14.11.2009
TBMM’de “tarihi bir gün” yaşamayı bekliyorduk ama pek öyle olmadı. Siyasi parti liderleri Kürt sorunu ve hükümetin başlatmış olduğu açılım süreci hakkındaki görüşlerini bir kez daha, Genel Kurul atmosferinde, daha vurgulu bir şekilde tekrarladılar. İçişleri Bakanı Beşir Atalay, kısa ve orta vadede atmayı düşündükleri bazı adımları sıraladı fakat bunlar fazla ilgi uyandıramadı. Çünkü yerleşim birimlerinin eski isimlerinin iadesi, siyasi partilerin Türkçe dışında dillerde propaganda yapabilmesi gibi projeler zaten daha önceden biliniyordu veya “ayrımcılığa karşı komisyon”, “kolluk şikayet mekanizması” gibi kurulması düşünülen yeni yapılanmaların ne oldukları tam olarak anlaşılamadı. Burada bir parantez açıp “ayrımcılık” ile ilgili yeni yapının bir tür ombudsmanlık olarak tasarlandığını ancak “etnik” konulardan ziyade mezhep ayrımcılığını, diğer bir deyişle Aleviliği ilgilendirdiğini belirtelim.
Buna rağmen Başbakan Erdoğan’ın, Atalay’ın konuşmasını yeterli bulup “somut adımlar” konusunda hiçbir şey söylememesi hiç kuşkusuz dikkat çekiciydi ama şaşırtıcı değildi. Ama dünkü genel görüşmenin en çarpıcı yönü, içinde bulunduğumuz açılım sürecinin en temel konusu olan PKK’nın silahsızlandırılması konusunda iktidar partisinden en ufak bir bilgi verilmemesiydi. Bunda ülkeye dönüşler sırasında yaşananlar ve bunların doğurduğu tepkilerin rolü kuşkusuz çok etkili olmuştur, nitekim CHP Lideri Baykal konuşmasında bu konuya hayli geniş bir yer ayırmıştı.
Erdoğan’ın itirafı
Yazının tamamı için tıklayınız.
Yorum:
İngiltere'yi sarsan namus cinayeti
İngiltere''de, karısını; uzun süre sosyal paylaşım sitesi facebook''un başından ayrılmadığı için boğduğu iddia edilen 31 yaşındaki Brian Lewis''in davasına devam edildi.
***
Avusturya'da sapık baba öz kızına 24 yıl tecavüz etti!
Kızına 24 yıl tecavüz edip, 6 çocuk yaptı. Sapık babanın itirafları şok etti. Bebeğin cesedini fırında yakmış!!!
*** |
Fransa’nın Bourgoin Jalieu kenti, silah sesleriyle sarsıldı. Türk baba 2 oğlunu öldürdü, eşi kaçtı. Fransa'nın Bourgoin Jalieu kentinde oturan Mustafa A., henüz belirlenemeyen nedenle 7 ve 10 yaşındaki 2 oğlunu öldürdü, eşi Sibel ise komşuları olan Türk aileye sığınarak canını zor kurtardı. Cinayet nedeninin henüz bilinmediği ve ailenin sorunsuz bir yaşam sürdüğü, Mustafa A.'nın işsiz olduğu belirtildi. |
|
*** |
Çinli kadın eşini, yatağa ayaklarını yıkamadan girdiği için yakarak öldürdü.
***
Kendisi ölecek diye karsını da öldürdü.
50'li yaşlarındaki karısı Heather’ı uyuduğu sırada başından silahla vurarak öldüren 70 yaşındaki İngiliz milyarder, daha sonra intihar etti. İngiliz milyarderin kanser olduğu öğrenildi.
***
Küçük bilgisayar kurdu kaçırıldı, öldürüldü. Gözler Metin2 oyununa çevrildi.
Erzurum'da 3 Kasım günü evinden okula giderken 17-18 yaşlarındaki genç bir erkek tarafından kaçırıldı. Çevresinde "bilgisayar kurdu" olarak tanınan 13 yaşındaki Musa Kang vahşi şekilde başı taşla ezilmiş şekilde öldürülmüş olarak bulundu. Sanal ortamda oynanan bir oyunun şifrelerini kırdığı ve bundan dolayı kaçırıldığı öne sürülüyor.
***
Çözüm?
Bunlar yakın tarihlerde gazete manşetlerinde yer almış cinayet haberleri. Maalesef hepsi doğru ve yine maalesef ki her gün buna benzer binlerce olay dünyanın dört bir yanında yaşanıyor. Peki neden?
Nasıl bir manevi boşluk, nasıl bir ruh bozukluğudur, insanlara bunu yaptıran? Burada bir insanın bir sebeple başkasını öldürmesinden, başkasını incitmesinden değil, sudan sebeplerle bile öz çocuğunu doğrayabilmesinden bahsediyoruz.
Bunların yaşanmasında aile ve toplum yapısının bozulmasının büyük payı varsa da, yargı ve ceza sisteminin (sadece Türkiye’de değil) çarpıklığı ve yetersizliği de oldukça etkilidir, diye düşünüyorum. Ne de olsa, cezaların bir yaptırımı ve caydırıcılığı yok.
Toplumun her yanından kanayan yaralar ancak kurulacak Adil Yargılama Sistemiyle durdurulabilir. Sorun demokrasi, sağlık, finans, cinayet, hırsızlık vs. ne olursa olsun, çözüm tek.
Ve yazıma yine bir haber manşetiyle son vermek istiyorum:
3 Dini Lider: Çözüm Tanrı’nın Sistemi
Active Academy tarafından düzenlenen ‘Uluslararası Finans Zirvesi’ bu kez finans ve iş dünyası dışında üç büyük dinin temsilcilerini buluşturdu. Hristiyan alemini temsilen İstanbul Rum Patriği Bartholomeos, Türkiye Musevi Cemaati Hahambaşısı Rav İsak Haleva ve İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı, ‘Kriz ve Değer Yargıları’ başlıklı oturumda, krizin ekonomideki tahribatı dışında aslında en önemli nedeni olarak gösterdikleri ahlaki değerlerde çöküşü anlattı.