G-20’de terörde kaçıncıyız?
1281 Okunma, 1 Yorum
Mehmet Altan - Star
Mehmet Hikmetumut

• G-20’de terörde kaçıncıyız? 26 Haziran 2010 Cumartesi

 

 

Kişi başına düşen milli gelir açısından Avustralya 52 bin 58 dolarla ilk sırada yer alıyor. Fransa’da kişi başına düşen milli gelir 48 bin 816 dolar, Almanya’da 46 bin 677 dolar, ABD’de 46 bin 380 dolar. Japonya 45 bin 371 dolarla kişi başına düşen milli gelir açısından 5. G-20 ülkesi olurken, Japonya’yı, 40 bin 466 dolarla İtalya, 40 bin 350 dolarla İngiltere, 39 bin 668 dolarla Kanada, 19 bin 498 dolarla Güney Kore, 16 bin 542 dolarla Suudi Arabistan, 11 bin 77 dolarla Hindistan takip ediyor. Türkiye kişi başına düşen 9 bin 961 dolar milli geliriyle listede 12. sırada kendine yer buluyor. *** Şiddet ve terör ortalığı cehenneme çevirmeden önce. Türkiye’nin “Avrupa’nın 6.”, “dünyanın da 16. büyük ekonomisi” olduğunu sabah akşam dinleyip duruyorduk.  Hatta bu böbürlenme sonunda tüm iç ve dış dengeleri bozacak vahim hatalara yol açtı. Üstelik Osmanlı İmparatorluğu’nun çökmeden önce dünyanın en büyük 10. ekonomisi olduğunu da çoktan unutmuş gözüküyorduk

 

 

• Demokratikleşme mi, yönetim kavgası mı? 24 Haziran 2010 Perşembe

Otuz yıldır yürürlükte olan ve belediyeleri “vesayet” rejimi altında inleten 82 Anayasası’na fiilen karşı çıkmayıp, belediye konusunda Avrupa Konseyi kararına sahip çıkmak, “insan odaklı” bir rejim arzusunu mu ifade eder yoksa siyasetçinin “yönetme” kavgasını mı? İnsanı dışlayan bir yönetim işe yaramaz. Bir işe yarasa mevcut rejim yarardı. Yönetileni inkâr eden mevcut merkezi yapının, yerel düzeyde bir ikincisine meyletmenin, Zergan Deresi öyle kaldıkça kimseye bir yararı olmaz. Ben yerel yönetimlerin Avrupa standardında “özerk” olmasından yanayım ama bu “özerkliğin”, yeteneğinden dolayı değil de “ırkından” dolayı işbaşına gelmesi gerektiğini düşünen insanların elinde bir “aldırmazlığa” dönüşmesine karşıyım. Benim için Zergan Deresi’nin ıslahı ve o bölgede yaşayan insanların yaşam standardının yükselmesi, onu ıslah edecek adamın ırkından daha önemlidir çünkü.

 

 

• Çifte bacakla tekme atılmaz 23 Haziran 2010 Çarşamba

 

 

Madem “dışarısının” da “bir anda” “içeriyi” cehenneme dönüştürme gücü var... Ya da “dışarının”, “içeriyi” bir anda “cehenneme” döndürmesini önleyecek gücün yok... Bunu neden hesaplamasın ki? Abartılı övünme...Yersiz babalanma...Şimdi 17 yaşındaki Buse’yi de kopararak, muhtemeldir ki “iç ve dış” dayanışmalı Ergenekoncu bir kalkışmaya dönüştü. Mitterand Kabinesi’ne “Dış Ticaret Bakanı” olarak giren, Fransa’nın en renkli siyasetçilerinden Michel Jobert’in gençliğimden beri hiç unutmadığım bir sözü vardır: -Çift bacakla tekme atılmaz..Atılır ise, nasıl düşüleceği bellidir çünkü..***Amaç...Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının refahını ve özgürlüğünü, yeryüzüyle boğaz boğaza gelmeden sürekli arttırmaksa...Bunun ilkesi de bellidir: “Demokrasi, insan hakları ve piyasa ekonomisi”... Bunun tersi ise ağır bir tecrit...Ya da akşamdan sabaha ölümlere uyanmak olur...

 

• Sözde ‘Milli Güvenlik Devleti’ 22 Haziran 2010 Salı

İş hırsız hikâyesine döndü...“Milli güvenlik devleti” ama içeriye propaganda yaparken...Yoksa 26 yıl sonra şiddetle neden başa çıkamadığını dünkü zirve bildirisi açıklamakta...Üstelik “profesyonel ordu” da yok..Yani milli güvenlik devletinin gereklerinden çok uzak bir durum...  ***Peki, çağın gereklerine uygun olarak “insan odaklı” “evrensel zenginlik toplumuna” dönüş? O da yok. Şehitlerimiz yanı sıra, trafikte ölenin de haddi hesabı yok, madenlerde de, Tuzla’da da... İş hırsız hikâyesine döndü.Gel desen gelmiyor, git desen gitmiyor...Ve çocuklarımız ölüp duruyor..

 

 

 

Mehmet Hikmetumut


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
04.07.2010
17:44

SÜLEYMAN KARAGÜLLE’NİN YORUMLARI

G-20’de terörde kaçıncıyız?

(Mehmet Altan’ın 26 Haziran yazısı)

Dolar cinsinden millî geliri sıralamış. Bu hiçbir şeydir. Doları ucuzlatırız. Millî gelirde değerimiz iki misli artar. Milli geliri o ülkenin ücretleri ile ölçmeliyiz. Türkiye’deki asgari ücret 500 dolardır. Amerika’da asgari ücret 2000 dolar ise dörtle çarpmamız gerekir. Ayrıca kayıt dışı ekonomi de çarpılmalıdır. Yani sekiz misli olmalıdır. Türkiye’de 10 000 dolarsa, yani Türkiye’nin gerçek millî geliri 80 000 dolardır.

Mehmet Hikmetumut; yanlışa hizmet etmek için zaman harcıyorsun.

Cevap ver bana, hesabım yanlış mı?

Demokrasi mi, yönetim kavgası mı?

(Mehmet Altan’ın 24 Haziran yazısı)

Türkiye otuz senedir askeri müdahalesiz Kenan Evren’in anayasası ile geldi. Bugün AK Parti iktidarda ise onun anayasası sayesinde iktidardadır. Yerel yönetime karşı olmak zulmü özlemektir. Sistem önce iyi niyetle yönetilecek şekilde kurulur. Kötü niyetlilere karşı tedbir alınır. Kötü niyetlilere göre sistem kurulmaz.

Mehmet Hikmetumut; bu saçma fikirleri kritik etmeden nasıl aktarıyorsun?

Çifte bacakla tekme atılmaz

(Mehmet Altan’ın 23 Haziran yazısı)

“Demokrasi, insan hakları ve piyasa ekonomisi”.

Demokrasi ve insan haklarının çözümünde iki ilke vardır. Yerinden yönetim ve hakemlik sistemi. Biraz önce yerinden yönetime karşı çıkan yazara göre demokrasi sömürü sermayesinin dediğini yapmaktır. Piyasa ekonomisi ise faizli sistemde sağlanamaz. Bunun faizli sistem yerine faizsiz kredileşme sistemdir. Yazar onu da kabul mü edecek? Yazar veya M. Hikmetumut. Demokrasi dediğin ekseriyet zulmü mü? İnsan hakları demek sermayenin istediğini sömürmesi mi? Serbest piyasa demek tekel sermaye mi?

Sayın M. Hikmetumut; böyle demokrasi, böyle insan hakları, böyle piyasa ekonomisi sizin olsun. Ülkemizde rahatsızdırlar. Biz kovacağız.

Sözde ‘Milli Güvenlik Devleti’

(Mehmet Altan’ın 22 Haziran yazısı)

Sayın M. Hikmetumut, iyi niyetli olduğunuz için size cevap veriyorum, yorum yazıyorum. Ordumuz olmadan milli güvenlik olur mu? Kalbim iyi çalışmıyor diye ‘kalbimi çıkarın’ diyerek hastahaneye gider misin? Tedavisiz karamsar karamsar ifadeler; çözüm yok! Fatura da AK Parti’ye. Evet, AK Parti’yi yıkabilirsiniz ama Türkiye’ye bir şey yapamayacaksınız. Milletim “III. Bin Yıl Uygarlığı”nı kurma ile görevlidir.

SONUÇ: Yorumcu yazarlara tavsiyem vardır. Değerlendirmeden bir yazarın fikirlerini aktarmayın. “Yazar” ile “Yorumcu Yazar” anlaşır da dergimizde saçma saçma yazılar yazarlarsa memnun olun. Çünkü zahmet çekmeden saçmalıkları öğrenme fırsatını bulursunuz. Siz yorum yazılarınızla bu vesile ile gerçekleri dile getirin.

SÜLEYMAN KARAGÜLLE





Sayı: 56 | Tarih: 4.07.2010
Ahmet Altan
Futbol ve hayat
2085 Okunma
Özer Ataç
Dücane Cündioğlu
Mantık Açılımı
1695 Okunma
Abdülkadir Altınhan
Zülfü Livaneli
Değişken bir kavram: Müstehcenlik
1375 Okunma
Ali Bülent Dilek
Ahmet Hakan
Ne diyeyim
1312 Okunma
2 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Fehmi Koru
İsrail özür dilemesin
1284 Okunma
Ahmet Kirtekin
Mehmet Altan
G-20’de terörde kaçıncıyız?
1281 Okunma
1 Yorum
Mehmet Hikmetumut
Ebubekir Sifil
Entellektüel Obezite
1266 Okunma
Zafer Kafkas
Mehmet Şevket Eygi
Kıyamet Alâmetleri Belirdi
1249 Okunma
Emine Hocaoğlu
Oktay Ekşi
Susanları özledik
1226 Okunma
3 Yorum
Vahap Alma
Ruşen Çakır
Hizbullah da açılmak istiyor
1186 Okunma
2 Yorum
Tayibet Erzen
Mahir Kaynak
SONUÇLARDAN SEBEPLERE
1171 Okunma
Süleyman Karagülle
Derya Sazak
Pervari sonrası
1162 Okunma
2 Yorum
Serdar Turan
Reşat Nuri Erol
Yeni Anayasa’da, ‘Yeni Devlet’ organisazyonu...
1140 Okunma
4 Yorum
Ilker Ardic


© 2024 - Akevler