2024 186 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol’
17.04.2024 255 Okunma
1 Yorum 17.04.2024 10:08
Reşat Nuri Erol
“Yeni Bir Anayasa” ve anayasa seminerlerimiz
16.04.2024 272 Okunma
1 Yorum 16.04.2024 08:29
Reşat Nuri Erol
Seçim, seçim sonrası ve İsrail’de savaş sirenleri!
15.04.2024 285 Okunma
1 Yorum 15.04.2024 08:56
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN AÇISINDAN KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TEMEL İLKELER-2
14.04.2024 178 Okunma
Özer Ataç
Seçim-3
14.04.2024 1556 Okunma
Reşat Nuri Erol
2024 seçimlerine emekliler damgasını vurdu!
14.04.2024 276 Okunma
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Araplar, İslâm âlemi bayram yaptı mı?-2
11.04.2024 342 Okunma
1 Yorum 13.04.2024 07:52
Mete Firidin
Ebabil
10.04.2024 942 Okunma
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Araplar, İslâm âlemi bayram yaptı mı?
10.04.2024 367 Okunma
1 Yorum 14.04.2024 11:10
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 6
10.04.2024 291 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 5
9.04.2024 282 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 4
8.04.2024 350 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 3
7.04.2024 367 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 2
4.04.2024 316 Okunma
1 Yorum 04.04.2024 09:25
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 1
3.04.2024 383 Okunma
1 Yorum 03.04.2024 10:18
Ahmet Yücel
EMEKLİ ÖĞRETMENDEN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
3.04.2024 88 Okunma
2 Yorum 05.04.2024 23:45
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 7
1.04.2024 286 Okunma
Özer Ataç
Seçim-2
31.03.2024 802 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 6
28.03.2024 318 Okunma
1 Yorum 28.03.2024 05:54
Yasin Kılar (Karar Danışmanı - Mentor)
SİNAN OĞAN KADAR OLABİLMEK
27.03.2024 166 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 5
26.03.2024 368 Okunma
7 Yorum 26.03.2024 09:06
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 4
25.03.2024 384 Okunma
1 Yorum 25.03.2024 09:00
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 3
24.03.2024 397 Okunma
1 Yorum 24.03.2024 05:49
Süleyman Karagülle
BİR YETKİLİ YÜKSEK HAKİM DEDİ Kİ: 09.09.2000
23.03.2024 85 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EV ÇALIŞMALARI 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 41 Okunma
Süleyman Karagülle
Sana ruhtan soruyorlar 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 63 Okunma
Süleyman Karagülle
SİSTEMATİK HATA 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 47 Okunma
Süleyman Karagülle
ŞERİAT VE MEMUR KARARNAMESİ 02.09.2000
23.03.2024 40 Okunma
Süleyman Karagülle
Heisenberg’in meşhur “kuvantum teorisi” 02.09.2000
23.03.2024 55 Okunma
Süleyman Karagülle
DEPREMİN FIKHI 26 AĞUSTOS 2000
23.03.2024 61 Okunma
Süleyman Karagülle
Z E L Z E L E 26 ağustos 2000
23.03.2024 39 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 2
23.03.2024 418 Okunma
1 Yorum 23.03.2024 10:16
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” işbirliği - 1
21.03.2024 419 Okunma
7 Yorum 21.03.2024 09:35
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 29
20.03.2024 315 Okunma
Yasin Kılar (Karar Danışmanı - Mentor)
YENİDEN HATA PARTİSİ
18.03.2024 260 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN AÇISINDAN KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TEMEL İLKELER
17.03.2024 292 Okunma
Bahaeddin Sağlam
Oruç ile İlgili Beş Kavram
17.03.2024 191 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 28
17.03.2024 337 Okunma
7 Yorum 17.03.2024 07:53
Özer Ataç
Seçim-1
16.03.2024 1589 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 27
16.03.2024 353 Okunma
5 Yorum 16.03.2024 11:10
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 26
15.03.2024 392 Okunma
5 Yorum 15.03.2024 09:14
Süleyman Karagülle
(AHŞAP)İŞLETME HAKKINDA BİLGİ-19.08.2000
14.03.2024 51 Okunma
Süleyman Karagülle
Bir ülke hırsıza hapis cezasını vermektedir-12082000
14.03.2024 56 Okunma
Süleyman Karagülle
MEMUR KARARNAMESİ 12.08.2000
14.03.2024 35 Okunma
Süleyman Karagülle
HÜKÜMET,REKTÖR ATAMALARI..05.08.2000
14.03.2024 42 Okunma
Süleyman Karagülle
İNSANIN GÖREVİ 05.08.2000
14.03.2024 47 Okunma
Süleyman Karagülle
EKONOMİDE ZELZELE 22.07.2000
14.03.2024 39 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN ATANMASI 22.07.2000
14.03.2024 31 Okunma


© 2024 - Akevler