ISLAM IKTISAT TEORISI - THE THEORY OF ISLAMIC ECONOMIC SYSTEM
Sam Adian
3046 Okunma
ISLAM IKTISAT TEORISI VE TOPLUMSAL MEKANIZMALAR

İSLAM
İKTİSAT TEORİSİ

Ve Toplumsal Mekanizmalar

 

 

 

 

 

The Theory Of

Islamic

Economic

System

Knowledgebase Research

For Natural Economics

 

 

 

 

 

.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

.________________________________________

 

 

 

 

İSLAM İKTİSAT TEORİSİ

Ve Toplumsal Mekanizmalar

 

 

 

 

The Theory Of  

Islamic Economic System

Knowledgebase Research For Natural Economics

 

Author        : Sam Adian

Correction : Ahmet Fesli

Editor         : Tuncay Bolat

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Hong Kong - 2016

 ____________________________________________________________________________

In this study:

Traditional assumptionsComments based on rumor

Past practices and definitions have been ignored.

 

The objective of this study is to find reasonable solutions to contemporary problems. Therefore, only the "Quran" is based.

 

This study, by thinkers, who live in different parts of the world,

with a sense of responsibility, has emerged as a result of voluntary participation.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Firts Printing           : 2016

© Copyright            : 2014 by Sam ADIAN

 

All rights reserved. This book or any portion thereof may not be reproduced without publisher/author permission. It can be quoted on the condition that the source displayed.

 

ISBN : 978-988-13821-0-8

 

Hong Kong

 ______________________________________________________________________________________________________________________

 

İçindekiler

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

GİRİŞ     I

ABSTRACT       1

BAŞLARKEN      3

METOT

Kurgusal Yöntem      5

BÖLÜM - I

İKTİSADİ SİSTEMLER ve ŞERİAT      11

ÇAĞDAŞ İKTİSAT VE ŞERİAT

Genel Görünüm      13

Kapitalizm, Sosyalizm ve Şeriat      18

Tarihsel Açıdan Şeriat İktisadı      20

“Şeriat İktisadı”na Kısa Bakış      23

Şeriat-İktisat İlişkisi      26

Katı “Yasakçı” Tutum      32

Ritüelden Gerçeğe      36

Toplumsal Barış için Fırsatlar      38

FAİZSİZ BANKACILIK – Şeriat Kapitalizmi       41

Faizsiz Bankacılık veya İslami Banka      41

Uygulamalar Açısından Faizsiz Bankacılık      45

Faizsiz-Konvansiyonel Bankacılık Karşılaştırması      49

Meşruiyet Sorunu      50

BÖLÜM - II

TARİHSEL YANILGILAR       55

RİBA : Bir Özgürlük Dolandırıcılığı ve Faiz İlişkisi       61

Tarihsel Açıdan Faiz       61

Kur’an Açısından Faiz       63

Faiz-Kâr İkilemi      73

Metodolojik Tartışmalar       74

Kapitalizme Karşı İdeoloji       77

TOPRAK ve MÜLKİYET, Özgür Toplum İdeali      81

Geleneksel Anlayış      83

Doğal Mülkiyet Teorisi      86

Yaşam Hakkı Nedir?      92

Doğal Kaynaklar ve Yaşam Hakkı      96

Doğal Kaynaklarda Bölüşüm      98

Barınma Hakkı ve Konut Edinimi      101

Refah ve Özgürlük İlişkisi      103

Temel Hak ve Özgürlükler      106

Çözüme Yönelim      112

SADAKA – Vergi Sistemi – Kamu Maliyesi     119

Vergi Nedir?       120

Vergi Sistemi Olarak Sadaka – Kamu Maliyesi       121

Vergilendirme Esasları       125

Zorunlu Harcama Alanları       129

Sosyal Devlet İlkesi       135

Genel Yorum Sorunları       137

BÖLÜM - III

İSLAM İKTİSAT TEORISI

Kurumsal Çerçeve ve Kavramlar      141

Metodolojik Gerekçe     142

İlkesel Çerçeve     143

A. Makroda planlama ve Uygulama     144

B. Sonuç/Ürün Verimliliği     152

C. Dolaşım/Yaşam Süreçleri     153

Yapısal Analiz     157

Kurumlar Arası Koordinasyon Mekanizması     167

Kurumsal Destek Parametreleri     183

Kurumsal Çerçeve Tanımı     197

Fonksiyonel Kavram Parametreleri     200

Süreç-Sonuç İlişkisi     260

ZEKAT – İktisadi Yönetim Sistemi     271

Bir Kurum Olarak Zekat      273

Sürdürülebilir Ekonomi İçin Finansal İstikrar      277

Sistem Parametreleri      280

Sistem Döngüsü      282

Metodolojik Analiz      286

INFAK - Tasarruf Mevduatı      289

Pozitif Seçicilik      298

İtirazlar ve Düzeltmeler      299

KARZ-I HASEN - Yatırım Fonu ve Kamu Sermayesi      305

Deyn-Sözleşme Yükümlülüğü ve Karz İlişkisi      311

Kollektif Sermaye - Karz      313

Varsayım ve Olasılıklar      317

BÖLÜM - IV

İKTİSADİ PARAMETRELER

ve UYGULAMA PERSPEKTİFİ      321

İKTİSADİ FAKTÖRLER      325

İslam İktisadı’nın Temel Faktörleri     325

Yapısal Olarak İslam Ekonomisi      327

Referans İktisadi Kavramlar       330

İktisadi Süreçler ve Etkiler      369

İKTİSADİ YÖNETİM SİSTEMİ

Banka ve Kurumsal Yapı      383

Yatırım-İşletme Faktörleri      386

Kurumsal Yapı      388

Karar Mekanizmaları      404

KAYNAK ve YATIRIM YÖNETİMİ      409

İktisadi Yönetim Sorumluluğu      411

Mevduat Yönetimi      413

Fon Yönetimi ve İştirakler      415

Yatırım Yönetimi     421

Rekabet Yönetimi      425

Risk Yönetimi      426

Verimlilik Açısından İnsan Kaynakları Yönetimi      427

TOPRAK ve DOĞAL KAYNAKLAR

Yönetim ve Sorumluluk     433

Toprak ve Doğal Kaynak Yönetimi     434

Doğal Kaynak İşletme Sorumluluğu     435

Kaynak (Girdi) Yönetimi     437

Kamu Yatırımlarında Sorumluluk     439

Yetki Paylaşımı ve Verimlilik     440

Vergi Sorunu     447

ÜRETİM ve İŞLETME     453

Üretim Nedir ?      458

Üretim Faktörleri ve Araçları     465

Talebe Dayalı Üretim Modeli     469

Tahsis ve Kira Sorunu     472

Şirketleşme ve Bireysel Ortaklıklar     475

Kurumsal Girişim – İnnovation/Ar-Ge     483

Piyasa Koşullarının Üretime Etkisi      487

İktisadi Dönüşüm ve Sistem     489

FİYAT ANALİZİ

Ücret – Fiyat - Para      493

Emeğin Korunumu Yasası      498

Emeğin-Ücret Teorisi ve Ücretlendirme ‘Değer Teorisi)      501

Basit Fiyat Oluşumu      506

Ücret – Fiyat – Gelir Döngüsü      514

Para ve Para Talebi      517

Para Teorisi      521

Para Politikası ve Döviz Kuru Yönetimi      524

Devlet Müdahalesi ve İktisat      527

Problem Çözme İradesi      532

TÜKETİM     535

Üretim ve Tüketim Döngüsü      539

İktisat Teorisi  ve Tüketim Süreci      543

Tükettirmek İçin Kredi      545

SERBEST TİCARET ve PİYASALAR      551

İktisat Teorisi ve  Piyasa      553

Piyasa Teorisi - Denetimli Serbest Piyasa      557

Piyasa Açısından İktisadi Kavramlar      559

Ölçü ve Ölçme Birimleri       567

Genel Piyasa Uygulamaları       570

Vadeli İşlem (Vadeli Alış-Veriş)       573

Piyasa Açısından Zekat Bankası       574

Pazarın Fonlanması        574

Beklenen Sonuç       575

YAPISAL ANALİZ

Makro ve Mikro Üniteler Üzerindeki Etkiler       579

Yapısal Dönüşüm       579

Verimlilik Analizi       585

Gelir Teorisi ve Gelir Dağılımı       588

İKTİSADİ BÜYÜME ve TOPLUMSAL ETKİLER       593

Klasik, Neo-Klasik Teoriler       593

İslam İktisat Teorisi ve Büyüme       598

Toplumsal Etkiler       602

İKTİSADİ DENGELER ve REFAH TOPLUMU      609

Toplumsal Dengeler ve İktisat       611

Tasarruf Yatırım Dengesi       611

Gelir Dengesi – Bölüşümde Etkinlik      612

Üretim – Kaynak Dengesi      613

İstihdam – Tüketim Dengesi      614

Yatırım – İşletme Dengesi      615

BÖLÜM - V

İKTİSADİ EVRİM

Doğal Ekonomiye Geçiş      617

Doğa Yasaları ve İktisat      617

Teknoloji Kullanımı ve Tasarruf-Yatırım İlişkisi      619

Emeğin Korunumu ve Süreklilik     621

Kurum Olarak Devlet ve İktisat     622

İktisat-Bilim Paradoksu     625

Doğal/Naturel İktisada Geçiş      630

UYGULAMA PARAMETRELERİ      641

İlkesel Parametreler        642

Katılımcı Ekonomi        649

İktisat ve Toplum        653

İKTİSAT ve HUKUK      659

Bilgi Toplumu ve Gelenek        670

DÖNÜŞÜM ve YENİ DÜNYA DÜZENİ       673

Üretim İçin Kollektif Sermaye        692

KAYNAKÇA       697

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

___________________________________________________

 

Giriş

 

 

 

 

 

İktisadi sistemler üzerine yapılan bir çalışmaya “Devlet nedir?” sorusundan başlamak en doğu tercih olabilir.

Tarihsel süreçte “devlet”in bir ihtiyaç olarak ortaya çıkışı, işlevi ve geleceği hakkında pek çok felsefi çözümleme veya tanım yapılmıştır. Ancak kabul etmeliyiz ki “devlet” mekanizmasının ortaya çıkmasına yol açan en önemli etken, tarım devrimi olmuştur. Bir üst yapı kurumu olarak devlet sistemini, ilk olarak Asya’daki tarım topluluklarının oluşturdukları bilinmektedir. Devlet kavramının devlet felsefesi bağlamında pek çok tanımı mevcut olsa da kesin ve tartışmasız bir tanımı olduğunu söylemek güçtür.

Devlet, Platon’da “Birlikte yaşama zorunluluğundan doğan durum”, Aristoteles’te “Doğal bir oluşum”, Ancillon’da “Dil gibi iletişim ve toplumsallıktan doğan gereklilik”, Hobbes’da “Herkesin herkese karşı savaşını sona erdirmek için ortaya çıkan yapı”, Fichte’de “Saf insan amacının yüce aracı”, Schelling’de “Mutlak olan şey”, Hegel’de “Temel irade olarak ahlaksal ruh”, Cicero’da “Hukukun sonucu” olarak tarif edilir.

Rousseau, Hobbes ve Locke gibi düşünürler, devletin “toplum sözleşmesinin sonucu” olarak ortaya çıktığını varsayarlar. Max Weber ise devletin “meşru şiddet kullanma aracı” olduğunu iddia eder. Günümüzde ise devletin “Toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlık”[1] şeklinde genel bir tanımı mevcuttur.

Hukuki açıdan devlet, genellikle unsurlarından hareketle tanımlanır. Buna göre devlet; "Ülke adı verilen, belirli bir toprak üzerinde yaşayan insan topluluklarının bir egemenlik anlayışı ve hukuk içinde, bir siyasi iktidar altında örgütlenmesidir.”[2]

Tarihsel süreç içinde filozofların yaptıkları tanımlara ve günümüzde devlete atfedilen fonksiyonlara bakıldığında, açık veya zımnen, devletin “hukuk” ihtiyacından doğan bir olgu olduğu görülür. Böylelikle devlet, toplumsal bir organizasyonun bireyler üzerinde etkin ve yaptırım gücüne sahip olması olarak da anlaşılabilir.

Aslında “devlet” kavramı Arapça “dület” ( دولة)[3] kelimesinden gelmektedir. Bu, üretilmiş değerlere sahip olmaktan kaynaklanan gücü ifade eden bir kavramdır. Devlet kavramının “hukuk” ile tarif edilmesi de bu gücün yasallık çerçevesine kavuşturularak meşru bir zemine oturtulması çabasından ileri gelmektedir.

Hukuk, Arapça “hak” (حق) kelimesinin çoğul formu (haklar) olmakla beraber “ölçü” anlamında kullanılmaktadır. Kelimenin temel anlamı düşünüldüğünde devletin “haklar”ı koruyan bir yapı olarak anlaşılması veya tarif edilmesi önemlidir. Her ne kadar Kant, “hukukçular hâlâ hukukun tanımını aramaktadır” dese bile, hukuku genel mânâda, örgütlenmiş bir toplum içinde yaşayan insanların birbirleriyle veya yine insanların meydana getirdiği toplulukların birbirleriyle olan ilişkilerini düzenleyen, insan haklarını güvence altına almak amacıyla oluşturulan ve devlet gücü ile desteklenen bağlayıcı, genel, soyut ve devamlı kurallar bütünü şeklinde tarif etmek mümkündür. Kimileri hukuku sözleşmelerden doğan haklar olarak tarif etseler de, hukuk esasında toplumsal veya özel sözleşmelerle ulaşılmış veya belirlenmiş hakların korunması mânâsına gelir.

Konumuz “iktisat” olduğu hâlde bu kavram ve tarifler üzerinde neden bu kadar durduğumuz merak edilebilir. İlk bakışta birbiriyle ilgisiz gibi görünse de, üzerinde durduğumuz devlet ve hukuk olgularının temelinde “iktisat” yatar.

“Hukuk”tan söz edebilmek için “haklar”ın var olması gerekir. Ama haklar her zaman edinilmiş şeyler değildir. İnsanlar, doğal ve temel haklara  doğuştan sahip olurlar. Bunlar, en doğal haklardır ki aslında hukuk, bu hakları belirlemekten  başka bir şey değildir. Hukuk sistemini meydana getiren sözleşmeler zaten karşılıklı hakları tarif ve tescil ederler.

Modern hukukta “insan hakları”ndan söz edilse de aslında bunlar, hukuk yapıcıları tarafından tarif edilmiş haklar olarak  değerlendirilmektedir. Oysa her şeyden önce bireyin yaşam hakkı ve özgürlükleri gibi varoluşsal hakları gelir. Dolayısıyla doğuştan sahip olunan bu temel haklar hukukun temelini oluştururken sözleşmeler için ayrı bir hukuka ihtiyaç var mıdır? Bu, tartışılması gereken önemli bir sorudur.

Dostoyewski’ye göre “aşk, arzulanan bir varlıkta bulacağımız tada susamaktan başka bir şey değildir”. Yani hedefe ulaşıldığında aşk da biter ve muhafazakârlaşır. Pratikte ne kadar radikal veya devrimci olursa olsun, bütün ideolojiler veya hareketler muhafazakârlaşırlar. İnsan meraklı bir varlık olsa da, korkuları çoğu zaman onun merakını bastırarak araştırma ve ilerleme çabalarının önüne geçer. Hâl böyle olunca insan, en azından sahip olduğu şeyleri kaybetmemek adına, bulunduğu yeri koruma çabası içine girer.

Kimileri dindarların daha esnek, değişen şartlara uyum sağlayabilen bir yapıda olduğunu ileri sürseler bile, en azından son bin yıldır din adına herhangi bir yeni çıkış, bir değişim veya ilerleme kaydedilmediği de bir gerçektir. Bu durum, dindarların çok daha koruyucu (conservative) olmalarına sebep olmuştur ki, buna benzer katı bir tutumu faşizmde de görmek mümkündür. İster din ister hukuk açısından olsun bütün kurallar, birey ile birey, birey ile devlet veya toplum ile toplum arasındaki ilişkileri düzenlemek, kimin ne yapıp ne yapmayacağını söylemek ve itiraz edenlere yaptırım uygulamak üzerine düzenlenmiştir. Belli kurallar etrafında teşekkül eden devletin de en temel varoluş nedenlerinden birisi budur ve devlet, büyük oranda iktisadi gücün dolaşımı esnasında ortaya çıkan haklara ve daha da önemlisi güce müdahale etmek için vardır.

İnsanın “yaşama hakkı” söz konusu olduğunda, kaynak kullanımı zorunlu hâle gelir. Çünkü insanın yaşamak için birtakım ihtiyaçları vardır ve bu da doğada mevcuttur. İnsanın yaşamasını sağlayan kaynaklara ulaşma çabası iktisadın da başladığı yerdir. İnsan, bu noktada doğal olan ve kendi hakkı olan bir şeyi almak için başkalarının veya devletin müdahalesi ile karşılaşır. Oysa aslında, devletin varoluş nedeni kişi haklarını korumaktır.

Bu çelişki, “devlet” tanımında veya anlayışında bir sorun olduğunu gösterir. Hukukun hangi evrensel ilkelere göre belirlenmesi gerektiği de, yine aynı çelişkiden dolayı yeniden ele alınması gereken önemli bir konu olarak öne çıkar. Dolayısıyla gerek devlet ve gerekse hukukun var olabilmesi için insanın yaşama hakkına bağlı olarak kaynaklara erişme ve yararlanma çabasından başlamak üzere, bütün toplumsal organizasyonların zaten var olan evrensel ilkelere göre yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Böyle bir sorgulama, devlet denilen olgunun aslında büyük bir yanılsamadan ibaret olduğu şüphesini doğurmaktadır. Devlet, davranışları kontrol eden, baskılayan veya düzenleyen baskın bir figür olmak yerine bireyin ve dolayısıyla toplumun sadece temel haklarının karşılanabilmesi için gerekli olan organizasyonlardan ibaret olabilir.

Devletin de hukukun da varoluş nedeni insan olduğu için bu yapılar, bizim varoluşumuzu düzenleyen organizasyonlar değil, onları var edenin varoluş haklarını karşılamak için ortaya çıkmış yapılar olmalıdır. İşte iktisadın ana omurgasını oluşturan şey de budur. Eğer insan yaşama hakkına sahipse, zaten kendisine ait olan kaynaklara ulaşmak zorundadır. Devlet veya hukukun görevi insanın kaynaklara ulaşma ve yararlanma çabasını güvence altına almaktan başka bir şey değildir. Öyleyse iktisat olmadan hukukun varlığından da söz etmek olanaksızdır. İktisatsız bir hukuk ve devlet anlayışı, pratikte tutarsızdır. Eğer bir değer üretilmiyor ise, eğer kaynaklar herkesin kullanımına açık değilse, paylaşım söz konusu değilse devlete veya hukuka olan ihtiyaç da kendiliğinden ortadan kalkar.

Gerçekten yanılıyor olabilir miyiz? Bildiğimiz devlet, hukuk veya iktisat aslında bambaşka şeyler olabilir mi?

 


________________________________________________

 

Abstract

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

This is a working definition for Islamic Economic Theory. Discussion completely based on Quran, without the traditional and fundamentalist reviews.

Traditional reviews contains some economic parameters but this is not a definite assumption for “Islamic Economics”. Based on charities economy providing for social solidarity with agricultural society perception but, don’t have any idea against the power of big capital or capitalism. How to survive, how to find solutions, how to provide a sustainable benefits for members…

If Qur'an coming from an universal source, should be have solutions for contemporary problems.

In this study, economic concepts are considered free from the traditional perception. With a neutral point of view, The Theory of Islamic Economics, it will be understood that there isn’t a remote possibility.

Keywords : Zaqah Bank, Islamic Investment, Credit terms, Riba, Land Ownership, Savings, Charity, Funds Management, Principles of Islamic Economy

This research is not necessarily those of the Islamic Research of Training Institute or of the Islamic Development Bank or of any other Islamic Communities. References and citations are allowed but must be properly acknowledged.

 

[1] Türk Dil Kurumu Sözlüğü, 2005, s.514.

[2] Franz Oppenheimer, Devlet, Phoenix Yayınları, s.29.

[3] Haşr:7.

 


ISLAM IKTISAT TEORISI - THE THEORY OF ISLAMIC ECONOMIC SYSTEM
1-ISLAM IKTISAT TEORISI VE TOPLUMSAL MEKANIZMALAR
3046 Okunma
2-BAŞLARKEN
1383 Okunma
3-METOT
1218 Okunma
4-BOLUM I - IKTISADI SISTEMLER VE ŞERIAT
1435 Okunma
5-FAIZSIZ BANKACILIK - ŞERIAT KAPITALIZMI
1149 Okunma
6-BOLUM - II / TARIHSEL YANILGILAR
1081 Okunma
7-RIBA - BIR OZGURLUK DOLANDIRICILIĞI VE FAIZ ILIŞKISI
1222 Okunma
8-TOPRAK ve MÜLKIYET - OZGUR TOPLUM IDEALI
1161 Okunma
9-SADAKA - VERGI SISTEMI / KAMU MALİYESİ
1210 Okunma
10-BÖLÜM III - ISLAM İKTİSAT TEORISI / Kurumsal Çerçeve
2495 Okunma
11-ZEKAT - IKTISADI YONETIM SISTEMI
1114 Okunma
12-İNFAK - TASARRUF MEVDUATI
1186 Okunma
13-KARZ-I HASEN / YATIRIM FONF VE KAMU SERMAYESI
1112 Okunma
14-BOLUM-IV / IKTISADI PARAMETRELER VE UYGULAMA PERSPEKTIF
1031 Okunma
15-İKTİSADİ FAKTÖRLER
1714 Okunma
16-IKTISADI YONETIM SİSTEMİ - BANKA VE KURUMSAL YAPI
1105 Okunma
17-KAYNAK VE YATIRIM YÖNETİMİ
1035 Okunma
18-TOPRAK VE DOĞAL KAYNAKLAR - YONETIM ve SORUMLULUK
1010 Okunma
19-URETM ve ISLETME
1257 Okunma
20-FİYAT ANALIZI - ÜCRET , FİYAT, PARA
1239 Okunma
21-TUKETIM
1114 Okunma
22-SERBEST TICARET VE PIYASALAR
1225 Okunma
23-YAPISAL ANALIZ - MAKRO ve MIKRO UNITELER UZERINDEKI ETK
1058 Okunma
24-IKTISADI BUYUME VE TOPLUMSAL ETKILER
1233 Okunma
25-IKTISADI DENGELER ve REFAH TOPLUMU
1087 Okunma
26-IKTISADI EVRIM - DOGAL EKONOMIYE GECIS
1134 Okunma
27-UYGULAMA PARAMETRELERI
1111 Okunma
28-IKTISAT ve HUKUK
1187 Okunma
29-DONUSUM VE YENI DUNYA DUZENI
1115 Okunma
30-KAYNAKCA
1229 Okunma

© 2024 - Akevler