Gül: Anayasa Mahkemesi ne yapsın
1135 Okunma, 0 Yorum
Fikret Bila - Milliyet
Harun Özdemir

13 Aralık Pazar 2009

 

Karadağ gezisinde DTP’nin  kapatılmasıyla ilgili soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Gül: ‘Gönül isterdi ki parti yöneticileri, partilerini korumak için gerekli özeni göstersinler. Ancak onlar bunu yapmayınca Anayasa ve kanunlar karşısında Anayasa Mahkemesi ne yapabilirdi?

 

KARADAĞ
Kapatılan DTP’nin Genel Başkanı Ahmet Türk’ün partisinin parlamentodan fiilen çekildiğini açıkladığı saatlerde, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Karadağ’ın başkenti Podgorica’da bu konuyla ilgili sorularımızı yanıtlıyordu.
Cumhurbaşkanı Gül, ülke olarak parti kapatmalara karşı olduğunu belirtmekle birlikte, “Terör örgütünün, varlık sebebi olduğunu söyleyen parti yöneticileri oldukça Anayasa Mahkemesi ne yapsın?” dedi. Gül, “Gönül isterdi ki parti yöneticileri, partilerini korumak için gerekli özeni göstersinler. Ancak onlar bunu yapmayınca Anayasa ve kanunlar karşısında Anayasa Mahkemesi ne yapabilirdi?” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Gül, liderler zirvesi toplanması konusunda parti genel başkanları ve sözcülerinin verdiği olumsuz tepkiler karşısında da, “Bunun için ön çalışma yapmam gerekir demiştim. Gördüğüm kadarıyla bu çalışma kendiliğinden yapılmış oldu. İhtiyaç duyursam tek tek görüşürüm” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül’e gazetecilerin yönelttiği sorular ve yanıtları şöyle:

Anayasa Mahkemesi ne yapsın?
Anayasa Mahkemesi’nin DTP’yi kapatması Türkiye’nin gündemini oluşturdu. Bu kararı nasıl karşılıyorsunuz? Açılım sürecini nasıl etkiler?
- Ben aslında ilke olarak parti kapatmalara karşıyım. Anayasa Mahkemesi’nin oybirliğiyle aldığı bir karar var. Bu karara saygı göstermek gerekiyor ve bu kararın uygulanmasını beklemek gerekiyor. Gönül arzu ederdi ki partinin yöneticileri de partilerini korumak için gerekli özeni, dikkati göstermiş olsalardı. Onlar da bu özeni göstermeyince Anayasa Mahkemesi ne yapsın? Mahkeme ne yapsın? Anayasa ortada, kanunlar ortada.

Terör örgütü varoluş sebebi olursa
Bu devirde parti kapatılmaz anlayışı Türkiye’ye hâkim oluyordu. Anayasa Mahkemesi’nin de bu yönde mesajları vardı. Bir de AİHM’nin kararları var. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Şüphesiz ki mahkemenin kararının gerekçesini beklemek gerekir. Bu hepimizin şahit olduğu bir şey ki terör örgütünün, varoluş sebebi olduğunu ilan eden parti yöneticileri olduğu sürece mahkeme ne yapacak? Bunu aleni, mikrofonlardan söylediler.
“Kararın uygulanmasını beklemek gerekir” derken neyi kastediyorsunuz?
- Kararın nasıl uygulandığını hep beraber göreceğiz. Kanunlarımızda, hukuk devletinde bellidir.

Gösterilen anlayışı anlamadılar
  Bundan sonraki sürecin nasıl gelişeceğini tahmin ediyorsunuz?
- Ben şunu arzu ederdim doğrusu: Partinin yöneticileri, topyekûn belli bir konuyla değil, topyekûn Türkiye’de demokratikleşme sürecini, Meclis’e geldiklerinde kendilerine gösterilen ilgiyi anlamış olsalardı. Başta ben olmak üzere hiçbir ayrım yapmadım, siyasi partilerin hepsine eşit davrandım. Bütün bunların anlaşılamadığını, değerlendirilemediğini görüyorum. Türkiye dönüşü olmayan bir şekilde demokratik standartlarını geliştiren bir ülkedir.
Kopenhag kriterlerinin çoğunu gerçekleştirmiş bir ülkedir. Türkiye’de çoğunlukçuluğa inanılmıştır. Çok partili sistem, partilerin farklı farklı fikirlerinin olmasıdır. Farklılıkları Türkiye’nin bir zenginliği olarak görüp, bunları ayrımcılık olarak görenlere de daima karşı çıkılmıştır. Bunun daha iyi anlaşılacağını, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bunun ne kadar değerli olduğunu anlayacaklarını düşünüyorum. Türkiye, çok kararlı bir şekilde yoluna devam edecektir. Ümit ederim ki herkes bundan dersini çıkarır.
Gerginliğin çatışmaların hiç kimseye faydası yoktur. Bütün problemler demokratik yollarla aşılabilir. Türkiye’yi 20 yıl önceyle, 30 yıl önceyle mukayese ettiğinizde demokratik standartlarımız ne kadar yüksekse bu ileride daha da yüksek olacak. Teröre yer yoktur. Doğu ve Güneydoğu halkımıza seslenmek istiyorum. Türkiye bütün vatandaşlarına sahip çıkmıştır. Bütün vatandaşlarının sorununu çözmek için büyük bir gayret içindedir.
Terör örgütü asla vatandaşlarımızı temsil edemez. Terör örgütünün yüzünü herkes görmüştür. Terör örgütünü ve terörü izole etmenin çaresi demokratikleşmedir. Demokrasi, terörü ve terör örgütünü izole eder. Halkımız, Türk devletinin ne kadar iyi niyetle hareket ettiğini ve terör örgütünün bunu ne kadar istismar ettiğini görmüştür. Gün, dayanışma günüdür.
Kapatma kararı açılım sürecini keser mi?
- Ona bir şey demem, hükümet yürütüyor. Türkiye, topyekûn demokratik standartları yükselmeye devam edecek. Hükümetin icraatı, daha doğrusu tercihi ayrı, ona bir şey söyleyemem. Türkiye’nin demokratik standardı ayrı konulardır.

Liderler zirvesi
Liderlere çağrınız oldu. Liderler pek olumlu cevap vermiş gözükmüyorlar?
- Benim söylediğim, ‘Bir ön çalışma yapıp, bunun olabilirliğini görmem gerekir’di. Gördüğüm kadarıyla bir ön çalışma kendiliğinden yapılmış oldu. Belki başka yollar olabilir. 

Gizli görüşme yapmadım
Tek tek görüşür müsünüz?
- Olabilir. İhtiyaç duyarsam tek tek görüşürüm. Ben hiçbir liderle gizli görüşme yapmadım. Ben liderlere teşekkür ettim, ki benim anlattığımı kendilerinde muhafaza ettiler.
ABD Büyükelçisi Nabi Şensoy’un istifasından haberiniz var mıydı? Büyükelçiler sizi de temsil ediyor.
- Bilgim vardı. Yorum yapmayacağım.

Karadağ Cumhurbaşkanı Filip Vujanovic ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TİKA  (Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi) tarafından yaptırılan Karadağ Medresesi’ni açtı.

 

 

Y O R U M     :

 

BENDEN SORMASI

 

Türkiye’de bir parti teröre yataklık yapmış veya ülke dışından mali yardım almışsa ve bu da kanıtlanmışsa kapatılır. Türk Hukuk mevzuatında bu iki gerekçenin mahkeme kararlarına yansıması kapatılma hükmüdür.

 

DTP örneğinde olduğu gibi, hakkında kapatılma davası açılmış bir partinin iki yıldan beri her koşulu değerlendirip kapatılmak için gerekçeler sunması savcılığı rahatsız etmemiştir. Parti binasını molotof kokteyl deposu yapmak, partinin kapısına kilit vurmaktır. O da yapılmıştır.

 

Anayasa Mahkemesi kuruluş kanununda da belirtildiği gibi siyasi kararlar alabilir. DTP’nin yeni koşulları değerlendirebileceği veya terörü lanetleyen bir siyaset yapabileceği ümit edilmiş ve buna uygun bir süre de tanınmıştır. Ama DTP bu fırsatları değerlendirmek istememiştir. Ve parti kapatılmıştır.

 

Bu aşamada “Ben parti kapatılmasına karşıyım!” tepkilerini anlamak zor. Bir ülkenin hukuk mevzuatında parti kapatma hükümleri yer aldığı sürece, hukuk içerisinde hareket etmeyen partiler kapatılır. Yasaları beğenmeyenlerin izleyecekleri yol, yasaları çiğneyerek siyaset yapmak olmamalı. Buna anlayış gösterilemez.  

 

Önce siyasi partiler kanununda yasa değişikliği mücadelesi verilir ve sonuçlandırılır. Bundan sonra da yeni yasal çerçeve içinde ona uygun siyaset yapılır.

 

Bu mücadeleyi 23. Dönemde parlamentoda hiçbir parti somut olarak vermemiştir. DTP de, AK Parti de kapatılma tehdidi altında siyaset yapmasına rağmen bu konuda Meclis gündemine herhangi bir yasa teklifi sunmamışlardır.

 

O zaman yapılmak istenen nedir?

 

Haydi diyelim, DTP teröre yataklık yapmayı siyasal bir amaç edinmiş.

 

Peki, AK Parti neden hareketsiz?

 

Bu kadar saf sorularla olup bitenleri anlamaya çalışmak bize yakışmaz. Biz kendimize yakışanı yapalım, görüşümüzü netleştirelim:

 

1-Türk seçmeni kapatılmayı fırsata dönüştürmeyi bilir. Bu kez de böyle olacaktır. Bana güvenin..

 

2-AK Parti de kapatılan bir partiden doğmuştur. Kimse bu sonuçtan şikayetçi değil. Söylenenleri ciddiye almazsanız iyi olur..

 

3-Partilerin liderleri güçlü değilse, parti denen tüzel kişilik tabela bile olamamakta. Bu ülkede lider güçlü ise onu veya yakın çevresini değiştirmek çok zor. Kongrelerin çare olamadığı yerde “kapatılmak” yollardan bir yoldur; bazen de en iyi yoldur. Kapatılan partinin canına can, kanına kan katar. Böyle biline..

 

4-DTP, kendisinden önce kurulup kapatılan partilerin devamıdır. Bu parti de siyasi hareket içinde, basamak olma görevini ifa için kapatılmıştır. Yeni partiler ile bugüne kadar olanlardan farklı bir siyasallaşma yaşanacağı  şimdiden belli. Gelişmelerin yönü bunu gösteriyor..

 

5-DTP’de siyaset yapanlar arasında görüş ayrılığı hep vardı. Partiyi “Genel Başkan” ile “Eş Başkan”, iki ayrı kişi temsil ediyordu. Ayrışma da bu çizgide olacak.. Bölgesel düşünen ve şiddete yataklık yapanlardan oluşan  bir parti ile,bölgeyi Türkiye ile birlikte düşünen çatışmasız demokrat ikinci bir parti..

 

6-Anayasa Mahkemesi, aldığı kararla bu ayrışmayı netleştirmiştir. Önemli bir karar almıştır. Asıl yasaklanması gerekenler hakkında savcılık kurumu iddiada bulunmamış ve belge de sunmamıştır… Ben Abdurrahman Beyin akıllı olduğunu söylüyordum bana inanmıyorlardı. İşte sana akıl..

 

7-ABD özel güvenlik şirketleriyle dirsek temasında olanlar ayrı bir parti kuracak. Obama ekolü ise daha ılımlı ve barışçı bir yol izleyen ikinci partiyi kuracak. Haydi size bir soru: Apo hangi tarafta yer alacak?  

 

8-ABD özel güvenli şirketleri Irak’ta aktif oldukları sürece, PKK Irak’taki varlığını sürdürecektir. Kaç tane PKK olduğunu herkes öğrenecek. Bunu da şimdiden benden duyun..

 

9-Sayın Başbakan’ın Obama ile görüştüğü saatlere denk düşen Reşadiye saldırısı neye yorumlana ki? Erdoğan ile Obama anlaşsalar, acaba Türkiye’yi terörden arındırabilirler mi? ABD’de Obama’nın böyle bir gücü var mı?

 

10-Türkiye’nin PKK ve Ergenekon sorunu var da ABD’nin nesi var? Bunun farkında olan kaç Türk var? Beyler, El-Kaide ve Özel Güvenlik sektörü ABD’nin nesi oluyor? Hangi lider daha güçlü, hangisi daha zor durumda? Kim kime yardım edecek? Bilen var mı?

 

11-Türkiye’de Ergenekon Terör Örgütü’nün ipini pazara çıkarabilecek güçte bir iki Cumhuriyet Savcısı bulmak mümkün. Acaba ABD’de bölgesel savaşlar çıkaracak ve dünya barışını tehdit edebilecek güçte, bütçeden üçyüz beşyüz milyar dolar kullanabilen Özel Güvenlik sektörünü ,ABD’de kim sorgulayacak? ABD’de böyle bir mekanizma var mı? Bu da ödev sorusu..

 

12- Türkiye, NATO’da soğan doğrayarak Batı ittifakı içinde daha ne kadar kalacak? Özellikle ABD buna ne kadar sabredecek?  

 

......

 

...... 

 

 

 

Harun Özdemir






Sayı: 27 | Tarih: 13.12.2009
Hayrettin Karaman
İslam ve farklılık
1790 Okunma
2 Yorum
Hilmi Altın
Ahmet Hakan
Kürt cephesinden bazı söylentiler
1368 Okunma
2 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Mehmet Altan
Müslüman İsrail
1314 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Oktay Ekşi
Gidiş kötü
1240 Okunma
2 Yorum
Vahap Alma
Nazlı Ilıcak
Ölen de, öldüren de bizden
1229 Okunma
1 Yorum
Fatma Karuç
Mehmet Şevket Eygi
Tam Toz Duman
1215 Okunma
Emine Hocaoğlu
Ali Bayramoğlu
PKK, Tokat, DTP
1214 Okunma
Özgül Ertuğrul
Can Ataklı
Fehmi Bey’den al haberi AKP’yi zor günler bekliyor
1208 Okunma
Mesut Karaaytu
Toktamış Ateş
En büyük asker...
1206 Okunma
Osman Eskicioğlu
Ebubekir Sifil
Modern Çağda Tebliğ ve Davet
1202 Okunma
1 Yorum
Zafer Kafkas
Bekir Berat Özipek
Dezenformasyon akıyor demokratlar bakıyor
1181 Okunma
Bünyamin Demir
Mahir Kaynak
Operasyon sürüyor
1179 Okunma
Süleyman Karagülle
Fehmi Koru
DTP kapatıldı, ama...
1172 Okunma
Ahmet Kirtekin
Zülfü Livaneli
Ahmet Türk’ten ılımlısını bulmak zordur
1154 Okunma
Ali Bülent Dilek
Fikret Bila
Gül: Anayasa Mahkemesi ne yapsın
1135 Okunma
Harun Özdemir
Mehmet Niyazi
Edebiyat mevsimi
1133 Okunma
Abdurrahman Erol
Reşat Nuri Erol
Arnavutluk’tan Balkanlar’daki Türkiye’den...
1111 Okunma
1 Yorum
Ilker Ardic
Ruşen Çakır
Talimat yine Apo’dan
1109 Okunma
Tayibet Erzen


© 2024 - Akevler