Milli Gazete yazarı Gül’ün uçağında
Ahmet Hakan, Hürriyet, 13.12.2009
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, Milli Görüş ile yolları ayırdıktan sonra, epey bir süre her gün önüne gelen gazete tomarı içinden ilk Milli Gazete’yi çekip alıyordu.
Başbakan’ın ilk okuduğu gazeteydi Milli Gazete...
Bakıyordu ve acayip öfkeleniyordu...
“Şunlara bak ya... Neler de yazıyorlar” diyordu...
“Eski dava arkadaşları”nın kendisine acımasızca saldırmalarına fena halde bozuluyordu.
Sanırım Milli Gazete’dekilerin kendisiyle az da olsa gurur duymalarını bekliyor, eski yol arkadaşlığının hatırına hiç değilse bu kadar saldırgan olmamalarını umuyordu...
* * *
Bu durum Erdoğan’ın ilk iktidar döneminde hep böyle oldu...
İkinci iktidar döneminde...
Erdoğan güne Milli Gazete okuyarak başlama alışkanlığından vazgeçti.
Dikkate ve ciddiye almamaya başladı...
Kendi haline bıraktı Milli Gazete’yi ve eski dava arkadaşlarını...
Yok saydı yani... Görmezlikten geldi... Uçağına falan da hiç almadı...
Ambargo uyguladı fiilen...
Milli Gazete de bu uygulamayı hiç takmadı...
Milli Gazete ile Başbakan Erdoğan arasındaki ilişki bu şekilde sürerken...
En sürpriz atak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den geldi.
Gül, son Arnavutluk gezisine Milli Gazete’den bir ismi aldı...
Yeni Şafak, Türkiye, Zaman, Milliyet, Vatan, Sabah, Akşam temsilcilerinin yanında Milli Gazete’nin sakallı ve bereli yazarı Reşat Nuri Erol da Cumhurbaşkanı’nın uçağının konuk gazetecileri arasına girdi.
Böylece... Cumhurbaşkanı Gül, Milli Gazete’ye bir çiçek göndermiş oldu...
* * *
Peki Milli Gazete, Cumhurbaşkanı’nın bu çiçeğini alıp kabul etti mi?
Pek değil...
Her gazete Cumhurbaşkanı’nın uçağında temsilci bulundurmaktan bir kıvanç ve gurur çıkarırken...
Milli Gazete birinci sayfasında bu gururu okurlarıyla paylaşmadı.
“Yazarımız Reşat Nuri Erol, Cumhurbaşkanı’nın uçağında...” falan diye küçücük bir not bile yok birinci sayfada...
Peki ya iç sayfalarda...
Oralarda da bunun izine rastlamak mümkün değil...
Böylece koskoca gezi, sadece Reşat Nuri Erol’un köşe yazısının satırlarına gizlenmiş oldu...
* * *
Bakalım Abdullah Gül’ün “Milli Gazete açılımı”na Başbakan Erdoğan bir karşılık verecek mi?
Bakalım Zeki Ceyhan’ı yakında Başbakanlık uçağında görecek miyiz?
Takipteyim...
Reşat Nuri EROL’un CEVAP ve YORUMU
Muhterem Ahmet Hakan Bey;
Bugünkü köşe yazısındaki İlginize ve takibinize teşekkürler...
Arnavutluk’taki ilk günümüzde (10.12.2009), Sn. Cumhurbaşkanımızla yaptığımız basın görüşmesini haber ve fotoğraflarla gazeteye geçtikten sonra, Genel Yayın Yönetmenimiz Necdet Kutsal beyi arayıp gönderdiklerimi değerlendirmelerini istedim...
Bu sabah (13.12.2009) Necdet beyle yaptığım görüşmede, takip etmelerine rağmen gönderdiğim haber ve fotoğrafların ulaşmadığını söyledi... Teknik sebeplerle demek ki sadece köşe yazım ulaşmış... Malumunuz, Millî Gazete erken basılmak zorunda olduğundan, acil bir şekilde hazırladığım dokümanları Arnavutluk’taki fiziki şartlarda hemen göndermeye çalışmama rağmen, demek ki başarılı olamamışız...
Espriyle karışı bir not: Hürriyet’in imkanları olsa, elbette durum farklı olurdu!...
Üzüldüm ama durum benim ve gazetem açısından bundan ibarettir...
Bilvesile; yarınki "Karadağ’dan; Balkanlar’daki Türkiye’den..." yazımı da okumanızı istirham ederim...
***
Muhterem Ahmet Hakan Bey Kardeşim;
Bu yazınız benim için hayırlı bir vesile oldu...
Aylardan beri sizinle görüşmek için vesile arıyordum...
Nasip bugünmüş...
Ben kırk yıldan beri Üstad Sleyman Karagülle Hocamla alternatif sistem olan "Adil Düzen" üzerinde çalışıyorum...
Son aylarda, diğer pek çok çalışmalarımız yanında, internet ortamında haftalık "Akevler Adil Düzen Dergisi"ni yayınlamaya başladık...
Her arkadaşımız istediği bir YAZARI seçiyor ve kendi YORUMLARINI da ekleyerek kendi köşesinde serbestçe değerlendiriyor...
Dr.(tıp) ve Müh. M. Lütfi Hocaoğlu arkadaşımız, YAZAR olarak sizi seçti, her hafta sizin yazılarınızı YORUMLUYOR...
Bilginiz olsun...
***
Bilvesile; bizim kapımız herkese açık olduğu ve AKEVLER olarak herkesle çok rahat görüşen bir EKOL/EKİP olduğumuzdan; sizinle ve bütün çalışma arkadaşlarınızla görüşmeye ve hayırlı işlerde/çalışmalarda işbirliğine hazır olduğumuzu hatırlatırız...
Siz, Tayyip bey başta olmak üzere, başkalarına sitem edeceğinize; kendi kendinize ben/biz de aynen diğerleri gibi "ADİL DÜZEN ÇALIŞMALARINA" ve çalışanlarına neden ambargo uyguluyoruz diye sorgulayıverin...
Neden?!.
Ben/biz de kırk yıldan beri TAKİPTEYİZ ama "tık" yok!!!
Neden?!.
En derin selam, hürmet ve muhabbetlerimle...
Millî Gazete Yazarı
Kosovalı / Bosnalı
Reşat Nuri EROL
|