DEVLET Planlama Teşkilatı eski müsteşarlarından CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici ile görüşmemizi bir süre önce anlatmıştım. O kadar doluydu ki, sözleri ağzından bir çağlayan gibi akıyordu. Hepsini bir yazıya sığdırmak mümkün değildi.
İlhan Kesici'nin anlattıklarına bugün devam ediyorum...
* * *
“Türkiye'yi bir korku devleti haline getirdiler, demiştim. Yalnız korku devleti değil ayrıca işsizler cehennemi haline getirdiler.
Ülkemizde kayıtlı işsizlik 3.5 milyon insan. Demek ki bir yıl içinde 860 bin insan kayıtlı ekonomide işini kaybetti. Kayıtsız ekonomide de bir o kadar, hatta daha fazla kaybetmiştir. Etti yaklaşık 2 milyon...
Bu insanların aileleri var, eşleri var, kızları var, oğulları var.
İnsanın ömründe iki kıyamet var diyorum. Biri, insanın ölümüdür. Bu büyük kıyamettir. ‘Küçük kıyamet' ise insanın sağlığındaki kıyamet, işi olan bir insanın işini kaybetmesidir.
Bir baba düşünün, oğluna, kızına çay parası veremiyor. Bu, sosyal dokunun tahribi demektir.
İşsizlik konusu, dünyanın en önemli meselesidir. Bütün dünya ekonomilerinin en önemli konusudur.
Türkiye ne yazık ki bu korkunç işsizliğin pençesinde kıvranan insanlarla ‘işsizler cehennemi' olmuştur.”
* * *
“Ben şimdi ‘kötü bir tablo' değil, sadece ‘bir tablo' çiziyorum.
‘Dünya krizi geldi, ben ne yapayım arkadaş?' denilemez. Başbakan gibi ‘Kriz teğet geçti' hiç denilemez.
Dünyadaki büyüme hızı ne oldu 2009'da? Krizin en ağır döneminde dünya ekonomisi çöktüğü zaman büyüme hızı eksi 1.1 oldu. Yani dünya ortalama 1.1 küçüldü. Ekonomik depremin merkez üssü olan Amerika'da büyüme hızı eksi 2.7 oldu. Yani yüzde 2.7 küçüldü. Peki ‘Teğet geçti' denilen Türkiye'de durum ne? Geçen hafta açıklandı, eksi 4.7... Çok kötü!
Azrail Amerika'da dolaşıyor ama ölüler Türkiye'den çıkıyor. Ekonomik anlamda söylüyorum bunu... Bu nasıl teğet geçme Allah aşkına?
Yandaş medyaya, yandaş akademisyenlere bakıyorum, televizyonlara çıkıp öyle pembe tablolar çiziyorlar ki, şaşırıp kalıyorum. Şöyle iyi, böyle iyi, kriz bizi teğet geçti. Hatta biz dünyanın uçanıyız, kaçanıyız filan diyorlar!
Bütün dünya bal olmuş, bir tek bizim kaşığın sapı kırık!
Bu devletin 80 yılda dişinden tırnağından arttırarak yaptığı tesislerin hepsinin satılması hazindir.”
* * *
“Forbes Dergisi dünyadaki dolar milyarderlerini gösteren listeler yapar. 2002 yılı sonunda, Türkiye'de 6 dolar milyarderi vardı. Şimdi 6'dan 26'ya, 30'a çıktı diyorlar. Bu vahim bir durum. Gelir dağılımındaki adaletsizliğin arttığını, gelir dağılımının darmadağın olduğunu gösterir bu... Hangi işi yaparsanız yapın, bu böyle çalışarak 7 sene içinde elde edilebilecek bir rakam değildir!
Medeni dünya, gelir dağılımı düzgün olmayan ülkeleri ayıplar. Medeniyet, gelir dağılımının düzgün olduğu yerlerde vardır.
Türkiye'nin 7 yılda, içeriye ve dışarıya ödediği rakamın toplamı 261 milyar dolardır. Yani 50-60 tane Atatürk Barajı kadar varlığı, faiz olarak dışarıya atmışız biz... Merkez Bankası'nın kasalarından her gün 110 milyon dolar faiz olarak uçmuş gitmiş! Hâlâ gidiyor.
Bu bizim iliğimizin, kemiğimizin emilmesidir. Çözüm nedir? Tek çözüm, ülke yönetiminin, bu işleri bilen, bu işlerden yüreği yanan ehil ellere geçmesidir.”
Yorum
Ülkemizde var olan cemiyetler konseyler dernekler bunlar biraz düşündürmüyor mu yetmiş milyonu aşmış bir nüfusa sahibiz farklı farklı düşüncelere sahibiz hangi partinin düşüncesi iktidar olursa diğer muhalefetler tarafından eleştirilere maruz kalıyorlar.
Ülkemizde gelmiş geçmiş iktidarla kendilerini güçlü kılma istemişlerdir ve her kesimde kendilerinin söz sahibi olmalarını istemişlerdir . gazeteciler cemiyeti ,basın konseyi,medya derneği gibi ve farklı dallarda kendilerini ön planda görmek istemişlerdir.
Önceki yazımda da işsizliğe deyinmiştim bir ülkede insanlarından daha çok gereksiz kaygılarından dolayı silahlanmaya yatırım yaptıkları için ekonomiyi ve işsizliği böyle görmek çok çok normal