Kıyamet Alâmetleri Belirdi
1239 Okunma, 0 Yorum
Mehmet Şevket Eygi - Milli Gazete
Emine Hocaoğlu

29 HAZİRAN 2010
SAL 04:10

AHİR zaman alâmetleriyle ilgili olan ve bize tevâtür yoluyla ulaşmış bulunan haberlerin büyük kısmı gerçekleşmiştir. Küçük alametlerin tamamı, büyük alametlerin bir kısmı zuhur etmiştir. Fitne ve fesat ayyuka çıkmıştır. Nifak ve şikak yaygın ve yoğun olmuştur. Maddî ve mânevî yangınlar, âfetler, felâketler dünyayı kasıp kavurmaktadır. Aşağıdaki hususlara dikkatinizi çekmeme izin vermenizi rica ederim:

1. Zina ve bina çok yaygın hale gelmiştir.

2. İki yüz metreyi aşan, başı bulutlara ulaşan dev, şeddadî, nemrudî binalar İstanbul'da göğe ser çekmektedir.

3. Yüz milyonlarca Müslüman, kâfirleri öylesine taklit etmektedir ki, onlar sıçan (kertenkele) deliğine girseler bunlar da girecektir.

4. Nifak ve şikak son derece yayılmıştır.

5. Müslüman kılığındaki birtakım (mecazî mânada)müşrikler Altın Buzağı dinine girmişler, paraya put gibi tapmaya başlamışlardır.

6. Niceleri dilleriyleKur'an okurlar ama o Kur'an hançerelerinden aşağı inip kalplerine nüfuz etmez.

7. Yaşları küçük, akılları güdük bir topluluk zuhur eder, onlar Kur'an okurlar, Hayrilberiyye Efendimizin hadîslerini nakl ederler ama gergin yaydan fırlayıp ava isabet eden, o hızla avdan da çıkıp giden ok gibi dinden çıkarlar.

8. Müslümanların evlerine "Deccal Gözü" girmiştir. Bu deccal Gözleri ile Müslümanların evleri kârhane, meyhâne, batakhâne, kumarhâne, puthâne, fısk ve fücur hâne haline gelmiştir.

9. Fâiz ve riba genelleşmiş, yaygın olmuştur.

10. Onların dinleri para, kıbleleri karıdır denilen uğursuz ve meymenetsiz bir tâife zuhur etmiştir.

11. Emanetlere riayet edilmez, emanetlere hıyanet edilir olmuştur. İşler, hizmetler, vazifeler, memuriyetler, makamlar, mevkiler, kürsiler ehliyetsizlere peşkeş çekilir olmuştur.

12. Emr bi'l-mâruf ve nehy 'ani'l-münker (İyiliği desteklemek, kötülüğü kösteklemek farzı) terk ve tâtil edilmiştir.

13. Her türlü fuhşiyyat alenen, cehrî olarak, küstahça işlenir olmuştur.

14. Nice helal yasaklanmış, nice haram helal haline getirilmiştir.

15. Camiler ve mihraplar süslenmiş, lakin vakit namazlarında, hele sabah ve yatsılarda cemaat son derece azalmıştır.

16. Müslüman toplum namazı terk etmiş şehvetlerine uymuştur.

17. Şeriatın tâzim edilmesini istediği şeylere tahkir edilmeye, tahkir edilmesini istediği şeylere tâzim edilmeye başlanmıştır.

18. Öncelikle Müslüman fakirlerin ve miskinlerin hakkı olan zekâtlar Şeriata aykırı olarak toplanmaya ve yine Şeriata aykırı olarak sarf edilmeye başlanmıştır.

19. Ümmet-i Muhammed, karanlık gecede çobansız kalmış, fırtınaya, yağmura, doluya tutulmuş, üstelik kurtların hücumuna uğramış bir koyun sürüsü gibi İmam-ı Kebirsiz ve Emîrü'l-mü'minînsiz kalmıştır.

20. Münafıklık alametleri olan yalan, emanete hıyanet ve vaadini yerine getirmemek çok yaygın hale gelmiştir.

21. Bir kısım Müslümanlar iman kardeşlerine yavuz, galiz, sert ve merhametsiz hareket eder; İslam düşmanı kafirlere karşı rikkatli ve merhametli hareket eder olmuşlardır.

22. Kanaat ve iktisat kalkmış, onun yerini lüks, israf, tebzir, saçıp savurma, sefahat almıştır.

23. İslam dünyasında sefihler idarenin başına geçmişlerdir.

24. Yalancı, fâni, aldatıcı dünya tercih edilmiş, âhirete sırt dönülmüştür.

25. Kendilerine din alimi süsü veren birtakım insî şeytanlar, şerirler Kur'an'a, Sünnete, icmâ-i ümmete, Şeriata aykırı batıl içtihatlar yapmakta, bâtıl fetvalar vermektedir.

26. Ülkede bunca fakir sürünürken, kendilerini dindar sanan ve gösteren bir yığın beyinsiz, Firavunlar ve Nemrudlar gibi sorumsuzca lüks hayat sürmekte, bin çeşit beyinsizlik sergilemekte, komşusu aç gecelerken onlar tok sabahlamaktadır.

27. Cahiller alim sayılmakta, gerçek alimler hor ve hakir görülmektedir.

28. Milyonlarca vasıfsız ve gafil Müslümanı birkaç bin kefere ve fecere parmağında oynatmaktadır.

29. Depremler çoğalmıştır.

30. Yanardağlar patlamaya başlamıştır.

31. Seller, su baskınları, toprak kaymaları, denizden yüksek dalgaların gelmesi ve karaları silip süpürmesi, esrarlı hastalıklar, açlıklar, kıtlıklar, bereketsizlikler çoğalmıştır.

32. Ortalık ulema-i su' ile dolmuştur.

33. Hak din, doğru yol, kurtuluşun çare ve çözümleri söylendiği, kitaplarda yazılı olduğu halde insanlar bunlara iltifat etmez olmuştur.

Bu gidişatın sonu ya içinde bulunduğumuz tarihî cycle'in kıyametidir, yahut Büyük Kıyamet'tir. Her hâl ü kârda uyanmamız, kendimize çeki düzen vermemiz; İslam'a, Allahın Kitabına, Peygamberin Sünnetine, Şeriat-ı Garra-i Ahmediyyeye (Allah'ın rızasına uygun şekilde) dönmemiz gerekir.

Herkes kendisinin, çoluk çocuğunun, yakınlarının, halkının, Ümmetin bütün mensuplarının imanını ve ebedî saadetini kurtarmak için ne kadar ilmi, imkanı ve gücü varsa bunları bütünüyle kullanmalıdır.

Bugünden tedbir almazsak, kıyamet savaşları başlayınca geç kalmış olabiliriz.

Kaza-i mübremi değiştirmek elimizde değildir ama imanla ölmek ve ebedî saadete nail olmak için sebeplere, tedbirlere, çarelere tevessül etmek elimizdedir.

Bize hak da bildirilmiştir, bâtıl da. Kim hakka sarılırsa necat bulur, kim bâtıla yönelirse kaybedenlerden olur. "Bilmiyordum" mâzeretimiz yoktur.

Yazının devamı için tıklayınız.

Yorum:

Yazarımız kıyamet konusuna yine değinmiştir.  Kuran’da kıyametin kopacağına dair alametlerin olmamasına karşı insanların her zaman merak konusu olan kıyamet alametleriyle ilgilenmeleri bana göre boş olaylardır. Diyelim ki kıyamet yarın kopacak deseler insanlar bunun için ne yapacaklardır. Ya da ne gibi tedbirler alacaklardır? Merak ediyorum. Zaten her insanın ölümü onun için kıyametin kopmuş olması demektir. Buna göre bizler Kuran-ı anlamalı ve onun istediği gibi bir düzende yaşamak veya çocuklarımızı yaşatmak için çalışmalıyız.

Teknolojinin gelişmesiyle oluşan yüksek binaların insanlar için hiçbir zararı yoktur. Tam tersine yararı vardır. Mesela İstanbul’da alt yapısı oluşmadan oluşan mahallelere baktığımızda çarpık bir kentleşme vardır. Evler tek katlı ya da iki üç kattan oluşan ve çocuklar için düşünülmüş bir oyun bahçesi olmayan düzensiz yerler yerine oranın belediyesi oraları yıkıp iki veya üç yüksek bina yaparsa oranın halkı oraya taşınacaktır. Üstelik çocuk oyun yerleri, bol yeşil alan, spor alanları, park alanları yapmış olacak daha güzel bir şehirleşme olmuş olacaktır. Zaten şimdi yeni yapılacak sitelerde bu özellikler bulunmakta, çok yüksek fiyatlarla satılmakta ve şehirden uzaktadır.

 

Emine Hocaoğlu






Sayı: 56 | Tarih: 4.07.2010
Ahmet Altan
Futbol ve hayat
2071 Okunma
Özer Ataç
Dücane Cündioğlu
Mantık Açılımı
1683 Okunma
Abdülkadir Altınhan
Zülfü Livaneli
Değişken bir kavram: Müstehcenlik
1362 Okunma
Ali Bülent Dilek
Ahmet Hakan
Ne diyeyim
1299 Okunma
2 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Fehmi Koru
İsrail özür dilemesin
1271 Okunma
Ahmet Kirtekin
Mehmet Altan
G-20’de terörde kaçıncıyız?
1268 Okunma
1 Yorum
Mehmet Hikmetumut
Ebubekir Sifil
Entellektüel Obezite
1253 Okunma
Zafer Kafkas
Mehmet Şevket Eygi
Kıyamet Alâmetleri Belirdi
1239 Okunma
Emine Hocaoğlu
Oktay Ekşi
Susanları özledik
1214 Okunma
3 Yorum
Vahap Alma
Ruşen Çakır
Hizbullah da açılmak istiyor
1176 Okunma
2 Yorum
Tayibet Erzen
Mahir Kaynak
SONUÇLARDAN SEBEPLERE
1159 Okunma
Süleyman Karagülle
Derya Sazak
Pervari sonrası
1150 Okunma
2 Yorum
Serdar Turan
Reşat Nuri Erol
Yeni Anayasa’da, ‘Yeni Devlet’ organisazyonu...
1128 Okunma
4 Yorum
Ilker Ardic


© 2024 - Akevler