Reşat Nuri Erol
Prof.Dr.Sabri TEKİR: TÜRKİYE VARLIK FONU
10.02.2017
9720 Okunma, 3 Yorum

 

TÜRKİYE VARLIK FONU

Prof.Dr.Sabri TEKİR

2016 Ağustos'unda TBMM'de kabul edilen bir kanunla Türkiye Varlık Fonu A.Ş. kuruldu. Birkaç gün önce de yöneticileri atandı, böylece Varlık Fonu fiilen göreve başlamış oldu. Fon kurulurken, Mecliste müzakere edilirken yapılmayan tartışmalar, Fonun faaliyete geçmesiyle birlikte yapılmaya başlandı. Tartışmalar yoğunlaşarak uzun süre devam edecek gibi görünmektedir

Varlık Fonuna çeşitli açılardan eleştiriler yöneltilmektedir. Eleştirilerin yoğunlaştığı noktalar şunlar: Fon, Meclis ve Sayıştay denetimi de dahil Sermaye Piyasası, kamu ihale ve devlet memurları mevzuatı gibi hiçbir kamu denetim mekânizmasına tabi değildir, bu milyarlarca dolarlık varlık işlemini denetimden kaçırmaktır; devletin tüm kârlı kurum, kuruluş ve varlıkları (Ziraat ve Halk Bankaları ve diğer bankalardaki devlet hisseleri ve bunların yönetimi dahil) Fonun yönetimine verilmiştir; var olan ve bundan sonra elde edilecek gelirler, devlet tarafından taahhüt edilmiş büyük projelere yöneltilecek ve bu projelerden daha önce müşteri garantisi verilip bu garantinin gerçekleşemediği yerlere ödeme için kullanılabilecek; yeni projeler için finansman kaynağı olarak kullanılacak; zamanla, Osmanlı Devletini malî yönden tutsak hale getiren ve bir tür "paralel bütçe yapılanması" olarak görülen Düyûn-ı Umûmiye İdaresine dönüşecektir. Bu eleştirileri daha da ilerilere götürmek mümkün.

Başbakanlığa bağlı olarak kurulan Türkiye Varlık Fonu A.Ş.'nin faaliyet konusu ve görevleri de yasada şöyle belirlenmiştir: "Fonların kurulması ve yönetimi yoluyla sermaye piyasalarında araç çeşitliliğine ve derinliğine katkı sağlamak, yurt içinde kamuya ait varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek, stratejik büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek için Türkiye Varlık Fonu ve bu fona bağlı alt fonlar kurmak ve yönetmek."

Türkiye Varlık Fonu'nun kuruluş amaç ve görevlerinin bu şekilde belirlenmiş olması çok önemlidir. Tüm işletmelerde olduğu gibi devletin de kurum, kuruluş ve kaynaklarını  "müdebbir (dikkatli - tedbirli) bir tüccar" gibi verimli, programlı, ülkenin ve milletin geleceğini düşünerek yönetmesi hem siyasî sorumluluk açısından, hem de aklın ve irfanın gereğidir.

Türkiye'nin malî problemlerinden biri de bütçe açıklarıdır. Bütçe açıkları, vergi gelirlerinin yetersizliği ve/veya bu gelirlerin kullanılmasında verimliliğin yeterince sağlanamamasından kaynaklanır. Mükelleflerin kamu hizmetlerinin finansmanı için devlete ( bana göre emaneten ) ödedikleri vergilerin öteden beri  siyasi amaçlı verimsiz kullanıldığı bilinmektedir. Kamu Kesimi Borçlanma Gereğinin özellikle iç finansman amaçlı olanı, verimsiz kamu harcamalarından doğar. Nitekim, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı olarak görev yaptığım hükumet tarafından, yine benim teklifim ile 1997 yılı başından itibaren yürürlüğe konulan Kamu TEK Hesabı ( çok bilinen ismi ile Havuz Sistemi) vergi gelirlerinde verimliliği sağlamak amaçlı getirilmiş bir sistemdi.

Kamu TEK Hesabı sisteminin etkili şekilde uygulandığı 1997 yılının ilk beş aylık döneminde bütçe önemli miktarda fazlalık vermiş, kamu kesimi borçlanma ihtiyacı tamamen ortadan kalkmıştır. Sanırım kamuoyunun yeterince bilmediği bir  husustur, cumhuriyet döneminde özellikle 1960 sonrasında, halâ etkileri devam eden önemli siyasi çalkantılar yaşanmış olmasına rağmen, ilk defa 1997 yılı Nisan ve Mayıs aylarında Hazine iç borçlanmaya çıkmamış ve borçlanma yapmamıştı, çünkü bütçe yeterli miktarda fazlalık veriyordu. O zaman şöyle bir gerçekle karşılaşılmıştı: Devleti yönetenlerin samimi ve ciddi olarak sahip çıkması halinde mükelleflerin ödedikleri vergiler kamu hizmetlerinin finansmanı için yetiyor ve artıyordu, bütçe harcamaları için borçlanmaya ihtiyaç kalmıyordu. Çok önemli temel devlet yatırımlarının finansmanı dışında, dış borçlanma gereği de ortadan kalkıyordu. Yine, ilk defa hükumet ettiğimiz dönemde bir yıl süreyle IMF'ten hiçbir kredi talep edilmemiş ve alınmamıştı, çünkü kaynak paketleri ile ihtiyacımız olan kaynakları sağlayabilmiş idik.

Şimdi getirilen Varlık Fonu'nu, birilerinin iddia ettiği gibi, o dönemde uygulanan Kamu TEK Hesabı ile karıştırmak ve karşılaştırmak doğru değildir. Kamu TEK Hesabı asla paralel bir bütçe değildi. Tersine var olan devlet bütçesinin, yani genel ve katma bütçeli devlet kuruluşlarının ve kamu iktisadi teşebbüslerinin kaynak ve finansman imkânlarının disipline edilmesi, bütçe denkliğinin sağlanması, vergi gelirlerinin peşkeş çekilmesinin önlenmesi ve bütçenin tam bir denetim altına alınmasına yönelikti. Yani, bu sistem kamu harcamalarında tam anlamıyla tasarruf ve verimliliği sağlıyordu. Son yarım asırlık dönemde, ülkemizde uygulanan ekonomik ve malî politikaların en başarılı ve en parlak olanıydı. Milletin hakkına ve hukukuna siyasi iradenin sahip çıkmasıydı. Bazı çıkar çevrelerini, bu çevreler ile siyasi ve ekonomik çıkarlarını özdeşleştirmiş, birleştirmiş  olanları rahatsız etmesinin nedeni de hükümetin milletin hakkına bu sahip çıkma iradesiydi.

İç ve dış sorunlarımızın katlanarak artmakta olduğu, ülkemizin dörtbir taraftan ekonomik ve siyasi yönden sıkıştırıldığı böyle bir dönemde hükümetin Varlık Fonu ile birlikte Kamu TEK Hesabına benzer bir uygulamayı yürürlüğe koyması ne kadar çok yarar sağlardı.

Bu iki politika birlikte yürütülmediğinde ise, Varlık Fonu uygulamasında zamanla karşılaşılabilecek  temel risklerden biri de şu olacaktır: Fona devredilen kuruluşların önce gelirleri karşılık gösterilerek dış finansman teminine gidilecek, bu da yetmeyince kuruluşların doğrudan kendileri karşılık gösterilme zorunluluğu  doğacak, hatta dış borçların ödenemeyecek düzeye yükselmesi halinde ise alacaklı ülkeler çeşitli baskı yöntem ve araçlarını kullanmak suretiyle Fon yönetiminde bulunan kuruluşların bir kısmının veya Fonun bizzat kendisinin dolaylı ya da doğrudan yönetimini isteyebileceklerdir.

19. y.yılın ikinci yarısında Osmanlı Devletinin karşılaştığı malî ve ekonomik sorunlar buna benzer bir sürecin sonunda yaşanmıştır. Osmanlı Devletinin o dönemde yaşadığı Düyûn-ı Umûmiye deneyimini Türkiye'nin yaşamaması gerekir. Varlık Fonu yönetiminde bulunanların Osmanlı Devletinin 19. y.yılda içinde bulunduğu ekonomik ve malî şartları çok iyi bilmeleri, bilgi, tecrübe ve tarihsel perspektife sahip olmaları, emperyalist devletlerin sömürge metot ve politikalarını bilmeleri gerekir.  Aksi takdirde, tekerrür eden tarihin çarkları arasında ezilip gitmek işten bile değildir.
Testi kırılmadan önce uyarılarımızı yapmak istedik.

10 Şubat 2017

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
10.02.2017
07:57


Türkiye Varlık Fonu ne iş yapar?

26 Ağustos 2016'da kabul edilen yasa uyarınca kurulan Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi, ''Özel hukuk hükümlerine tabi''dir.

Kamu varlıklarının toplanarak bir fon kurulması ve bu fonun da özel hukuk hükümlerine tabi olması, dünyada bir ilktir. Bu projenin görünen ve görünmeyen amaçları da kendi kanunu içinde ve bilinmeyenlerle doludur.

Kanunda sayılı olan ve TVF'nin yapacağı işlemler:

1. Her türlü hisse senedi, tahvil ve diğer menkul değerleri alır ve satar.

2. Her türlü para piyasası işlemleri,

(Türkiye'de para piyasası 3 ayrı piyasadan oluşur. Bunlar; Bankalararası Piyasa, Merkez Bankası Piyasası ve Takasbank Piyasasıdır. Ortak özellikleri, kısa vadeli işlemler olması ve teminatların hazine bonosu olmasıdır. Bu piyasalarda paranın yabancı para olması durumunda para piyasası yerini Forex piyasasına bırakır. Fon bu haliyle Merkez Bankası ve bankaların yaptığı işlemleri nasıl yapacak?)

3. Gayrimenkul ve gayrimenkule dayalı haklar ile her türlü gayrimaddi hakların değerlendirilmesi;

(Gayrimaddi haklar, patent, ticari marka, ticari unvan, tasarım ya da model gibi sınaî varlıkların kullanım hakkı ile edebiyat ve sanatsal eserlerin mülkiyet haklarını, fikri hakları kapsar.)

4. Her türlü proje geliştirme, projeye dayalı kaynak yaratma, dış proje kredisi sağlama ve diğer yöntemlerle kaynak temini işlemleri;

(Üçüncü köprü ve yeni hava limanı projelerinde özel sektörün kredi bulmakta zorlandığı ve bu nedenle Hazine'nin bazı proje kredilere kefil olduğu biliniyor.  Yine Türkiye'nin dış borçları son verilere göre 411 milyar dolardır. Millî Gelire oranı olarak yüksek değil ve fakat Türkiye'nin dış borç ödeme kapasitesi olarak  yüksektir. Çünkü Türkiye döviz yaratamıyor. Ayrıca cari açık veriyor. Dahası son yıllarda gelir de yaratamıyor. Kur artışı da özel sektörün dış borçlarını riske soktu. Ortalama olarak fert başına yıllık Millî Gelir büyümesi de yüzde 1 ile yüzde 2 arasında seyrediyor. Dış borcu ödemek için önce gelir yaratmak, sonra döviz elde etmek gerekir.

Bu şartlarda Türkiye dış borç bulmakta zorlanıyor. Hazinenin borçlanması veya kefaleti de bir yerden sonra etkili olmuyor. Zira bir ülke moratoryuma giderse, alacaklar Hazineyi haciz edemezler. Oysaki şimdi Türkiye Varlık Fonu, elindeki varlıkları teminat olarak gösterecektir. Fona borç verenler alacakları riske girerse, özel hukuk hükümlerine göre fon varlıklarını ve hisseleri haczedebilecektir. Fonun dış borcu Hazine kayıtlarında yer almayacaktır. 

Fonun aldığı dış borç verimli ve gelir getirici yatırımlarda kullanılırsa, borç kendini öder. Ancak yap-işlet devret yatırım modellerinde Hükümet oyunu kurallarına göre oynamıyor. Hem uzun dönemli yatırım gelirinden oluyor. Hem de geçiş garantisi veriyor. Bütçeden para ödüyor. Yetmedi yap-işlet devret müteahhidinin aldığı dış krediye de hazine kefil oluyor.)

5) Her türlü ticari ve finansal faaliyetleri, ulusal ve uluslararası birincil ve ikincil piyasalarda gerçekleştirilir. Şirket tarafından, ulusal yatırımlar ile uluslararası alanlarda diğer devletler ve/veya yabancı şirketlerce yapılacak yatırımlara iştirak edilebilir.

Bir hisse senedinin, Devlet iç borçlanma senetlerinin ilk defa piyasaya sürülmesi birincil piyasa işlemidir. Bu kıymetlerin İlk ihraçtan sonra işlem gördükleri piyasa ikincil piyasadır

Benim düşünceme göre bu fon, kamu varlıklarının özel hukuk hükümlerine tabi tutulup, dış ve iç borçlanmada teminat olarak gösterilmesi ve tıkanma noktasına gelen dış borçlanmanın önünün açılması, yap-işlet devret şeklindeki alt yapı yatırımları için kaynak sağlanması, kamuya ait zarar eden banka ve işletmelerle kâr eden Millî Piyango gibi işletmeleri aynı sepete koyarak , zararların karşılanması, Merkez Bankası yanında ayrıca kurlara, likiditeye ve faize alım-satım yoluyla müdahale etmek için kuruldu.

Doğru mu? Doğru değil... Kamu malı ve özel mal ayırımı ve bu malların toplum açısından fayda ve maliyeti, kamuya ait varlıkların kamu hukukuna göre yönetilmesi insanlık tarihinin bin yıllık tecrübesi ile oluşmuştur. Tüm kamu varlıkları ile özel fon yaratmak belki de bu dünyada bir ilktir.


http://www.yenicaggazetesi.com.tr/turkiye-varlik-fonu-ne-is-yapar-41618yy.htm




Reşat Nuri Erol
12.02.2017
20:06


http://www.milligazete.com.tr/turkiye_varlik_fonu/prof_dr_sabri_tekir/kose_yazisi/33191


Reşat Nuri Erol
12.02.2017
20:52


MİLLÎ GAZETE 

http://www.milligazete.com.tr/turkiye_varlik_fonu/prof_dr_sabri_tekir/kose_yazisi/33191


Prof. Dr. Sabri Tekir

Prof. Dr. Sabri Tekir

12.02.2017@RSS

Sesli Köşe Yazısı


Türkiye varlık fonu

2016 Ağustos’unda TBMM’de kabul edilen bir kanunla Türkiye Varlık Fonu A.Ş. kuruldu. Birkaç gün önce de yöneticileri atandı, böylece Varlık Fonu fiilen göreve başlamış oldu. Fon kurulurken, Meclis’te müzakere edilirken yapılmayan tartışmalar, Fonun faaliyete geçmesiyle birlikte yapılmaya başlandı. Tartışmalar yoğunlaşarak uzun süre devam edecek gibi görünmektedir.
 
Varlık Fonuna çeşitli açılardan eleştiriler yöneltilmektedir. Eleştirilerin yoğunlaştığı noktalar şunlar: Fon, Meclis ve Sayıştay denetimi de dâhil Sermaye Piyasası, kamu ihale ve devlet memurları mevzuatı gibi hiçbir kamu denetim mekanizmasına tabi değildir. Bu milyarlarca dolarlık varlık işlemini denetimden kaçırmaktır; devletin tüm kârlı kurum, kuruluş ve varlıkları (Ziraat ve Halk Bankaları ve diğer bankalardaki devlet hisseleri ve bunların yönetimi dâhil) Fonun yönetimine verilmiştir. Var olan ve bundan sonra elde edilecek gelirler, devlet tarafından taahhüt edilmiş, büyük projelere yöneltilecek ve bu projelerden daha önce müşteri garantisi verilip bu garantinin gerçekleşemediği yerlere ödeme için kullanılabilecek. Yeni projeler için finansman kaynağı olarak kullanılacak; zamanla, Osmanlı Devletini malî yönden tutsak hale getiren ve bir tür “paralel bütçe yapılanması” olarak görülen Düyûn-ı Umûmiye İdaresine dönüşecektir. Bu eleştirileri daha da ilerilere götürmek mümkün!
 
Başbakanlığa bağlı olarak kurulan Türkiye Varlık Fonu A.Ş.’nin faaliyet konusu ve görevleri de yasada şöyle belirlenmiştir: “Fonların kurulması ve yönetimi yoluyla sermaye piyasalarında araç çeşitliliğine ve derinliğine katkı sağlamak, yurt içinde kamuya ait varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek, stratejik büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek için Türkiye Varlık Fonu ve bu fona bağlı alt fonlar kurmak ve yönetmek.”
 
Türkiye Varlık Fonu’nun kuruluş amaç ve görevlerinin bu şekilde belirlenmiş olması çok önemlidir. Tüm işletmelerde olduğu gibi devletin de kurum, kuruluş ve kaynaklarını “müdebbir (dikkatli - tedbirli) bir tüccar” gibi verimli, programlı, ülkenin ve milletin geleceğini düşünerek yönetmesi hem siyasî sorumluluk açısından, hem de aklın ve irfanın gereğidir.
 
Türkiye’nin malî problemlerinden biri de bütçe açıklarıdır. Bütçe açıkları, vergi gelirlerinin yetersizliği ve/veya bu gelirlerin kullanılmasında verimliliğin yeterince sağlanamamasından kaynaklanır. Mükelleflerin kamu hizmetlerinin finansmanı için devlete (bana göre emaneten) ödedikleri vergilerin öteden beri siyasi amaçlı verimsiz kullanıldığı bilinmektedir. Kamu Kesimi Borçlanma Gereğinin özellikle iç finansman amaçlı olanı, verimsiz kamu harcamalarından doğar. Nitekim Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı olarak görev yaptığım hükumet tarafından, yine benim teklifim ile 1997 yılı başından itibaren yürürlüğe konulan Kamu TEK Hesabı (çok bilinen ismi ile Havuz Sistemi) vergi gelirlerinde verimliliği sağlamak amaçlı getirilmiş bir sistemdi.
 
Kamu TEK Hesabı sisteminin etkili şekilde uygulandığı 1997 yılının ilk beş aylık döneminde bütçe önemli miktarda fazlalık vermiş, kamu kesimi borçlanma ihtiyacı tamamen ortadan kalkmıştır. Sanırım kamuoyunun yeterince bilmediği bir husustur, cumhuriyet döneminde özellikle 1960 sonrasında, hâlâ etkileri devam eden önemli siyasi çalkantılar yaşanmış olmasına rağmen, ilk defa 1997 yılı Nisan ve Mayıs aylarında Hazine iç borçlanmaya çıkmamış ve borçlanma yapmamıştı, çünkü bütçe yeterli miktarda fazlalık veriyordu. O zaman şöyle bir gerçekle karşılaşılmıştı: Devleti yönetenlerin samimi ve ciddi olarak sahip çıkması halinde mükelleflerin ödedikleri vergiler kamu hizmetlerinin finansmanı için yetiyor ve artıyordu, bütçe harcamaları için borçlanmaya ihtiyaç kalmıyordu. Çok önemli temel devlet yatırımlarının finansmanı dışında, dış borçlanma gereği de ortadan kalkıyordu. Yine, ilk defa hükumet ettiğimiz dönemde bir yıl süreyle IMF’ten hiçbir kredi talep edilmemiş ve alınmamıştı, çünkü kaynak paketleri ile ihtiyacımız olan kaynakları sağlayabilmiş idik.
 
Şimdi getirilen Varlık Fonu’nu, birilerinin iddia ettiği gibi, o dönemde uygulanan Kamu TEK Hesabı ile karıştırmak ve karşılaştırmak doğru değildir. Kamu TEK Hesabı asla paralel bir bütçe değildi. Tersine var olan devlet bütçesinin, yani genel ve katma bütçeli devlet kuruluşlarının ve kamu iktisadi teşebbüslerinin kaynak ve finansman imkânlarının disipline edilmesi, bütçe denkliğinin sağlanması, vergi gelirlerinin peşkeş çekilmesinin önlenmesi ve bütçenin tam bir denetim altına alınmasına yönelikti. Yani, bu sistem kamu harcamalarında tam anlamıyla tasarruf ve verimliliği
sağlıyordu. Son yarım asırlık dönemde, ülkemizde uygulanan ekonomik ve malî politikaların en başarılı ve en parlak olanıydı. Milletin hakkına ve hukukuna siyasi iradenin sahip çıkmasıydı. Bazı çıkar çevrelerini, bu çevreler ile siyasi ve ekonomik çıkarlarını özdeşleştirmiş, birleştirmiş olanları rahatsız etmesinin nedeni de hükümetin milletin hakkına bu sahip çıkma iradesiydi.
 
İç ve dış sorunlarımızın katlanarak artmakta olduğu, ülkemizin dört bir taraftan ekonomik ve siyasi yönden sıkıştırıldığı böyle bir dönemde hükümetin Varlık Fonu ile birlikte Kamu TEK Hesabına benzer bir uygulamayı yürürlüğe koyması ne kadar çok yarar sağlardı.
Bu iki politika birlikte yürütülmediğinde ise, Varlık Fonu uygulamasında zamanla karşılaşılabilecek temel risklerden biri de şu olacaktır: Fona devredilen kuruluşların önce gelirleri karşılık gösterilerek dış finansman teminine gidilecek, bu da yetmeyince kuruluşların doğrudan kendileri karşılık gösterilme zorunluluğu doğacak, hatta dış borçların ödenemeyecek düzeye yükselmesi halinde ise alacaklı ülkeler çeşitli baskı yöntem ve araçlarını kullanmak suretiyle Fon yönetiminde bulunan kuruluşların bir kısmının veya Fonun bizzat kendisinin dolaylı ya da doğrudan yönetimini isteyebileceklerdir.
 
19. yy.’ın ikinci yarısında Osmanlı Devleti’nin karşılaştığı malî ve ekonomik sorunlar buna benzer bir sürecin sonunda yaşanmıştır. Osmanlı Devleti!nin o dönemde yaşadığı Düyûn-ı Umûmiye deneyimini Türkiye’nin yaşamaması gerekir. Varlık Fonu yönetiminde bulunanların Osmanlı Devletinin 19. yy.’da içinde bulunduğu ekonomik ve malî şartları çok iyi bilmeleri, bilgi, tecrübe ve tarihsel perspektife sahip olmaları, emperyalist devletlerin sömürge metot ve politikalarını bilmeleri gerekir.  Aksi takdirde, tekerrür eden tarihin çarkları arasında ezilip gitmek işten bile değildir.
Testi kırılmadan önce uyarılarımızı yapmak istedik.






Son Yorumlanan Makaleler
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-14
31.05.2025 527 Okunma
1 Yorum 31.05.2025 07:06
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-13
30.05.2025 556 Okunma
1 Yorum 30.05.2025 09:30
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-12
29.05.2025 599 Okunma
1 Yorum 29.05.2025 06:30
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-11
28.05.2025 565 Okunma
1 Yorum 28.05.2025 12:02
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-10
27.05.2025 703 Okunma
1 Yorum 27.05.2025 06:50
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-9
25.05.2025 619 Okunma
1 Yorum 25.05.2025 07:13
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-8
24.05.2025 633 Okunma
1 Yorum 24.05.2025 05:35
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-7
23.05.2025 637 Okunma
1 Yorum 23.05.2025 07:35
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-6
22.05.2025 622 Okunma
1 Yorum 22.05.2025 07:01
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-5
21.05.2025 680 Okunma
1 Yorum 21.05.2025 10:24
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-4
20.05.2025 732 Okunma
1 Yorum 20.05.2025 11:22
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-3
18.05.2025 698 Okunma
1 Yorum 18.05.2025 08:30
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-2
17.05.2025 737 Okunma
1 Yorum 17.05.2025 09:25
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-1
15.05.2025 743 Okunma
1 Yorum 15.05.2025 09:01
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatİfİ / İsmail Hakkı Satoğlu-5
13.05.2025 668 Okunma
1 Yorum 13.05.2025 07:16
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatİfİ / İsmail Hakkı Satoğlu-4
12.05.2025 706 Okunma
1 Yorum 12.05.2025 08:43
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatİfİ / İsmail Hakkı Satoğlu-3
11.05.2025 695 Okunma
1 Yorum 11.05.2025 06:47
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatif- / İsmail Hakkı Satoğlu-2
9.05.2025 688 Okunma
1 Yorum 09.05.2025 06:40
Reşat Nuri Erol
Akevler Kredi ve Yardımlaşma Kooperatifi / İsmail Hakkı
7.05.2025 693 Okunma
1 Yorum 07.05.2025 13:55
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi’nin hafızası Nazif Satoğlu-3
6.05.2025 783 Okunma
1 Yorum 06.05.2025 07:58
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi’nin hafızası Nazif Satoğlu-2
5.05.2025 847 Okunma
1 Yorum 05.05.2025 08:42
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi hafızası Nazif Satoğlu… - 1
4.05.2025 687 Okunma
1 Yorum 04.05.2025 10:41
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-8
3.05.2025 772 Okunma
1 Yorum 03.05.2025 10:21
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-7
2.05.2025 900 Okunma
1 Yorum 02.05.2025 07:32
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-6
30.04.2025 706 Okunma
1 Yorum 30.04.2025 09:32
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-5
29.04.2025 697 Okunma
1 Yorum 29.04.2025 11:19
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-4
28.04.2025 767 Okunma
1 Yorum 28.04.2025 09:34
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-3
27.04.2025 760 Okunma
1 Yorum 27.04.2025 10:59
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-2
26.04.2025 738 Okunma
1 Yorum 26.04.2025 09:53
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-14
24.04.2025 683 Okunma
1 Yorum 24.04.2025 15:21
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-13
23.04.2025 616 Okunma
1 Yorum 23.04.2025 10:04
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-12
22.04.2025 676 Okunma
1 Yorum 22.04.2025 11:29
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-11
20.04.2025 681 Okunma
1 Yorum 20.04.2025 06:53
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-10
19.04.2025 701 Okunma
1 Yorum 19.04.2025 10:05
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-9
18.04.2025 752 Okunma
1 Yorum 18.04.2025 07:39
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-8
17.04.2025 701 Okunma
1 Yorum 17.04.2025 07:19
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-7
16.04.2025 795 Okunma
1 Yorum 16.04.2025 11:10
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-6
15.04.2025 692 Okunma
3 Yorum 15.04.2025 07:20
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-5
14.04.2025 890 Okunma
1 Yorum 14.04.2025 07:47
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-4
13.04.2025 714 Okunma
1 Yorum 13.04.2025 07:28
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-3
12.04.2025 736 Okunma
2 Yorum 12.04.2025 10:09
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-2
11.04.2025 751 Okunma
1 Yorum 11.04.2025 10:18
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-1
10.04.2025 826 Okunma
1 Yorum 10.04.2025 10:53
Reşat Nuri Erol
İslam Medeniyeti Vakfı ‘Salı Seminerleri’ günleri…
9.04.2025 735 Okunma
5 Yorum 09.04.2025 09:09
Reşat Nuri Erol
Lokman (5) ‘Ve mâ tedrî nefsun bi-eyyi ardin temût’
9.12.2024 1169 Okunma
2 Yorum 09.04.2025 08:59
Reşat Nuri Erol
Dünyanın Geri Kalanı adına yazılan Açık Mektup
8.04.2025 796 Okunma
1 Yorum 08.04.2025 10:33
Reşat Nuri Erol
GAZZE; bu sessizlik çok ağır geliyor bana
7.04.2025 829 Okunma
1 Yorum 07.04.2025 09:02
Reşat Nuri Erol
Faiz sömürüsü yerine ‘Selem Sistemi’ gelecek-5
6.04.2025 747 Okunma
1 Yorum 06.04.2025 09:09
Reşat Nuri Erol
Faiz sömürüsü yerine ‘Selem Sistemi’ gelecek-4
5.04.2025 783 Okunma
1 Yorum 05.04.2025 07:30
Reşat Nuri Erol
Faiz sömürüsü yerine ‘Selem Sistemi’ gelecek-3
4.04.2025 880 Okunma
1 Yorum 04.04.2025 10:14
Reşat Nuri Erol
Faiz sömürüsü yerine ‘Selem Sistemi’ gelecek-2
3.04.2025 883 Okunma
1 Yorum 03.04.2025 09:35
Reşat Nuri Erol
Faiz sömürüsü yerine ‘Selem Sistemi’ gelecek-1
2.04.2025 829 Okunma
1 Yorum 02.04.2025 10:32
Reşat Nuri Erol
Bir Değerlendirme ve Öneri: Nasıl Belediyecilik?
24.03.2025 791 Okunma
1 Yorum 24.03.2025 13:59
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi-10
23.03.2025 861 Okunma
1 Yorum 23.03.2025 09:50
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 9
22.03.2025 840 Okunma
1 Yorum 22.03.2025 07:10
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 8
21.03.2025 888 Okunma
1 Yorum 21.03.2025 06:54
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 7
20.03.2025 797 Okunma
1 Yorum 20.03.2025 06:16
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 6
18.03.2025 841 Okunma
1 Yorum 18.03.2025 08:14
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 5
17.03.2025 880 Okunma
1 Yorum 17.03.2025 13:21
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 4
16.03.2025 867 Okunma
1 Yorum 16.03.2025 07:09
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 3
15.03.2025 892 Okunma
1 Yorum 15.03.2025 07:21
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 2
14.03.2025 867 Okunma
1 Yorum 14.03.2025 09:30
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 1
12.03.2025 912 Okunma
1 Yorum 12.03.2025 12:31
Reşat Nuri Erol
Ekonomik küresel krizler ve çözüm önerileri - 3
11.03.2025 830 Okunma
1 Yorum 11.03.2025 06:48
Reşat Nuri Erol
Ekonomik küresel krizler ve çözüm önerileri - 2
9.03.2025 910 Okunma
1 Yorum 09.03.2025 07:05
Reşat Nuri Erol
Ekonomik küresel krizler ve çözüm önerilerimiz
8.03.2025 975 Okunma
1 Yorum 08.03.2025 05:19
Reşat Nuri Erol
‘HAYATI RAMAZAN OLMAYANIN ÖLÜMÜ BAYRAM OLMAZ’
6.03.2025 984 Okunma
1 Yorum 06.03.2025 07:46
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-55
5.03.2025 860 Okunma
1 Yorum 05.03.2025 10:58
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-54
4.03.2025 964 Okunma
1 Yorum 04.03.2025 07:22
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-53
3.03.2025 937 Okunma
1 Yorum 03.03.2025 10:48
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-52
2.03.2025 903 Okunma
1 Yorum 02.03.2025 09:47
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-51
1.03.2025 957 Okunma
1 Yorum 01.03.2025 08:53
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-50
27.02.2025 997 Okunma
1 Yorum 27.02.2025 09:09
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-49
26.02.2025 1009 Okunma
1 Yorum 26.02.2025 08:45
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-48
25.02.2025 1014 Okunma
1 Yorum 25.02.2025 08:04
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-47
24.02.2025 964 Okunma
1 Yorum 24.02.2025 11:17
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-46
23.02.2025 939 Okunma
1 Yorum 23.02.2025 10:40
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-45
22.02.2025 1047 Okunma
1 Yorum 22.02.2025 05:19
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-44
21.02.2025 946 Okunma
1 Yorum 21.02.2025 11:04
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-43
19.02.2025 1029 Okunma
1 Yorum 19.02.2025 08:34
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-42
18.02.2025 1051 Okunma
1 Yorum 18.02.2025 08:25
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-41
17.02.2025 1103 Okunma
1 Yorum 17.02.2025 08:30
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-40
16.02.2025 1099 Okunma
1 Yorum 16.02.2025 17:52
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-39
15.02.2025 1319 Okunma
1 Yorum 15.02.2025 12:31
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-38
14.02.2025 1124 Okunma
1 Yorum 14.02.2025 08:58
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-37
11.02.2025 985 Okunma
1 Yorum 11.02.2025 11:49
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-36
9.02.2025 917 Okunma
1 Yorum 09.02.2025 09:58
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-35
8.02.2025 1035 Okunma
1 Yorum 08.02.2025 07:45
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-34
7.02.2025 1055 Okunma
1 Yorum 07.02.2025 07:40
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-33
6.02.2025 974 Okunma
1 Yorum 06.02.2025 07:18
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-32
5.02.2025 1010 Okunma
1 Yorum 05.02.2025 06:24
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-31
4.02.2025 1003 Okunma
1 Yorum 04.02.2025 06:51
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-30
3.02.2025 909 Okunma
1 Yorum 03.02.2025 07:03
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-29
1.02.2025 955 Okunma
1 Yorum 01.02.2025 11:36
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-28
31.01.2025 916 Okunma
1 Yorum 31.01.2025 15:15
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-27
29.01.2025 941 Okunma
1 Yorum 29.01.2025 10:25
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-26
28.01.2025 907 Okunma
1 Yorum 28.01.2025 09:36
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-25
27.01.2025 982 Okunma
1 Yorum 27.01.2025 14:35
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-24
26.01.2025 868 Okunma
1 Yorum 26.01.2025 10:15
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-23
25.01.2025 948 Okunma
1 Yorum 25.01.2025 08:41


© 2025 - Akevler