ERBAKAN, ESAM VE ‘ADİL DÜZEN’-1
Önce ERBAKAN…
Malum olduğu üzere, bu sene “Erbakan’ı anma…” sezonunu bu ay başında yani erken açtım, birkaç yazı yazdım ve önceki yıllardan farklı olarak dedim ki:
“Erbakan Hocamı, İzmir’deki ilk “İSLÂM VE İLİM” konferansında dinlediğimden itibaren (1960’lı yıllar), “O’nu anlamaya ve gereğini yapmaya” gayret ettim… O vefat ettikten sonra da aynı gayreti sürdürmeye devam ediyor, dolayısıyla O’nu -sadece birkaç gün değil,- her gün anmaya, anlamaya, anlatmaya ve gereğini yapmaya gayret ediyorum; bunu yapmaya çalışan biri olarak da herkese aynı şeyi tavsiye ediyorum… / Erbakan Hocamın hayattayken Millî Gazete’deki yazılarımı dikkatle okuduğunu yakinen biliyorum... / Nitekim bu okumalardan bazıları sonrasında telefon eder; “Reşat, çalışmamız lazım, Süleyman (Karagülle) Beyi de alıp gel…” Bazen diğer “ADİL DÜZEN” çalışanı arkadaşlarımızın da katılmasıyla, nereye giderdik? (RNE, Millî Gazete, 04.02.2017)
“Her zaman yaptığım ve önceki yazımda hatırlatıp vurguladığım üzere, “Erbakan’ı anmak, anlamak ve gereğini yapmak” ayındayız ve o yazımın en sonunda dediğim üzere, “O’nu -sadece 1birkaç gün değil,- her gün anmaya, anlamaya, anlatmaya ve gereğini yapmaya” istisnasız herkesi davet ettim ve tavsiye ettim...” (RNE, Millî Gazete, 05.02.2017)
“Biz, Erbakan Hocamız hayattaymış ve birlikte çalışıyormuşuz gibi çalışmaya devam ediyor, herkesi de böyle yapmaya davet ediyoruz; ve’s-selâm… (RNE, 07.02.2017)
“Erbakan2017: ‘ADİL DÜZEN’ iyi marka olabilir…” başlıklı yazımda hatırlattıklarım da çok önemli… “Yazar Ali Nur Kutlu, “Erbakan Hoca” başlıklı, Erbakan’ın doğum günü vesilesiyle, 30 Ekim 2016 günü yani 15 Temmuz’dan üç buçuk ay sonra yazdığı yazısında “ADİL DÜZEN” ve başka şeyler diyor: “'Adİl Düzen' en iyi siyasi marka olabilirdi / Millî Görüş hareketinin (…) “Adİl Düzen” kavramı başlı başına takdire şayan muhteşem bir siyasal kavramlaştırmadır./ Adİl Düzen kavramının içi, gerçekten iktisadi ve sosyolojik olarak doldurulsaydı, hangi siyasal sistem üzerine oturduğu net olarak anlaşılsaydı, eminim tüm İslam dünyasında, hatta Batı harici tüm dünyada ciddi etkiler yaratacaktı. Öylesine başarılı bir kavramlaştırma örneğidir./ Adİl Düzen ihtiyacı bugün bile dillendiriliyor. Adalet her zaman ihtiyaçtır, her zaman çekicidir. Belki de o yüzen AK Parti 'adalet' kelimesini parti adı arasına almayı tercih etti…” (RNE, Millî Gazete, 08.02.2017)
“Bu seneki “Erbakan’ı anma, anlama ve gereğini yapma” sezonunu erken açtım! / Bunun bence önemli bir sebebi var, açıkça yazayım, içimde kalmasın: Beş yıldan beri “Erbakan’ı anma” adına yapılanları yetersiz bulmam bir yana, “Erbakan’ı anma, anlama ve gereğini yapma” yolunda -maalesef- beklentilerimi karşılayan bir çalışma göremedim! Ama Allah büyük, 15 Temmuz’dan sonra “Erbakan Hoca” ile ilgili olanlar başlangıç olsun! / Bu yazıdan önce beş tane “Erbakan2017” yazısı yazdım, “beşi bir yerde” gibi bu mütevazı köşecikte duruyorlar, bu da altıncısı ve “düşünen akıl sahipleri” için yeterli olsun… / Bu ay sonuna kadar bekleyeceğim; bakalım, beklentilerimi karşılayan neler olacak?..” (09.02.2017)
ESAM’a yani beklentimi ilk olarak karşılayan kurum ve yöneticilerine gelelim…
Önceki paragrafta da ifade ettiğim üzere; ay başından itibaren “Erbakan’ı anma, anlama ve gereğini yapma” konusunda ‘beklentilerimi karşılayan’ ilk kurum ESAM oldu, ESAM’a da bu yakışırdı… Başlangıç olarak, “ERBAKAN VE ADİL DÜZEN” konusunu, Prof. Dr. Sabri Tekir arkadaşımızla, ESAM Genel Merkezi’nde anlatmış olacağız…
ESAM olarak Ankara Genel Merkez, ESAM İstanbul Temsilciliği ve Türkiye çapında, bugüne kadar yapılanların yanında, “ADİL DÜZEN, ADİL EKONOMİK DÜZEN” merkezli ve ilmî-ahlâkî-iktisadî-idarî/siyasî olarak yapılması gerekenler ile ilgili önerilerim olacak… Bu önerilerimi Ankara’daki yöneticilerle paylaşacağım; ESAM İstanbul yöneticileri ile geçmiş yıllarda “yönetim kurulu üyesi” olarak hep paylaştım, son zamanlarda da “danışman” olarak paylaşıyorum… Gerçekleşenleri de siz değerli okuyucularımla paylaşırım, inşallah…