Reşat Nuri Erol
FIKIH BİZE AYAK BAĞI MI OLUYOR?
14.11.2015
8062 Okunma, 2 Yorum

 

FIKIH BİZE AYAK BAĞI MI OLUYOR?

Günlük okumalarımdan birini Üstad ve ilgili olabilecek çalışma arkadaşlarımızla paylaştım…

Prof. Faruk Beşer’in “FIKIH BİZE AYAK BAĞI MI OLUYOR?” başlıklı yazısını…

www.yenisafak.com/yazarlar/farukbeser/fikih-bize-ayak-bagi-mi-oluyor-2022985

Fıkıh ilmini ve ilgili çalışmaları bizler çok ama çok önemsiyoruz…

Üstad’ın ilk karşılaştığım çalışmaları fıkıhla ilgiliydi…

Bildim bileli FIKIH çalışmalarımızda hep önemli…

Mesela, TEK YOL Dergimizdeki çalışmalar…

TEK YOL’daki FIKIH yazılarımız…

Akevler Bülten’indeki yazılar…

Henüz 1970’li yıllardayız…

Anlatabildim sanırım…

Bu kadar önemli…

NOKTA!

*

İşte…

Bundan dolayı…

FIKIH üzerine yazılanları…

Daha bir özenle ve yoğun bir dikkatle okurum…

Okumanın ötesinde, bu sefer de yaptığım gibi arkadaşlarla paylaşırım…

*

ÜSTAD…

Sadece okumamış…

Minik bir değerlendirme yapmış…

‘Yazıyı makaleler kısmında yayımlayalım’ demiş…

*

Yazarın, Cevdet Paşa'dan yaptığı ve ehlinin çok iyi bildiği alıntı var...

Bu arada bir arkadaşımız konuyla ilgili olarak alıntıyı göndermişti…

ÜSTAD'ımız da o alıntıya bir değerlendirme yazmış oldu…

Önce Üstad’ın söz konusu değerlendirmesini…

Ardından yazarın yazısını sunuyorum…

İstifade edilmesi dileklerimle...

Selam, hürmet ve dua ile…

REŞAD

 

***

 

Muhterem Faruk Beşer’in yazısını makaleler kısmında yayımlıyoruz.

Alıntıların ikisi de yanlıştır.

(“Ezmanın tağayyürü ile ahkâmın tağayürrü inkâr olunamaz”)

İçtihat, Kur’an’ın değişik zamanlarda, mekânlarda, şartlarda ve hallerde uygulanmasıdır; her uygulamada yapılması gerekir.

Önceki dinlerin kitapları yerine içtihat, resulleri yerine içtihat yapan âlimler geçer.

Ahkâm değişmez. Ahkâm tebeyyün eder.


(“Mevrid-ı nasta içtihada mesağ yoktur”.)
İçtihatsız nassın uygulanması caiz değildir.

Mevrid-ı nassta da içtihat şarttır.

Mevrid-ı nassta kıyasa mesağ yoktur.

 

Cevdet Paşa o günkü geleneğin baskısı ile bu hususu yanlış ifade etmiştir.

 

Diğer hususlara tamamen iştirak ediyorum.

 

Süleyman Karagülle

 

***

 

Fıkıh bize ayak bağı mı oluyor?

Yeni Şafak; Kasım 13, 2015

www.yenisafak.com/yazarlar/farukbeser/fikih-bize-ayak-bagi-mi-oluyor-2022985

 

Diyorlar ki:
Fıkıhtan herkes istediği fetvayı bulabiliyor. Eğer fıkhî fetvalar olmasaydı mesela DAİŞ ve benzeri örgütler yaptıkları cinayetlere mesnet bulamazlardı. Bugün çok karmaşık hale gelen meselelerimizi fıkıh kitaplarına bakarak halletmeye kalkarsak karmaşanın içinden çıkamayız. O halde doğrudan Kuran'a dönmeli ve hayatımıza onunla yön vermeliyiz.
Yine diyorlar ki, bizler bugün fıkha takatinin üzerinde yükler yüklüyor ve ondan bütün meselelerimizi halletmesini bekliyoruz. Böyle yapmamız fıkha da haksızlık olur.
İlk bakışta doğru sanılan bu kanaat, içinde pek çok yanlışı barındırıyor.
Yanlışlar öncelikle fıkıhtan değil, bizim fıkıhtan anladıklarımızdan kaynaklanıyor. Daha önce de söylediğimiz gibi fıkıh aslında, müçtehitlerin kendi şartlarında anlayıp kayda geçtikleri, yazılı hale getirdikleri içtihatlar bütünü değildir. Fıkıh, hayatı Kuran ve Sünnet ışığıyla sürekli anlama çabasıdır. Ve demiştik ki, fıkıh kavramı Kuranı Kerim'de yirmi yerde geçer ve bu yirmi yerin tamamında da isim olarak değil, geniş zamanlı fiil (muzari) olarak yer alır. Bu durum fıkhın sürekli yenilenen bir anlama eylemi olduğuna, böyle anlaşılması gerektiğine işaret eder. Çünkü fiilin bu kalıbı sürekli yenilenmeyi (teceddüd) ifade eder.
Fıkıh alimleri/fukaha kendi zamanları için yapılması gerekeni yapmış ve düşündüklerini, anladıklarını yani içtihatlarını yazılı hale getirmişlerdir. Onların zamanında toplumsal gelişmeler de bu içtihatlara göre düzenlenmişti. Başka ne yapabilirlerdi?
Gerçek fakihler bütün içtihatların kesin değil, zannî bilgi ifade ettiğini ve içtihat denen zihni çabanın zamanla değişebileceğini anlamış ve ona göre davranmışlardı. Çünkü içtihat, yeterli donanıma sahip/ehil bir âlimin bütün gücünü kullanarak gerçekleştirdiği anlama çabasıdır ve manası açık nasla hükmü bildirilen bir konuda içtihat olmaz. Bu gerçekleri de genel fıkıh kuralı olarak şöyle ifade etmişlerdi:
“Ezmanın tağayyürü ile ahkâmın tağayürrü inkâr olunamaz”
“Mevrid-ı nasta içtihada mesağ yoktur”.
Yani, zaman değiştikçe içtihatların değişeceği gerçeği göz ardı edilemez ve nas (ayet ya da hadis) bulunan bir konuda içtihat olmaz demek.

Buna fıkhın, moda tabirle, tarihselliği diyebiliriz. Demek ki fıkıh, yani anlama çabası, yani yorum tarihseldir. Oluştuğu zamanın ve mekânın şartlarından doğmuştur. O zaman ve o şartlar değiştiğinde fıkıh da değişmek zorundadır. Buna rağmen fıkhın birikimi olan içtihatlar önemlidir ve onlara bakmadan mesenin her boyutunu görebilmek de mümkün değildir. Eğer fıkhın/yorumun tarihselliğini göremezsek onu bütün olarak din zannederiz, hayat tıkanır ve biriler de bunun suçunu yorumda değil, Kuranı Kerim'de ararlar, onun dahi tarihsel olduğunu söyleme cehaletinde bulunurlar.
Şimdi başta sözünü ettiğimiz iddialara gelelim. Eğer bugün bazı gruplar kendi dar, hatalı ve ideolojik düşüncelerine destek olarak fıkıh kitaplarından fetvalar buluyorlarsa bu fıkhın değil, birinci derecede bu cahil insanların kendi hatalarıdır. İkinci ve bundan daha büyük hata ise, onların hatalarının fıkhın hatasından kaynaklandığını zanneden ehli ilmin yanılgısıdır. Oysa yapılması gereken şey yaşanmakta olan hayata Kitap ve Sünnet ışığıyla sürekli yön vermektir. Bunu yapamayanların kendilerini değil de fıkhı suçlamaları bir eksikliğin ve zaafın sonucudur.
Kaldı ki, keyfine göre fetva arayanlar fıkhı, hatta Sünneti bütünüyle devre dışı bıraksalar bile arzuladıkları fetvaları Kuranı Kerim'den de bulabilirler. Hz. Ali'nin Haricilerle görüşme yapmak üzere gönderdiği İbn Abbas'a dediği gibi, 'Onlara Kurandan deliller getirme. Çünkü Kuranın pek çok veçhi vardır'. Yani sen bir veçhini söylersin, onlar başka veçhini alırlar. 'Onlara Sünnetten, yani Hz. Peygamber'in uygulamalarından örnekler sun'.
Kaldı ki, hadi meselelerimizin çözümünü doğrudan Kuran'dan alalım desek bile senin anladığınla benim anladığım yine farklı olacak, farklı ayetleri delil tutacağız ve işte fıkıh yine ister istemez devreye girecek. Üstelik görüş beyan edenler fakih de olmayabilecek.
Kısaca fıkıh dinin sabitesi değildir ki, bizim önümüzü tıkamış olsun. Problem bizim yetersizliğimizden kaynaklanıyor. Bizler ümmetin önünü açacak yorumlar, anlamalar ve fıkhî istinbatlar yaptık da kabul mü görmedi?
Ama şu da bir gerçektir ki, bizim bunu yapabilmemiz uzun zamanlara muhtaçtır. Çünkü bizler şu anda hayatın her safhasında İslam'ın yaşandığı bir toplumun değil, modern ve melez bir kültürün yaşandığı bir tolumun çocuklarıyız. İnsanlar ancak yaşadıkları toplumun kültür kodlarıyla düşünebilirler. Üstüne üstlük, bir de geçmişin birikimini hesaba katmazsak, altımızı da kendimiz boşaltmış oluruz ve melez değil moloz bile olamayız.

 

***

 

Faruk Beşer

1952’de Trabzon'da doğdu. İmam Hatip okulundan sonra Erzurum İslamî İlimler Fakültesi’nden mezun oldu. Aynı fakültede İslam Hukuku dalında "İslam’da Sosyal  Güvenlik" adlı teziyle doktor unvanı aldı. Bu arada Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı olarak 8 yıl muhtelif görevlerde b...devamı

 

 

�������

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
14.11.2015
03:53


http://www.yenisafak.com/yazarlar/farukbeser/fikih-bize-ayak-bagi-mi-oluyor-2022985


FARUK BEŞER

1952’de Trabzon'da doğdu. İmam Hatip okulundan sonra Erzurum İslamî İlimler Fakültesi’nden mezun oldu. Aynı fakültede İslam Hukuku dalında "İslam’da Sosyal  Güvenlik" adlı teziyle doktor unvanı aldı. Bu arada Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı olarak 8 yıl muhtelif görevlerde bulundu. Malezya Milletlerarası İslam Üniversitesine öğretim üyesi olarak gitti ve orada 1993-1994 ders yılında iki dönem hocalık yaptı. Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak çalışmalarını sürdürdü. 1995’te doçent, 2000 yılında profesör Oldu. Aynı yıl Amerika’ya gitti ve University of Pittsburgh’da misafir profesör olarak araştırmalarda bulundu. 2005-2006 ders yılında Dubai’de Faculty of Islamic and Arabic Studies’te hocalık yaptı. 600’den fazla TV programı var. Halen Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. 22 kitabı yayımlanan yazar 2012 yılından bu yana Yeni Şafak’ta yazıyor.

Kitaplarından bazıları:

İslam’da Sosyal Güvenlik

Sosyal Riskler Sigorta ve İslam

Sosyal İslam

İslam’da Kadının Çalışması, Sosyal Güvenliği ve İslam

Zenginlik ve Fakirlik Kavramları

Bilgi Fıkıh ve İçtihat

Din, Demokrasi ve Hayat

Hanımlara Özel İlmihal

Hanımlara Özel Fetvalar

Güncel Meseleler Dinî Çözümler

Fetvalarla Çağdaş Hayat

Düşünerek İnanmak

Reşat Nuri Erol
15.11.2015
07:59


Faruk Beşer

1952’de Trabzon'da doğdu. İmam Hatip okulundan sonra Erzurum İslamî İlimler Fakültesi’nden mezun oldu. Aynı fakültede İslam Hukuku dalında "İslam’da Sosyal  Güvenlik" adlı teziyle doktor unvanı aldı. Bu arada Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı olarak 8 yıl muhtelif görevlerde b...devamı 

Fıkıh, içtihat, fetva ve kaza

YENİ ŞAFAK, Kasım 15, 2015
Bizi geri bırakan, ya da problemlerimizi halledilmez kılan şey fıkıh değil, fıkıhsızlıktır dedik. Fıkıh, yani Kur'an-ı Kerim ifadesiyle 'Dinde Tefakkuh' etmek. Tefakkuh bugünkü anlamıyla 'fıkıh' denen disiplinde derinleşme, 'fıkıhçı' olma demek değildir. Bu olsa olsa akademik bir unvan olabilir. Dinde tefakkuh etmiş, yani gerçek anlamda 'fakîh' olmuş olmanın belirtisi, ümmeti inzar edebilmedir, yani bir peygamber varisi olarak insanları uyarmadır. Çünkü inzar, yani akıbetin dehşetiyle insanları uyarma peygamberlerin asıl görevidir ve Kur'an-ı Kerim bu özelliği fakihler için de zikreder (Tevbe 9/122). Önce kendisi uyarılmış olmayan birisinin başkalarını uyarması da elbette anlamsızdır ve buna 'inzar' denmez. O halde inzar etmeyen ya da edemeyen kimse fakih de olmaz.

İşte bu ölçüde fakihlerin bulunduğu bir İslam toplumu kendi meselelerini halledebilir. Bu da hem ilmi bir birikime, hem de toplumda İslam'ın fiilen yaşanıyor olmasına dayanır. Yani fakih, bilgisini üstat ve kitap kadar da hayattan alan alimdir. Bunları biz çok uzun zamandır kaybetmiş olduğumuz için tekrar oluşturmamız da zaman alacaktır, ama mutlaka tekrar olacaktır. Çünkü düşüş başladığında engellenemediği gibi, yükseliş de başladığında engellenemez. Ve yükseliş başlamıştır.
Halihazır durumumuzdan fıkhı sorumlu tutanların yanılgılarından söz ediyorduk. Bunlardan biri de içtihat, fetva ve kaza kavramlarını birbirine karıştırmamızdır.

İçtihat ehlinden ve yerinde sadır olan bir anlama çabasıdır, bir görüş beyanıdır. Tarifteki iki kayıt önemlidir. Yani bir görüşün şeri anlamda içtihat sayılabilmesi için bunun ehli olan bir âlimden çıkmış olması ve hükmünü nasların (ayet ve hadislerin) zaten açıkça bildirdiği bir konuda değil, akla bırakılan şeri bir konuda olması gerekir.

Bir âlim hangi vasıfları kazanınca müçtehit olabilir? Bunun için usul kitaplarında pek çok şart zikredilir, ama usulü fıkhın zirvesini hala kimseye kaptırmayan Şatıbî bütün bu şartları iki kalemde toplar: Dinin kaynaklarının dilini, yani Arapça'yı çok iyi bilmek, makâsıdü'ş-şeria'yı, yani dinin/şeriatın maksatlarını, hedefinin ve amacının ne olduğunu kavramış olmak.

Şatıbî'nin dediğini şu ayetle de anlatabiliriz, “eğer bilmiyorsanız ehli zikirden sorun” (Nahl 16/43). 'Ehli zikrin' kim olduğunu Kur'an-ı Kerim'e dayanarak daha önce yazmıştım, kısaca Kitab'ı ve Sünnet'i iyi bilen ve bildiğini yaşayan âlimlerdir. İşte müçtehit budur. Ama müçtehidin ortaya koyduğu görüş, yani içtihat sadece kendisini bağlar, başka müçtehitler de başka içtihatlar ortaya koyabilirler.
O halde müminler muhtaç oldukları dini bilgiyi ya bizzat kendileri bilecekler, ya da mealini verdiğimiz ayete uyarak gidip ehline soracaklar. Ehil olan müçtehitlerin her hangi birisine sorabilirler, ama onların söylediklerinin dışına da çıkamazlar. Demek ki, tek tek içtihatlar bireyleri bağlamaz, ama kişi müçtehit değilse onlardan her hangi birini almak zorunda olması bakımından ise bağlar.
İçtihatlar bir talebe bağlı olmadan ortaya konan serbest düşüncelerdir. Eğer içtihat bir ferdin talebi üzerine onun müşkülünü halletmek için ve ona özel söylenmiş olursa fetva adını alır. Birey her hangi bir müçtehidin fetvasına da uymak zorunda değildir. Beğenmezse gidip başka müçtehitten fetva isteyebilir. Ama kendi müçtehit olmadıkça onların hepsinin dışına da çıkamaz, onlardan birini alıp uygulamak zorundadır.

Kaza/kadâ ise yargı demektir. Devlet ulü'l-emr olarak ümmetin maslahatını, yani topluma ve bireye daha faydalı olan içtihatları seçip onları kanun kılma hakkına sahiptir, hatta bununla görevlidir. Bunun anlamı, kanun haline getirilecek görüşlerin de mutlaka usulüne uygun içtihatlar olmasıdır. Bireyler arasındaki anlaşmazlıkları halletmek ve hukuku sağlamak amacıyla seçilip benimsenen içtihatları devlet kanun haline getirir. Bunların hâkimler/kadılar tarafından uygulanması ise kaza/kadâ, yani yargı ve hükümdür. İşte bağlayıcı olan budur.

Dolayısıyla on beş asırdır oluşan fıkıh ve içtihat hazinesinin koridorlarını dolduran içtihatlar bütünüyle bağlayıcı değildir ki, fıkıh bizi geri bırakmış olsun. Böyle söylemenin anlamı şudur: O insanlar neden bu kadar çok çalışıp bunca içtihatlar ortaya koydular? Biz şimdi onlara bakınca başımız dönüyor ve ne yapacağımızı şaşırıyoruz. O halde tekrar sıfırdan başlamalıyız.
Evet, böyle söylemek doğru olamaz. Doğru olan şudur: Biz önümüze problem olarak çıkan meselelerimizi ya usulüne uygun içtihatlarla halledeceğiz (inşaî içtihat), ya da önceki içtihatlardan uygun olanı bulup onu alacağız (intikaî içtihat). Hiç birini yapamıyorsak suçu fıkıhta değil kendimizde arayacak ve daha çok çalışacağız çoook.





Son Eklenen Makaleler
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-6
23.06.2025 499 Okunma
1 Yorum 23.06.2025 06:27
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-5
22.06.2025 531 Okunma
1 Yorum 22.06.2025 08:18
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-4
21.06.2025 598 Okunma
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-3
19.06.2025 770 Okunma
1 Yorum 19.06.2025 05:19
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-2
18.06.2025 893 Okunma
1 Yorum 18.06.2025 08:45
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-1
17.06.2025 977 Okunma
1 Yorum 17.06.2025 09:26
Reşat Nuri Erol
Müslüman Aile İçin Ahlaki Anayasa - 2
16.06.2025 801 Okunma
1 Yorum 16.06.2025 09:57
Reşat Nuri Erol
Müslüman Aile İçin Ahlaki Anayasa - 1
15.06.2025 826 Okunma
1 Yorum 15.06.2025 09:44
Reşat Nuri Erol
Kur’an merkezli anayasa yapmak mümkün…-4
14.06.2025 849 Okunma
1 Yorum 14.06.2025 16:57
Reşat Nuri Erol
Kur’an merkezli anayasa yapmak mümkün…-3
12.06.2025 825 Okunma
1 Yorum 12.06.2025 09:44
Reşat Nuri Erol
Kur’an merkezli anayasa yapmak mümkün…-2
10.06.2025 861 Okunma
1 Yorum 10.06.2025 09:24
Reşat Nuri Erol
Kur’an merkezli anayasa yapmak mümkün…-1
3.06.2025 734 Okunma
1 Yorum 03.06.2025 09:33
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-14
31.05.2025 789 Okunma
1 Yorum 31.05.2025 07:06
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-13
30.05.2025 803 Okunma
1 Yorum 30.05.2025 09:30
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-12
29.05.2025 806 Okunma
1 Yorum 29.05.2025 06:30
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-11
28.05.2025 750 Okunma
1 Yorum 28.05.2025 12:02
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-10
27.05.2025 894 Okunma
1 Yorum 27.05.2025 06:50
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-9
25.05.2025 779 Okunma
1 Yorum 25.05.2025 07:13
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-8
24.05.2025 804 Okunma
1 Yorum 24.05.2025 05:35
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-7
23.05.2025 832 Okunma
1 Yorum 23.05.2025 07:35
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-6
22.05.2025 777 Okunma
1 Yorum 22.05.2025 07:01
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-5
21.05.2025 850 Okunma
1 Yorum 21.05.2025 10:24
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-4
20.05.2025 896 Okunma
1 Yorum 20.05.2025 11:22
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-3
18.05.2025 848 Okunma
1 Yorum 18.05.2025 08:30
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-2
17.05.2025 878 Okunma
1 Yorum 17.05.2025 09:25
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-1
15.05.2025 933 Okunma
1 Yorum 15.05.2025 09:01
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatİfİ / İsmail Hakkı Satoğlu-5
13.05.2025 810 Okunma
1 Yorum 13.05.2025 07:16
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatİfİ / İsmail Hakkı Satoğlu-4
12.05.2025 870 Okunma
1 Yorum 12.05.2025 08:43
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatİfİ / İsmail Hakkı Satoğlu-3
11.05.2025 852 Okunma
1 Yorum 11.05.2025 06:47
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatif- / İsmail Hakkı Satoğlu-2
9.05.2025 829 Okunma
1 Yorum 09.05.2025 06:40
Reşat Nuri Erol
Akevler Kredi ve Yardımlaşma Kooperatifi / İsmail Hakkı
7.05.2025 818 Okunma
1 Yorum 07.05.2025 13:55
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi’nin hafızası Nazif Satoğlu-3
6.05.2025 919 Okunma
1 Yorum 06.05.2025 07:58
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi’nin hafızası Nazif Satoğlu-2
5.05.2025 970 Okunma
1 Yorum 05.05.2025 08:42
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi hafızası Nazif Satoğlu… - 1
4.05.2025 843 Okunma
1 Yorum 04.05.2025 10:41
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-8
3.05.2025 899 Okunma
1 Yorum 03.05.2025 10:21
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-7
2.05.2025 1026 Okunma
1 Yorum 02.05.2025 07:32
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-6
30.04.2025 881 Okunma
1 Yorum 30.04.2025 09:32
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-5
29.04.2025 838 Okunma
1 Yorum 29.04.2025 11:19
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-4
28.04.2025 911 Okunma
1 Yorum 28.04.2025 09:34
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-3
27.04.2025 932 Okunma
1 Yorum 27.04.2025 10:59
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-2
26.04.2025 880 Okunma
1 Yorum 26.04.2025 09:53
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-1
25.04.2025 902 Okunma
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-14
24.04.2025 810 Okunma
1 Yorum 24.04.2025 15:21
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-13
23.04.2025 748 Okunma
1 Yorum 23.04.2025 10:04
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-12
22.04.2025 793 Okunma
1 Yorum 22.04.2025 11:29
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-11
20.04.2025 825 Okunma
1 Yorum 20.04.2025 06:53
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-10
19.04.2025 848 Okunma
1 Yorum 19.04.2025 10:05
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-9
18.04.2025 885 Okunma
1 Yorum 18.04.2025 07:39
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-8
17.04.2025 886 Okunma
1 Yorum 17.04.2025 07:19
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-7
16.04.2025 966 Okunma
1 Yorum 16.04.2025 11:10
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-6
15.04.2025 914 Okunma
3 Yorum 15.04.2025 07:20
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-5
14.04.2025 1098 Okunma
1 Yorum 14.04.2025 07:47
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-4
13.04.2025 844 Okunma
1 Yorum 13.04.2025 07:28
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-3
12.04.2025 859 Okunma
2 Yorum 12.04.2025 10:09
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-2
11.04.2025 904 Okunma
1 Yorum 11.04.2025 10:18
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-1
10.04.2025 980 Okunma
1 Yorum 10.04.2025 10:53
Reşat Nuri Erol
İslam Medeniyeti Vakfı ‘Salı Seminerleri’ günleri…
9.04.2025 858 Okunma
5 Yorum 09.04.2025 09:09
Reşat Nuri Erol
Dünyanın Geri Kalanı adına yazılan Açık Mektup
8.04.2025 939 Okunma
1 Yorum 08.04.2025 10:33
Reşat Nuri Erol
GAZZE; bu sessizlik çok ağır geliyor bana
7.04.2025 969 Okunma
1 Yorum 07.04.2025 09:02
Reşat Nuri Erol
Faiz sömürüsü yerine ‘Selem Sistemi’ gelecek-5
6.04.2025 887 Okunma
1 Yorum 06.04.2025 09:09
Reşat Nuri Erol
Faiz sömürüsü yerine ‘Selem Sistemi’ gelecek-4
5.04.2025 923 Okunma
1 Yorum 05.04.2025 07:30
Reşat Nuri Erol
Faiz sömürüsü yerine ‘Selem Sistemi’ gelecek-3
4.04.2025 1024 Okunma
1 Yorum 04.04.2025 10:14
Reşat Nuri Erol
Faiz sömürüsü yerine ‘Selem Sistemi’ gelecek-2
3.04.2025 1026 Okunma
1 Yorum 03.04.2025 09:35
Reşat Nuri Erol
Faiz sömürüsü yerine ‘Selem Sistemi’ gelecek-1
2.04.2025 969 Okunma
1 Yorum 02.04.2025 10:32
Reşat Nuri Erol
Bir Değerlendirme ve Öneri: Nasıl Belediyecilik?
24.03.2025 912 Okunma
1 Yorum 24.03.2025 13:59
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi-10
23.03.2025 998 Okunma
1 Yorum 23.03.2025 09:50
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 9
22.03.2025 957 Okunma
1 Yorum 22.03.2025 07:10
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 8
21.03.2025 1019 Okunma
1 Yorum 21.03.2025 06:54
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 7
20.03.2025 915 Okunma
1 Yorum 20.03.2025 06:16
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 6
18.03.2025 958 Okunma
1 Yorum 18.03.2025 08:14
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 5
17.03.2025 1001 Okunma
1 Yorum 17.03.2025 13:21
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 4
16.03.2025 993 Okunma
1 Yorum 16.03.2025 07:09
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 3
15.03.2025 1015 Okunma
1 Yorum 15.03.2025 07:21
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 2
14.03.2025 982 Okunma
1 Yorum 14.03.2025 09:30
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 1
12.03.2025 1049 Okunma
1 Yorum 12.03.2025 12:31
Reşat Nuri Erol
Ekonomik küresel krizler ve çözüm önerileri - 3
11.03.2025 937 Okunma
1 Yorum 11.03.2025 06:48
Reşat Nuri Erol
Ekonomik küresel krizler ve çözüm önerileri - 2
9.03.2025 1018 Okunma
1 Yorum 09.03.2025 07:05
Reşat Nuri Erol
Ekonomik küresel krizler ve çözüm önerilerimiz
8.03.2025 1078 Okunma
1 Yorum 08.03.2025 05:19
Reşat Nuri Erol
‘HAYATI RAMAZAN OLMAYANIN ÖLÜMÜ BAYRAM OLMAZ’
6.03.2025 1114 Okunma
1 Yorum 06.03.2025 07:46
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-55
5.03.2025 974 Okunma
1 Yorum 05.03.2025 10:58
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-54
4.03.2025 1077 Okunma
1 Yorum 04.03.2025 07:22
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-53
3.03.2025 1035 Okunma
1 Yorum 03.03.2025 10:48
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-52
2.03.2025 1017 Okunma
1 Yorum 02.03.2025 09:47
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-51
1.03.2025 1080 Okunma
1 Yorum 01.03.2025 08:53
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-50
27.02.2025 1129 Okunma
1 Yorum 27.02.2025 09:09
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-49
26.02.2025 1111 Okunma
1 Yorum 26.02.2025 08:45
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-48
25.02.2025 1121 Okunma
1 Yorum 25.02.2025 08:04
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-47
24.02.2025 1067 Okunma
1 Yorum 24.02.2025 11:17
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-46
23.02.2025 1055 Okunma
1 Yorum 23.02.2025 10:40
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-45
22.02.2025 1127 Okunma
1 Yorum 22.02.2025 05:19
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-44
21.02.2025 1041 Okunma
1 Yorum 21.02.2025 11:04
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-43
19.02.2025 1103 Okunma
1 Yorum 19.02.2025 08:34
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-42
18.02.2025 1133 Okunma
1 Yorum 18.02.2025 08:25
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-41
17.02.2025 1195 Okunma
1 Yorum 17.02.2025 08:30
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-40
16.02.2025 1172 Okunma
1 Yorum 16.02.2025 17:52
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-39
15.02.2025 1408 Okunma
1 Yorum 15.02.2025 12:31
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-38
14.02.2025 1190 Okunma
1 Yorum 14.02.2025 08:58
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-37
11.02.2025 1051 Okunma
1 Yorum 11.02.2025 11:49
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-36
9.02.2025 1000 Okunma
1 Yorum 09.02.2025 09:58
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-35
8.02.2025 1115 Okunma
1 Yorum 08.02.2025 07:45


© 2025 - Akevler